Abaküs Yazılım
14. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/11378
Karar No: 2019/1364
Karar Tarihi: 18.02.2019

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2016/11378 Esas 2019/1364 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacı, davalının komşu parseldeki kadastro yolu alanında kazı ve hafriyat yapması sonucu davacının bahçe duvarının yıkılmasına neden olduğunu ve tazminat talebinde bulundu. Davalı ise, müvekkilinin bahçe duvarının yıkılması ile kendi eylemi arasında herhangi bir illiyet bağı olmadığını savundu. Mahkeme, bilirkişi raporlarına göre davacının taşınmazındaki duvarın yıkılması ile davalının eylemi arasında illiyet bağının olduğunu ancak zararın kapsamı belirlenirken, tarafların zararın oluşumuna hangi oranda etki ettikleri yani müterafik (bölüşük) kusurlarının olup olmadığı araştırılmadığından ve dava konusu taşınmaz tapu kaydının dosyada olmadığından kararı bozmuştur. Kararda, Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 272. ve 303. maddeleri hükümleri gereğince davacının müterafik (bölüşük) kusurunun tespiti halinde kusur oranında tazminattan indirim yapılabileceği belirtilmiştir.
14. Hukuk Dairesi         2016/11378 E.  ,  2019/1364 K.

    "İçtihat Metni"

    14. Hukuk Dairesi
    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 25.09.2012 gününde verilen dilekçe ile komşuluk hukukundan kaynaklanan alacak talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 15.01.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Dava, komşuluk hukukundan kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir.
    Davacı vekili, müvekkilinin 138 ada 38 parsel sayılı taşınmazın maliki olduğunu, davalının bu taşınmaza komşu parsel maliki olduğunu, davalının kendi parseline istinat duvarı yaparken sınır ihlali de yapmak suretiyle iki parsel arasında kadastro yolun bulunduğu alanda, herhangi bir tedbir almaksızın kazı ve hafriyat yapması sonucu davacının bahçe duvarının yıkılmasına neden olduğunu, ... Sulh Hukuk Mahkemesinin 2012/8 Değ. İş sayılı dosyasıyla mahallinde yapılan keşif sonucu, olayın tespit edildiğini; bu olaydan önce davacının binasında hiçbir çatlak veya benzeri ayıp olmadığını, buna sebep olacak doğal bir durumun da olmadığını, davacı daha fazla harcama yapmış olmasına rağmen harca esas olmak üzere 10.870TL ile tespit giderlerinin olay tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, ... Sulh Hukuk Mahkemesinin 2012/8 Değ. İş dosyasındaki işlemlerin tek taraflı olarak yaptırıldığını, rapora itiraz ettiğini, söz konusu tespitlerin hiçbirisinin olayın oluş biçimine uygun olmadığını, konusunda uzman jeoloji bilirkişi alınmadan söz konusu raporun düzenlendiğini, müvekkilinin 139 ada 3 parselde kayıtlı taşınmazın maliki olduğunu, davacının ise 138 ada 38 parseldeki taşınmazın maliki olup, parsel komşusu olduğunu, davacının söz konusu bahçe duvarını 2010 yılında temelsiz bir biçimde ihata duvarı olarak yaptığını, bunun üzerine müvekkilinin 23.02.2010 tarihinde ... İl Özel İdaresi İmar ve Kentsel İyileştirme Müdürlüğüne, ..."a ait taşınmazın tarafına yapılan yığma taş istinat duvarının imara aykırı ve kendisine ait taşınmazı tehlikeye sokacak yükseklikte olduğunu belirterek, taş duvarın yıkılma ihtimaline karşı mahallinde inceleme yapılmasını talep ettiğini, İl Özel İdaresi İmar ve Kentsel İyileştirme Müdürlüğü teknik elemanlarınca 25.05.2010 tarihinde mahallinde yapılan incelemede, söz konusu duvarın isnat duvarı değil ihata duvarı (temeli olmayan bahçe duvarı) şeklinde yapıldığı ve emniyetli olmadığının tespit edildiğini, bunun üzerine müvekkili tarafından hem yukarı kotta yer alan hem de yapılan inceleme sonucunda temelsiz, çok yüksek ve emniyetsiz olduğu tespit edilen bahçe duvarının kendi taşınmazına yıkılarak zarar vermesinin engellenmesi amacıyla imar kurallarına uygun olarak taş duvar yapımına başlandığını, bunun için davacı ile arasında kadastroda tespit edilen aralıktan çok daha geniş yaklaşık 3,25 metre boşluk bırakıldığını ve duvarla aradaki mesafenin korunduğunu, tespit isteyenin toplam bahçe duvarının 40 metre olduğunu, yıkılan yerin evin önündeki kısım olduğunu, müvekkil tarafından çalışma yapılan alanda ise herhangi bir yıkılma olmadığı gibi bir göçme veya yerinden kayma da bulunmadığını, meydana gelen yıkılma ile yapılan çalışma arasında illiyet bağı olmadığını, müvekkiline herhangi bir kusur atfedilemeyeceğini belirterek haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, davanın kabulü ile 10.870,00TL"nin 28.03.2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, faizin başlangıcına ilişkin fazlaya dair istemin reddine karar verilmiştir.
    Hükmü, davalı vekili temyiz etmiştir.
    Haksız eylem nedeniyle oluşan zararın tazminine karar verebilmek için, zarar ile hukuka aykırı kusurlu eylem arasında illiyet bağının olması gerekir. Oluşan zararın kapsamı belirlenirken, tarafların zararın oluşumuna hangi oranda etki ettikleri yani müterafik (bölüşük) kusurlarının olup olmadığı belirlenerek bölüşük kusurun varlığı halinde kusur durumuna uygun indirim yapılmalıdır.
    Somut olaya gelince; 138 ada 38 parsel sayılı taşınmazın tapu kayıt malikinin davacı; 139 ada 3 parsel sayılı taşınmazın tapu kayıt malikinin davalı olduğu anlaşılmıştır. Taraflara ait taşınmazların komşu parseller olduğu, davalının iki taşınmaz arasındaki kadastro yolu alanına, herhangi bir önleyici tedbir almaksızın kazı ve hafriyat yaptığı ve bahçe duvarının yıkıldığı iddia edilmiştir. Davalı ise, bahçe duvarının yıkılması ile kendi eylemi arasında herhangi bir illiyet bağının bulunmadığını, toprak yapısının zayıf olması, yoğun yağışlar, davacının duvarının temelsiz ve çok yüksek olması nedeniyle duvarın yıkıldığını savunmuştur.
    Mahkemece, 20.02.2014 tarihinde mahallinde yapılan keşif sonucu alınan bilirkişi raporlarına göre; davacının teraslamayı bozarak dolgu yaptığı duvarların 1.50 metreyi geçtiği, ihata duvarı olduğundan emniyetli olmadığı; davalının ise gerekli tedbirleri almadan kontrolsüz kazı yaparak davacının taşınmazındaki duvarın yıkılmasına sebebiyet verdiği, duvarın yıkılması nedeniyle davacının parselinde oluşan toplam hasar ve zararın 10.870,00TL olduğu bildirilmiştir. Söz konusu bilirkişi raporlarına göre davacının taşınmazındaki duvarın yıkılması ile davalının eylemi arasında illiyet bağının olduğu vurgulanmış ancak zararın kapsamı belirlenirken, tarafların zararın oluşumuna hangi oranda etki ettikleri yani müterafik (bölüşük) kusurlarının olup olmadığı araştırılmamıştır.
    Mahkemece, bilirkişilerden bu konuda ek rapor alınarak veya gerekirse mahallinde yeniden keşif yapılmak suretiyle, davacının müterafik (bölüşük) kusurunun bulunup bulunmadığı araştırılmalı, davacının müterafik (bölüşük) kusuru tespit edildiği takdirde kusur oranında tazminattan indirim yapılarak geri kalan miktar bakımından bir karar verilmelidir.
    Öte yandan; dava konusu 139 ada 3 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının dosyada olmadığı anlaşıldığından, ilgili Tapu Müdürlüğünden getirtilerek dosyaya eklenmesi gerekir.
    Açıklanan nedenlerle eksik inceleme ve araştırma sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, kararın bu sebeple bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 18.02.2019 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi