
Esas No: 2021/6438
Karar No: 2021/9533
Karar Tarihi: 14.09.2021
Danıştay 6. Daire 2021/6438 Esas 2021/9533 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
ALTINCI DAİRE
Esas No : 2021/6438
Karar No : 2021/9533
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Valiliği
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVACI) : … Yapı İnşaat Madencilik Sanayi ve Ticaret A.Ş.
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ:
Dava konusu istem: Gaziantep İli, Şehitkamil İlçesi, … Mahallesi sınırlarında Pafta No: … sayılı taşınmaz üzerinde yapılması planlanan 3.000.000 ton/yıl kapasiteli "Kalker Ocağı" projesiyle ilgili sunulan proje tanıtım dosyasının (PTD), İl Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğü görüşüne istinaden projenin gerçekleştirilmesinin uygun olmadığı gerekçesiyle iadesine ilişkin … tarih ve … sayılı Gaziantep Valiliği Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü işleminin iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Temyize konu kararda; uyuşmazlığın çözümü amacıyla (çevre mühendisi, maden mühendisi, harita mühendisi ve iki ziraat mühendisinden oluşan bilirkişi heyetiyle) mahallinde yaptırılan keşif ve bilirkişi incelemesi sonucunda düzenenen bilirkişi raporunda özetle; "Ziraat mühendislerinin yapmış olduğu değerlendirmede; bu proje uygulandığı takdirde, çıkarılacak malzemenin 3,5 km uzaktaki ruhsatlı ocakta işleneceği göz önüne alınarak, oluşacak tozumanın yetkili makamlarca gereken kontrollerin eksiksiz uygulanması şartıyla, çevreye zararının olmayabileceği, projenin zeytinlik sahalara uzaklığı; örnekleme seçilmiş parsellerin proje sahasına uzaklığının 250-1.000 m arasında olduğu, açılması planlanan kalker ocağının, yukarıda açıklanan tedbirlerin alınıp kontrollerin yapılması şartıyla, zeytinliklerin vegetatif ve generatif gelişmesine olumsuz etkilerinin olmayabileceği, bu projede çalıştırılacak işçilerin proje sahasındaki köylerden temin edilmesi şartıyla bölgedeki işsizliğe faydası olabileceği kanaatine varıldığı, çevre mühendisinin yapmış olduğu değerlendirmede; dava konusu projenin içinde bulunduğu alana ait 03.02.2022 tarihine kadar geçerli … ruhsat numaralı ve … erişim numaralı işletme ruhsatı bulunduğu, Sanayi Kaynaklı Hava Kirliliğinin Kontrolü Yönetmeliği kapsamında proje ile ilgili hesaplamaların yapıldığı, toz modellemesi sonuçlarının Yönetmelikte belirlenmiş olan sınır değerlerinin altında çıktığı, çalışan benzer tesislerin emisyon ölçümlerinde de sınır değerlerinin altında sonuçlar elde edildiği, … tarih ve … sayılı yazı ile Gaziantep İl Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğü tarafından kurum görüşü olarak "Kalker Ocağı" yapılması talebinin 3573 sayılı Zeytinciliğin Islahı ve Yabanilerin Aşılattırılması Hakkındaki Kanunun 20. maddesi gereği uygun olmadığının bildirildiği, Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğünce dava konusu … ruhsat numaralı II-a grubu Maden sahasına proje alanının uygun olmadığına ilişkin İl Tarım ve Orman Müdürlüğü görüşü doğrultusunda, ÇED Yönetmeliği 6. madde, 4. fıkra: "Bu yönetmelik hükümlerine göre karar tesis edilmeden önce, projenin gerçekleştirilmesinin mevzuat bakımından uygun olmadığının tespiti halinde, aşamasına bakılmaksızın süreç sonlandırılır" hükmü kapsamında Proje Tanıtım Dosyası iade edildiği, Seçme Eleme Kriterlerine Tabi Proje hakkında çevre mevzuatı kapsamında değerlendirmeler yapılmadan, projenin çevre üzerindeki muhtemel olumsuz etkileri, alınacak önlemler sonucu ilgili mevzuat ve bilimsel esaslara göre kabul edilebilir düzeylerde olup olmadığını belirlemeden, ÇED Yönetmeliği kapsamında Proje Tanıtım Dosyası iade edildiği, yapılan hesaplama ve dosya içeriğinin incelenmesi sonucu kontrollü şartlarda çalışılması, ulaşım yollarının asfalt, beton vb ile kaplanması şartları ile projenin muhtemel etkilerinin çevre mevzuatı sınırlarında olacağı bu nedenle çevreye etkisinin kabul edilebilir değerde olduğu kanaatine varıldığı, maden mühendisinin yapmış olduğu değerlendirme; dava dosyasına esas teşkil eden Gaziantep İli, Şehitkamil ilçesi, …Mahallesindeki … de bulunan … no'lu İşletme Ruhsatına haiz saha sadece kalker malzemesi hazırlamak ve kırma eleme tesisi kurmamak sureti ile ocak çalışması çevresel koşulların sağlanması ve gerekli mevzuatlara uygun olarak çalışmak kaydı ile uygun görülmesi gerektiği, koşulların neler olduğunun ise gerek Proje Tanıtım Dosyasında ve gerekse de Çukurova Üniversitesine hazırlatılan raporda detaylı olarak sunulduğu kanaatine varıldığı,... sonuç olarak raporların sonuç kısımlarında açıklandığı üzere mevzuat ve yönetmeliklere uyulmak kaydı ile ocağın Proje Tanıtım Dosyasında belirlenen husular çerçevesinde açılmasının uygun olduğu" şeklinde tespit ve görüşlere yer verdiği görülmektedir.
Uyuşmazlıkta, davalı idarece, dava konusu proje tanıtım dosyasında belirtilen sahada zeytinlik alanların bulunduğunun tespit edildiği ve Zeytinciliğin Islahı ve Yabanilerinin Aşılattırılması Hakkında Kanunun 20. maddesi uyarınca kalker ocağı açılması ve işletilmesinin uygun olmadığı belirtilmiş ise de; dava dosyasında bulunan bilgi ve belgeler ile yapılan keşif sonucunda hazırlanan bilirkişi raporunun birlikte değerlendirilmesinden, zeytinlik sahalarının dava konusu sahaya uzaklığının 3 kilometrelik mesafe içerisinde kaldığı anlaşılmakla birlikte, davalı idarece; anılan şirket faaliyetinin zeytinliklerin vegatatif ve generatif gelişmesine mani olacak kimyevi atık bırakıp bırakmaması, toz ve duman çıkarıp çıkarmaması hususu dahil proje tanıtım dosyası ile ilgili olarak çevre mevzuatı kapsamında değerlendirmeler yapılmadan, projenin çevre üzerindeki muhtemel olumsuz etkilerinin alınacak önlemler sonucu ilgili mevzuat ve bilimsel esaslara göre kabul edilebilir düzeylerde olup olmadığı hususları belirlenmeden sadece İl Tarım ve Orman Müdürlüğünün 3 km içerisinde zeytinlik alanlar bulunduğundan bahisle, olumsuz görüşüne dayanılarak dava konusu işlemin tesis edildiği anlaşıldığından, ÇED Yönetmeliği kapsamında Proje Tanıtım Dosyasının iadesine ilişkin dava konusu işlemde, bu yönü ile hukuka ve mevzuata uyarlık bulunmadığı sonucuna ulaşılmıştır.
Belirtilen gerekçelerle hukuka aykırı bulunan dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Usule ilişkin olarak; dava konusu işlemin, Gaziantep Valiliği İl Tarım ve Orman Müdürlüğü görüşüne istinaden tesis edilmesi edeniyle husumetin anılan Müdürlüğe yöneltilmesi gerektiği, esasa ilişkin olarak; bilirkişi raporunda yer alan ziraat mühendislerinin değerlendirmelerinin önem arz ettiği, nitekim ziraat mühendisleri tarafından, 250 m ile 750 m mesafede zeytinliklerin olduğunun ve tozun yapraklarda birikmesi sebebiyle klorofil oranının bozularak zeytin veriminin düşmesine sebep olacağının, ocaklarda yapılacak çalışmalar ile tahrip edilen doğal dengesi bozulacak alanın, işletme sonrasında çeşitli rekreasyon ve rekültivasyon yöntemleriyle ilk haline getirme olasılığının olmadığının belirtildiği halde, sonuç kısmında aksi yönde görüş belirtildiği, ayrıca harita mühendisi tarafından da ruhsat sahasından itibaren 3 km mesafede zeytin ağaçlarının bulunduğunun belirtildiği, dolayısıyla gerekli tedbirler alınmış olsa bile, 3573 sayılı Zeytinciliğin Islahı ve Yabanilerinin Aşılattırılması Hakkında Kanun hükümleri uyarınca faaliyetin yapılmasının mümkün olmadığı, bu nedenle dava konusu işlemin iptali yolunda verilen Mahkeme kararının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ…'NUN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü ile Mahkeme kararının bozularak, davanın reddine karar verilmesi gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY :
Gaziantep İli, Şehitkamil İlçesi, …Mahallesi sınırlarında Pafta No: … sayılı taşınmaz üzerinde yapılması planlanan 3.000.000 ton/yıl kapasiteli "Kalker Ocağı" projesiyle ilgili proje tanıtım dosyası sunulmuş, Gaziantep Valiliği Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü tarafından projeyle ilgili Gaziantep Valiliği İl Tarım ve Orman Müdürlüğünden görüş istenilmesi neticesinde, anılan Müdürlüğün … tarih ve … sayılı görüşünde; ruhsat sahası içinde yapılan incelemede, yapılacak faaliyetin toz çıkaran tesisler kapsamında olduğunun ve talep alanı merkez kabul edilerek belirlenen 3 km yarıçaplı sahada birçok taşınmaz üzerinde zeytinlik alanlarının bulunduğunun tespit edildiği, dolayısıyla söz konusu alanda kalker ocağı açılması ve işletilmesinin, 3573 sayılı Zeytinciliğin Islahı ve Yabanilerinin Aşılattırılması Hakkında Kanun kapsamında uygun olmadığının belirtilmesi üzerine, davalı idare tarafından … tarih ve … sayılı işlemle projenin gerçekleştirilmesinin uygun bulunmadığı gerekçesiyle PTD'nin iadesine karar verimiştir.
Bunun üzerine, anılan işlemin iptali istemiyle bakılan dava açılmıştır.
İLGİLİ MEVZUAT:
2872 sayılı Çevre Kanununun 2. maddesinde; "Çevresel Etki Değerlendirmesi:Gerçekleştirilmesi plânlanan projelerin çevreye olabilecek olumlu ve olumsuz etkilerinin belirlenmesinde, olumsuz yöndeki etkilerin önlenmesi ya da çevreye zarar vermeyecek ölçüde en aza indirilmesi için alınacak önlemlerin, seçilen yer ile teknoloji alternatiflerinin belirlenerek değerlendirilmesinde ve projelerin uygulanmasının izlenmesi ve kontrolünde sürdürülecek çalışmaları, Proje Tanıtım Dosyası: Gerçekleşmesi plânlanan projenin yerini, özelliklerini, olası olumsuz etkilerini ve öngörülen önlemleri içeren, projeyi genel boyutları ile tanıtan bilgi ve belgeleri içeren dosyayı... ifade eder.'' tanımlamalarına, 10. maddesinde; "Gerçekleştirmeyi plânladıkları faaliyetleri sonucu çevre sorunlarına yol açabilecek kurum, kuruluş ve işletmeler, Çevresel Etki Değerlendirmesi Raporu veya proje tanıtım dosyası hazırlamakla yükümlüdürler. Çevresel Etki Değerlendirmesi Olumlu Kararı veya Çevresel Etki Değerlendirmesi Gerekli Değildir Kararı alınmadıkça bu projelerle ilgili onay, izin, teşvik, yapı ve kullanım ruhsatı verilemez; proje için yatırıma başlanamaz ve ihale edilemez." hükmüne yer verilmiştir.
25/11/2014 tarih ve 29186 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren ve dava konusu işlemin tesis edildiği tarihte yürürlükte bulunan Çevresel Etki Değerlendirmesi Yönetmeliğinin "Çevresel etki değerlendirmesi başvuru dosyası, çevresel etki değerlendirmesi raporu veya proje tanıtım dosyası hazırlama yükümlülüğü" başlıklı 6. maddesinde; "(1) Bu Yönetmelik kapsamındaki bir projeyi gerçekleştirmeyi planlayan gerçek veya tüzel kişiler; Çevresel Etki Değerlendirmesine tabi projeleri için; ÇED Başvuru Dosyasını, ÇED Raporunu, Seçme Eleme Kriterleri uygulanacak projeler için ise Proje Tanıtım Dosyasını, Bakanlıkça yeterlik verilmiş kurum/kuruluşlara hazırlatmak, ilgili makama sunulmasını sağlamak ve proje kapsamında verdikleri taahhütlere uymakla yükümlüdürler. (2) Kamu kurum/kuruluşları, bu Yönetmelik hükümlerinin yerine getirilmesi sürecinde proje sahiplerinin veya Bakanlıkça yeterlik verilmiş kurum/kuruluşların isteyeceği konuya ilişkin her türlü bilgi, doküman ve görüşü vermekle yükümlüdürler. (3) (Değişik:RG-26/5/2017-30077) Bu Yönetmeliğe tabi projeler için "Çevresel Etki Değerlendirmesi Olumlu" kararı veya "Çevresel Etki Değerlendirmesi Gerekli Değildir" kararı alınmadıkça bu projelerle ilgili teşvik, onay, izin, yapı ve kullanım ruhsatı verilemez, proje için yatırıma başlanamaz ve ihale edilemez. Ancak bu durum söz konusu teşvik, onay, izin ve ruhsat süreçlerine başvurulmasına engel teşkil etmez. (4) Bu Yönetmelik hükümlerine göre karar tesis edilmeden önce, projenin gerçekleştirilmesinin mevzuat bakımından uygun olmadığının tespiti halinde, aşamasına bakılmaksızın süreç sonlandırılır.
" kuralına, 17. maddesinde ise; "(1) (Değişik:RG-26/5/2017-30077) Bakanlık, Proje Tanıtım Dosyalarını Ek-4’te yer alan kriterler çerçevesinde inceler ve değerlendirir. Bakanlık, bu aşamada gerekli görülmesi halinde Bakanlıkça yeterlik verilmiş kurum/kuruluşlardan proje ile ilgili geniş kapsamlı bilgi vermesini, araç gereç sağlamasını, yeterliği kabul edilebilir kuruluşlarca analiz, deney ve ölçümler yapmasını veya yaptırmasını isteyebilir. Bakanlık inceleme değerlendirme sürecinde gerekli görülmesi halinde yetkili kurum/kuruluşlardan görüş isteyebilir. Otuz (30) takvim günü içerisinde görüş bildirmeyen kurum/kuruluşun görüşü olumlu kabul edilir. (2) Bakanlık on beş (15) iş günü içinde inceleme ve değerlendirmelerini tamamlar. Proje hakkında "ÇED Gereklidir" veya "ÇED Gerekli Değildir" kararını beş (5) iş günü içinde verir, kararı Valiliğe, proje sahibine ve Bakanlıkça yeterlik verilmiş kurum/kuruluşlara bildirir. Valilik, bu kararı askıda ilan ve internet aracılığıyla halka duyurur. (3) “ÇED Gerekli Değildir” kararı verilen proje için beş (5) yıl içinde mücbir sebep bulunmaksızın yatırıma başlanmaması durumunda “ÇED Gerekli Değildir” kararı geçersiz sayılır. (4) "ÇED Gereklidir" kararı verilen projeler için bir (1) yıl içerisinde Bakanlığa başvuru yapılmaması durumunda karar geçersiz sayılır.
" kuralına yer verilmiştir.
Diğer taraftan, 03/04/1996 tarihli ve 22600 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Zeytinciliğin Islahı Yabanilerinin Aşılattırılmasına Dair Yönetmeliğin (03/04/2012 günlü ve 28253 sayılı Resmi Gazetede Yayımlanan Yönetmelikle değiştirilen) 4. maddesinde; ''Zeytinlik Saha: Orman sınırları dışında bulunan ve Devletin hüküm ve tasarrufunda olan yabani zeytinlik, antepfıstığı ve harnupluklar ve her nevi sakız çeşitleri veya şahıs arazisi olan tapuda bu şekilde kayıtlı sahalar ile orman sınırları dışında olup da 17/10/1983 tarihli ve 2924 sayılı Orman Köylülerinin Kalkınmalarının Desteklenmesi Hakkında Kanun kapsamında bulunmayan zeytin yetiştirmeye elverişli makilik ve fundalıklardan oluşan en az 25 dekarlık alan'' olarak tanımlanmış, (03/04/2012 günlü ve 28253 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Yönetmelikle değiştirilen) 23. maddesinde ise; Zeytinlik sahaları içinde ve bu sahalara en az üç kilometre mesafede zeytin ağaçlarının bitkisel gelişimini ve çoğalmalarını engelleyecek kimyevi atık, toz ve duman çıkaran tesis yapılamaz ve işletilemez. Bu alanlarda yapılacak zeytinyağı fabrikaları ile küçük ölçekli tarımsal işletmelerin yapımı ve işletilmesi Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’nın iznine bağlıdır. Ancak; alternatif alan bulunmaması ve Çevresel Etki Değerlendirme Raporu (ÇED)’na uygun olması, bitkilerin vegetatif ve generatif gelişimine zarar vermeyeceği Bakanlık araştırma enstitüleri veya üniversiteler tarafından belirlenmesi durumunda;
a) Jeotermal kaynaklı teknolojik sera yatırımları,
b) Bakanlıklarca kamu yararı kararı alınmış plan ve yatırımlar,
c) Yenilenebilir enerji kaynaklarına dayalı elektrik üretim tesisleri,
ç) İlgili Bakanlıkça kamu yararı kararı alınmış madencilik faaliyetleri petrol ve doğal gaz arama ve işletme faaliyetleri,
d) Savunmaya yönelik stratejik ihtiyaçlar,
için, yukarıda belirtilen faaliyetlerde bulunmak isteyenler, ilgili Bakanlıkların onaylı belgeleri ile mahallin en büyük mülki amirine başvurur. Müracaat sahibi, çevrede oluşabilecek ÇED raporu ile belirlenmiş zararları önleyecek tedbirleri almak koşulu ve dikim normlarına uygun, eşdeğer büyüklükte il/ilçe müdürlüğünce uygun görülecek alanda zeytin bahçesi tesis eder.
Olumsuz cevap başvuru sahibine yazı ile tebliğ edilir. İzin alınmaksızın yapılan faaliyetlerin yürütülmesi yetkililerce men edilerek, umumi hükümlere göre kanuni takibat yapılır.
Bu madde kapsamında valiliklerce verilen kararlara yapılan itirazlar, Bakanlık tarafından değerlendirilerek karara bağlanır. '' hükmüne yer verilmiştir.
Söz konusu "Zeytinlik Saha" tanımının ve aynı Yönetmeliğin 23. maddesinin iptali istemiyle açılan davada; Danıştay Sekizinci Dairesinin 19/02/2015 günlü, E:2012/4992, K:2015/996 sayılı kararıyla: "...Zeytinciliğin Islahı, Yabanilerinin Aşılattırılmasına Dair Yönetmeliğin dava konusu edilen 4. maddesindeki "zeytinlik saha" tanımı ile, bir alanın zeytinlik saha olarak belirlenebilmesi için asgari 25 dekarlık bir büyüklüğe sahip olma şartı getirilmiştir. Oysa, Yönetmeliğe temel olan 3573 sayılı Kanun'da, zeytinlik saha tanımı açık olarak yapılmamakla birlikte, bir alanın zeytinlik saha olarak belirlenebilmesi için asgari bir büyüklük koşulu bulunmamaktadır. Her ne kadar 3573 sayılı Kanun'un 3. maddesinde, "...tespit edilen alanlar yerel koşullar dikkate alınmak suretiyle Bakanlık tarafından belirlenecek esaslara göre en az 25 dönümlük parseller halinde parsellenir " ifadesi yer almakta ise de, bu ifade, zeytin yetiştirmeye elverişli olduğu tespit edilmiş alanlardan ilgililere tahsis edilecek parsellere ilişkin olarak getirilmiş olup, zeytinlik alanlar hakkında asgari büyüklük şartı getiren bir hüküm içermemektedir. Bu durumda; Kanun'un zeytinlik alanları korumaya, iyileştirmeye ve yeni zeytinlik alanlar kurmaya yönelik hükümleri gereği zeytinlik alanların daraltılması, küçültülmesi mümkün olmadığından ve Kanun'da bir alanın zeytinlik saha olarak saptanabilmesi için asgari bir büyüklük şartı getirilmediğinden, Kanunun lafzına ve ruhuna aykırı olarak, Kanun metninde olmayan bir sınırlama getirdiği görülen Zeytinciliğin Islahı, Yabanilerinin Aşılattırılmasına Dair Yönetmeliğin dava konusu edilen 4. maddesindeki "zeytinlik saha" tanımında hukuka uyarlık bulunmamaktadır.
Yönetmeliğin dava konusu edilen 23. maddesi hükmüne bakıldığında; maddenin 1. fıkrasının ilk iki cümlesinde yer verilen düzenlemelerin Yönetmeliğin dayanağı Kanun'un yukarıda bahsedilen 20. maddesinde de yer aldığı görülmekte olup dolayısıyla maddenin bu kısmı itibarıyla hukuka aykırılık bulunmamaktadır. Diğer taraftan maddenin kalan kısmında getirilen düzenleme ile, alternatif alan bulunmaması ve Çevresel Etki Değerlendirme Raporu (ÇED)’na uygun olması koşuluyla, zeytinlik sahalarda, jeotermal kaynaklı teknolojik sera yatırımlarının yürütülebilmesi, enerji üretim tesislerin kurulabilmesi, madencilik, petrol ve doğal gaz arama ve işletme faaliyetlerinin yapılabilmesi mümkün hale gelmekte; ayrıca, çerçevesi ve sınırları belirtilmeksizin, Bakanlıklarca kamu yararı kararı alınmış plan ve yatırımlar ile savunmaya yönelik stratejik ihtiyaçların gerçekleştirilmesi imkanı getirilmektedir. Yönetmeliğe temel olan 3573 sayılı Kanun'un yukarıda alıntısı yapılan 20. maddesine bakıldığında, zeytinlik sahaları içinde ve bu sahalara en az 3 kilometre mesafede zeytinyağı fabrikası hariç zeytinliklerin gelişmesine mani olacak kimyevi atık bırakan, toz ve duman çıkaran tesisin yapılamayacağı ve işletilemeyeceği, bu alanlarda yapılacak zeytinyağı fabrikaları ile küçük ölçekli tarımsal sanayi işletmelerinin kurulmasının ise Bakanlığın iznine tabi olduğu görülmektedir. Bir başka ifadeyle, 3573 sayılı Kanun'un geneline yaygın koruyucu hükümler de dikkate alındığında, zeytinlik sahalarda ve bu sahalara üç kilometre mesafede zeytinyağı fabrikası ve küçük ölçekli tarımsal sanayi işletmeleri dışında kimyevi atık bırakan, toz ve duman çıkaran bir tesisin yapılması mümkün değildir. Kaldı ki, 3573 sayılı Kanun'da Yönetmeliğin 23. maddesinde sayılan tesislere belli şartlar altında dahi izin verilebileceği yönünde hiçbir hükme yer verilmemiştir. Bununla birlikte, zeytinlik alanların daraltılamayacağı yönündeki hükme istisna olarak gösterilen belediye sınırları içinde bulunan zeytinlik sahalarının imar hudutları kapsamı içine alınması hâlinde altyapı ve sosyal tesisler dahil toplam yapılaşmanın zeytinlik alanının % 10’unu geçemeyeceği hükmü de dikkate alındığında; elektrik üretim tesisi, petrol ve doğal gaz arama işletmeleri gibi büyük ölçekli tesislerin anılan yapılaşma oranını ne şekilde sağlayacağı da açıklanabilir olmaktan uzaktır. Sonuç olarak, Yönetmeliğin 23. maddesinin yukarıda belirtilen kısmı, Yönetmeliğin temel aldığı Kanun hükümlerini aşan ve Kanun'un gözettiği koruma amacına aykırı hükümler içermektedir..." gerekçeleriyle 23. maddenin ilk fıkrasının ''Zeytinlik sahaları içinde ve bu sahalara en az üç kilometre mesafede zeytin ağaçlarının bitkisel gelişimini ve çoğalmalarını engelleyecek kimyevi atık, toz ve duman çıkaran tesis yapılamaz ve işletilemez. Bu alanlarda yapılacak zeytinyağı fabrikaları ile küçük ölçekli tarımsal işletmelerin yapımı ve işletilmesi Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’nın iznine bağlıdır.'' cümleleri bakımından davanın reddine; 4. maddede yer alan "Zeytinlik Saha" tanımının ve 23. maddenin diğer kısımlarının iptaline karar verildiği anlaşılmıştır.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Yukarıda yer verilen mevzuat hükümlerin birlikte değerlendirilmesinden; proje tanıtım dosyasının sunulmasından sonra inceleme değerlendirme sürecinde davalı idare tarafından gerekli görülmesi halinde yetkili kurum/kuruluşlardan görüş istenebileceği ve yapılan değerlendirmeler sonucu "Çevresel Etki Değerlendirmesi Gerekli Değildir/Gereklidir" kararları verilebileceği gibi, projenin gerçekleştirilmesinin mevzuat bakımından uygun olmadığının tespiti halinde, aşamasına bakılmaksızın sürecin sonlandırılması suretiyle proje tanıtım dosyanın iadesine de karar verilebileceği anlaşılmaktadır.
Diğer taraftan, zeytinlik alanlarda yürütülecek faaliyetlere ilişkin olarak öncelikle dikkate alınması gereken özel düzenlemenin, 3573 sayılı Zeytinciliğin Islahı ve Yabanilerin Aşılattırılması Hakkında Kanun hükümleri olduğuna kuşku bulunmamaktadır. Anılan Kanun'un 20. maddesinin, gerekli tedbirler alınmış olsa bile, zeytinlik sahalarda ve bu sahalara 3 kilometre mesafede zeytinyağı fabrikaları ile küçük ölçekli tarımsal sanayi işletmeleri hariç kimyevi atık bırakan, toz ve duman çıkaran ya da sayılan olumsuz sonuçlara yol açma ihtimali bulunan tesislerin yapılmasını ve işletilmesini önlemeyi amaçladığı açıktır. Diğer taraftan; Danıştay Sekizinci Dairesinin 19/02/2015 günlü, E:2012/4992, K:2015/996 sayılı kararı karşısında, artık kamu yararı kararı alınarak dahi kimyevi atık, toz ve duman çıkaran tesislerin zeytinlik sahalara 3 kilometre mesafe içerisinde yapılması mümkün olmamakla birlikte bu tip alanlarda yapılacak projeler için verilen ÇED kararlarının iptali istemiyle açılan davalarda, dava konusu projenin, zeytinliklerin vegatatif ve generatif gelişmesine mani olacak kimyevi atık bırakıp bırakmadığının, toz ve duman çıkarıp çıkarmadığının öncelikle ele alınması gerekmektedir. Zira söz konusu proje, zeytinliklerin vegatatif ve generatif gelişmesine mani olacak kimyevi atık bırakan veya toz ve duman çıkaran bir tesis kapsamında değerlendirilirse, bu çerçevede zeytinlik alanlara 3 km mesafe içinde projenin gerçekleştirilmesine olanak bulunmayacak, aksi halde ise projenin gerçekleştirilmesi durumunda diğer çevresel etkiler yönünden taahhütlerin yeterli olup olmadığının incelenmesi gerekecektir.
Uyuşmazlıkta, Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda harita mühendisi tarafından yapılan değerlendirmede; ÇED alanına 3 km'lik alan içerisinde 225 m ile 2577 m değişen mesafede zeytin ağaçlarının bulunduğu örnekleme seçilen taşınmazların yer aldığının ifade edildiği, ziraat mühendisleri tarafından yapılan değerlendirmeler kısmında; proje tanıtım dosyasında yer alan, çevre kirleticilerin ve tozun yapraklarda birikmesinin, yaprak klorofil içeriğinin bozulmasına ve klorofil a/klorfil b oranının düşürülerek fotosentezin azalmasına dolayısıyla zeytin veriminin düşmesine neden olabileceği, ocaklarda yapılacak çalışmalar ile tahrip edilip doğal dengesi bozulacak alanın, işletme sonrasında çeşitli rekreasyon ve rekültivasyon yöntemleriyle ilk haline getirmenin olası bulunmadığı ifadelerine yer verildiği görülmüş olup, ayrıca proje kapsamında arazinin hazırlanmasından kaynaklanacak (bitkisel toprağın sıyrılması, yüklenmesi, taşınması, depolama alanına boşaltılması, depolanması), patlatma işleminden kaynaklanacak ve malzemenin ocak sahasından çıkarılması ile nakliyesinden kaynaklanacak (hammaddenin sökülmesi, yüklenmesi, taşınması) tozumanın oluşacağı anlaşılmıştır.
Olayda, her ne kadar İdare Mahkemesince; zeytinlik sahalarının dava konusu sahaya uzaklığının 3 kilometrelik mesafe içerisinde kaldığı anlaşılmakla birlikte, davalı idarece; anılan şirket faaliyetinin zeytinliklerin vegatatif ve generatif gelişmesine mani olacak kimyevi atık bırakıp bırakmaması, toz ve duman çıkarıp çıkarmaması hususu dahil proje tanıtım dosyası ile ilgili olarak çevre mevzuatı kapsamında değerlendirmeler yapılmadan, projenin çevre üzerindeki muhtemel olumsuz etkilerinin alınacak önlemler sonucu ilgili mevzuat ve bilimsel esaslara göre kabul edilebilir düzeylerde olup olmadığı hususları belirlenmeden sadece İl Tarım ve Orman Müdürlüğünün 3 km içerisinde zeytinlik alanlar bulunduğundan bahisle olumsuz görüşüne dayanılarak dava konusu işlemin tesis edildiği gerekçesiyle işlemin iptaline karar verilmiş ise de, ÇED alanına 3 km'lik alan içerisinde çeşitli mesafelerde zeytinliklerin bulunduğu, projede kırma-eleme tesisi bulunmasa dahi, faaliyetin tozumaya neden olacağı anlaşılmış olup, projenin 3573 sayılı Kanun uyarınca zeytinlik sahalarına 3 km'lik alandan daha kısa mesafede yapılamayacağı sonucuna varıldığından, mevzuat bakımından yapılması uygun olmayan dava konusu projeye ilişkin proje tanıtım dosyasının, aşamasına bakılmaksızın iadesine ilişkin işlemde hukuka aykırılık bulunmamaktadır.
Bu itibarla, dava konusu işlemin iptaline ilişkin temyize konu İdare Mahkemesi kararında hukuki isabet bulunmamaktadır.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1.2577 sayılı Kanunun 49. maddesine uygun bulunan davalı idarenin temyiz isteminin kabulüne,
2.Dava konusu işlemin yukarıda özetlenen gerekçeyle iptaline ilişkin temyize konu … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA; 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 20/A-2(i) maddesi uyarınca DAVANIN REDDİNE,
3. Aşağıda dökümü gösterilen ve davacı tarafından yapılan …-TL yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına, davalı idare tarafından yapılan …-TL yargılama gideri ve hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca belirlenen …-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı idareye verilmesine,
4. Keşif avansından artan …-TL'nin davacıya, artan posta avansının ise isteği halinde davalı idareye iadesine,
5. Dosyanın anılan Mahkemeye gönderilmesine,
6. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 20/A-2-(i) maddesi uyarınca, karar düzeltme yolunun kapalı olduğunun duyurulmasına,
14/09/2021 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.
KARŞI OY (X):
Temyize konu İdare Mahkemesi kararında; 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesinin 2. fıkrasında sayılan bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmadığından, Mahkeme kararının onanması gerektiği oyu ile aksi yöndeki çoğunluk kararına katılmıyorum.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.
