Abaküs Yazılım
9. Daire
Esas No: 2018/3810
Karar No: 2021/4296
Karar Tarihi: 28.09.2021

Danıştay 9. Daire 2018/3810 Esas 2021/4296 Karar Sayılı İlamı

T.C.
D A N I Ş T A Y
DOKUZUNCU DAİRE
Esas No : 2018/3810
Karar No : 2021/4296


TEMYİZ EDENLER : 1- (DAVACI) … Özel Güvenlik Ve Koruma Hiz. Tic. Ltd. Şti.-
… Özel Güvenlik ve Eğitim Hiz. Tic. Ltd. Şti. İş Ortaklığı
VEKİLLERİ : Av. …
2 - (DAVALI) … Başkanlığı - …
İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:… , K:… sayılı kararının, taraflarca temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ:
Dava konusu istem: Davacı tarafından; Yıldırım Belediyesi Sivil Savunma Müdürlüğü'nce ihale edilen ve uhdesinde kalan … ihale kayıt numaralı "Yıldırım Belediyesi ve Bağlı Birimlerinin 5188 sayılı Kanun hükümlerince Her Türlü Güvenliğinin Sağlanması Hizmeti Alımı" ihalesinin, … İdare Mahkemesi'nin E:… sayılı dosyasında verilen yürütmenin durdurulması kararı gereğince alınan Kamu İhale Kurulu'nun 06/05/2015 tarih ve 2015/MK-184 sayılı kararı gereğince ihale makamı tarafından iptal edildiğinden bahisle, ihale kararı ve sözleşme nedeniyle ödenen toplam 160.263,95 TL damga vergisinin iadesi talebiyle yapılan düzeltme-şikayet başvurusunun reddine ilişkin … tarih ve … sayılı işlemin iptali ve söz konusu tutarın ödeme tarihinden itibaren hesaplanacak yasal faiziyle birlikte iadesi istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:… , K:… sayılı kararı ile; Yıldırım Belediyesi tarafından yapılan "Yıldırım Belediyesi ve Bağlı Birimlerinin 5188 Sayılı Kanun Hükümlerince Her Türlü Güvenliğinin sağlanması" işi ihalesinin davacı üzerinde kaldığı ve 10.564.531,86-TL sözleşme bedeli üzerinden 16.12.2014 tarihinde 60.112,19-TL ihale kararı damga vergisi, 100.151,76-TL sözleşme damga vergisi ödenerek sözleşmenin imzalandığı, ihaleye katılan istekliler tarafından ihalenin feshi amacıyla … İdare Mahkemesinin E:… sayılı dosyası ile açılan davada verilen yürütmenin durdurulması kararı üzerine, Kamu İhale Kurulunca alınan 06/05/2015 tarih 2015/MK-184 sayılı karar doğrultusunda hizmet alım sözleşmesinin 21/06/2015 tarihinde sonlandırıldığı, … ihale kayıt numaralı "Yıldırım Belediyesi ve Bağlı Birimlerinin 5188 Sayılı Kanun Hükümlerince Her Türlü Güvenliğinin sağlanması" işi ihalesinin 2015/MK-184 sayılı karara istinaden iptal edildiği, imzalanan sözleşmenin feshedildiği, hizmetin devamlılığı sebebiyle aynı hizmet alımı için … ihale kayıt numaralı dava dışı şirketlerle yeni bir ihale gerçekleştirildiği ve sözleşme imzalandığı, ancak, yapılan itirazlar sonucu … sayılı karar ile 2015/MK-184 sayılı kararın da iptal edildiği ve davacıya ait … ihale kayıt numaralı ihaleye devam edilmesi gerektiğinin belirtildiği, sözleşmenin yürürlükte kaldığı 01/01/2015-21/06/2015 tarihleri arasında davacı tarafından yapılan işlerle ilgili faturalar düzenlenerek karşılığı hak edişlerin alındığı, 25/08/2016 tarihinde davacıyla tekrar 16 aylık sözleşme imzalandığı ve iş yapılan aylar için ilgili faturalar düzenlenerek karşılığı hak edişlerin alındığı, söz konusu bilgi ve belgeler karşısında; uyuşmazlığı iki başlık altında ele almak gerektiği, ihale kararı damga vergisi açısından: Türk mali mevzuatına göre, ihale kararının hukuki tekemmülünü; ihaleyi gerçekleştiren idare dışında, Kamu İhale Kurumunca şikâyetlerin incelenmesi kapsamında verilen kararın sonucuna bağlamanın mümkün olmadığı, zira ihale kararları bakımından Maliye Bakanlığı, Sayıştay veya Kamu İhale Kurumu ihale onay makamı değil, hukuka uygunluk denetimi yapan dış denetim makamı olduğu, kaldı ki, ihalenin Kamu İhale Kurumunca iptal edilmesi durumunda verginin red ve iade edileceğine dair herhangi bir özel düzenlemeye Kanunda yer verilmediğinden, davacının ihale kararı damga vergisi iade talebinde hukuka uyarlık bulunmadığı, sözleşme damga vergisi açısından; 213 sayılı Vergi Usul Kanunu hükümleri gereğince, davacı şirket tarafından 01/01/2015-31/12/2017 başlangıç-bitiş tarihli üstlenilen ihalenin, … İdare Mahkemesi'nin … tarih E:… sayılı yürütmenin durdurulması kararı doğrultusunda Kamu İhale Kurulunca alınan 06/05/2015 tarih/MK-184 sayılı karar doğrultusunda 21/06/2015 tarihinde sonlandırıldığı gözönüne alındığında, söz konusu ihale kararına istinaden düzenlenen sözleşme için yaralanılmayan kısmı açısından, davacı şirketin düzeltme-şikayet başvurusu, vergi hatası kapsamında değerlendirildiği, olayda mahkemece verilen yürütmeyi durdurma kararı üzerine davacıyla imzalanan sözleşme 21/06/2015 tarihi itibariyle feshedildiğinden, bu tarihten sonraki dönem için ihaleye ilişkin kağıtların ve sözleşmenin her hangi bir hususu ispat veya belli etme fonksiyonunun kalmadığı, kendi irade ve kusuru dışında sözleşmesi feshedilen davacının, sadece sözleşmenin yürürlükte kaldığı süre olan 01/01/2015-21/06/2015 tarihleri arasında yapmış olduğu hak ediş tutarlarında gösterilen tutar kadar söz konusu ihalenin ve sözleşmenin ispat fonksiyonundan yararlandığı, dolayısıyla sadece bu tutara isabet eden damga vergilerinden sorumlu olması gerektiği sonucuna varıldığı, bu itibarla; ihalenin feshi neticesinde sözleşmenin gerçekleşmeyen kısmı yönünden, söz konusu sözleşmenin belli bir hususu ispat gücü kalmadığından, sözleşmeden yararlanılmayan tutara isabet eden damga vergilerinin terkini ile davacıya iadesi gerekmekte olup, aksi yönde tesis edilen işlemde hukuka uygunluk bulunmadığı, davacının faiz istemine ilişkin olarak; hukuka aykırı işlemler nedeniyle ilgililerin uğradığı zararların tazmini yasal bir zorunluluk olduğundan, iadesi gereken sözleşme damga vergisinin idareye başvuru tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte iade edileceği gerekçesiyle, davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine, davacı talebinin; ihale damga vergisinin iadesine ilişkin kısmı ile sözleşme damga vergisinin sözleşmeden yararlanılan 01/01/2015-21/06/2015 tarihleri arasındaki kısmı açısından reddine, sözleşme damga vergisinin sözleşmeden yararlanılmayan kısmı açısından kabulüne, sözleşmeden yararlanılmayan kısmı açısından sözleşme damga vergisinin terkini ile idareye başvuru (13/04/2016) tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davacıya iadesine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: İstinaf başvurusuna konu Vergi Mahkemesi Kararının hukuka ve usule uygun olduğu ve taraflarca ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca tarafların istinaf başvurularının reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENLERİN İDDİALARI :
DAVALI İDARENİN İDDİALARI :Dava konusu olayda vergi hatası bulunmadığı, davacının iddialarının hukuki yorum gerektirdiği bu nedenle süresinde açılacak davalarda ileri sürülebileceği, damga vergisine konu kağıdın düzenlenmesiyle vergiyi doğuran olayın gerçekleştiği ve kağıttan faydalanılmamasının onun damga vergisinin ödenmesine etki etmeyeceği, yargıya intikal eden vergilendirme işlemlerinde idarece faiz ödenebilmesinin ancak kararın idareye tebliğinden itibaren infazın gecikmesi durumunda söz konusu olabileceği iddialarıyla kararın aleyhe olan kısımlarının bozulması istenilmektedir.
DAVACININ İDDİALARI : Vergiyi doğuran olayın sözleşmenin mahkeme kararı gereğince iptal edilmesi sonucu ortadan kalktığı, bu durumda ödenen damga vergisinin tamamının iadesine hükmedilmesi ve ödeme tarihinden itibaren faiz hesaplanması gerektiği iddialarıyla kararın aleyhe olan kısımlarının bozulması istenilmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMALARI : Taraflarca savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ … 'İN DÜŞÜNCESİ: Dosyanın incelenmesinden, davacının uhdesinde kalan ihalenin mahkeme kararı ile iptal edildiği anlaşılmaktadır. Bu durumda; 488 sayılı Damga Vergisi Kanununun 1'inci maddesi kapsamında değerlendirilebilecek nitelikte bir belge mevcut olmadığı görüldüğünden ve davacı tarafından yoksun kalınan tutarın ödenme tarihinden itibaren faiziyle birlikte iadesi gerektiğinden, davacı temyiz isteminin kabulü davalı temyiz isteminin reddi gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dokuzuncu Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY:
Davacı tarafından; Yıldırım Belediyesi Sivil Savunma Müdürlüğü'nce ihale edilen ve uhdesinde kalan … ihale kayıt numaralı "Yıldırım Belediyesi ve Bağlı Birimlerinin 5188 sayılı Kanun hükümlerince Her Türlü Güvenliğinin Sağlanması Hizmeti Alımı" ihalesinin, … İdare Mahkemesi'nin E:… sayılı dosyasında verilen yürütmenin durdurulması kararı gereğince alınan Kamu İhale Kurulunun 06/05/2015 tarih ve 2015/MK-184 sayılı kararına istinaden ihale makamı tarafından iptal edildiğinden bahisle, ihale kararı ve sözleşme nedeniyle ödenen toplam 160.263,95TL damga vergisinin iadesi talebiyle yapılan düzeltme-şikayet başvurusunun reddine ilişkin … tarih ve … sayılı işlemin iptali ve söz konusu tutarın ödeme tarihinden itibaren hesaplanacak yasal faiziyle birlikte iadesi istenilmektedir.
İLGİLİ MEVZUAT:
213 sayılı Vergi Usul Kanununun 19'uncu maddesinin 1'inci fıkrasında, vergi alacağının, vergi kanunlarının vergiyi bağladıkları olayın vukuu veya hukuki durumun tekemmülü ile doğacağı; 488 sayılı Damga Vergisi Kanununun 1'inci maddesinin 2'nci fıkrasında, bu Kanundaki kağıtlar teriminin, yazılıp imzalanmak veya imza yerine geçen bir işaret konmak suretiyle düzenlenen ve herhangi bir hususu ispat veya belli etmek için ibraz edilebilecek olan belgeleri ifade edeceği; aynı Kanunun 3'üncü maddesinin birinci fıkrasında ise, damga vergisinin mükellefinin kağıtları imza edenler olduğu kurallarına yer verilmiştir.
213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 122. maddesinde, mükelleflerin, vergi muamelelerindeki hataların düzeltilmesini vergi dairesinden isteyebilecekleri; 124. maddesinde de, vergi mahkemelerinde dava açma süresi geçtikten sonra yaptıkları düzeltme talepleri reddolunanların, şikayet yolu ile Maliye Bakanlığına müracaat edebilecekleri açıklanmıştır. Bu maddeler uyarınca düzeltilmesi vergi dairelerinden istenebilecek vergi hatasının tanımı ise aynı Kanun'un 116. maddesinde, vergiye müteallik hesaplarda veya vergilendirmede yapılan hatalar yüzünden haksız yere fazla veya eksik vergi istenmesi veya alınması olarak yapılmış, 117. maddesinde, hesap hataları olarak; matrah hataları, vergi miktarında hatalar ve verginin mükerrer olması; 118. maddesinde de, vergilendirme hataları olarak; mükellefin şahsında hata, mükellefiyette hata, mevzuda hata ve vergilendirme veya muafiyet döneminde hatalar gösterilmiş bulunmaktadır.
488 sayılı Damga Vergisi Kanunu'nun 1. maddesinin birinci fıkrasında; anılan Kanun'a ekli (I) sayılı tabloda yazılı kâğıtların damga vergisine tabi olduğu, 3. maddesinin birinci fıkrasında; damga vergisinin mükellefinin kağıtları imza edenler olduğu, ikinci fıkrasında; resmi dairelerle kişiler arasındaki işlemlere ait kağıtların damga vergisini kişilerin ödeyeceği, 4'üncü maddesinin birinci fıkrasında; bir kâğıdın tabi olacağı verginin tayini için o kâğıdın mahiyetine bakılacağı ve buna göre tabloda yazılı vergisinin bulunacağı, Kanun'a ekli (1) sayılı Tablonun "I. Akitlerle İlgili Kağıtlar" başlıklı bendinde belli parayı ihtiva eden mukavelenamelerin, "II. Kararlar ve Mazbatalar" başlıklı bendinde ise; ihale kanunlarına tabi olan veya olmayan resmi daire veya kamu tüzel kişiliğini haiz kurumların her türlü ihale kararlarının damga vergisine tabi olduğu kuralı bulunmaktadır.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Bölge İdare Mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesinde yer alan bozma sebeplerinden birinin varlığı halinde mümkündür.
Bölge İdare Mahkemesi kararının, tarafların sözleşmeden doğan damga vergisine yönelik istinaf başvurularının reddine ilişkin kısmı; usul ve hukuka uygun olup, taraflarca ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bu kısmının bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
Davacının, Bölge İdare Mahkemesi kararının ihale kararından doğan damga vergisine ilişkin kısmına yönelik temyiz istemine gelince;
4734 sayılı Kamu İhale Kanununda ihale süreci, ayrıntılı bir şekilde düzenlenmiş, bunun yanısıra, aynı Kanunun 54. ila 56. maddelerinde, ihale sürecine ve ihale süreci sonunda alınan ihale kararına karşı yapılacak olan şikayet ve itirazen şikayet müesseselerine de yer verilmiş, 56. maddenin son fıkrasında; "İdareler hukuki durumda değişiklik yaratan Kurul kararlarının gerektirdiği işlemleri ivedilikle yerine getirmek zorundadır." denilmek suretiyle Kamu İhale Kurulu'nun ihalenin iptaline karar vermesi durumunda, ihale yetkili tarafından ihale kararının ve buna istinaden düzenlenen sözleşmenin ortadan kaldırılarak, işin yeniden ihaleye çıkarılmak suretiyle yeni ihale kararının alınması ve yeniden sözleşme düzenlenmesi gerektiği hüküm altına alınmış,57.maddesinde ise kurum tarafından verilen nihai kararlara karşı yargısal yol düzenlenmiştir.

Uyuşmazlıkta; ihale kararı damga vergisini doğuran olay, Yıldırım Belediyesi Sivil Savunma Müdürlüğü'nce, … ihale kayıt numaralı "Yıldırım Belediyesi ve Bağlı Birimlerinin 5188 sayılı Kanun hükümlerince Her Türlü Güvenliğinin Sağlanması Hizmeti Alımı" işi ihalesinin davacı üzerine bırakılmasına ilişkin ihale kararının alınmasıdır. … İdare Mahkemesinin yürütmenin durdurulmasına ilişkin kararı uyarınca, Kamu İhale Kurulu'nun 06/05/2015 tarih ve 2015/MK-184 sayılı kararına istinaden ihale makamı tarafından davacıya yapılan ihalenin iptal edilmesi ve sözleşmenin feshine karar verilmesi nedeniyle, ihale kararı damga vergisine ilişkin ödeme yapıldığı tarihten itibaren 30 günlük dava açma süresi içerisinde davacı tarafından ihale devam ederken dava açılması beklenemeyeceği gibi, davacı tarafından henüz ihalenin ve sözleşmenin ileri bir tarihte feshedileceğinin öngörülmesi mümkün olmadığından bu aşamada dava açma iradesini ödeme tarihinden itibaren 30 günlük dava açma süresi içinde kullanması hayatın olağan akışına ters düşmektedir. İhale kararının yargı kararıyla iptal edilmesi nedeniyle oluşan yeni hukuki durum karşısında davacı tarafından idareye başvuru yapmaktan başka imkanının kalmadığının kabulü ve davacının iddialarının, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun düzeltme-şikayet hükümlerine kapsamında değerlendirilmesi gerektiği açıktır.
Hukuk devletinin temel unsurlarından biri de belirliliktir. Hukuki güvenlikle bağlantılı olan hukuki belirlilik ilkesi, bireylerin hukuk kurallarını önceden bilmeleri, tutum ve davranışlarını bu kurallara göre güvenle belirleyebilmeleri anlamını taşımaktadır. Bu nedenle anılan ilke uyarınca yasal düzenlemelerin hem kişiler hem de idare yönünden herhangi bir duraksamaya ve kuşkuya yer vermeyecek şekilde açık, net, anlaşılır, uygulanabilir ve nesnel olması, ayrıca kamu otoritelerinin keyfî uygulamalarına karşı koruyucu önlem içermesi gerekir (AYM, E:2019/53, K:2019/75, 19/9/2019). Hukuki belirlilik ilkesi, yalnızca yasal belirliliği değil, daha geniş anlamda hukuki belirliliği ifade etmektedir. Yasal düzenlemeye dayanarak erişilebilir, bilinebilir ve öngörülebilir niteliksel gereklilikleri karşılaması koşuluyla, mahkeme içtihatları ve yürütmenin düzenleyici işlemleri ile de hukuki belirlilik sağlanabilir. Hukuki belirlilik ilkesinde asıl olan, bir hukuk normunun uygulanmasıyla ortaya çıkacak sonuçların o hukuk düzeninde öngörülebilir olmasıdır (AYM, E.2015/15, K.2015/118, 23/12/2015). Kişilerin hukuki güvenliğini sağlamayı amaçlayan hukuki güvenlik ilkesi hukuk normlarının öngörülebilir olmasını, bireylerin tüm eylem ve işlemlerinde devlete güven duyabilmesini, devletin de yasal düzenlemelerinde bu güven duygusunu zedeleyici yöntemlerden kaçınmasını gerekli kılar (AYM, E.2013/39, K.2013/65, 22/5/2013; E.2014/183, K.2015/122, 30/12/2015, § 5).
İhale kararının iptal edilmesi durumunda damga vergisinin iadesine yönelik kısıtlayıcı bir düzenleme mevzuatta yer almamakta iken, Damga Vergisi Kanunu'nda 09/08/2016 tarihinde yürürlüğe giren 15/07/2016 tarih ve 6728 sayılı Kanunun 28. maddesi ile "4734 sayılı Kamu İhale Kanunu kapsamındaki kurum ve kuruluşlara şikâyet veya Kamu İhale Kurumuna itirazen şikâyet ya da yargı kararı üzerine ihalenin iptal edilmesi hâlinde, bu ihale kararının hükmünden yararlanılmayan kısmına isabet eden damga vergisi ret ve iade olunur" yolunda düzenleme yapılmış ve damga vergisinin iadesi bakımından kısıtlama getirilmiştir. Söz konusu mevzuat değişikliğinin bu tarihten önce alınan ihale kararına uygulanması kişiler açısından belirsizliğe ve öngörülmezliğe neden olacak, geriye yürümezlik ve hukuki belirlilik ilkelerine aykırılık teşkil edecektir.
Anayasa'nın 35. maddesine göre, herkesin mülkiyet hakkına sahip olduğu ve bu hakkın ancak kamu yararı amacıyla sınırlandırılabileceğinin düzenlendiği, Kanun değişikliğinden çok önce sözleşmenin imzalandığı ve mahkeme kararı uyarınca feshedildiği anlaşıldığından değişikliğin dava konusu uyuşmazlıkta uygulanması mülkiyet hakkına müdahele ve o hakkı sınırlayan bir işlem niteliğinde olacağından ülkemizde üst hukuk normu olarak kabul edilmiş olan İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ile getirilen "Mülkiyet Hakkı"nın ihlali neticesini de doğuracaktır.
Olayda; Yıldırım Belediyesi Sivil Savunma Müdürlüğü'nce gerçekleştirilen … ihale kayıt numaralı "Yıldırım Belediyesi ve Bağlı Birimlerinin 5188 sayılı Kanun hükümlerince Her Türlü Güvenliğinin Sağlanması Hizmeti Alımı" ihalesinin davacının uhdesinde bırakılmasına karşı yapılan şikayet başvurusunun reddi üzerine Kamu İhale Kurulu'na yapılan itirazen şikayet başvurusunun, Kurulca … tarih ve … sayılı karar ile reddedildiği, söz konusu karara karşı açılan davada … . İdare Mahkemesi'nin … tarih ve E:… sayılı kararı ile yürütmenin durdurulması kararı verilmesi nedeniyle Kamu İhale Kurulu'nun 06/05/2015 tarih ve 2015/MK-184 sayılı kararı ile ihalenin iptal edilmesi sonucu Yıldırım Belediyesi Sivil Savunma Müdürlüğü tarafından davacı ile yapılmış olan sözleşmenin 21/06/2015 tarihinde sona erdirildiği, ardından aynı hizmet alımı için dava dışı şirketlerle … ihale kayıt numaralı ihalenin gerçekleştirildiği ve sözleşme imzalandığı, ancak Kamu İhale Kurulu'nun … tarih ve … sayılı kararın iptaline ilişkin … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:… , K.… sayılı kararının Danıştay 13. Dairesi'nin 26/11/2015 tarih E:2015/4442, K:2015/4170 sayılı kararı ile bozulması üzerine, Kamu İhale Kurulu'nun … sayılı kararı ile 2015/MK-184 sayılı kararın iptal edilmesi ve … numaralı ihaleye devam edilmesi gerektiğinin belirtilmesi sonucu, davacı ile söz konusu işin kalan kısmına yönelik olarak 25/08/2016 tarihli sözleşmenin imzalandığı, davacı tarafından yeniden ihale kararı damga vergisi ile sözleşme damga vergisi ödendiği ve makbuzlarının dosyaya sunulduğu anlaşılmaktadır.
Bu durumda; davacı tarafından Kamu İhale Kurulu'nun ihale iptaline ilişkin 2015/MK184 sayılı kararının … sayılı kararla iptali nedeniyle devam eden ihale için tekrar ihale kararı damga vergisi ödendiği ve bu durumun verginin mükerrer ödenmesi nedeniyle hesap hataları kapsamında değerlendirilmesi gerektiği sonucuna varıldığından bu kısım yönünden davayı reddeden Vergi Mahkemesi kararına karşı davacı tarafından yapılan istinaf başvurusunun reddine ilişkin Bölge İdare Mahkemesi kararının bu kısmında hukuka uyarlık görülmemiştir.
Davacının; faizin başlangıç tarihine ilişkin hüküm fıkrasına yönelik temyiz istemine gelince;
Anayasanın 125. maddesinin 1. fıkrasında idarenin her türlü eylem ve işlemlerine karşı yargı yolunun açık olduğu, son fıkrasında ise idarenin kendi eylem ve işlemlerinden doğan zararı ödemekle yükümlü olduğu hükme bağlanmıştır. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 2. maddesinde de, idari işlemler hakkında yetki, şekil, sebep, konu ve maksat yönlerinden biri ile hukuka aykırı olduklarından dolayı iptalleri için menfaatleri ihlal edilenler tarafından açılan iptal davaları ile idari eylem ve işlemlerden dolayı kişisel hakları doğrudan muhtel olanlar tarafından açılan tam yargı davalarının idari dava türlerinden olduğu hükmüne yer verilmiştir.
İdarelerin, hukuka aykırı olarak gerçek veya özel hukuk tüzel kişilerinin mamelekinde olan iktisadi bir değeri, kendi tasarruflarına geçirmek suretiyle o iktisadi kıymetin malik tarafından kullanılmamasının neden olduğu zararı tazmin etmesi Anayasa'nın 125. maddesinin amir hükmü gereğidir.
Haksız tahsil edilen verginin davacıya iadesine karar verilmesi durumunda, tahsilat tarihi ile tutarın fiilen iadesi arasında geçen süre için paranın kullanımından mahrum kalmaktan kaynaklanan bir zarar söz konusu olmaktadır. Bu zararın idare tarafından giderilmesi zorunlu olup, bu durum hukuk devletinin bir gereğidir. Fazladan tahsil edilen verginin iadesinde mükelleflerin mülkiyetinde bulunan ekonomik değerlerden mahrum kaldığı dönemde genel yarar ve kişi yararı arasındaki dengenin korunması için haksız tahsil edilen verginin ödeme tarihinden itibaren faiziyle birlikte iadesi gerekmektedir. Bu nedenle idareye başvuru tarihinden itibaren yasal faize hükmeden Vergi Mahkemesi kararının bu kısmına yönelik davacının istinaf başvurusunun reddine ilişkin Bölge İdare Mahkemesi kararının bu kısmında da hukuka uyarlık bulunmamaktadır.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Davalının temyiz isteminin REDDİNE, davacının temyiz isteminin KISMEN KABULÜNE, KISMEN REDDİNE
2. Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle kısmen kabulüne, kısmen reddine ilişkin Vergi Mahkemesi kararına yönelik istinaf başvurularının reddi yolundaki … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:… , K:… sayılı kararının; sözleşmeden doğan damga vergisine ilişkin kısmının ONANMASINA, ihale kararından doğan damga vergisine ilişkin kısmı ile faiz isteminin başlangıç tarihine ilişkin kısmının fıkrasının BOZULMASINA,
3. Temyiz isteminde bulunan davacıdan … TL maktu harç alınmasına
4. Bozulan kısım yönünden yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesine gönderilmesine, 28/09/2021 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.

Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi