4. Hukuk Dairesi 2019/2643 E. , 2019/4899 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı ... Elektrik Dağıtım AŞ vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 06/01/2009 gününde verilen dilekçe ile davalı belediye sınırları içerisindeki cadde ve sokak lambalarında tüketilen enerji bedelinin istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın konusuz kalması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına dair verilen 01/10/2013 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
Dava, davalı Belediye Başkanlığının sorumluluk alanındaki cadde, sokak ve genel aydınlatma yerlerinde tüketilen elektrik bedelinin ödetilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın konusuz kalması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş; karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı vekili, müvekkili şirketin davalı belediyenin sınırları içerisinde bulunan cadde ve sokakların aydınlatılması hizmetini yürüttüğünü ve bu hizmet nedeniyle 01/04/2003 tarihine kadar 09/11/1995 tarih 22458 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren Elektrik Tarifeleri Yönetmeliği ve bu tarihten sonra EPDK Müşteri Hizmetleri Yönetmeliği hükümlerine göre reel ölçüm yapılmaksızın satın alınan enerjinin % 3’ü kadarının alındığını, 08/01/2002 tarihinde yürürlüğe giren 4736 sayılı Kanun"un 1. maddesi uyarınca davalıya ücretsiz ve tarife altı hükümlerinin uygulanmasına son verildiğini, 23/05/2003 tarih ve 24763 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Bakanlar Kurulu Kararının 2. maddesinin (f) bendinde, genel aydınlatma yerlerinin elektrik enerjisi yıllık giderlerinin, belediye sınırları içerisinde ilgili belediyenin bütçesinden karşılanacağı hükmünün getirildiğini, bu nedenle müvekkilinin davalı belediyeye fatura ettiği ancak ödenmeyen elektrik bedelinin davalı belediyeden tahsiline karar verilmesi isteminde bulunmuştur.
Davalı vekili; açılan davayı kabul etmediklerini belirterek haksız olarak açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, Dairemizin 26/04/2012 gün, 2011/3223 esas, 2012/7381 karar sayılı bozma ilamına uyularak yapılan yargılama neticesinde; eldeki bu davanın konusunu oluşturan alacak için karar verilmesinden sonra yürürlüğe giren 6113 sayılı Kanun kapsamında terkin ve mahsup işleminin yapılıp yapılmadığı davalı Belediyenin bu Kanunla getirilen hükümlerden yararlanıp yararlanmadığı Maliye Bakanlığı’na sorulmuş, Maliye Bakanlığı Muhasebat Genel Müdürlüğünün 08/04/2013 tarihli cevabi yazısında, 03/03/2011 tarihi itibariyle ödenmemiş olan il özel idarelerin ve belediyelerin genel aydınlatma bedeli borçlarının tamamının mahsup edildiği belirtildiğinden bahisle konusuz kalan dava yönünden karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilmiştir.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 331. maddesinin birinci fıkrası "davanın konusuz kalması sebebiyle davanın esası hakkında bir karar verilmesine gerek bulunmayan hallerde hakim, davanın açıldığı tarihteki, tarafların haklılık durumuna göre yargılama giderlerini takdir ve hükmeder" şeklinde düzenlenmiştir. Yasada düzenlenen bu madde doğrultusunda, davanın açıldığı tarihte haksız olduğu tespit edilen taraf yargılama giderini ödemekle yükümlü olacaktır.
Dosya kapsamından, dava tarihi itibariyle davalı Belediyenin davacı şirkete borçlu olduğu yerel mahkemece, yapılan bilirkişi incelemesi ile tespit edildiği, ancak yerel mahkemece davanın kısmen kabulüne yönelik 27/07/2010 tarihli ilk kararın verilmesinden sonra 03/03/2011 günlü Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6113 sayılı Bazı Kamu Kurum ve Kuruluşlarının Bir Kısım Borç ve Alacaklarının Düzenlenmesine Dair Kanun kapsamında davalı Belediyeye ait borcun mahsup edildiği anlaşılmıştır.
Şu halde; davanın açıldığı tarih itibariyle davacı haklı durumda bulunduğundan HMK’nın 331. maddesi ve Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 6. maddesine göre davacı yararına yargılama giderleri ve vekalet ücreti takdir edilmesi gerekirken bu durumun gözardı edilmesi usul ve yasaya uygun düşmemiş, bu durum kararın bozulmasını gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz edilen kararın yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 23/10/2019 gününde oy birliğiyle karar verildi.