9. Hukuk Dairesi 2013/6193 E. , 2013/18363 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ
DAVA :Davacı, kıdem tazminatı ile fazla mesai ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkeme, davanın reddine karar vermiştir.
Hüküm süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili; müvekkili davacının 25.05.2005 – 03.11.2007 tarihleri arasında kesintisiz çalıştığını, operatör olduğunu ve son olarak 440 TL net ücret aldığını, davacının iş akdini İK 24/II m. gereğince feshettiğini, işyerinde çalışan elektrikçi ustası..."ın özellikle bayan işçilere ağıza alınmayacak küfürler etmesi, küçümseyici ve aşağılayıcı davranışlarda bulunması ve bu konuda yönetime şikayette bulunulmasına rağmen işverence hiçbir önlemin alınmaması son olarak da yine aynı kişinin davacıya “geri zekâlı” gibi sözler söylemesi, yüzüne tükürmesi ve üzerine yürüyerek vurmaya kalkışması üzerine yine işverene başvurması ancak dikkate alınmaması ve fazla çalışma ücretinin ödenmemesi nedeniyle iş akdini feshettiğini, işverenin diğer bir işçisine işlem yapmayıp koruması nedeniyle kusurlu olduğunu, fazla çalışma ücretlerinin ödenmemesinin derhal fesih hakkını doğurduğunu, haftada 69 saat çalıştığını, ücretinin ödenmediğini iddia ederek fazlaya ilişkin talep ve dava haklarını saklı tutarak kıdem, fazla çalışma ücreti alacaklarının davalıdan tahsilini talep etmiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili; davacının kıdem tazminatına hak kazanmasının mümkün olmadığını, fazla mesai bedellerinin ödendiğini, davacının kendi isteği ile istifa etmek suretiyle iş akdini feshettiğini, davacının müvekkili şirketten hiçbir hak ve alacağının bulunmadığını, davalı şirketin ihbar tazminatı hakkı oluştuğunu savunarak davanın reddini talep etmiştir.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece davanın reddine karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Kararı davacı yasal süresi içerisinde temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
1- Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2- İşçinin, iş sözleşmesini, kendisi veya ailesi üyelerinden birinin şeref ve namusuna dokunacak şekilde söz veya davranışları bulunan işveren sebebiyle feshedip feshetmediği taraflar arasında uyuşmazlık konusudur.
4857 sayılı İş Kanunu’nun 24 üncü maddesinin (II) numaralı bendinin (b) alt bendi gereğince, işverenin işçiye veya aile üyelerinden birine hakaret etmesi, sövme fiilini işlemesi, sarkıntılıkta bulunması, işçiye iş sözleşmesini haklı fesih imkânı verir. Şeref ve namusa dokunacak söz ve davranışların, işveren veya işveren vekili tarafından gerçekleştirilmiş olması hukukî sonucu değiştirmez. Bu eylemlerin Türk Ceza Kanunu’na göre suç teşkil etmesi de şart değildir.
İşçinin ya da ailesi üyelerinden birinin şeref ve namusuna dokunacak söz, davranış veya eylemin, işverenin diğer bir işçisi tarafından gerçekleştirilmiş olması, kural olarak işçiye iş sözleşmesini haklı fesih imkânı vermez. Ancak, şeref ve namusa dokunan söz ve davranışlardan haberdar olan işverenin, eylemin tekrarlanmaması yönünde gerekli önlemleri alması, işçiyi gözetme borcunun gereği olarak zorunludur.
Somut olayda davacı tarafından açılan işçilik alacağı davasında kıdem tazminatı ve fazla mesai alacağı istemlerinde bulunulmuş olup Yerel Mahkemece fazla mesai ücret alacağının isteminin reddine dair kurulan hükümde hukuka aykırılık olmamakla birlikte kıdem tazminatı isteminin reddi hatalıdır. Zira davacıya ait işyeri sicil kayıtlarının incelenmesinden, davacının 31.10.2007 tarihli vermiş olduğu dilekçesinin incelenmesinde; çalıştığı makinenin arıza yaptığı, bu nedenle meydana gelen arızayı bildirmek için... isimli ustanın yanına gittiği, bu kişinin de davacıyı ... isimli ustaya yönlendirdiği, davacı işçinin bu ustanın yanına gittiğinde bu kişinin davacıya hakaret eder şekilde konuştuğunun anlaşıldığı, davacının bu olay sonrası 31.10.2007 tarihli dilekçesini de gerekçe göstererek davalı işyerinden istifa ederek ayrıldığı, ayrıca dosya içerisinde davacının istifasına dayanak yaptığı olay ile ilgili olarak ... isimli işçinin ihtar edildiğine dair belgelerin de bulunduğu, dolayısıyla davacının davalı işyerinden istifa etmesinin haklı nedene dayandığı anlaşılmakla davacın kıdem tazminatı talebinin kabulü yerine reddine karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
F) SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 13.06.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.