Abaküs Yazılım
14. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/2969
Karar No: 2019/1370
Karar Tarihi: 18.02.2019

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2018/2969 Esas 2019/1370 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacılar, komşuluk hukukundan kaynaklanan tazminat istemiyle davalıya karşı dava açmıştır. Davacılar, bahçe duvarı ve ambarın davalı taşınmazındaki inşaat çalışması nedeniyle zarar gördüğünü iddia ederek maddi tazminat talebinde bulunmuştur. Davalı vekili ise dava konusu eski taş duvarın davalı taşınmaz sınırları içinde bulunmasına rağmen onarıldığını savunarak davanın reddini istemiştir. Mahkeme, davanın kısmen kabulüne karar vermiştir. Ancak, Yargıtay'da davalı vekili tarafından yapılan temyiz itirazı sonrasında dosya incelenerek, illiyet bağının varlığı ispatlanamadığından davanın reddi gerektiği sonucuna varılmıştır. Bu nedenle hüküm bozulmuştur.
Kanun Maddeleri:
- TMK m. 683: Bir şeye malik olan kimse, hukuk düzeninin sınırları içinde, o şey üzerinde dilediği gibi kullanma, yararlanma ve tasarrufta bulunma yetkisine sahiptir. Malik, malını haksız olarak elinde bulunduran kimseye karşı istihkak davası açabileceği gibi, her türlü haksız elatmanın önlenmesini de dava edebilir.
- TMK m. 737: Ses, gürültü, koku, duman, toz, gaz, is veya benzeri zararlı maddelerin çevreye yayılmasını önlemek için gerekli önlemler alın
14. Hukuk Dairesi         2018/2969 E.  ,  2019/1370 K.

    "İçtihat Metni"

    14. Hukuk Dairesi
    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Davacılar tarafından, davalı aleyhine 19.09.2013 gününde verilen dilekçe ile maddi tazminat (komşuluk hukukundan kaynaklanan) talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 11.12.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Dava, komşuluk hukukundan kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir.
    Davacılar vekili, davacıların mülkiyetinde bulunan ... İli, Merkez İlçesi, 2865 ada 7 parsel sayılı taşınmazda bulunan bahçe duvarı ve ambarın, davalı taşınmazındaki hafriyat ve inşaat çalışması nedeniyle zarar görüp kısmen yıkıldığını iddia ederek maddi tazminat talep etmiştir.
    Davalı vekili, dava konusu eski taş duvarın davalı taşınmaz sınırları içinde bulunmasına rağmen davalı tarafından iyiniyetle onarıldığını, davacı yanın iddialarının gerçek dışı olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Hükmü, davalı vekili temyiz etmiştir.
    TMK m. 683"teki "Bir şeye malik olan kimse, hukuk düzeninin sınırları içinde, o şey üzerinde dilediği gibi kullanma, yararlanma ve tasarrufta bulunma yetkisine sahiptir. Malik, malını haksız olarak elinde bulunduran kimseye karşı istihkak davası açabileceği gibi, her türlü haksız elatmanın önlenmesini de dava edebilir” hükmü ile mülkiyet hakkının kanunla toplum yararına kısıtlanabileceği temel ilke olarak kabul edilmiştir. Aynı maddenin ikinci fıkrasında, mülkiyet hakkının nasıl korunacağı hükme bağlanmış, 730 ve 737. maddeleriyle de taşınmaz malikinin başkalarına zarar vermesinin önlenmesi hedeflenmiştir.
    Yapma, kaçınma, katlanma olarak özetlenebilecek bu sınırlamaların önemli bir bölümü TMK’nun "komşu hakkı" başlığı altında, 737 ile 750. maddelerinde düzenlenmiş, 751 ile 761. maddelerinde de yine malikin yapması ve katlanması gereken hususlar belirtilmiştir.
    Komşuluk hukukundan kaynaklanan tazminat davalarında öncelikle davacının uğramış olduğu zararın miktarının bilirkişi aracılığı ile tespit edilmesi, tazminatın bu zarara göre tayin ve takdir edilmesi gerekir. Hemen belirtmek gerekir ki, tazminat miktarı hiçbir zaman zararı aşamaz. Ancak, davacının zararın artmasında kusuru varsa, tazminat miktarı 6098 sayılı Borçlar Kanununun 52. maddesine göre indirilmeli veya tamamen ortadan kaldırılmalıdır. TMK’nın 737 ve 730. maddelerinden doğan sorumluluk kusura bağlı bir sorumluluk olmadığından, davalının kusursuz olması tazminat miktarının düşürülmesinde etkili olamaz.
    Somut olayda; davacıların zararına neden olan eylemin davalı tarafından gerçekleştirildiği hususu ispatlanamamıştır. Şöyle ki, 10.06.2014 tarihli keşif sonucu alınan 15.07.2014 tarihli inşaat bilirkişisi raporunda bahçe duvarının onarımının yapılmış olduğu, tek katlı kerpiç duvar şeklinde inşa edilmiş yapının çatısının saçtan olup kısmen yıkık olduğu, yıkım nedeninin anlaşılamadığı belirtilmiştir. Davacılardan ..."in Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğüne verdiği 21.08.2013 tarihli ve 7696 sayılı dilekçesi ile ilgili olarak müdürlüğün 2 inşaat mühendisi ile yaptığı araştırma neticesi düzenlenen 02.09.2013 tarihli tutanakta bahçe duvarının yıkık olduğuna ilişkin tespit yapıldığı, tek katlı yapıya ilişkin bir tespitin bulunmadığı görülmüştür. Davacıların zararı ile davalının eylemi arasında illiyet bağının varlığı ispatlanamadığından davanın reddi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 18.02.2019 gününde oybirliği ile karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi