
Esas No: 2020/2615
Karar No: 2021/4581
Karar Tarihi: 27.09.2021
Danıştay 4. Daire 2020/2615 Esas 2021/4581 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
DÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2020/2615
Karar No : 2021/4581
TEMYİZ EDEN (DAVALI) :… Vergi Dairesi Başkanlığı
(… Vergi Dairesi Müdürlüğü)
KARŞI TARAF (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı adına, ortağı olduğu şirketin ödenemeyen vergi borçlarının tahsili için 6183 sayılı Kanun'un 35. maddesi uyarınca düzenlenen ödeme emirlerinin iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Danıştay bozma kararı üzerine Vergi Mahkemesinin temyize konu kararıyla; şirket ortağı sıfatıyla davacıdan tahsile çalışılan vergi borçlarının tamamının 25/05/2011 tarihinde yapılan başvuruyla 6111 sayılı Kanuna göre yapılandırılmasının talep edildiği, asıl borçlu şirket tarafından yapılan yapılandırma başvurusu üzerine vergi borçlarının nitelik değiştirerek yeni bir borç haline geldiğinin anlaşıldığı, buna göre, 6111 sayılı Kanun uyarınca yapılan yapılandırma üzerine ödenmeyen vergi borçlarının öncelikle asıl borçlu şirket tüzel kişiliğinden tahsili amacıyla tüzel kişilik adına ödeme emri düzenlenip usulüne uygun tebliğ edildikten sonra yapılacak malvarlığı araştırması akabinde herhangi bir malvarlığına rastlanılamaması sonrasında taksitlendirme tarihinde sorumluluğu bulunan kanuni temsilci ve/veya ortaklar adına ödeme emri düzenlenmesi gerekirken, gerek yapılandırma sırasında gerekse söz konusu taksitlerin vade tarihlerinde asıl borçlu şirketle ilişkisi bulunmayan davacının söz konusu borçlar nedeniyle sorumlu tutularak, dava konusu ödeme emirleriyle takibe alınmasında hukuka uygunluk görülmediği sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : 6111 sayılı Kanun kapsamında vergi borçları taksitlendirildiğinde niteliğinde herhangi bir değişiklik olmadığı ve 6111 sayılı Kanun ihlal edildiğinde vergi borçlarının eski halini aldığı, şirket borçlarından dolayı şirket adına ödeme emirleri düzenlenerek takip işlemleri yapıldığı, şirket hakkında mal varlığı araştırmasının yapıldığı, şirketin mal varlığından tahsil edilemeyen borçları için ortaklar adına ödeme emri düzenlendiği, yapılan işlemlerin hukuka uygun olduğu belirtilerek, kararın bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmuştur.
TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Vergi Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dördüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE :
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Temyiz isteminin reddine,
2. Temyize konu ... Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
4. Dosyanın anılan Vergi Mahkemesine gönderilmesine,
5. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren onbeş (15) gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 27/09/2021 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.
(X) KARŞI OY :
Davacı adına, ortağı olduğu şirketin ödenemeyen vergi borçlarının tahsili için 6183 sayılı Kanunun 35. maddesi uyarınca düzenlenen ödeme emirlerinin iptali istemiyle açılan davada verilen kabul kararı, davalı idare tarafından temyiz edilmiştir.
Yeniden yapılandırma yasaları olarak da nitelendirilen kimi özel yasalar kapsamında yükümlülere, vergi borcunun vadesi değiştirilip yeni bir ödeme planına bağlanarak, ödenmesi konusunda, yasal gecikme faizi ve gecikme zammı oranları daha düşük uygulanmak suretiyle kimi koşullarla kolaylıklar sağlanmaktadır. Yeniden yapılandırılan borcun ödenmemesi halinde, diğer bir deyişle yapılandırmaya ilişkin yükümlülüklerin yerine getirilmemesi nedeniyle hakkın kaybedilmesi ve bunun sonucunda yapılandırmanın iptali durumunda tahsil işlemlerine kalındığı yerden devam edilmesi yasa gereğidir.
Amme alacağının özel yasalara göre ödenmek üzere başvuruda bulunulması ve/veya ödeme planına bağlanması, zamanaşımına olan etkisi dışında, asıl borçluya ait amme borcunun ödenmemesi halinde kanuni temsilcinin sorumluluğunu düzenleyen kurallar gereğince, borcun takibinde gelinen aşamayı değiştirmez.
Dosyanın incelenmesinden, davacının ortağı olduğu asıl borçlu şirketin kesinleşmiş borçları için 6111 sayılı Kanundan yararlanmak için başvuruda bulunduğu, ancak taksitlerin süresinde ödenmemesi nedeniyle yapılandırma hakkını kaybettiği, davacı şirkete düzenlenen ödeme emirlerinin tebliğine mütaakip ödenmemesi üzerine ortak sıfatıyla davacı adına hissesi oranında dava konusu ödeme emirlerinin düzenlendiği anlaşılmaktadır.
Bu durumda, mahkemece asıl borçlu şirkete düzenlenen ödeme emirlerinin usulüne uygun tebliğ edilip edilmediği ve şirket hakkında mal varlığı araştırması yapılıp yapılmadığı gibi işin esasını ilgilendiren hususlar değerlendirilerek karar verilmesi gerekirken, aksi yönde verilen kararda hukuka uygunluk bulunmamaktadır.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.
