
Esas No: 2021/2362
Karar No: 2021/1492
Karar Tarihi: 22.09.2021
Danıştay İdare Dava Daireleri Kurulu 2021/2362 Esas 2021/1492 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU
Esas No : 2021/2362
Karar No : 2021/1492
TEMYİZ EDEN (DAVACI) : …
KARŞI TARAF (DAVALI) : … Kurulu
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : Danıştay Beşinci Dairesinin 13/11/2020 tarih ve E:2017/2171, K:2020/5101 sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı tarafından, 667 sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Alınan Tedbirlere İlişkin Kanun Hükmünde Kararname'nin 3/1. maddesi uyarınca FETÖ ile irtibat ve iltisakının olduğu gerekçesiyle meslekte kalmasının uygun olmadığına ve meslekten çıkarılmasına ilişkin Hâkimler ve Savcılar Kurulu Genel Kurulunun … tarih ve … sayılı kararına karşı yaptığı yeniden inceleme talebinin reddine dair yine aynı Kurulun … tarih ve … sayılı kararının iptali ve bu karar nedeniyle yoksun kaldığı tüm mali haklarının ödenmesi gereken tarihten itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte iadesine karar verilmesi istenilmiştir.
Daire kararının özeti: Danıştay Beşinci Dairesinin 13/11/2020 tarih ve E:2017/2171, K:2020/5101 sayılı kararıyla;
Dava dosyasında bulunan bilgi ve belgeler ile kararda yer verilen açıklamalar bir bütün olarak değerlendirildiğinde; davacının, FETÖ ile iltisak ve irtibatının olduğu ve bu nedenle demokratik anayasal düzene sadakat yükümlülüğünü ihlal ettiği anlaşıldığından hukuka aykırılık görülmeyen dava konusu kararın iptali istemi yönünden ve davacının bu karar nedeniyle yoksun kaldığı tüm mali haklarının ödenmesi gereken tarihten itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte iadesine karar verilmesi istemi yönünden davanın reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, Daire kararının kendisinin fiilen oturmadığı ve kalmadığı adresine yapılmaya çalışıldığı, kapıya haber kağıdı yapıştırılarak muhtarlığa tebliğ evrakının bırakıldığını 25/06/2021 tarihinde dava dosyasını ön büroda fiziken incelerken gördüğü, bu adreste kendisine ulaşılan kişinin kendisini tanımadığını beyan ettiği, ayrıca kapıya haber kağıdı yapıştırıldığının belli olmadığı, fiilen oturmadığı adrese yapılmaya çalışılan tebligattan haberinin olmadığı, davada verilen ret kararını da 25/06/2021 tarihinde öğrendiği, UYAP Vatandaş Portalında dosyanın ilk inceleme yapılmak üzere tetkik hakimine verileceği yazdığı için karardan haberdar olmadığı belirtilerek, Daire kararının yeni adresine tebliğ edilerek tarafına temyiz hakkı verilmesini ya da bu dilekçenin temyiz talebi yerine kabul edilerek ilgili temyiz dairesine dosyasının gönderilmesini talep etmiştir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idare tarafından, Danıştay Beşinci Dairesince verilen kararın usul ve hukuka uygun bulunduğu ve temyiz dilekçesinde öne sürülen nedenlerin, kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığı belirtilerek temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ … 'ÜN DÜŞÜNCESİ : Davacının temyiz isteminin süre aşımı nedeniyle reddi gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE:
İLGİLİ MEVZUAT :
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 46. maddesinde, Danıştay dava dairelerinin nihai kararlarının, başka kanunlarda aksine hüküm olsa dahi Danıştay'da temyiz edilebileceği ve bu kararlara karşı tebliğ tarihini izleyen otuz gün içinde Danıştay'da temyiz yoluna başvurulabileceği; 48. maddesinin 6. fıkrasında ise, temyizin kanuni süre geçtikten sonra yapılması halinde kararı veren merciin, temyiz isteminin reddine karar vereceği kurala bağlanmıştır.
2577 sayılı Kanun'un 8. maddesinde, bu Kanun'da yazılı sürelerin, tebliğ, yayın veya ilan tarihini izleyen günden itibaren işlemeye başlayacağı, tatil günlerinin sürelere dahil olduğu, ancak, sürenin son günü tatil gününe rastlarsa, sürenin tatil gününü izleyen çalışma gününün bitimine kadar uzayacağı, sürelerin bitmesinin çalışmaya ara verme zamanına rastlaması halinde, bu sürelerin, ara vermenin sona erdiği günü izleyen tarihten itibaren yedi gün uzamış sayılacağı; 60. maddesinde ise, Danıştay ile bölge idare, idare ve vergi mahkemelerine ait her türlü tebliğ işlerinin Tebligat Kanunu hükümlerine göre yapılacağı düzenlenmiştir.
Öte yandan, 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 10. maddesinde, tebligatın, tebliğ yapılacak şahsa bilinen en son adresinde yapılacağı, bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması hâlinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresinin, bilinen en son adresi olarak kabul edileceği ve tebligatın buraya yapılacağı; 21. maddesinin 1. fıkrasında, kendisine tebligat yapılacak kimse veya yukarıdaki maddeler mucibince tebligat yapılabilecek kimselerden hiçbiri gösterilen adreste bulunmaz veya tebellüğden imtina ederse, tebliğ memurunun tebliğ olunacak evrakı, o yerin muhtar veya ihtiyar heyeti azasından birine veyahut zabıta amir ve memurlarına imza mukabilinde teslim edeceği ve tesellüm edenin adresini ihtiva eden ihbarnameyi gösterilen adresteki binanın kapısına yapıştırmakla beraber, adreste bulunmama halinde tebliğ olunacak şahsa keyfiyetin haber verilmesini de mümkün oldukça en yakın komşularından birine, varsa yönetici veya kapıcıya da bildireceği, ihbarnamenin kapıya yapıştırıldığı tarihin, tebliğ tarihi sayılacağı; 2. fıkrasında ise, gösterilen adres muhatabın adres kayıt sistemindeki adresi olup, muhatap o adreste hiç oturmamış veya o adresten sürekli olarak ayrılmış olsa dahi, tebliğ memurunun tebliğ olunacak evrakı, o yerin muhtar veya ihtiyar heyeti azasından birine veyahut zabıta amir veya memurlarına imza karşılığında teslim edeceği ve tesellüm edenin adresini ihtiva eden ihbarnameyi gösterilen adresteki binanın kapısına yapıştıracağı, ihbarnamenin kapıya yapıştırıldığı tarihin, tebliğ tarihi sayılacağı; 35. maddesinin 2. fıkrasında ise, adresini değiştiren kimsenin yenisini bildirmediği ve adres kayıt sisteminde yerleşim yeri adresinin de tespit edilemediği takdirde, tebliğ olunacak evrakın bir nüshasının eski adrese ait binanın kapısına asılacağı ve asılma tarihinin tebliğ tarihi sayılacağı hükümlerine yer verilmiştir.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
7201 sayılı Kanun'un yukarıda belirtilen hükümleri uyarınca, tebliğ evrakının öncelikle muhatabın bilinen en son adresine gönderilmesinin zorunlu olduğu, bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının tespit edilmesi ve muhatabın adrese dayalı kayıt sisteminde (Mernis) kayıtlı adresi bulunması halinde, adres kayıt sistemindeki adresin, kişinin resmi tebligat adresi olarak kabul edileceği ve bu şekilde tebligatı çıkartan mercii ve posta memurunca başkaca bir adres araştırması yapılmasına gerek bulunmaksızın, tebligatın ikinci defa Mernis adresine, adresin “muhatabın Mernis adresi” olduğu, tebligat evrakı üzerine yazılmak suretiyle çıkarılması gerektiği; öte yandan, kendisine daha önce tebligat yapılmış olan kişiye, adresten taşınması halinde Kanun'un 35. maddesi uyarınca tebligat yapılmasının ise, muhatabın yeni adresini tebligat merciine bildirmemiş olmasının yanı sıra adrese dayalı kayıt sistemine kayıtlı bir adresinin de bulunmaması hâlinde veya bildirilen yeni adresin de tebligata elverişsiz olması ve bu adresin hem eski tebligatın yapıldığı adresten hem de Mernis adresinden farklı olması durumunda mümkün ve aynı zamanda zorunlu olduğu anlaşılmaktadır.
Dosyanın incelenmesinden; davacı tarafından, temyiz dilekçesinde, fiilen oturmadığı adrese yapılmaya çalışılan tebligattan haberinin olmadığı, temyize konu kararın 25/06/2021 tarihinde dava dosyasını ön büroda fiziken incelerken öğrenildiği belirterek temyiz isteminde bulunulmuş ise de, davacının kendisine en son tebligat yapılan "… Mahallesi, … Caddesi, No:… İçkapı No:… " adresinden taşınmış olmasına rağmen yeni adresini tebliğe çıkaran merciiye veya Mernis'e bildirmediği, davacının bilinen bu son adresine Danıştay Beşinci Dairesince temyize konu kararın tebligata çıkarıldığı, ancak, tebliğ memurunca davacının söz konusu adresten taşınmış olduğu ve muhtarlık kaydına rastlanmadığı notuyla tebliğ evrakının iade edildiği, bilahare davacının bilinen bu son adresi ile adres kayıt sistemindeki adresinin aynı olması nedeniyle, Danıştay Beşinci Dairesince temyize konu kararın, tebliğ evrakının üzerine, adresin davacının "Mernis Adresi" olduğuna ilişkin açıklamaya yer verilmek suretiyle yeniden tebligata çıkarıldığı, bu defa tebliğ memurunca davacının söz konusu adresten taşınmış olduğu ve bu adresin Mernis'de kayıtlı adresi olduğunun tespit edilmesi üzerine, tebliğ evrakı üzerine bu hususlar şerh düşülerek tebligatın 7201 sayılı Kanun'un 21. maddesinin 2. fıkrasında belirtilen usüle uygun olarak, kapıya haber kağıdı yapıştırmak ve ve kararın muhtara imzası alınarak teslim edilmesi suretiyle 31/03/2021 tarihinde yapıldığı anlaşılmaktadır.
Bu durumda; yapılan tebligat 7201 sayılı Kanun'a ve usulüne uygun olduğundan, davacı tarafından kararın tebliğ edildiği 31/03/2021 tarihinden itibaren, 2577 sayılı Kanun'un 46. maddesi uyarınca, en son, otuz günlük temyiz süresinin sona erdiği 30/04/2021 gününde temyiz isteminde bulunulması gerekirken, bu süre geçirildikten sonra 25/06/2021 tarihinde Danıştay kaydına giren dilekçe ile temyiz isteminde bulunulduğu anlaşıldığından, temyiz isteminin süre aşımı nedeniyle esasının incelenmesine hukuken olanak bulunmamaktadır.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin süre aşımı nedeniyle reddine,
2. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 6545 sayılı Kanun ile değişik 48/7. maddesi uyarınca kesin olarak,
3. 22/09/2021 tarihinde, oybirliği ile karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.
