4. Ceza Dairesi 2017/18695 E. , 2017/21550 K.
"İçtihat Metni"
Tehdit, hakaret ve kişilerin huzur ve sükununu bozma suçlarından sanık ...’nın, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 125/1, 106/1-1. cümle, 123/1, 43/1 ve 62. maddeleri gereğince 3 ay 3 gün hapis, 6 ay 7 gün hapis ve 2 ay 15 gün hapis cezaları ile cezalandırılmasına dair Karşıyaka 8. Asliye Ceza Mahkemesinin 18/01/2016 tarihli ve 2015/209 esas, 2016/40 sayılı kararının infazı sırasında, 02/12/2016 tarihinde Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 34. maddesi ile 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 253. maddesinde yapılan değişiklik neticesinde infaza konu ilamdaki suçun uzlaştırma kapsamına alındığından bahisle hükümlünün hukuki durumunun yeniden değerlendirilerek, infazın durdurulup durdurulmayacağına dair bir karar verilmesi yönündeki infaz savcılığının talebinin kabulüne ilişkin anılan Mahkemenin 09/12/2016 tarihli ve 2015/209 esas, 2016/40 sayılı ek kararlarını müteakip, uzlaşma sağlanamaması sebebiyle hapis cezalarının aynen infazına dair aynı Mahkemenin 21/02/2017 tarihli ve 2015/209 esas, 2016/40 sayılı ek kararına karşı yapılan itirazın reddine ilişkin mercii Karşıyaka 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 10/03/2017 tarihli ve 2017/809 değişik iş sayılı kararı, Yüksek Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü"nün 28.07.2017 gün ve 94660652-105-35-5922-2017-KYB sayılı istemleri, ve Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 11/08/2017 günlü ve 2017/48246 sayılı tebliğnamesiyle bozma düşüncesiyle daireye gönderilmiş olduğu görülmekle, dosya incelendi:
Kanun yararına bozma isteyen tebliğnamede;
Dosya kapsamına göre, Mahkemesince, uzlaştırma işlemleri için görevlendirilen uzlaştırmacı tarafından uzlaştırma teklif formunun sanığa tebliğ edilememesi nedeniyle uzlaşma işlemlerinin sağlanamadığının rapor edilmesi üzerine, hapis cezalarının aynen infazına karar verilmiş ise de; uzlaştırmacı tarafından söz konusu tebligatın sanığın ikamet adresine yapılmaya çalışıldığı oysa ki sanığın İzmir 3 Nolu T Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda hükümlü olarak bulunduğu, bu nedenle tebligatın hükümlünün bulunduğu cezaevine yapılması gerektiği gözetilmeden, itirazın kabulü yerine yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmediğinden, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozma talebine dayanılarak ihbar olunduğu anlaşılmıştır.
TÜRK MİLLETİ ADINA
1-Olay
Dosya kapsamına göre, sanık ...’nın, tehdit, hakaret ve kişilerin huzur ve sükununu bozma suçlarından, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 125/1, 106/1-1. cümle, 123/1, 43/1 ve 62. maddeleri gereğince 3 ay 3 gün hapis, 6 ay 7 gün hapis ve 2 ay 15 gün hapis cezaları ile cezalandırılmasına dair Karşıyaka 8. Asliye Ceza Mahkemesinin 18/01/2016 tarihli ve 2015/209 esas, 2016/40 sayılı kararının infazı sırasında,
02/12/2016 tarihinde Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 34. maddesi ile 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 253. maddesinde yapılan değişiklik neticesinde infaza konu ilamdaki suçun uzlaştırma kapsamına alındığından bahisle hükümlünün hukuki durumunun yeniden değerlendirilerek, infazın durdurulup durdurulmayacağına dair bir karar verilmesi yönündeki infaz savcılığının talebinin kabulüne ilişkin anılan Mahkemenin 09/12/2016 tarihli ve 2015/209 esas, 2016/40 sayılı ek kararını müteakip, uzlaşma sağlanamaması sebebiyle hapis cezalarının aynen infazına dair aynı Mahkemenin 21/02/2017 tarihli ve 2015/209 esas, 2016/40 sayılı ek kararına karşı, uzlaştırmaya ilişkin tebligatın yapıldığı tarihte sanığın başka suçtan cezaevinde bulunması nedeniyle tebligatın geçersiz olmasına göre, yapılan itirazın kabulü yerine, reddine ilişkin Karşıyaka 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 10/03/2017 tarihli kararının kanun yararına bozulması istemine ilişkin olduğu anlaşılmıştır.
2-Hukuksal Değerlendirme
Dosya kapsamı ve kanun yararına bozma istemi incelenerek birlikte değerlendirildiğinde, Karşıyaka 8. Asliye Ceza Mahkemesinin 18/01/2016 tarihli ve 2015/209 esas, 2016/40 sayılı kararının infazı sırasında, 02/12/2016 tarihinde Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 34. maddesi ile 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 253. maddesinde yapılan değişiklik neticesinde infaza konu ilamdaki suçun uzlaştırma kapsamına alındığından bahisle hükümlünün hukuki durumunun yeniden değerlendirilerek, infazın durdurulup durdurulmayacağına dair bir karar verilmesi yönündeki infaz savcılığının talebinin kabulüne ilişkin anılan Mahkemenin 09/12/2016 tarihli ek kararı üzerine dosya CMK"nın 254 maddesi gereğince uzlaşma işleminin yapılması için, cumhuriyet savcılığına gönderildikten sonra, hükümlüye uzlaşma davetiyesi dosya adresinden tebliğ edelemediğinden mahkemeye iade edilmiş, aynı mahkeme tarafından bu defa 21/02/2017 tarihinde uzlaşma sağlanamaması sebebiyle hapis cezalarının aynen infazına ilişkin verilen karara karşı itiraz üzerine, dosya bilgilerine göre uyap sistemi üzerinden yapılan incelemede hükümlünün tebliğatın yapılmak istendiği 24/01/2017 tarihinde başka bir cezanın infazı için cezaevinde hükümlü olarak bulunduğu bu durumda, uzlaştırma teklif formunun hükümlünün bulunduğu cezaevi aracılığıyla yapılması gerektiğinden, aynen infaz kararının yerinde bulunmadığından bu karar yapılan itirazın bu yönden kabulü yerine, yazılı şekilde reddine karar vermesinin usul ve yasaya aykırı bulunduğunun anlaşılmasına göre, Karşıyaka 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 10/03/2017 tarihli kararının kanun yararına bozma isteminin yerinde olduğu anlaşılmaktadır.
3-Sonuç ve Karar
Yukarıda açıklanan nedenlerle,
Kanun yararına bozma istemi yerinde görüldüğünden Karşıyaka 2. Ağır Ceza Mahkemesi"nin 10/03/2017 tarihli ve 2017/809 Değişik İş sayı ile verilip kesinleşen kararının, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 309. maddesi uyarınca BOZULMASINA, bozma nedenine göre, sonraki işlemlerin, CMK"nın 309/4-a maddesi gereğince mahallinde merci mahkemesince yerine getirilmesine, 05/10/2017 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.