Abaküs Yazılım
20. Ceza Dairesi
Esas No: 2018/1510
Karar No: 2018/2834
Karar Tarihi: 20.06.2018

Yargıtay 20. Ceza Dairesi 2018/1510 Esas 2018/2834 Karar Sayılı İlamı

20. Ceza Dairesi         2018/1510 E.  ,  2018/2834 K.

    "İçtihat Metni"


    Dosya incelendi.
    GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
    1- Sanık ... hakkında kurulan hükmün incelenmesinde;
    Hükmün sanık ve müdafii tarafından temyiz edilmesinden sonra, tutuklu sanığın ceza infaz kurumundan gönderdiği 08/11/2016 tarihli dilekçesinde “ ... bana verilen bu cezayı kabul ediyorum dosyamın onaylanıp Adıyaman E-tipi kapalı cezaevine gönderilmesini istiyorum...”, 26/01/2017 havale tarihli dilekçesinde “ ... yeni çıkan kararnameye göre açık hakkım dolmuştur mağdurum temyiz hakkımdan vazgeçiyorum. Cezamın onaylanıp biran önce Adıyaman E tipi kapalı cezaevinde gönderilmesini istiyorum. ...” 21/02/2017 tarihli dilekçesinde “... temyiz hakkımdan vazgeçiyorum. Dosyamın acilen onaylanıp Adıyaman E- Tipi Kapalı cezaevine gönderilmesini saygılarımla arz ve talep ederim.” 20/03/2017 tarihli dilekçesinde “... dosyamın biran önce onaylanıp Adıyaman E Tipi Kapalı cezaevine gönderilmesini ...” 27/10/2017 tarihli dilekçesinde “ ... dosyamın biran önce neticelenmesini ve onaylanmasını istiyorum. ...” ve 07/05/2018 tarihli dilekçesinde “... ben mağdurum ailem mağdurdur onun için dosyamın biran önce arşivden çıkıp onaylanmasını istiyorum. ...” şeklindeki beyanlarının temyiz isteğinden vazgeçme niteliğinde olduğu anlaşıldığından, temyizden vazgeçme nedeniyle hükmün İNCELENMESİNE YER OLMADIĞINA,
    2- Sanık Eyüp Ornavak hakkında kurulan hükmün incelenmesinde;
    Sanığın yüzüne karşı 16.02.2016 tarihinde tefhim edilen hükmün, sanık tarafından süresinden sonra 26/02/2016 tarihinde temyiz edildiği anlaşıldığından, sanığın temyiz isteğinin CMUK’nın 317. maddesi gereğince REDDİNE,
    3- Sanıklar ..., ... hakkında kurulan hükümlerin incelenmesinde;
    Temel cezanın, suç konusu uyuşturucu maddenin miktarına bağlı olarak önemi ve değeri ile oluşturduğu tehlikenin ağırlığı nedeniyle aynı Kanun"un 61. maddesi gereğince temel ceza belirlenirken alt sınırdan uzaklaşılarak hüküm kurulması gerektiğinin gözetilmemesi karşı temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
    Yargılama sürecindeki işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eylemin sanıklar tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, eyleme uyan suç tipi ile yaptırımların eleştiri dışında doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından, yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
    1- Gerekçeli karar başlığında suç tarihinin sanık ... ve ... yönünden "28.07.2013" yerine sanıkların tamamı hakkında "2013" olarak yazılması,
    2-24/11/2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi"nin 08/10/2015 tarihli 2014/140 esas ve 2015/85 karar sayılı kararına yanlış anlam verilerek 5237 sayılı TCK"nın 53/1-b maddesinin uygulanmasına karar verilmemesi,
    Kanuna aykırı, sanık ... müdafii ve sanık ...’ın temyiz itirazı bu nedenle yerinde olduğundan, CMUK’nın 321. maddesi gereğince hükümlerin BOZULMASINA; ancak bu aykırılıkların yeniden duruşma yapılmaksızın aynı Kanun"un 322. maddesi gereğince düzeltilmesi mümkün bulunduğundan;
    1-Gerekçeli karar başlığında suç tarihinin 28.07.2013 olarak yazılması,
    2-TCK"nın 53. maddesinin uygulanması ile ilgili kısmın hüküm fıkrasından çıkarılması ve yerine "Sanıklar hakkında, Anayasa Mahkemesi"nin 08.10.2015 tarihli iptal kararından sonra oluşan duruma göre, TCK"nın 53. maddesinin 1 ve 2. fıkraları ile 3. fıkrasının birinci cümlesinin uygulanmasına" ibaresinin yazılması, suretiyle hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
    4- Sanıklar ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... hakkında kurulan hükümlerin incelenmesinde;
    Gerekçeli karar başlığında suç tarihinin sanık ... yönünden "28.07.2013 -28.12.2013”, ... yönünden “16.08.2013” ... yönünden “16.08.2013” ... yönünden “ 16.08.2013” ... yönünden “ 16.08.2018” ... yönünden 20.08.2013, ... yönünden “ 20.08.2013” ... ve ... yönünden “ 28.12.2013” ... ve ... yönünden “ 17.09.2013” yerine sanıkların tamamı hakkında “2013” olarak yazılması mahallinde düzeltilmesi mümkün yazım hatası olarak kabul edilmiştir.
    Yargılama sürecindeki işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eylemlerin sanıklar tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, eyleme uyan suç tipi ile yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından, yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
    24/11/2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi"nin 08/10/2015 tarihli 2014/140 esas ve 2015/85 karar sayılı kararına yanlış anlam verilerek 5237 sayılı TCK"nın 53/1-b maddesinin uygulanmasına karar verilmemesi,
    Kanuna aykırı, ,sanıklar ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... müdafiileri ile sanıklar ..., ... ve ...’ün temyiz itirazı bu nedenle yerinde olduğundan, CMUK’nın 321. maddesi gereğince hükümlerin BOZULMASINA; ancak bu aykırılıkların yeniden duruşma yapılmaksızın aynı Kanun"un 322. maddesi gereğince düzeltilmesi mümkün bulunduğundan;
    TCK"nın 53. maddesinin uygulanması ile ilgili kısmın hüküm fıkrasından çıkarılması ve yerine "Sanıklar hakkında, Anayasa Mahkemesi"nin 08.10.2015 tarihli iptal kararından sonra oluşan duruma göre, TCK"nın 53. maddesinin 1 ve 2. fıkraları ile 3. fıkrasının birinci cümlesinin uygulanmasına" ibaresinin yazılması, suretiyle hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
    5- Sanık ... hakkında kurulan hükmün incelenmesinde;
    Gerekçeli karar başlığında suç tarihinin sanık ... yönünden "28.07.2013 – 19.11.2013" yerine "2013" olarak yazılması mahallinde düzeltilmesi mümkün yazım hatası olarak kabul edilmiştir.
    Yargılama sürecindeki işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, eyleme uyan suç tipi ile yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından, yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
    Zincirleme suça ilişkin TCK"nın 43. maddesiyle uygulama yapılabilmesi için cezalandırılabilir nitelikte birden fazla eylemin bulunması gerektiği, sanık ...’ın 28.07.2013 tarihli “ uyuşturucu madde ticareti yapma” suçu sabit ise de;
    İddianamede 7 olay olarak açıklanan ve mahkemenin 6. olay olarak kabul ettiği 19.11.2013 tarihli eylem ile ilgili olarak Sanık ... hakkında Kahta Cumhuriyet Başsavcılığının 2013/2135 soruşturma sayılı dosyasından yürütülen soruşturma neticesinde TCK’nın 191/1.f.2.c maddesinden kamu davasının açıldığı ve sanık hakkında Kahta Sulh Ceza Mahkemesinin 30.05.2014 tarih ve 2014/76 esas – 2014/165 karar sayılı ilamı ile TCK’nın 191/2 maddesi uyarınca tedavi ve denetimli serbestlik kararı verildiğinden sanık hakkında şartları oluşmadığı halde TCK"nın 43. maddesinin uygulanması suretiyle fazla cezaya hükmedilmesi,
    24/11/2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi"nin 08/10/2015 tarihli 2014/140 esas ve 2015/85 karar sayılı kararına yanlış anlam verilerek 5237 sayılı TCK"nın 53/1-b maddesinin uygulanmasına karar verilmemesi,
    Kanuna aykırı, sanık ve müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden hükmün BOZULMASINA, suçun niteliği, tutuklu kalınan süre, tutuklama koşullarında bir değişiklik bulunmamasına göre sanığın tahliye talebinin REDDİNE,
    6 - Sanık ... hakkında kurulan hükmün incelenmesinde,
    1-Gerekçeli karar başlığında suç tarihinin sanık ... yönünden "19.11.2013" yerine "2013" olarak yazılması,
    2- Sanık ...’ın işlediği iddia edilen 19.11.2013 tarihli olaya ilişkin olarak dosya arasında herhangi bir evraka rastlanılmadığından, olayla ilgili olarak olay yakalama tutanağı, ekspertiz raporu, tape kayıtları, tüm soruşturma evrakının aslı veya onaylı suretinin dosya içerisine alınması ve söz konusu olayla ilgili olarak bir kısım sanıklar ... ..., ... ... hakkında kamu davası açıldığı anlaşıldığında, söz konusu şahıslar hakkında yürütülen Kahta Sulh Ceza Mahkemesinin 2014/76 E. sayılı dosyanın aslı veya onaylı suretinin dosya içerisine alınarak sonucuna göre sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerektiği gözetilmeden eksik araştırma ile hüküm kurulması,
    3- 24/11/2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi"nin 08/10/2015 tarihli 2014/140 esas ve 2015/85 karar sayılı kararına yanlış anlam verilerek 5237 sayılı TCK"nın 53/1-b maddesinin uygulanmasına karar verilmemesi,
    Kanuna aykırı, sanık müdafinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan, hükmün CMUK’nın 321. maddesi gereğince BOZULMASINA;
    7- Sanık ... hakkında kurulan hükmün incelenmesinde;
    Tape kayıtları, sanıkların ifadeleri ve dilekçe içeriğinden, sanık ...’ın, sanık ...’i arattırdığı görüşmeden sonraki tape kayıtlarından sanık ...’ın 16.08.2013 tarihinde yakalanan uyuşturucu maddeleri sanık ...’ün talimatıyla sanık ...’dan teslim aldığı anlaşılmakla, kendisinde uyuşturucu madde ele geçirilemeyen sanık ...’ün savunmasının aksine üzerine atılı suçu işlediğine ve diğer sanıkların suçuna iştirak ettiğine dair mahkumiyetine yeterli her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı delil bulunmadığı gözetilmeden yüklenen suçtan beraati yerine yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi,
    Gerekçeli karar başlığında suç tarihinin sanık yönünden "16.08.2013" yerine "2013" olarak yazılması,
    Kanuna aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazı bu nedenle yerinde görüldüğünden hükmün BOZULMASINA,
    20/06/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.














    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi