Abaküs Yazılım
4. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/1461
Karar No: 2019/4742
Karar Tarihi: 17.10.2019

Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2017/1461 Esas 2019/4742 Karar Sayılı İlamı

4. Hukuk Dairesi         2017/1461 E.  ,  2019/4742 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 10/02/2016 gününde verilen dilekçe ile itirazın iptali istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın reddine dair verilen 19/07/2016 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davacı ve davalı vekilleri tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
    Dava, icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
    Davacı vekili; davalının ... İcra Müdürlüğünün 2015/15856 esas sayılı dosyası ile takibe konu edilen borcunu ödemediğini, davacının alacağının yasal dayanağının bulunduğunu, davalının kötü niyetle icra takibine itiraz ettiğini belirterek davalının icra takibine yaptığı itirazının iptali ile takibin devamına ve takip konusu alacağın yüzde yirmisinden az olmamak üzere icra inkâr tazminatının davalı borçludan alınıp davacı müvekkiline verilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı vekili; davacı tarafın tek taraflı olarak düzenlediği “borçlular listesi” başlıklı bir belgeye dayanarak kesin ve muaccel olmayan bir borç için takip yapma yetkisinin olmadığını, talep edilen alacağın davalı aleyhine verilen imar para cezalarına ilişkin olduğunu, bu cezalara ilişkin olarak idari yargıda dava açtıklarını, davalı hakkında kesinleşmiş bir alacak bulunmadığını, ayrıca “amme alacağı” niteliğindeki alacakların genel haciz yoluyla takibinin yapılmasının mümkün olmadığını belirterek davanın reddine ve davacı aleyhine takip konusu alacağın yüzde yirmisinden az olmamak üzere kötü niyet tazminatına karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
    Mahkemece; takip konusu alacağın idari para cezalarına ilişkin olduğu ve davaya konu alacağın takibinin genel haciz yoluyla yapılmasının mümkün olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
    Dava konusu uyuşmazlık; davacı ... tarafından, idari para cezasına dayalı olarak yapılan genel haciz yoluyla takibe yönelik itirazın iptali istemine ilişkindir.
    İdari para cezaları ve benzeri kamu alacaklarının genel haciz yoluyla takip edilemeyeceğine ilişkin yasal bir düzenleme bulunmamaktadır. Bu konuda alacaklı/davacı seçimlik hakka sahiptir. Alacaklı/davacı, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümleri uyarınca tahsil yoluna başvurabileceği gibi, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu hükümleri uyarınca da takip yoluna başvurabilir.
    2004 s. İcra ve İflas Kanunu’nun “Hukuku amme borçları” başlıklı 47. maddesinde, para cezası ile diğer hukuku amme borçlarının takibi hakkındaki kanunlar hükmünün mahfuz olduğu ve 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsili Usulü Hakkında Kanun’un 1. maddesinde “Devlete, vilayet hususi idarelerine ve belediyelere ait vergi, resim, harç, ceza tahkik ve takiplerine ait muhakeme masrafı, vergi cezası, para cezası gibi asli, gecikme zammı, faiz
    gibi fer"i amme alacakları ve aynı idarelerin akitten, haksız fiil ve haksız iktisaptan doğanlar dışında kalan ve amme hizmetleri tatbikatından mütevellit olan diğer alacakları ile; bunların takip masrafları hakkında bu kanun hükümleri tatbik olunur” denilse de bu hükümler seçimlik hakkı bulunan davacının genel hükümler uyarınca takip ve dava yoluna başvurmasına engel değildir. Bu nedenle davacının genel hükümler çerçevesinde takip ve dava yoluna başvurmasında hukuki yararı bulunduğunun kabul edilmesi gereklidir.Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun; 02/06/2004 tarih ve 2004/1-293 esas, 2004/319 karar sayılı ilamı, 06/10/2004 tarih ve 2004/1-433 esas, 2004/483 karar sayılı ilamı, 02/03/2005 tarih ve 2005/1-116 esas, 2005/135 karar sayılı ilamı ve 16/09/2015 tarih ve 2015/4-417 esas, 2015/1755 karar sayılı ilamları bu yönde olup, uygulama kararlılık kazanmıştır.
    Somut olayda, davacının kamu alacağını genel haciz yoluyla takip edemeyeceğine ilişkin bir yasal düzenleme bulunmadığından, bu konuda seçimlik hakkı bulunan davacının genel hükümler uyarınca takip ve dava yoluna başvurmasında herhangi bir engel bulunmamaktadır. Davacı, alacağının 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Yasa uyarınca tahsili yoluna başvurabileceği gibi genel haciz yoluyla takibi yoluna da başvurabilir.
    Mahkemece açıklanan yönler gözetilerek, işin esası incelenip oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, takip konusu alacağın idari para cezalarına ilişkin olduğu ve davaya konu alacağın takibinin genel haciz yoluyla yapılmasının mümkün olmadığı şeklinde yerinde olmayan bir gerekçeyle yazılı biçimde karar verilmiş olması usul ve yasaya uygun düşmediğinden kararın bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ:Temyiz edilen kararın yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, bozma nedenine göre tarafların diğer temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına ve davacıdan peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 17/10/2019 gününde oy çokluğuyla karar verildi.
    KARŞI OY YAZISI

    Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine, özellikle özel kanun varken genel hükümlere gidilemeyeceği hususuda dikkate alınarak yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün onanması görüşünde olduğumdan sayın çoğunluğun bozma kararına katılmıyorum.17/10/2019





    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi