4. Ceza Dairesi 2017/18644 E. , 2017/22212 K.
"İçtihat Metni"
Tehdit suçundan sanık ..."ün, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 106/1-1 cümle, 43/1 ve 62/1.maddeleri gereğince 1 yıl 10 ay 15 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına dair Konya 2. Sulh Ceza Mahkemesinin 08/04/2014 tarihli ve 2013/261 esas, 2014/308 sayılı kararının kesinleşmesini müteakip, infaz savcılığı tarafından 02/12/2016 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun ile 5271 sayılı Kanun"un 253. maddesinde uzlaştırma konusunda yapılan değişiklikler nedeniyle sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesi talebinin reddine ilişkin anılan Mahkemesinin 07/12/2016 tarihli ve aynı sayılı ek kararına karşı yapılan itirazın reddine dair Konya 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 03/01/2017 tarihli, 2017/24 değişik iş sayılı kararının Adalet Bakanlığınca yasa yararına bozulmasının istenilmesi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 18.07.2017 tarih ve 2017/43310 sayılı tebliğnamesiyle bozma düşüncesi ile daireye gönderilmiş olduğu görülmekle, dosya incelendi.
İstem yazısında: "Her ne kadar soruşturma aşamasında sanığa uzlaştırma teklifi yapılmış ise de, söz konusu teklifin yapıldığı tarihte sanığın üzerine atılı suçun uzlaştırma kapsamında bulunmadığı anlaşılmakla, bu uzlaştırma teklifinin hukuken geçerli olmadığı değerlendirilerek yapılan incelemede:
Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 30/10/2007 tarihli ve 2007/4-200 esas, 2007/219 sayılı ilâmında belirtildiği üzere, uzlaştırma kurumu her ne kadar 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunun 253 ve 254. maddelerinde hüküm altına alınarak usul hukuku kurumu olarak düzenlenmiş ise de, fail ile devlet arasındaki ceza ilişkisini sona erdirmesi bakımından maddi hukuka da ilişkin bulunması nedeniyle yürürlüğünden önceki olaylara uygulanabileceği, bu uygulamanın sadece görülmekte olan davalar bakımından geçerli olmayacağı, 5237 sayılı Kanun"un 7/2. maddesindeki "Suçun işlendiği zaman yürürlükte bulunan kanun ile sonradan yürürlüğe giren kanunların hükümleri farklı ise, failin lehine olan kanun uygulanır ve infaz olunur." şeklindeki hüküm uyarınca kesinleşmiş kararlar bakımından da uzlaştırma hükümlerinin uygulanması gerektiği cihetle; hükmün infazının durdurularak, 5271 sayılı Kanunu’nun 253. maddesindeki esas ve usullere göre uzlaştırma işlemlerinin yerine getirilmesi için yargılama dosyasının uzlaştırma bürosuna gönderilmesi gerektiği gözetilmeden, itirazın kabulü yerine yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmemiştir."denilmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
I-Olay:
Sanık ..."ün, 5237 sayılı TCK"nın 106/1-1.cümle, 43/1 ve 62/1. maddeleri uyarınca 1 yıl 10 ay 15 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına dair Konya 2. Sulh Ceza Mahkemesinin 08/04/2014 tarihli ve 2013/261 esas, 2014/308 sayılı kararının kesinleşmesini müteakip infazı sırasında 02.12.2016 tarihinde Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına
Dair Kanun’un 34. maddesi ile 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 253. maddesinde yapılan değişiklik neticesinde infaza konu ilamdaki suçun uzlaştırma kapsamına alındığından bahisle hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesi talebinin reddine aynı Mahkemenin ek kararına vâki itirazın reddine ilişkin mercii Konya 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 03/01/2017 tarihli ve 2017/24 değişik iş sayılı kararında isabet görülmediğinden kararın kanun yararına bozulması istemine ilişkin olduğu anlaşılmıştır.
II-Kanun Yararına Bozma İstemine İlişkin Uyuşmazlığın Kapsamı:
Kesinleşen hükme yönelik uzlaştırma işlemi uygulanması talebinin reddine dair karara karşı yapılan itirazın reddine dair mercii kararının hukuka uygun olup olmadığının belirlenmesine ilişkindir.
III-Hukuksal Değerlendirme:
Dosya kapsamı ve kanun yararına bozma istemi incelenerek birlikte değerlendirildiğinde, Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 30/10/2007 tarihli ve 2007/4-200 esas, 2007/219 sayılı ilâmında belirtildiği üzere, uzlaştırma kurumu her ne kadar 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunun 253 ve 254. maddelerinde hüküm altına alınarak usul hukuku kurumu olarak düzenlenmiş ise de, fail ile devlet arasındaki ceza ilişkisini sona erdirmesi bakımından maddi hukuka da ilişkin bulunması nedeniyle yürürlüğünden önceki olaylara uygulanabileceği, bu uygulamanın sadece görülmekte olan davalar bakımından geçerli olmayacağı, 5237 sayılı Kanun"un 7/2. maddesindeki "Suçun işlendiği zaman yürürlükte bulunan kanun ile sonradan yürürlüğe giren kanunların hükümleri farklı ise, failin lehine olan kanun uygulanır ve infaz olunur." şeklinde ve kesinleşen hükümlerde de uzlaşma hükümlerinin uygulanması gerekmektedir.
Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 06/12/2016 tarihli ve 06.12.2016 tarih, 2014/13-194 Esas ve 2016/466 Karar sayılı kararında açıklandığı üzere, 5237 sayılı TCK"nın ""zaman bakımından uygulama"" başlığını taşıyan 7. maddesinin 2. fıkrasındaki ""suçun işlendiği zaman yürürlükte bulunan kanun ile sonradan yürürlüğe giren kanunların hükümleri farklı ise, failin lehine olan kanunun uygulanıp, infaz olunacağına""na dair düzenleme ile 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkındaki Kanunun ""Mahkûmiyet hükmünün yorumunda ve çektirilecek cezanın hesabında duraksama başlığını"" taşıyan 98/1. maddesinde "Mahkûmiyet hükmünün yorumunda veya çektirilecek cezanın hesabında duraksama olursa, cezanın kısmen veya tamamen yerine getirilip getirilemeyeceği ileri sürülür ya da sonradan yürürlüğe giren kanun, hükümlünün lehinde olursa, duraksamanın giderilmesi veya yerine getirilecek cezanın belirlenmesi için hükmü veren mahkemeden karar istenir."" amir hükmü uyarınca, bu hususun infaz aşamasında gözetilmesi olanaklı kabul edilmiştir.
Her ne kadar soruşturma aşamasında taraflara uzlaşma teklifi yapılmış ve müşteki uzlaşma teklifini kabul etmemiş ise de, söz konusu teklifin yapıldığı tarihte TCK"nın 106/1-1. cümlesinde düzenlenen tehdit suçu uzlaşma kapsamında bulunmadığından bu teklifin hukuken geçerli olmadığı anlaşılmıştır. Bu nedenlerle, 6763 sayılı Kanunun 34.maddesiyle değişik 5271 sayılı CMK"nın 253 ve 254. maddeleri uyarınca, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 2 ve 7. maddeleri de gözetilerek, uzlaştırma işlemi uygulanarak sonucuna göre sanığın hukuki durumunun bu kapsamda tekrar değerlendirilip belirlenmesinde zorunluluk bulunmaktadır.
Bu açıklamalar karşısında, kesinleşen hükmün infazı sırasında 6763 sayılı Kanun değişikliğiyle getirilen uzlaşma düzenlemesinin hükümlü yönünden yeniden değerlendirilmesi talebinin kabul edilmesi yerine reddine dair Konya 2. Sulh Ceza Mahkemesinin kararına itiraz üzerine merci Konya 1. Ağır Ceza Mahkemesinin itirazı kabul etmesi gerekirken, yazılı şekilde itirazın reddine karar vermesinin usul ve yasaya aykırı bulunduğunun anlaşılmasına göre, kanun yararına bozma isteminin yerinde olduğu anlaşılmaktadır.
IV-Sonuç ve Karar:
Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın, Kanun yararına bozma isteği doğrultusunda düzenlediği tebliğnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden,
1- Konya 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 03/01/2017 tarihli ve 2017/24 değişik iş sayılı kararının, 5271 sayılı CMK’nın 309.maddesi uyarınca BOZULMASINA,
2- Aynı yasa maddesinin 4-a fıkrası gereğince, sonraki işlemlerin itiraz mercii tarafından mahallinde tamamlanmasına, 12/10//2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.