Abaküs Yazılım
3. Daire
Esas No: 2021/2304
Karar No: 2021/4146
Karar Tarihi: 30.09.2021

Danıştay 3. Daire 2021/2304 Esas 2021/4146 Karar Sayılı İlamı

T.C.
D A N I Ş T A Y
ÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2021/2304
Karar No : 2021/4146


TEMYİZ EDEN (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVALI) : … Başkanlığı /…
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E: … , K:… sayılı kararına yöneltilen istinaf başvurusuna ilişkin … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:… , K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı tarafından, icra müdürlüğü aracılığıyla ihale yoluyla satın aldığı taşınmazın satış tutarı üzerinden %1 oranında katma değer vergisi hesaplanması gerekirken % 18 oranında katma değer vergisi hesaplanarak tahsil edildiğinden bahisle fazladan tahsil edilen kısmın iadesi talebiyle düzeltme ve şikayet kapsamında yapılan başvurunun reddine dair … tarih ve … sayılı işlemin iptali ile fazladan ödediği tutarın, tahsil tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte iadesine karar verilmesi istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: İcra müdürlüğü aracılığıyla ihale yoluyla satın alınan taşınmaza ilişkin olarak % 18 oranında katma değer vergisi ödenmesine dair kararın icra müdürlüğünce alındığı dolayısıyla hukuka uygunluk denetiminin 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu hükümlerine göre şikâyet yolu ile İcra Mahkemelerince yapılması gerektiğinden, uyuşmazlığın Adli Yargının görev alanına girdiği sonucuna varıldığı, Uyuşmazlık Mahkemesi kararlarının da bu doğrultuda olduğu gerekçesiyle dava, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 15/1-a bendi uyarınca görev yönünden reddedilmiştir.
Bölge Mahkemesi kararının özeti: İstinaf başvurusunun, usul ve hukuka uygun olduğu sonucuna varılan Vergi Mahkemesi kararının kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği gerekçesiyle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : İhale yoluyla satın alınan taşınmaz için %17 oranında fazladan katma değer vergisi ödendiği, fazladan ödenen bu tutarın iadesine ilişkin başvurunun memur işlemini şikayet olmadığı, davanın idari yargıda görülmesi gerektiği ileri sürülerek kararın bozulması istenilmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ … 'NUN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü ile davanın görev yönünden reddine ilişkin Vergi Mahkemesi kararına yöneltilen istinaf isteminin reddi yolundaki Vergi Dava Dairesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Üçüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 17. maddesinin 2. fıkrası uyarınca davacının duruşma istemi yerinde görülmeyerek işin gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY :
Davacı tarafından, … İcra Müdürlüğünün … talimat sayılı dosyası üzerinden yapılan ihale sonucunda satın alınan bağımsız bölümün 150 m2'nin altında olması sebebiyle satış tutarı üzerinden %1 oranında katma değer vergisi ödenmesi gerekirken, % 18 oranında katma değer vergisi tahsil edildiğinden bahisle fazladan tahsil edilen kısmın iadesi istemiyle yapılan düzeltme ve şikayet başvurusunun reddine dair … tarih ve … sayılı işlemin iptali ile fazladan ödenen tutarın, tahsil tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istenmektedir.
İLGİLİ MEVZUAT:
2576 sayılı Bölge İdare Mahkemeleri, İdare Mahkemeleri ve Vergi Mahkemelerinin Kuruluşu ve Görevleri Hakkında Kanunun "Vergi Mahkemelerinin Görevleri" başlıklı 6. maddesinde, Vergi Mahkemelerinin genel bütçeye, il özel idareleri, belediye ve köylere ait vergi, resim ve harçlar ile benzeri mali yükümler ve bunların zam ve cezaları ile tarifelere ilişkin davalarla, bu konularla ilgili olarak 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun uygulanmasına ilişkin davaları ve diğer kanunlarla verilen işleri çözümleyeceği hükme bağlanmıştır.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun "İdari dava türleri ve idari yargı yetkisinin sınırı" başlığı altında düzenlenen 2. maddesinde; idari işlemler hakkında yetki, şekil, sebep, konu ve maksat yönlerinden biri ile hukuka aykırı olduklarından dolayı iptalleri için menfaatleri ihlal edilenler tarafından açılan iptal davaları ile idari eylem ve işlemlerden dolayı kişisel hakları doğrudan muhtel olanlar tarafından açılan tam yargı davalarının idari dava türlerinden olduğu hükmü yer almıştır.
3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu'nun "Verginin Konusunu Teşkil Eden İşlemler" başlıklı 1. maddesinin 3. fıkrasının (d) bendinde; müzayede mahallerinde yapılan satışların verginin konusuna girdiği hüküm altına alınmıştır.
Katma Değer Vergisi Genel Uygulama Tebliğinin; A.1.3. maddesinin (d) bendinde; 3065 sayılı Kanunun (1/3-d) maddesine göre, müzayede mahallerinde ve gümrük depolarında yapılan satışların vergiye tabi olduğu, müzayede yapılan yerin, münhasıran müzayede yapımına tahsis edilmiş olup olmamasının durumu değiştirmeyeceği, bu tür satışlarda verginin kesin satış bedeli üzerinden hesaplanacağı belirtilmiş, devamında Müzayede Mahallinde Yapılan Satışlar başlığıyla yer alan B.6. maddesinde; 3065 sayılı Kanunun (1/3-d) maddesine göre, cebri icra, izale-i şüyu, ipoteğin paraya çevrilmesi, tasfiye gibi nedenlerle yapılan açık artırma, pazarlık ve diğer şekillerdeki satışlar da dahil olmak üzere, müzayede mahallerinde yapılan her türlü satış için KDV hesaplanacağı, Kanunun istisna ve vergi oranlarına ilişkin hükümlerinin bu satışlar için de uygulanacağı, bu satışlarda vergiyi doğuran olayın, satışın yapıldığı tarihte vuku bulduğu, satışları düzenleyen özel veya resmi kişi ve/veya kuruluşların verginin mükellefi olarak belirlendiği, 3065 sayılı Kanunun (23/d) maddesi hükmüne göre, satılan malın kesin satış bedelinin KDV’nin matrahını teşkil ettiği, icra yoluyla yapılan satışlarda verginin mükellefinin, satışı gerçekleştiren icra daireleri olduğu, icra dairelerince müzayede mahallinde yapılan satışlar nedeniyle hesaplanan KDV'nin ilgili mevzuatı uyarınca en geç bedelin tahsil edildiği günü izleyen günün mesai saati bitimine kadar vergi dairesine beyan edilip aynı süre içinde ödeneceği, satışa ait KDV’nin bu süre içinde beyan edilerek ödenmemesi halinde, teslimin gerçekleştirilmeyeceği, bu işlem sırasında her bir satışa ait bilgileri içeren ve bu Tebliğ ekinde örneği yer alan (EK:1) 5 No.lu KDV Beyannamesinin kullanılacağı, bu beyannamenin, satışı gerçekleştiren icra dairesi yetkilisi tarafından imza, tarih ve mühür kullanılmak suretiyle onaylanacağı, her bir satışa ait KDV’nin tahakkukuna esas olmak üzere düzenlenen bu belgenin bir örneği ile vergi dairesi makbuzunun, mükellef tarafından 213 sayılı Vergi Usul Kanununun muhafaza ve ibraz hükümleri çerçevesinde saklanacağı, icra dairelerince bir ay içinde yapılan satışlarla ilgili olarak vergi dairesine beyan edilerek ödenen KDV’ye ait bilgilerin, ertesi ayın sonuna kadar, örneği bu Tebliğ ekinde yer alan (EK:2) bildirim ile vergi dairesine ayrıca bildirileceği, bu bildirimin, satışın olmadığı dönemlerde de vergi dairesine verileceği, bildirimin vergi dairesine verilmemesi halinde, 213 sayılı Vergi Usul Kanununun (352/II–7)nci maddesine göre usulsüzlük cezası uygulanacağı kuralına yer verilmiştir.
Vergiye ilişkin hesaplarda ya da vergilendirmede hatanın varlığı halinde, vergi mahkemesinde dava açma süresi geçtikten sonra izlenebilecek bir idari başvuru yolu olan düzeltme ve şikayet müessesesi ise 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 116 ila 126. maddelerinde düzenlenmiştir.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Uyuşmazlık, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun düzeltme ve şikayet müessesi kapsamında yapılmış olan başvurunun reddine dair bir işlem olup, bu başvurunun konusunu oluşturan katma değer vergisi dayanağını 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu'ndan alan, mükellefi ve uygulanacağı oranı anılan Kanun'la belirlenen bir vergidir.
Fazladan tahsil edilen katma değer vergisinin düzeltme ve şikayet yoluyla iadesine ilişkin uyuşmazlığın çözümü, vergiye ilişkin hesaplarda veya vergilendirmede hata olup olmadığı, icra müdürlüğü aracılığıyla ihale yoluyla gerçekleşen taşınmaz tesliminin, 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu'na tabi olup olmadığı, tabi olması halinde hangi oranda vergi hesaplanacağı, teslimin muafiyet ya da istisna niteliği taşıyıp taşımadığı gibi hususların belirlenmesini gerektirmektedir. 3065 sayılı Kanun ve 213 sayılı Vergi Usul Kanunu hükümleri uyarınca bu yöndeki incelemeyi yapma görevi, 2576 sayılı Kanun'la Vergi Mahkemelerine verilmiştir.
Vergi Mahkemesinin; icra müdürlüğünce tesis edilen işlemlerin; 3065 sayılı Kanun ve Genel Uygulama Tebliğinin kendisine yüklediği beyanname verme yükümlülüğünü yerine getirmekten ibaret olduğu hususu gözetilmeksizin, icra müdürlüğü aracılığıyla satışı gerçekleşen taşınmaza ilişkin olarak % 18 oranında katma değer vergisi ödenmesine dair kararın icra müdürlüğünce alındığından bahisle hukuki denetiminin 2004 sayılı İcra İflas Kanunu'nun şikayet yolu hükümlerince İcra Mahkemelerince yapılması gerektiği yönündeki yargısında hukuka uyarlık görülmemiştir.
Bu nedenle, icra müdürlüğünce gerçekleştirilen açık artırma yoluyla satın alınan taşınmazın satın alma bedeli üzerinden hesaplanan % 18 oranındaki katma değer vergisinin % 1 oranında ödenmesi gerektiği ileri sürülerek yapılan düzeltme ve şikayet başvurusunun reddi yolunda kurulan idari işlemin iptali ile fazladan ödenen katma değer vergisinin yasal faiziyle birlikte iadesi istemiyle açılan davanın görüm ve çözümünde 2577 sayılı Yasanın 2. ve 2576 sayılı Yasanın 6. maddesi uyarınca idari yargı içerisinde yer alan vergi mahkemesinin görevli olduğu sonucuna varıldığından, davanın görev yönünden reddi yolundaki karara karşı yapılan istinaf başvurusunun reddine karar veren Vergi Dava Dairesi kararının bozulması gerekmiştir.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Temyiz isteminin kabulüne,
2. … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:… , K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın ilgili Vergi Dava Dairesine gönderilmesine,
4.Yargılama giderlerinin yeniden verilecek kararda karşılanması gerektiğine, 30/09/2021 tarihinde oyçokluğuyla kesin olarak karar verildi.


(X)-KARŞI OY :

213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 377 ve 378. maddelerinde mükelleflerin ve kendilerine vergi cezası kesilenlerin tarh edilen vergilere ve kesilen cezalara karşı vergi mahkemesinde dava açabilecekleri hükmüne yer verilmiş, aynı Kanun'un 8. maddesinde ise mükellef, vergi kanunlarına göre kendisine vergi borcu terettüb eden gerçek veya tüzel kişi olarak tanımlanmıştır.
3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu'na göre verginin mükellefi, vergiye tabi malları teslim edenler olduğundan, davacıya taşınmazı teslim eden icra müdürlüğü katma değer vergisinin mükellefidir. Dolayısıyla katma değer vergisi beyannamesinin, mükellef olan icra müdürlüğü tarafından verilmesi ve tahakkukun yine icra müdürlüğü adına yapılması gerekmektedir.
Vergi sistemimizde dolaylı vergileri ödeyenler; vergi mükellefi veya vergi sorumlusu sıfatını taşımadıkları için vergiye tabi işlemin tarafı olmalarına karşın vergi davası açabilecek durumdaki kimselerden değildir. Sözü edilen ve vergi yükü üzerinde kalanlar, kendilerinden işlemin diğer tarafınca tahsil edilerek beyan edilen ve ödenen vergilerin tarhına veya tahakkukuna karşı dava açamayacak durumda olmakla birlikte, tahsilinde hukuka aykırılık varsa vergi idaresinden, iddia edilen aykırılık nedeniyle ödenen tutarın kendilerine iadesini isteyebilirler. Bu konuda oluşacak uyuşmazlığın çözüm yeri de adli yargı mercileridir.
Belirtilen nedenle, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 15. maddesinin 1/b bendi uyarınca karara bağlanması gerektiği sonucuna varıldığından, davayı yazılı gerekçeyle sonuçlandıran Vergi Mahkemesi kararına yöneltilen istinaf başvurusunun reddi yolundaki Vergi Dava Dairesi kararında sonucu itibarıyla hukuka aykırılık görülmediğinden, temyiz isteminin belirtilen gerekçeyle reddi gerektiği oyuyla Karara katılmıyorum.

Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi