
Esas No: 2016/3480
Karar No: 2021/4265
Karar Tarihi: 27.09.2021
Danıştay 10. Daire 2016/3480 Esas 2021/4265 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No : 2016/3480
Karar No : 2021/4265
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : ...Genel Müdürlüğü
VEKİLİ : Av. ...
DİĞER DAVALI : ...Genel Müdürlüğü
KARŞI TARAF (DAVACI) : ...
VEKİLİ : Av. ...
İSTEMİN_KONUSU : ...İdare Mahkemesinin ...tarih ve E:..., K:...sayılı kararının davalı idare tarafından aleyhine olan kısmının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı tarafından, Zonguldak-Ankara karayolunun genişletilmesi sırasında dere istinat duvarlarının çökerek yağmur sularına set yapması ve yol çalışması sebebiyle kesilen ağaçların dere kenarlarına bırakılması ile menfezlerin ve köprülerin kapanması-tıkanması sonucunda 06/06/2014 tarihinde Asma Deresinin taştığı ve ...Mahallesi, ...Sokak No:...adresindeki mobilya deposunun zarara uğradığı, bu zararın oluşumunda davalı idarelerin hizmet kusuru bulunduğundan bahisle uğradığı zararlara karşılık 43.079,90 TL maddi tazminatın ödenmesi istemiyle yaptığı başvurunun reddine dair 23/01/2015 tarih ve 48995 sayılı Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü işleminin iptali ile (miktar artırımı sonucu) 43.079,90 TL maddi tazminatın olay tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istenilmektedir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: ...İdare Mahkemesinin ...tarih ve E:..., K:...sayılı kararıyla; 06/06/2014 tarihinde yağan aşırı yağışlar sonucunda Zonguldak - Ankara karayolu 15. km mesafesinde yapılan yol genişletme çalışmaları sırasında inşa edilen istinat duvarı/kıyı koruma duvarının yıkılarak hasar gördüğü, ayrıca eğimli arazideki yamaç göçmeleri, heyelanlar ve sel sularının sürüklediği ağaç dallarının menfezleri tıkadığı ve Asma Deresinin taşkından koruma önlemlerinin de yetersiz kaldığı, gerek yol yapım çalışmaları sonucu, gerekse Asma Deresinin taşkından koruma önlemlerinin yetersiz kalması sebebiyle davacıya ait mobilya deposunda su baskını meydana geldiği ve satışa hazır yeni ürünlerinin kullanılamaz hale geldiğinin görüldüğü, davalı idarelerin hizmet kusuru sonucu davacıya ait işyerindeki eşyaların zarar gördüğünün sabit olduğu, davalı idarelerin hizmet kusuru sonucunda davacının uğradığı 43.079,90-TL zarar bedelinden 2.000,00 TL yardım miktarının mahsubu sonucu kalan 41.079,90-TL'nin davalı idareye başvuru tarihinden (12/01/2015) itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte davacıya ödenmesi gerektiği gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline, 43.079,90 TL tazminat talebinin kısmen kabulü ile davacının uğradığı 41.079,90 TL maddi zararının 12/01/2015 tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte davalı idarelerce davacıya ödenmesine, bu miktarı aşan tazminat talebinin ise reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ_EDENİN_İDDİALARI : Davalı idare tarafından, taşkın sular ve sellere karşı koruyucu tesisler meydana getirme veya dere yataklarının ıslah edilmesi konusunda herhangi bir görevi ve yetkisinin bulunmadığı, zararın gerçekleştiği yerde yapılan çalışmaların diğer idarenin görüşleri doğrultusunda gerçekleştirilmesi nedeniyle diğer idarenin ve yol yapım işini üstlenen şirketin kusur oranlarını içeren yeni bir rapor alınması ve sel felaketinin mücbir sebep kapsamında incelemesi gerektiği, ıslah edilen miktarın tamamına davacının başvuru tarihinden itibaren yasal faize hükmedilmesinin hatalı olduğu, mevzuata göre yargılama giderlerinden muaf olduğu ileri sürülmektedir.
KARŞI_TARAFIN_SAVUNMASI : Davacı tarafından temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.
DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : ...
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile mahkeme kararın bozulması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onuncu Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE :
MADDİ OLAY :
Dosyanın incelenmesinden; 06/06/2014 tarihinde yağan aşırı yağışlar sonucu meydana gelen sel nedeniyle Zonguldak ili, ...Mahallesi, ...Sokak No:...adresindeki davacıya ait mobilya deposunda bulunan eşyaların kullanılamaz hale geldiği, Zonguldak İl Afet ve Acil Durum Müdürlüğü elemanlarınca 11/06/2014 tarihinde işyerinde hasar gören eşyaların listesi oluşturulup zarar tespit tutanağı tanzim edilerek davacıya 2.000,00-TL ödeme yapıldığı, bunun üzerine, davacı tarafından .... Sulh Hukuk Mahkemesi'nin ...D.iş sayılı dosyası ile yapılan tespit sonucu hazırlanan bilirkişi raporunda 43.079,90-TL zararı bulunduğunun tespit edildiğinden bahisle davalı Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğüne yapılan 12/01/2015 tarihli başvurunun 23/01/2015 tarih ve ...sayılı işlemle reddi sonucunda, bu işlemin iptali ile fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 10.000,00-TL zararın olay tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istemiyle bakılan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
İLGİLİ MEVZUAT:
Anayasanın 125. maddesinde, idarenin her türlü eylem ve işlemlerine karşı yargı yolunun açık olduğu belirtildikten sonra, son fıkrasında, idarenin kendi eylem ve işlemlerinden doğan zararı ödemekle yükümlü olduğu hükme bağlanmıştır.
İdare, kural olarak yürüttüğü kamu hizmetiyle nedensellik bağı kurulabilen zararları tazminle yükümlü olup; idari eylem ve/veya işlemlerden doğan zararlar idare hukuku kuralları çerçevesinde, hizmet kusuru veya kusursuz sorumluluk ilkeleri gereği tazmin edilmektedir.
İdarenin yürütmekle görevli olduğu bir hizmetin kuruluşunda, düzenlenişinde veya işleyişindeki nesnel nitelikli bozukluk, aksaklık veya boşluk olarak tanımlanabilen hizmet kusuru; hizmetin kötü işlemesi, geç işlemesi veya hiç işlememesi hallerinde gerçekleşmekte ve idarenin tazmin yükümlülüğünün doğmasına yol açmaktadır.
Öte yandan idarenin sorumluluğuna yol açacak zararın kesin ve gerçekleşmiş bir zarar olmasının yanında, zararın idarenin hizmet kusurundan kaynaklandığının da kesin ve şüpheye yer vermeyecek biçimde ortaya konulması gerekmektedir.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Bakılan davada, her ne kadar mahkeme tarafından aşırı yağışlar sonucunda Zonguldak - Ankara karayolu 15. km mesafesinde yapılan yol genişletme çalışmaları sırasında inşa edilen istinat duvarı/kıyı koruma duvarının yıkılarak hasar gördüğü, ayrıca eğimli arazideki yamaç göçmeleri, heyelanlar ve sel sularının sürüklediği ağaç dallarının menfezleri tıkadığı ve Asma Deresinin taşkından koruma önlemlerinin de yetersiz kaldığı, sonuç olarak; gerek yol yapım çalışmaları sonucu, gerekse Asma Deresinin taşkından koruma önlemlerinin yetersiz kalması sebebiyle davacıya ait mobilya deposunda su baskını meydana geldiği ve satışa hazır yeni ürünlerinin kullanılamaz hale geldiğinin görüldüğü belirtilmişse de davacının mobilya dükkanında meydana geldiği ileri sürülen zararın idareye atfı kabil bir hizmet kusurundan kaynaklanıp kaynaklanmadığı hususunun kesin, şüpheye yer vermeyecek biçimde ortaya konulamadığı, Zonguldak 1. Sulh Hukuk Mahkemesince yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucu düzenlenen raporun, zararın ortaya çıkış sebebini ve şeklini, kapsam ve mahiyetini, mücbir sebeple olan ilişkisini, hangi davalının hangi eyleminden ne oranda kaynaklandığını ortaya koyacak nitelikte olmadığı, aynı zamanda zararın davalı idarelerden kaynaklandığına yönelik başkaca bir bilgi ve belgenin davacı tarafça dosyaya sunulmadığı, idari eylem ile zarar arasında nedensellik bağı bulunup bulunmadığı hususunun kesin biçimde ortaya konulamamış olması ve tazminata hükmedilebilmesi için gereken ''zarar'' , ''kusur'' ve '' illiyet bağı'' şartlarının somut olayda birlikte gerçekleşmediği göz önünde bulundurularak davanın reddine karar verilmesi gerekmekte olup, İdare Mahkemesi kararının temyize konu kabule ilişkin kısmında hukuki isabet görülmemiştir.
Öte yandan davacının tazminat talebinin reddine dair 23/01/2015 tarih ve ...sayılı işlem 2577 sayılı Kanun'un 13. maddesi kapsamında ön karar niteliğinde olup, idari davaya konu olabilecek nitelikte bir işlem olmadığından, anılan işlem yönünden davanın incelenmeksizin reddine karar verilmesi gerekmekte olup, temyize konu kararın söz konusu işlemin iptaline ilişkin kısmında da hukuki isabet bulunmamaktadır.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davalı idarenin temyiz isteminin kabulüne,
2. Dava konusu işlemin iptali ile tazminat isteminin kısmen kabulü, kısmen reddi yolundaki ...İdare Mahkemesinin ...tarih ve E:..., K:...sayılı kararının temyize konu iptale ve kabule ilişkin kısımlarının BOZULMASINA,
3. Bozulan kısımlar hakkında yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Mahkemeye gönderilmesine,
4. 2577 sayılı Kanun'un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin birinci fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren onbeş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 27/09/2021 tarihinde iptale ilişkin kısım yönünden oy birliği, kısmen kabule ilişkin kısım yönünden oy çokluğuyla karar verildi.
(X)-KARŞI OY :
Anayasanın 123. maddesinde idarenin kuruluş ve görevleriyle bir bütün olduğu ve kanunla düzenleneceği öngörülmüş ve bu bütünlüğün merkezden yönetim ve yerinden yönetim esasına dayanacağı belirtilmiştir. İdarenin bütünlüğü ilkesi, idarî teşkilât içinde yer alan kurumların bir bütünlük içerisinde birbirleriyle uyumlu olarak çalışmasını, kamu görevlerinde birliğin sağlanmasını, bu suretle kamu hizmetlerinin etkin, verimli ve uygun şekilde yürütülmesini ifade etmektedir.
Dosyanın incelenmesinden, Zonguldak İl Afet ve Acil Durum Müdürlüğü elemanlarınca 11/06/2014 tarihinde işyerinde hasar gören eşyaların listesi oluşturulup zarar tespit tutanağı tanzim edildiği, 08/07/2014 tarihli banka dekontuna göre davacıya 2.000,00 TL ödeme yapıldığı, davacının 12/01/2015 tarihli 43.079,90 TL tazminat istemiyle yaptığı başvuru üzerine Devlet Su İşleri 232. Bölge Müdürlüğü'nün 23/01/2015 tarihli dava konusu başvuru ret işleminde cevaben; taşkınların Zonguldak-Ankara çıkışında yapılan yol genişletme çalışmalarından kaynaklandığının belirtildiği, davalılardan Karayolları Genel Müdürlüğü'nün temyiz dilekçesinde ise: bu kesimdeki çalışmaların Devlet Su İşleri Bölge Müdürlüğü'nün uygun görüşü doğrultusunda devam etmekte olduğu, daha önceki yıllarda yapılan sağ ve sol sahillerdeki mevcut duvarlar yıkılarak var olan dere yatağı daraltılmadan yerlerine yenisinin inşa edildiğinin belirtildiği ve bu yazışmalardan yol yapımı nedeniyle davalı idarelerin ortak bir çalışma yürüttükleri anlaşılmaktadır.
Bu durumda dava konusu olayda, idare tarafından zararın kabul edilerek davacıya bir miktar ödeme yapıldığı, davalıların ortaklaşa yürüttükleri kamu hizmeti icrasında hizmet kusurlarının bulunduğu, zarara konu yerde davalı kurumlar tarafından gerçekleştirilen ortak bir faaliyetin mevcut olduğu konusunda uyuşmazlık bulunmadığı dikkate alındığında, maddi tazminat isteminin kısmen kabulü yönünden İdare Mahkemesi kararı hukuka uygun olup bu kısmın onanması, iptale ilişkin kısmı yönünden bozulması gerektiği oyuyla aksi yöndeki Daire kararına bu yönden katılmıyoruz.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.
