4. Ceza Dairesi 2017/18553 E. , 2017/22211 K.
"İçtihat Metni"
Tehdit suçundan sanık ..."in, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 106/1-1. cümle, 62, 50 ve 52/2.maddeleri uyarınca 3.000,00 Türk Lirası adli para cezası ile cezalandırılmasına dair Bakırköy 26. Asliye Ceza Mahkemesinin 20/01/2017 tarihli ve 2016/547 esas, 2017/16 sayılı kararı ile verilip kesinleşen kararın Adalet Bakanlığınca yasa yararına bozulmasının istenilmesi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 03.07.2017 tarih ve 2017/38284 sayılı tebliğnamesiyle bozma düşüncesi ile dava dosyası Dairemize gönderilmekle incelendi ve gereği düşünüldü:
İstem yazısında: "Dosya kapsamına göre, 02/12/2016 tarihinde 29906 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 34. maddesi ile değişik 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 253. maddesinin 1. fıkrasına eklenen (b-3) bendinde yer alan düzenleme gereğince tehdit suçunun uzlaştırma kapsamına alındığı cihetle, 5271 sayılı Kanun"un 254. maddesine göre dosyanın anılan suç yönünden öncelikle uzlaştırma bürosuna gönderilmesi ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği gözetilmeksizin yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmemiştir." denilmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
I-Olay:
Tehdit suçundan sanık ..."in, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 106/1-1. cümle, 62, 50 ve 52/2.maddeleri uyarınca 3.000, 00 Türk Lirası adli para cezası ile cezalandırılmasına dair Bakırköy 26. Asliye Ceza Mahkemesinin 20/01/2017 tarihli ve 2016/547 esas, 2017/16 karar sayılı dosyasının yapılan yargılaması sırasında 02.12.2016 tarihinde Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 34. maddesi ile 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 253. maddesinde yapılan değişiklik neticesinde sanığa yükletilen tehdit suçunun uzlaştırma kapsamına alındığı, anılan Yasa kapsamında sanığın hukuki durumu değerlendirilmeden mahkumiyetine karar verildiği, yoklukta verilen kararın sanığa yöntemince tebliği edilmesine karşın istinaf yasa yoluna başvurulmadan kesinleştiği ve bu karar karşı uzlaştırma girişiminde bulunulmadan hüküm kurulduğundan bahisle kanun yararına bozma yasa yoluna başvurulduğu anlaşılmıştır.
II-Kanun Yararına Bozma İstemine İlişkin Uyuşmazlığın Kapsamı:
Uzlaştırma işlemi uygulanmadan mahkumiyet kararı verilmesine dair mahkeme kararının hukuka uygun olup olmadığının belirlenmesine ilişkindir.
III-Hukuksal Değerlendirme:
Dosya kapsamı ve kanun yararına bozma istemi incelenerek birlikte değerlendirildiğinde, Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 30/10/2007 tarihli ve 2007/4-200 esas, 2007/219 sayılı ilâmında belirtildiği üzere, uzlaştırma kurumu her ne kadar 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunun 253 ve 254. maddelerinde hüküm altına alınarak usul hukuku kurumu olarak düzenlenmiş ise de, fail ile devlet arasındaki ceza ilişkisini sona erdirmesi
bakımından maddi hukuka da ilişkin bulunması nedeniyle yürürlüğünden önceki olaylara uygulanabileceği, bu uygulamanın sadece görülmekte olan davalar bakımından geçerli olmayacağı, 5237 sayılı Kanun"un 7/2. maddesindeki "Suçun işlendiği zaman yürürlükte bulunan kanun ile sonradan yürürlüğe giren kanunların hükümleri farklı ise, failin lehine olan kanun uygulanır ve infaz olunur."şeklinde ve kesinleşen hükümlerde de uzlaşma hükümlerinin uygulanması gerektiği, yine Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 06/12/2016 tarihli ve 06.12.2016 tarih, 2014/13-194 Esas ve 2016/466 Karar sayılı kararında açıklandığı üzere, 5237 sayılı TCK"nın ""zaman bakımından uygulama"" başlığını taşıyan 7. maddesinin 2. fıkrasındaki ""suçun işlendiği zaman yürürlükte bulunan kanun ile sonradan yürürlüğe giren kanunların hükümleri farklı ise, failin lehine olan kanunun uygulanıp, infaz olunacağına""na dair düzenleme ile gözetilmesi olanaklı kabul edildiğinden, yargılama sırasında 02.12.2016 tarihinde Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 34. maddesi ile 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 253. maddesinde yapılan değişiklik neticesinde sanığa yükletilen tehdit suçunun uzlaştırma kapsamına alındığı gözetilerek uzlaştırma girişiminde bulunulması ve sonucuna göre sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken bu zorunluluğa uyulmadan mahkumiyet kararı verilmesinin hukuka aykırı olduğu anlaşılmıştır.
IV-Sonuç ve Karar:
Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın, Kanun yararına bozma isteği doğrultusunda düzenlediği tebliğnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden,
1- Bakırköy 26.Asliye Ceza Mahkemesinin 20/01/2017 tarihli ve 2016/547 esas, 2017/16 karar sayılı kararının, 5271 sayılı CMK’nın 309.maddesi uyarınca BOZULMASINA,
2- Bozma nedenine göre 6763 sayılı Kanun ile değişik CMK"nın 253ve 254. maddeleri uyarınca uzlaştırma işlemi yönünden yeniden değerlendirme yapılması gerekeceğinden, aynı Yasa maddesinin 4-a fıkrası gereğince, sonraki işlemlerin mahallinde mahkemesince yerine getirilmesine, 12/10/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.