Abaküs Yazılım
3. Daire
Esas No: 2018/3329
Karar No: 2021/3866
Karar Tarihi: 20.09.2021

Danıştay 3. Daire 2018/3329 Esas 2021/3866 Karar Sayılı İlamı

T.C.
D A N I Ş T A Y
ÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2018/3329
Karar No : 2021/3866


TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Vergi Dairesi Başkanlığı
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVACI) : …

İSTEMİN KONUSU : … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararına yöneltilen istinaf başvurusuna ilişkin … Bölge İdare Mahkemesi ... Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ:
Dava konusu istem: Davacı adına, asıl borçlu … İnşaat Petrol Ürünleri Turizm İnşaat Malzemeleri Nakliyat Taahhüt Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi''nden alınamayan 2010 ve 2013 yıllarının muhtelif dönem vergilerinden oluşan borçların tahsili amacıyla kanuni temsilci sıfatıyla düzenlenen … tarih ve … takip numaralı ödeme emrinin; 2013 yılına ait kurumlar vergisi, vergi ziyaı cezası ve fer'ilerinden oluşan kısımlarının iptali istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Uyuşmazlık konusu ödeme emrinin davacıya tebliğ edildiği 10/08/2016 tarihinin adli tatil dönemine rastlaması ve bu dönemde dava açma süresinin işlememesi nedeniyle, 22/08/2016 tarihinde davalı idareye yapılan başvurunun 03/10/2016 tarihinde davacıya tebliğ edilen … sayılı işlem ile dava konusu vergi borçları yönünden reddedilmesi üzerine, 7 günlük dava açma süresinin bu tarihten itibaren başladığının kabulü gerektiğinden 04/10/2016 tarihinde kayda alınan dilekçeyle açılan davanın yasal süresinde açılmadığına yönelik davalı idarenin itirazı yerinde görülmeyerek işin esasına geçildiği; dava konusu ödeme emrinin, davacının kanuni temsilci sıfatıyla sorumlu olduğundan bahisle düzenlendiği görülmekte ise de davacıya verilen müdürlük yetkisinin sadece şirketin hafriyat nakliyat inşaat işleri departmanına ilişkin olan ve şirketi borçlandırma, taahhüt altına sokma, şirket adına para çekme, çek verme ve demirbaş satma yetkileri dışındaki iş ve işlemlere ilişkin olduğu, bu haliyle söz konusu yetkinin şirketin kanuni temsilcisi sıfatıyla temsil ve ilzamı vasfını taşımadığı, sadece şirketin bir bölümüne ilişkin sınırlı bir yetkilendirmeye ilişkin olduğunun anlaşıldığı, ayrıca ödeme emrinin dava konusu edilen kısımlarıyla ilgili borçların beyan edilip ödenmesi gereken dönemlerde anılan şirkette kanuni temsilci sıfatı bulunmayan davacının söz konusu amme borcundan sorumlu tutulmasının mümkün olmadığı gerekçesiyle ödeme emrinin dava konusu edilen kısımları iptal edilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: İstinaf başvurusunun, usul ve hukuka uygun olduğu sonucuna varılan Vergi Mahkemesi kararının kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği gerekçesiyle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacının kanuni temsilci sıfatıyla dava konusu borçlardan sorumlu olduğu, ödeme emrine karşı 7 günlük sürede açılmayan davanın reddi gerektiği ileri sürülerek kararın bozulması istenilmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …'IN DÜŞÜNCESİ: Temyiz isteminin kabulü gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Üçüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY :
Davacının kanuni temsilcisi olduğu … İnşaat Petrol Ürünleri Turizm İnşaat Malzemeleri Nakliyat Taahhüt Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi'nden alınamayan 2010 ve 2013 yıllarının muhtelif dönem vergilerinden oluşan borçların tahsili amacıyla 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun'un mükerrer 35. maddesi uyarınca sorumlu olduğundan bahisle adına … tarih ve … takip numaralı ödeme emri düzenlenerek adli tatil süresi içinde 10/08/2016 tarihinde tebliğ edildiği, ödeme emri üzerinde tebliğ tarihinden itibaren 7 gün içerisinde … Vergi Mahkemesinde dava açma hakkının bulunduğunun yazılı olduğu, davacı tarafından, ödeme emrinin tebliğinden sonra 22/08/2016 tarihinde davalı idareye başvurularak, ödeme emrinin iptalinin istenildiği, bu talebin, davalı idarenin … tarihinde tebliğ edilen … sayılı işlemiyle reddedildiği, bunun üzerine 04/10/2016 tarihinde açılan dava ile ödeme emrinin belirtilen kısımlarının dava konusu edildiği anlaşılmıştır.
İLGİLİ MEVZUAT:
6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun'un uyuşmazlık döneminde yürürlükte olan 55. maddesinde, amme alacağını vadesinde ödemeyenlere 7 gün içinde borçlarını ödemeleri veya mal bildiriminde bulunmaları lüzumunun bir "ödeme emri" ile tebliğ olunacağı; 58. maddesinde, kendisine ödeme emri tebliğ olunan şahsın böyle bir borcu olmadığı veya kısmen ödediği veya zamanaşımına uğradığı hakkında tebliğ tarihinden itibaren 7 gün içinde dava açabileceği hükümlerine yer verilmiştir.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun "Dava açma süresi" başlıklı 7. maddesinin 1. fıkrasında, dava açma süresinin, özel kanunlarında ayrı süre gösterilmeyen hallerde vergi mahkemelerinde otuz gün olduğu, 2. fıkrasının (b) bendinde, bu sürelerin, vergi, resim ve harçlarla benzeri mali yükümler ve bunların zam ve cezalarından doğan uyuşmazlıklarda, tebliğ yapılan hallerde veya tebliğ yerine geçen işlemlerde tebliğin yapıldığı tarihi izleyen günden başlayacağı, 8.maddesinin 2. fıkrasında, tatil günlerinin sürelere dahil olduğu, şu kadar ki, sürenin son günü tatil gününe rastlarsa, sürenin tatil gününü izleyen çalışma gününün bitimine kadar uzayacağı, aynı maddenin 3. fıkrasında, bu Kanunda yazılı sürelerin bitimi çalışmaya ara verme zamanına rastlarsa bu sürelerin, ara vermenin sona erdiği günü izleyen tarihten itibaren yedi gün uzamış sayılacağı, 14.maddesinin 3/e bendinde, dilekçelerin süre aşımı yönünden de inceleneceği, 6. bendinde ise, yukarıdaki hususların ilk incelemeden sonra tespit edilmesi halinde de davanın her safhasında 15.madde hükmünün uygulanacağı, yine aynı Kanunun 15. maddesinin 1/b bendinde süresinde açılmayan davanın reddine karar verileceği, 11. maddesinde ise ilgililer tarafından, idari dava açılmadan önce, idari işlemin kaldırılması, geri alınması, değiştirilmesi veya yeni bir işlem yapılmasının üst makamdan, üst makam yoksa işlemi yapmış olan makamdan, idari dava açma süresi içinde istenebileceği, bu başvurmanın işlemeye başlamış olan idari dava açma süresini durduracağı, altmış gün içinde bir cevap verilmezse isteğin reddedilmiş sayılacağı, isteğin reddedilmesi veya reddedilmiş sayılması halinde dava açma süresinin yeniden işlemeye başlayacağı ve başvurma tarihine kadar geçmiş sürenin de hesaba katılacağı hüküm altına alınmıştır.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 58. maddesinde kamu alacağının sürüncemede kalmaması amaçlanarak ödeme emrine karşı açılan davalarda dava açma süresi; 2577 sayılı Kanunun 7. maddesinin 1. fıkrasında vergi mahkemeleri için 30 gün olarak belirlenen genel dava açma süresinden kısa tutularak (7) günle sınırlandırılmış, ödeme emrini düzenleyen makama veya üst makama başvurulması halinde dava açma süresinin duracağı yolunda özel bir düzenlemeye yer verilmemiştir.
Bu durumda, dava konusu ödeme emrinin, davacıya tebliğ edildiği 10/08/2016 tarihinden itibaren 7 günlük dava açma süresi içerisinde, adli tatilde duran süreler de gözetilerek en son 07/09/2016 tarihine kadar dava açılması gerekirken, yasal dava açma süresinden çok sonra, 04/10/2016 tarihinde açılan bu davanın süre aşımı nedeniyle reddi gerekirken, esasını inceleyerek sonuçlandıran Vergi Mahkemesi kararına yöneltilen istinaf başvurusunu reddeden Vergi Dava Dairesi kararında hukuka uygunluk görülmemiştir.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1.Temyiz isteminin kabulüne,
2. … Bölge İdare Mahkemesi ... Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın ilgili Vergi Dava Dairesine gönderilmesine,
4. 492 sayılı Harçlar Kanunu'nun 13. maddesinin (j) bendi parantez içi hükmü uyarınca alınması gereken harç dahil olmak üzere yargılama giderlerinin yeniden verilecek kararda karşılanması gerektiğine, 20/09/2021 tarihinde oyçokluğuyla kesin olarak karar verildi.

(X)- KARŞI OY :

2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 7.maddesinin 1. fıkrasında, dava açma süresinin özel kanunlarda ayrı süre gösterilmeyen hallerde, Danıştay ve idare mahkemelerinde altmış ve vergi mahkemelerinde otuz gün olduğu; 11. maddesinde, ilgililer tarafından idari dava açılmadan önce, idari işlemin kaldırılması, geri alınması, değiştirilmesi veya yeni bir işlem yapılmasının üst makamdan, üst makam yoksa işlemi yapmış olan makamdan idari dava açma süresi içinde istenebileceği, bu başvurmanın, işlemeye başlamış olan idari dava açma süresini durduracağı, isteğin reddedilmesi ve reddedilmiş sayılması halinde dava açma süresinin yeniden işlemeye başlayacağı ve başvurma tarihine kadar geçmiş sürenin de hesaba katılacağının kurala bağlandığı, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 58. maddesinde ise, kendisine ödeme emri tebliğ olunan şahsın, böyle bir borcu olmadığı veya kısmen ödediği veya zaman aşımına uğradığı hakkında, tebliğ tarihinden itibaren 7 gün içinde vergi mahkemeleri nezdinde dava açabilecekleri yolunda hüküm öngörülmüştür.
Söz konusu hükümle, tıpkı diğer işlemlerde olduğu gibi, tarh, tahakkuk ve tahsil işlemleriyle karşılaşan yükümlülere, bu işlemlerin kaldırılması, geri alınması, değiştirilmesi veya yeni bir işlem yapılması için dava açma süresi içinde idareye başvuru ve bu yolla idareye de yeniden değerlendirme imkanı verildiği ve böylece doğabilecek uyuşmazlıkların önünün alınmasının amaçlandığı görülmektedir.
Dava dilekçesi ve eklerinin incelenmesinden, 10/08/2016 tarihinde tebliğ edilen dava konusu ödeme emrine karşı, davalı idareye anılan madde hükmü kapsamında düzeltme başvurusunda bulunulduğu ve başvurunun reddine ilişkin işlemin 03/10/2016 tarihinde tebliği üzerine 04/10/2016 tarihinde bakılmakta olan davanın açıldığı olayda, süre aşımı bulunduğu gerekçesiyle davanın reddi gerektiği yolundaki Daire kararına katılmıyorum.

Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi