
Esas No: 2018/10
Karar No: 2021/4303
Karar Tarihi: 21.09.2021
Danıştay 4. Daire 2018/10 Esas 2021/4303 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
DÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2018/10
Karar No : 2021/4303
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Vergi Dairesi Başkanlığı
(… Vergi Dairesi Müdürlüğü)
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVACI) : … Makina İnşaat Turizm Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi ... Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı şirket adına, sahte fatura kullandığından bahisle vergi inceleme raporuna istinaden resen tarh edilen 2011/2 dönemi üç kat vergi ziyaı cezalı katma değer vergisinin kaldırılması istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: ... Vergi Mahkemesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararda; davacıya fatura düzenleyen İlyasbey Vergi Dairesi mükellefi Tasfiye Halinde ...Petrol Maden İnş. Taah. Nak. San. Tic. Ltd. Şti. hakkında düzenlenen vergi tekniği raporunda yer alan tespitler, anılan mükellef tarafından düzenlenen faturaların sahte olduğunu kanıtlamaya yeterli olmadığından cezalı tarhiyatta hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: Bölge İdare Mahkemesince; istinaf başvurusuna konu Vergi Mahkemesi kararının usul ve hukuka uygun olduğu ve davalı tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından, davacı adına yapılan tarhiyatın hukuka uygun olduğu, temyiz isteminin kabulü ve Mahkeme kararının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmuştur.
TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dördüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE :
213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 3/B maddesinde, vergilendirmede vergiyi doğuran olay ve bu olaya ilişkin muamelelerin gerçek mahiyetinin esas olduğu; 134. maddesinin birinci fıkrasında, vergi incelemesinden maksadın, ödenmesi gereken vergilerin doğruluğunu araştırmak, tespit etmek ve sağlamak olduğu kurala bağlanmış; 359. maddesinin (b) bendinde ise gerçek bir muamele veya durum olmadığı halde bunlar varmış gibi düzenlenen belgeler, sahte belge olarak tanımlanmıştır.
3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu'nun 29. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (a) bendinde, mükelleflerin, yaptıkları vergiye tabi işlemler üzerinden hesaplanan katma değer vergisinden, bu Kanunda aksine hüküm olmadıkça faaliyetlerine ilişkin olarak, kendilerine yapılan teslim ve hizmetler dolayısıyla hesaplanarak düzenlenen fatura ve benzeri vesikalarda gösterilen katma değer vergisinin indirilebileceği hükme bağlanmıştır.
Katma değer vergisi, bünyesinde yer alan indirim müessesesiyle yansıtılabilir bir vergidir. Katma değer vergisi sisteminde mükellef ve sorumlu; üretim ve dağıtım kademeleri içinde, verginin tahsiline, indirimlerin yapılmasına, beyan edilip ödenmesine aracılık eder. Bu bakımdan indirim, mükellefiyete bağlı bir görev olduğu kadar aynı zamanda bir haktır. Katma değer vergisinde genel prensip, vergiye tabi teslimler üzerinden hesaplanan vergiden, alış faturalarında gösterilen verginin indirilmesidir. Katma değer vergisi indirimi hakkından yararlanabilmek için Kanun bazı şartların varlığını öngörmüştür. Bu şartların bir kısmı esasa, bir kısmı ise şekle ilişkindir. Katma değer vergisi, vergiyi doğuran olayın gerçekleşmesi halinde, zincirleme olarak kendi içinde otokontrol sistemi taşımaktadır.
Kayıt ve belge nizamına uyulması ve faturaların gerçek bir mal teslimi veya hizmet ifasına dayanması halinde, mal teslimi veya hizmet ifasına bağlı olarak tahsil edilen katma değer vergisinden, mükelleflerin kendilerine yapılan teslim ve ifaya ilişkin olarak ödedikleri katma değer vergisini indirmeleri mümkün olup, aksi durumda, faturaların gerçek bir mal teslimi veya hizmet ifasına dayanmadığının tespiti halinde, bu faturalarda yer alan katma değer vergisinin indirimi mümkün bulunmamaktadır.
Buna göre, alış belgelerinde yer alan katma değer vergisinin indirim konusu yapılabilmesi için, alış faturası ya da benzeri vesikalarda ayrıca gösterilmesi ve bu vesikaların kanuni defterlere kaydedildiğinin tevsik edilmesinin yanında, söz konusu belgelerin gerçeği yansıtması da zorunludur.
Yukarıda aktarılan mevzuat hükümlerine göre, uyuşmazlığın esasını, davacıya anılan faturaları düzenleyen firmanın düzenlediği faturaların, gerçek bir mal ve hizmet satışını içerip içermediği, dolayısıyla sahte olup olmadığı hususlarının tespiti oluşturmakta olup, uyuşmazlığın çözümü için söz konusu belgelerin hukuki mahiyetinin anlaşılabilmesi bakımından, bu belgeleri tanzim eden mükellef hakkında yapılan incelemeler sonucunda tespit edilen hususların irdelenmesi gerekmektedir.
Davacının ilgili dönemde fatura aldığı İlyasbey Vergi Dairesi mükellefi ...Petrol Maden İnş. Taah. Nak. San. Tic. Ltd. Şti. hakkında tanzim edilen … tarih ve … sayılı Vergi Tekniği Raporu'nun incelenmesinden özetle; mükellefin Gebze/Kocaeli adresinde belirli bir mala tahsis edilmiş mağazalarda motorlu kara taşıtı ve motorsiklet yakıtının (… akaryakıt bayiliği) perakende ticareti faaliyetinde bulunmak üzere 09/09/2009 tarihinde mükellefiyet tesis ettirdiği, 26/10/2011 tarihinde tasfiye işlemine başladığı ve 06/11/2013 tarihi itibariyle tasfiyenin sonuçlandığı, 28/09/2009 tarihinde yapılan yoklamada; 01/10/2009 tarihi itibariyle işyerinde 8 işçinin sigortalı olarak istihdam edileceği, 03/09/2009 tarihi itibariyle akaryakıt istasyonu faaliyetine başlandığı, ... akaryakıt istasyonu olduğu, iş yerinde 1 gaz 3 akaryakıt pompası olduğu ayrıca içerde market işi de yapıldığı, 1 jeneratör, 1 adet tanker olduğu, 21/03/2010 tarihinde yapılan yoklamada; faaliyetine devam ettiği, faaliyet konusunun akaryakıt istasyonu olduğu, iş yerinde 3 adet akaryakıt satış pompası, 1 adet otogaz satış pompası bulunduğu, akaryakıt istasyonunda 1 adet market işyeri,1 adet oto yıkama bölümü bulunduğu, firmanın kendine ait tankeri bulunmadığı, iş yerinde 11 çalışan personel bulunduğu, firmanın toptan satışı bulunmadığı, satışların ödeme kaydedici cihaz yoluyla belgelendirildiği, firmanın ayrıca inşaat malzemeleri satışı yaptığı, 21/06/2010 tarihinde yapılan yoklamada; mükellefin akaryakıt istasyonu (...) işletmeciliği faaliyetine devam ettiği, işyerinde 6 işçinin istihdam edildiği, şirketin başka şubesinin olmadığı, işyerinin açık ve faaliyette olduğu, 05/10/2011 tarihinde yapılan yoklamada; ilgili adreste bulunan akaryakıt istasyonu'nun (...) kapalı durumda olduğu, hizmet vermediği, 11/01/2012 tarihinde yapılan yoklamada; mükellefin adreste bulunmadığı, 4 ay önce adresten taşındığı, mükellef kurumun 2009 yılında Kurumlar Vergisi ve Katma Değer Vergisi için 6111 sayılı Kanundan yararlandığı, 2011, 2012 ve 2013 yılları için kurumlar vergisi beyannamelerini vermediği, 2009, 2012 ve 2013 yılları için Ba-Bs bildirim formu vermediği, mükellefin form Ba bildiriminde bulunduğu 2010 ve 2011 yılına ait mal ve hizmet alışında bulunduğu mükelleflerin Bs formu vermediğinin görüldüğü, mükellefin 24/11/2014 tarihi itibariyle vadesi geçmiş ve bugün ödenmesi gereken toplam borcunun 274.330,85 TL olduğu, mükellefin 2010 dönemi kdv matrahının 12.457.609,46 TL, toplam Bs-Ba bilgisinin 155.441.573,66 TL, 2011 dönemi kdv matrahının 10.888.573,13 TL olduğu, toplam Bs-Ba bilgisinin 13.766.932,00 TL olduğu mükellefin 01/02/2010 tarihinden itibaren düzenlenmiş olduğu faturaların gerçek bir mal teslimi veya hizmet ifasına dayanmayan, komisyon karşılığında düzenlenen sahte belgeler olduğu tespitlerine yer verildiği görülmüştür.
Yukarıda belirtilen tespitler ile davacı hakkında düzenlenen vergi inceleme raporunun bir bütün halinde değerlendirilmesinden, adı geçen mükellefin kurulmasından kısa süre sonra yüksek miktarlı fatura düzenlemesinin olağan olmadığı, düzenlediği fatura tutarları kadar iş yapabilecek organizasyon ve kapasiteye sahip olmadığı, Ba-Bs formlarında bildirimlerin uyumsuz olduğu, vergi ödevine ilişkin ödeme yükümlülüğünün yerine getirilmediğinin görüldüğü, buna göre anılan mükellefler tarafından davacı şirkete düzenlenen ihtilaf konusu faturaların gerçek bir mal teslimi veya hizmet ifasına dayanmadığı sonucuna varılmış olup, Mahkeme kararının kaldırılması isteminin reddine dair Vergi Dava Dairesi kararında hukuki isabet görülmemiştir.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Temyiz isteminin kabulüne,
2. Temyize konu … Bölge İdare Mahkemesi ... Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Vergi Dava Dairesine gönderilmesine, 21/09/2021 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.
(X) KARŞI OY :
Temyiz dilekçelerinde öne sürülen hususlar, temyize konu mahkeme kararının bozulmasını sağlayacak nitelikte bulunmadığından temyiz istemilerinin reddi gerektiği görüşüyle Dairemiz kararına katılmıyoruz.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.
