
Esas No: 2021/1781
Karar No: 2021/4102
Karar Tarihi: 17.09.2021
Danıştay 4. Daire 2021/1781 Esas 2021/4102 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
DÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2021/1781
Karar No : 2021/4102
TEMYİZ EDEN (DAVACI) : ...
VEKİLİ : Av. ...
KARŞI TARAF (DAVALI) : ... Vergi Dairesi Başkanlığı
(... Vergi Dairesi Müdürlüğü)
İSTEMİN KONUSU : ... Vergi Mahkemesinin ... tarih ve E: ..., K: ... sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı adına, kaçakçılık suçuna iştirak ettiği ileri sürülerek 2010/1, 2, 4 ila 12, 1-3, 4-6, 7-9, 10-12, 1-12. dönemlerine ilişkin tekerrür hükümleri uygulanarak kesilen vergi ziyaı cezalarının kaldırılması istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Danıştay bozma kararı üzerine Vergi Mahkemesince verilen kararda; davacının sahte fatura düzenleme fiiline iştirak ettiği ... hakkında düzenlenen Vergi Tekniği Raporundaki tespitlerden, mükellefin işyeri adresinde bulunamaması nedeniyle ikametgah adresinde yapılan tebligata rağmen defter ve belgelerini incelemeye ibraz etmemesi, faaliyet gösterdiği adreslerde muhtelif zamanlarda yapılan yoklamalarda bulunamaması, bazı yoklamalarda adreste bulunup tekstil ve konfeksiyon üretimi faaliyetinde bulunuyor ve işçi çalıştırılıyor gözükmesine rağmen söz konusu adreslerdeki taşınmaz sahiplerinin davacıyı tanımaması ve kira sözleşmesindeki imzaların kendilerine ait olmadığını belirtmesi, yüksek tutarlı KDV matrahı beyan etmesine rağmen sadece 2 dönemde küçük miktarda ödenecek KDV çıkması, KDV matrahlarının ve dolayısıyla aylık satışlarının birbirine yakın dönemlerde oldukça tutarsız olması, aynı şekilde beyan edilen işçi sayılarının da aylık olarak çok büyük değişiklik göstermesi, örneğin 2013 Ocak ayında 60 işçi, Şubat ayında ise 16 işçi beyan edilmesi, çalıştırılmış gözüken işçilerin bir kısmının davacıyı tanımaması, bir kısmının ise bildirilen adreste çalışmaması, beyan edilen işçilere ait primler bakımından SGK'ya yüksek tutarda borcunun olması, davacının fatura düzenlediği mükelleflerin davacıya olan ödemelerini belgeleyememeleri gibi durumlar dikkate alındığında, davacının sahte fatura düzenlemek amacıyla kurulduğunu, gerçek faaliyetinin olmadığını, düzenlediği belgelerin sahte belge niteliğinde olduğunu, düzenlenen bu sahte faturalar karşılığında komisyon geliri elde edildiğinin ortaya konulduğu; Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen ... sayılı soruşturma dosyasında hayali ihracat suçundan şüpheli olan ...'in ifadesinde hayali ihracat yaptıklarını ve kendisine fatura temin eden kişilerin ise ... ile ablası ...'nin olduğunu belirttiği, davacının ...'nun ablası ve muhasebecisinin olduğu, mükellefin esas faaliyetinden haberdar olduğu ve sahte fatura düzenleme fiilini kolaylaştırarak bu fillere iştirak ettiği sonucuna varıldığından kesilen vergi ziyaı cezalarında hukuka aykırılık; tekerrürün dayanağının 2009/9 dönemine ilişkin olarak internet ortamında kanuni süresinden sonra verilen beyannameden kaynaklandığı buna ilişkin ihbarnamenin 05/12/2013 tarihinde düzenlendiği görüldüğü, 2013 yılında ihbarnameye bağlanan vergi ziyaı cezasına dayanılarak 2010 yılına ilişkin kesilen vergi ziyaı cezalarının tekerrür hükümleri uygulanarak %50 oranında artırılmasında hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın kısmen kabul, kısmen reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : İştirak fiilinin nasıl olduğu ortaya konulmadan davacının ...'nun ablası ve muhasebecisi olduğu belirtilerek eksik inceleme sonucu davacıya iştirak fiili yüklendiği, defter ve belgeler üzerinde tespit yapılmadığı ileri sürülerek kararın aleyhe olan kısımlarının bozulması istenilmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Cevap verilmemiştir.
TETKİK HÂKİMİ : ...
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Vergi Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dördüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE :
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Temyiz isteminin reddine,
2. Temyize konu ... Vergi Mahkemesinin ... tarih ve E: ..., K: ... sayılı kararının ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
4. 492 sayılı Harçlar Kanunu'na bağlı (3) sayılı Tarife uyarınca, davacı aleyhine onanan tutar üzerinden binde 9,10 oranında ve ... TL den az olmamak üzere hesaplanacak nispi karar harcından, varsa evvelce ödenen harcın mahsubundan sonra kalan harç tutarının temyiz eden davacıdan alınmasına,
5. Dosyanın anılan Vergi Mahkemesine gönderilmesine,
6. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren onbeş (15) gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 17/09/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.
