
Esas No: 2021/1180
Karar No: 2021/1597
Karar Tarihi: 27.09.2021
Danıştay İdare Dava Daireleri Kurulu 2021/1180 Esas 2021/1597 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU
Esas No : 2021/1180
Karar No : 2021/1597
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Büyükşehir Belediye Başkanlığı
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVACI) : ... Grup İnşaat Peyzaj Tekstil İmalat İthalat İhracat San. ve Tic. Ltd. Şti.
İSTEMİN KONUSU : ... İdare Mahkemesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı ısrar kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Ankara İli, Yenimahalle İlçesi, ... Mahallesi, ... ada, … parsel ile … ada, … parsel sayılı taşınmazları kapsayan alanda … tarih ve … sayılı Ankara Büyükşehir Belediye Meclisi kararıyla onaylanan 1/1000 ölçekli uygulama imar planı değişikliğinde yer alan "Belediyenin, Milli Eğitim Bakanlığının, Bakanlar Kurulunca vergi muafiyeti tanınmış vakıflar ve kamu yararına çalışan derneklerin göstereceği yerlere 36 derslikli 10 adet okul bedelsiz olarak yapılacaktır." şeklindeki plan notununun iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: ... İdare Mahkemesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararıyla; İmar Kanunu'nda "uygulama imar planı, tasdikli halihazır haritalar üzerine varsa kadastral durumu işlenmiş olarak nazım imar planı esaslarına göre çizilen ve çeşitli bölgelerin yapı adalarını, bunların yoğunluk ve düzenini, yolları ve uygulama için gerekli imar uygulama programlarına esas olacak uygulama etaplarını ve diğer bilgileri ayrıntıları ile gösteren plandır." hükmüne yer verildiği,
Dava konusu 1/1000 ölçekli uygulama imar plan değişikliği ile kabul edilen 12 sayılı plan notunun dayanağını oluşturan 1/25.000 ve 1/5000 ölçekli üst ölçek niteliğindeki nazım imar planlarında yer alan aynı plan notuna karşı açılan davada Mahkemelerinin ... tarih ve E:..., K:… sayılı kararı ile plan notlarının iptaline karar verildiği,
Yukarıda anılan düzenlemeler uyarınca, 1/1000 ölçekli uygulama imar planı nazım imar planı esaslarına göre çizilmekte olup, planlama hiyerarşisi bakımından her ölçekteki planın üst ölçekli imar planlarına uygun olmak zorunda olduğundan, davaya konu edilen imar planı notunun da hukuken dayanaksız kaldığı gerekçesiyle iptaline karar verilmiştir.
Daire kararının özeti: Danıştay Altıncı Dairesinin 25/09/2017 tarih ve E:2016/501, K:2017/6676 sayılı kararıyla; dava dosyasının ve Danıştay Altıncı Dairesinin E:2016/504 sayılı dosyasının birlikte incelenmesinden, dava konusu 1/1000 ölçekli uygulama imar planı değişikliğinin 20/09/2013-21/10/2013 tarihleri arasında askıya çıkarıldığı, askı süresinde plana itiraz etmeyen davacı tarafından 21/03/2014 tarihinde davalı idareye başvurarak taşınmazların bulunduğu imar planı paftalarının ve plan notu paftalarının tarafına verilmesini istediği, davalı idare tarafından gönderilen plan ve plan notu paftalarının davacıya aynı tarihte ulaşması üzerine 07/04/2014 tarihinde bakılmakta olan davanın açıldığı,
İmar mevzuatı ve 2577 sayılı Kanunun 7. maddesi hükümleri karşısında imar planlarına askı süresi içinde bir itirazda bulunulmamış ise davanın, 2577 sayılı Kanunun 7. maddesi uyarınca imar planının son ilan tarihini izleyen günden itibaren 60 gün içinde açılması gerektiği, ancak bu süreler içerisinde dava açılmamış olması halinde imar planının uygulanmaya konulması ile birlikte uygulama işlemi üzerine, işlem ile birlikte imar planına veya doğrudan işlemin dayanağı olan imar planına karşı yeniden dava açma hakkının bulunduğu ve bu aşamada dava açma süresinin uygulama işleminin süresine tabi olduğunda tartışma bulunmamakla birlikte bir düzenleyici işlemin iptali istemiyle uygulama işlemi nedeniyle dava açılmasının istenilmesi halinde ortada mutlaka bir uygulama işleminin bulunması gerektiği,
Olayda davacı tarafından taşınmazların bulunduğu imar planı ve plan notu paftalarının tarafına verilmesi istemiyle yapılan 21/03/2014 tarihli başvurunnun sadece bilgi edinme mahiyetinde olduğu, taşınmazın imar durumunun verilmesi istemiyle yapılan bir başvuru niteliğinde olmadığından, anılan başvuru üzerine davalı idare tarafından plan ve plan notu paftalarının davacıya gönderilmesinin uygulama işlemi niteliğinde kabul edilemeyeceği, dolayısıyla bu nitelikteki bir başvuru üzerine tesis edilen işlemin dava açma süresini ihya etmeyeceği,
Uygulama işlemi niteliğinde olmayan işlem üzerine, askı süresinde plana itiraz etmeyen davacı tarafından imar planının son ilan tarihini izleyen günden itibaren 60 günlük süre geçtikten sonra açılan davada süre aşımı bulunduğu,
Öte yandan plan değişikliği talebi üzerine tesis edilen işlem ya da uygulama işlemi üzerine işlem ile birlikte 1/1000 ölçekli imar planına veya doğrudan işlemin dayanağı olan imar planına karşı yeniden dava açılabileceği sonucuna varılarak ... İdare Mahkemesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi ısrar kararının özeti: ... İdare Mahkemesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararıyla; dava konusu işlemin iptali yolundaki ilk kararda ısrar edilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından, davanın süresinde açılmadığı, dava konusu edilen imar planı notunun, imar planı değişikliği talep eden taşınmaz maliklerince düzenlendiği ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davacı tarafından, İdare Mahkemesince verilen kararın usul ve hukuka uygun bulunduğu ve temyiz dilekçesinde öne sürülen nedenlerin, kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığı belirtilerek temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ … DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü ile ısrar kararının Danıştay Daire kararı doğrultusunda bozulmasının uygun olacağı düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY: Dava konusu edilen taşınmazlar, davacı şirket tarafından 29/05/2013 tarihinde satın alınmış, 21/03/2014 tarihinde davalı idareye başvuruda bulunularak, taşınmazlara ilişkin onaylı imar planı paftaları ile plan notu paftasının bir örneğinin verilmesi istenilmiştir.
Belirtilen paftaların davacıya verilmesi üzerine temyizen incelenen dava açılmıştır.
İLGİLİ MEVZUAT :
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun "Dava açma süresi" başlıklı 7. maddesinde, dava açma süresinin, özel kanunlarında ayrı süre gösterilmeyen hallerde Danıştayda ve idare mahkemelerinde 60 gün olduğu belirtilmiş, aynı maddenin dördüncü fıkrasında; "İlanı gereken düzenleyici işlemlerde dava süresi, ilan tarihini izleyen günden itibaren başlar. Ancak bu işlemlerin uygulanması üzerine ilgililer, düzenleyici işlem veya uygulanan işlem yahut her ikisi aleyhine birden dava açabilirler. Düzenleyici işlemin iptal edilmemiş olması bu düzenlemeye dayalı işlemin iptaline engel olmaz." hükmüne,
10. maddesinde; ilgililerin, haklarında idari davaya konu olabilecek bir işlem veya eylemin yapılması için idari makamlara başvurabileceği, altmış gün içinde bir cevap verilmezse isteğin reddedilmiş sayılacağı, ilgililerin altmış günün bittiği tarihten itibaren dava açma süresi içinde, konusuna göre Danıştaya, idare ve vergi mahkemelerine dava açabileceği, altmış günlük süre içinde idarece verilen cevap kesin değilse ilgilinin bu cevabı, isteminin reddi sayarak dava açabileceği gibi, kesin cevabı da bekleyebileceği, bu takdirde dava açma süresinin işlemeyeceği, ancak, bekleme süresinin başvuru tarihinden itibaren altı ayı geçemeyeceği, dava açılmaması veya davanın süreden reddi hallerinde, altmış günlük sürenin bitmesinden sonra yetkili idari makamlarca cevap verilirse, cevabın tebliğinden itibaren altmış gün içinde dava açabileceği hükmüne, aynı Kanun'un, "Üst makamlara başvurma" başlıklı 11. maddesinde ise; "1. İlgililer tarafından idari dava açılmadan önce, idari işlemin kaldırılması, geri alınması, değiştirilmesi veya yeni bir işlem yapılması üst makamdan, üst makam yoksa işlemi yapmış olan makamdan, idari dava açma süresi içinde istenebilir. Bu başvurma, işlemeye başlamış olan idari dava açma süresini durdurur. 2. Altmış gün içinde bir cevap verilmezse istek reddedilmiş sayılır. 3. İsteğin reddedilmesi veya reddedilmiş sayılması halinde dava açma süresi yeniden işlemeye başlar ve başvurma tarihine kadar geçmiş süre de hesaba katılır." hükmüne yer verilmiştir.
İdari davaya konu edilebilecek işlemler, ilgililerin idareye başvurusu üzerine tesis edilebileceği gibi idarece kendiliğinden de tesis edilmiş olabilir. İlgililerin yasada aksine hüküm bulunmadıkça, 2577 sayılı Yasanın 10. maddesine göre idareye başvurarak işlem tesis ettirmeleri ve bu işleme karşı 2577 sayılı Yasanın 7. ve 10. maddelerinde belirtilen süreler gözetilerek dava açmaları mümkündür.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Yargısal içtihatlarda imar planları, ilanı gereken genel düzenleyici işlem olarak kabul edilmiş olduğundan, uygulama işlemi olduğu öne sürülerek işlemin dayanağı imar planının iptalinin istenilmesi halinde planların uygulama işlemlerinin kapsamının ve buna göre de dava açma sürelerinin belirlenmesi gerekmektedir.
İmar mevzuatı ve 2577 sayılı Kanun'un 7. maddesi ile üst makamlara başvurmayı düzenleyen 11. maddesi hükümleri karşısında, imar planlarına karşı, bir aylık askı süresi içinde 2577 sayılı Kanun'un 11. maddesi kapsamında başvuruda bulunulması ve bu başvuruya idari dava açma süresinin başlangıç tarihi olan son ilan tarihinden itibaren altmış gün içinde cevap verilmeyerek isteğin reddedilmiş sayılması halinde, bu tarihi takip eden altmış günlük dava açma süresi içinde veya son ilan tarihini izleyen altmış gün içinde cevap verilmek suretiyle isteğin reddedilmesi halinde bu cevap tarihinden itibaren altmış günlük dava açma süresi içinde idari dava açılabileceği; imar planlarına askı süresi içinde bir itirazda bulunulmamış ise davanın, 2577 sayılı Kanun'un 7. maddesi uyarınca imar planının son ilan tarihini izleyen günden itibaren altmış gün içinde açılması gerektiği, ancak bu süreler içerisinde dava açılmamış olması halinde imar planının uygulanmaya konulması ile birlikte uygulama işlemi üzerine işlem ile birlikte imar planına veya doğrudan işlemin dayanağı olan imar planına karşı yeniden dava açma hakkının bulunduğu ve bu aşamada dava açma süresinin uygulama işleminin süresine tabi olduğu hususlarında tartışma bulunmamaktadır.
Bu hususlar dikkate alındığında; uygulamaya esas imar planı olan 1/1000 ölçekli uygulama imar planına dayalı olarak tesis edilen; imar durum belgesi, yapı ruhsatı, yapı kullanma izin belgesi gibi imar uygulama işlemlerinin tesisiyle birlikte dayanak uygulama imar planı ve uygulama imar planının dayanağı olan üst ölçekli imar planlarına karşı da 2577 sayılı Kanun'un 7. maddesinin dördüncü fıkrası uyarınca dava açılabileceği tabiidir.
Dosyanın incelenmesinden; davacı tarafından 29/05/2013 tarihinde taşınmazların satın alındığı, planlama alanındaki başka bir parsel maliki tarafından 10/07/2013 tarihinde davalı idareye başvuruda bulunularak, yaklaşık 63 hektar büyüklüğündeki alan açısından 1/1000 ölçekli uygulama imar planı değişikliği yapılmasının talep edilmesi üzerine uyuşmazlığa konu Büyükşehir Belediye Meclisi kararının kabul edildiği; davanın ise davacının, 21/03/2014 tarihinde bilgi edinme mahiyetinde yaptığı başvuruya aynı tarihte verilen cevap üzerine 07/04/2014 tarihinde açıldığı anlaşılmaktadır.
Uyuşmazlıkta; davanın açıldığı tarih itibarıyla, 2577 sayılı Kanun'un 7. maddesinin dördüncü fıkrası uyarınca, dayanak uygulama imar planı ve/veya üst ölçekli imar planlarına dava açma imkanı tanıyacak herhangi bir imar uygulama işleminin mevcut olmadığı görülmektedir.
Bu durumda, 20/09/2013 - 21/10/2013 tarihleri arasında askı suretiyle ilan edilen dava konusu uygulama imar planı değişikliğine, davacı tarafından itiraz edilmemesi nedeniyle, son ilan tarihini izleyen günden itibaren 60 gün içinde dava açılması gerekirken, bu süre geçirildikten sonra 21/03/2014 tarihli dilekçe ile imar durumu istenilmeyerek sadece bilgi edinme mahiyetinde yapılan başvuru üzerine açılan davada süre aşımı bulunduğundan, İdare Mahkemesince işin esasına girilerek verilen ısrar kararında isabet bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Öte yandan, idari yargıda süre hususunun kamu düzeninden olduğu ve Mahkemelerce resen dikkate alınması gerektiği ve davalı tarafından da davanın süresinde açılmadığı savunulduğu halde İdare Mahkemesince verilen ilk kararda, sadece davalı idarenin süre itirazının yerinde görülmediği belirtilerek davanın süresinde olduğuna dair herhangi değerlendirmede bulunulmamış, Danıştay Altıncı Dairesince verilen bozma kararı üzerine de neden davada süre aşımı bulunmadığına ilişkin gerekçe ortaya konulmaksızın önceki karardaki gerekçeler aynen yazılmak suretiyle ısrar edilmiştir.
Bu itibarla, davanın süresinde olmadığı gerekçesiyle verilen bir bozma kararına karşı verilecek ısrar kararında davanın neden süresinde olduğuna dair gerekçeye de yer verilmek suretiyle bir karar verilmesi gerekirken böyle bir değerlendirme yapılmaksızın verilen ısrar kararında bu açıdan da isabet görülmemiştir.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Davalı idarenin temyiz isteminin kabulüne;
2. Dava konusu işlemin yukarıda özetlenen gerekçeyle iptaline ilişkin ... İdare Mahkemesinin temyize konu ... tarih ve E:..., K:... sayılı ısrar kararının BOZULMASINA,
3.Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın ... İdare Mahkemesine gönderilmesine,
4. Bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren 15 (onbeş) gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 27/09/2021 tarihinde oybirliği ile karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.
