Abaküs Yazılım
10. Daire
Esas No: 2019/862
Karar No: 2021/4439
Karar Tarihi: 30.09.2021

Danıştay 10. Daire 2019/862 Esas 2021/4439 Karar Sayılı İlamı

T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No : 2019/862
Karar No : 2021/4439

TEMYİZ EDEN (DAVACILAR) : 1- … Köyü Muhtarlığı

61- ...
VEKİLİ : Av. ...

KARŞI TARAF (DAVALI) : ...Müdürlüğü
VEKİLİ : Av. ...

İSTEMİN_KONUSU : ...Bölge İdare Mahkemesi .... İdari Dava Dairesinin ...tarih ve E:..., K:...sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacılar tarafından, Aksaray ili, Ortaköy ilçesi, ...Köyü'nde arazi toplulaştırması yapılmasına ilişkin ...tarih ve ...sayılı Tarım ve Orman Bakanlığı (Mülga Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı) kararının ve bu karar uyarınca hazırlanmış olan arazi toplulaştırmasına ilişkin 1/11500 ölçekli parselasyon planının iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: ...İdare Mahkemesinin ...tarih ve E:..., K:...sayılı kararıyla; dava konusu parselasyon işleminin 3083 sayılı Kanun uyarınca toprağın verimli işletilmesini, ekonomik verimliliğin arttırılmasını, çiftçilerin topraklandırılmasını, parçalanmış toprakların toplulaştırılmasını, parçalanmasının önlenmesini sağlamak amacıyla tesis edilmediği, otoyol güzergahına tahsis ederek kamulaştırma maliyetlerinin azaltılmasını hedeflediği, bu durumun 3083 sayılı Kanun'un amacına ve Anayasanın 35. maddesi ile Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin Ek 1 Nolu Protokolünün 1. maddesinde öngörülen mülkiyet hakkına aykırı olduğu; öte yandan, Mera Kanunu'nda öngörülen usul uygulanmadan, mera vasıflı taşınmazların tarımsal amaçla tahsisinin yapıldığı anlaşıldığından, dava konusu toplulaştırmaya yönelik parselasyon planında hukuka uyarlık bulunmadığı; dava konusu 16/07/2013 tarih ve 11585 sayılı işlemin iptali istemiyle aynı davacılar tarafından Danıştay (kapatılan) Onyedinci Dairesinin E:2015/11401 esas sayılı dosyasında dava açıldığı ve bu davanın halen Danıştay Onuncu Dairesinin E:2016/13570 sayılı esasına kayden derdest olduğu, bu nedenle davanın Bakanlık işleminin iptali istemine ilişkin kısmının esasının derdestlik nedeniyle incelenmesine olanak bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu parselasyon işleminin iptaline, 16/07/2013 tarih ve ...sayılı Bakanlık işlemi yönünden davanın incelenmeksizin reddine karar verilmiştir.
Mahkeme kararının, davanın incelenmeksizin reddine ilişkin kısmı için davacılar tarafından istinaf yoluna başvurulmaması üzerine kararın bu kısmı kesinleşmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: Mahkeme kararının iptale ilişkin kısmı yönünden davalı idarece istinaf yoluna başvurulması üzerine, ...Bölge İdare Mahkemesi .... İdari Dava Dairesince; davanın açıldığı tarihte 1. askı sürecinde, hâlen dahi 2. askı sürecinde bulunan ve bu süreçlerde yapılan-yapılacak itirazlar değerlendirildikten sonra bir kez daha askıya çıkarılacak olan (3. askı çalışmaları halen devam eden) dava konusu parselasyonun, son aşamada Bakanlık onayı ile kesinleşeceği, bulunduğu aşama itibarıyla mevcut parselasyonun idari davaya konu olabilecek nitelikte kesin ve icrai bir işlem niteliğinde olmadığı, dolayısıyla da açılan davanın esasının incelenme olanağı bulunmadığı, davanın incelenmeksizin reddi gerekirken, işin esasına girilmek suretiyle işlemin iptali yönünde verilen idare mahkemesi kararında hukuki isabet bulunmadığı gerekçesiyle davalı idarenin istinaf başvurusunun kabulüne, Mahkeme kararının iptale ilişkin kısmının kaldırılmasına, dava konusu parselasyon planı yönünden de davanın incelenmeksizin reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ_EDENLERİN_İDDİALARI : Davacılar tarafından; 23/10/2018 tarih ve 196 sayılı Cumhurbaşkanlığı kararıyla uyuşmazlık konusu alanın acele kamulaştırılmasına karar verildiği, dava konusu işlemin ortadan kaldırıldığı, bu nedenle davanın konusuz kaldığı, Bölge İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

KARŞI_TARAFIN_SAVUNMASI : Davalı idare tarafından, davacıların temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : ...
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü ile Bölge İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onuncu Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE :
MADDİ OLAY :
06/10/2013 tarih ve 28787 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan Bakanlar Kurulu'nun 23/08/2013 tarih ve 2013/5319 sayılı kararıyla, karara ekli 1 sayılı listede yer alan alanlar, 3083 sayılı Sulama Alanlarında Arazi Düzenlenmesine Dair Tarım Reformu Kanunu'nun 3. ve 8. maddeleri uyarınca "uygulama alanı" ilan edilmiştir. Anılan karar uyarınca Aksaray İli, Ortaköy İlçesi, Çiftevi Köyü'nde 3083 sayılı Kanun uyarınca arazi toplulaştırması yapılmasına karar verilmiş, bu kapsamda yürütülen toplulaştırma çalışmaları sonucunda düzenlenen parselasyon işlemi ilk olarak 13/05/2015 tarihinde ilan edilerek 1. askıya, 22/02/2016 tarihinde ise 2. askıya çıkarılmış, bu askıya ilişkin parselasyon planı iptal edilerek tekrardan hazırlanan parselasyon işlemi 27/11/2017 tarihinde 2. askı olarak tekrar ilana çıkarılmış, davacılar tarafından ise 02/10/2015 tarihinde bakılan dava açılmıştır.

İLGİLİ MEVZUAT:
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 2. maddesi, 1. fıkrası, (a) bendinde, idari işlemler hakkında, yetki, şekil, sebep, konu ve maksat yönlerinden biri ile hukuka aykırı olduklarından dolayı iptalleri için menfaatleri ihlal edilenler tarafından iptal davası açılabileceği kurala bağlanmıştır.
3083 sayılı Sulama Alanlarında Arazi Düzenlenmesine Dair Tarım Reformu Kanunu'nun "Toplulaştırma ve tarla içi geliştirme hizmetleri" başlıklı 6. maddesinde, "Bu Kanunda belirtilen amaçları gerçekleştirmek üzere uygulama alanlarında ilgili kuruluşça, isteğe bağlı veya maliklerin muvafakatı aranmaksızın arazi toplulaştırılması yapılabilir..." "...Toplulaştırma esas ve usulleri ile toprağın derecelendirilmesi ile tarla içi geliştirme hizmetlerinin nasıl yapılacağı yönetmelikte belirtilir" hükümleri yer almış; Sulama Alanlarında Arazi Düzenlenmesine Dair Tarım Reformu Kanunu Uygulama Yönetmeliği'nin işlem tarihinde yürürlükte olan "Toplulaştırmanın ilanı ve proje hazırlığı" başlıklı 23. maddesinde ise, "Toplulaştırma yapılmasına karar verilen yerler, sınırları da belirtilmek suretiyle Bölge Müdürlüğünce alışılmış usullerle mahallinde ilan edilir. Ayrıca, toplulaştırmanın yapılacağı yerler, mahalli en büyük mülki amirine de bildirilir. Toplulaştırma projeleri, teknik talimatta belirtilen esaslara göre hazırlanır ve Bölge Müdürünün teklifi ve Genel Müdürün onayı ile kesinleşir." düzenlemesine yer verilmiştir.
Arazi Toplulaştırması Teknik Talimatı'nın 20. maddesinde, "Arazi toplulaştırma projesi son şeklini aldıktan ve ilgili Şube Müdürlüğünce kontrol edildikten sonra 15 gün süreyle mahallinde askıya çıkarılır. Askı süresi içinde yapılan yazılı itirazlar incelenir ve kontrol ünitesince tutanağa bağlanarak gerekli düzeltmeler yapılır. Proje ve tutanak mahallinde ikinci kez ilan edilir. Tüm askılar için bu husus bütün maliklere tebliğ niteliği taşır. Ayrıca yazılı itirazlara cevap verilmez. Parselasyon planları mahallinde en fazla 3 kez askıya çıkarılarak son şeklini almış olur. Kesinleşen planlar, Bölge Müdürlüğünün tasdikinden sonra tetkik ve onaylanmak üzere 3 (üç) nüsha olarak Genel Müdürlüğe gönderilir. Genel Müdürlükçe onaylanan projeler uygulamaya konur ve onaylanan projelerde değişiklik yapılmaz, ancak askıyı gerektirmeyecek derecede ve elzem olan değişiklikler Genel Müdürlük izni ile yapılır" düzenlemesi; 21. maddesinde ise, "Toplulaştırma alanında uygulamadan dolayı çiftçilerin zarar görmemeleri ve uygulamanın gecikmemesi için hasat zamanı dikkate alınarak, ekilecek ürün çeşitleri, kaplayacağı alan ve yeri gibi her türlü gereken tedbirler köy ihtiyar heyeti ile birlikte proje mühendislerince tespit edilir. Alınan kararlar köyde alışılmış usullerle duyurulur. Bu kararlara uymayanlar, herhangi bir zarar iddiasıyla tazminat talebinde bulunmazlar. Tescil işlemlerinin uzaması ya da zamanlamasının uygun olmaması nedeniyle çiftçilerin zirai üretim dönemini kaçırmamaları için yer teslimi yapılabilir." kuralı yer almaktadır.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Anayasamızın 35. maddesinde güvence altına alınan mülkiyet hakkı, kullanma (usus), yararlanma (fructus) ve tasarrufta bulunma/yok etme (abusus) yetkilerini içermekte olup, taşınmazların el değiştirmesi sonucunu doğuran toplulaştırma işleminin, mülkiyet hakkının içerdiği yetkilerin kullanılmasını ortadan kaldıracağı, dolayısıyla mülkiyet hakkıyla sıkı sıkıya ilişkili olduğu açıktır.
Bu itibarla, ilgililerin mülkiyetinde bulunan taşınmazları kullanamama sonucunu doğurma ihtimali olan toplulaştırma işlemlerinin her aşamasının idari yargı denetimine açık tutulması, hukuki güvenlik ve hukuk devleti ilkelerinin bir gereğidir.
Her ne kadar yukarıda aktarılan mevzuat gereği parselasyon planları askıya çıkarılmakta ve askı süresi içinde yapılan itirazların haklı bulunması halinde yeniden plan hazırlanarak ikinci ve/veya üçüncü askı süreci başlatılmakta ise de; bu itirazlar tek başına dava konusu parselasyon planlarını kesin ve yürütülmesi zorunlu işlem olmaktan çıkarmamaktadır. Başka bir anlatımla, parselasyon planının dava konusu edilme sebebinin, plana konu bölgenin “uygulama alanı” olarak belirlenmesine, dolayısıyla planın bütünüyle ortadan kaldırılmasına yönelik olması veya dava dilekçesinde yer alan parselasyon planına yönelik itirazların askı süreçlerinin sonucunda da uygun bulunmaması hallerinde söz konusu planların dava konusu edilen yönleri bakımından kesin ve icrai niteliğinde değişiklik meydana gelmemektedir. Bu bakımdan, belirtilen hallerde askı süresi içinde parselasyon planlarına itiraz edilmiş olsa dahi -itirazlar kabul edilmediği sürece- bu durum, planın kesin ve icrai niteliğini davacılar yönünden değiştirmediği gibi parselasyon planına karşı dava açılması için askılar sonucunda nihai halini almasının beklenmesine de gerek bulunmamaktadır.
Bu itibarla, parselasyon planlarına karşı açılan davalarda, Mahkemece öncelikle dava konusu plana yapılan itirazların kapsam ve niteliğinin irdelenerek planın belirli kısımlarına mı yoksa tümüyle bölge seçimine yönelik mi itiraz edildiğinin ortaya konulması, ardından planla ilgili nihai durum araştırılarak plana yapılan itirazlar sonucunda davacıların talebine uygun bir değişiklik yapılıp yapılmadığının saptanması, davacıların talebi doğrultusunda bir değişiklik yapılmamış olması halinde işin esası hakkında bir karar verilmesi gerekmektedir.
İtirazlar sonucunda davaya konu parselasyon planında davacıların talebine uygun bir değişiklik yapılmış olması halinde, Mahkemece, değişikliğin kapsam ve niteliği ile davanın konusu göz önünde bulundurularak, konusu kalmayan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilebileceği gibi, değişikliğin dava konusu planın yargısal denetimini yapmayı engelleyecek şekilde olması ve dilekçedeki itirazların nihai plana karşı açılacak davada değerlendirilecek hususlar haline gelmesi durumunda, dava konusu işlemin kesin ve icrai niteliğini yitirdiği gerekçesiyle davanın incelenmeksizin reddine de karar verilebilecektir.
Dosyanın incelenmesinden, Bölge İdare Mahkemesince, dava konusu parselasyon planının, son aşamada Bakanlık onayı ile kesinleşeceği, bulunduğu aşama itibarıyla mevcut parselasyon planının idari davaya konu olabilecek nitelikte kesin ve icrai bir işlem niteliğinde olmadığı belirtilmiş ise de, görülmekte olan dava, köy tüzel kişiliği ve 60 köy sakini tarafından genel hukuka aykırılık iddialarıyla açılmış olup, 1. askıya çıkarılmak suretiyle ilan edilen ve mülkiyet hakkının özüne dokunma olasılığı olan dava konusu parselasyon planının bulunduğu aşama itibarıyla davacılar açısından kesin ve idari davaya konu olabilecek nitelikte bir işlem olduğunun kabulü gerekmektedir.
Bu durumda, davanın parselasyon işleminin iptali istemine ilişkin kısmının esası hakkında bir karar verilmesi gerekirken, bu işlem yönünden davanın incelenmeksizin reddi yolunda verilen temyize konu ... Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesi kararında hukuki isabet bulunmamaktadır.
Öte yandan, davacılar tarafından verilen temyiz dilekçesinde, 23/10/2018 tarih ve 196 sayılı Cumhurbaşkanlığı kararıyla uyuşmazlık konusu alanın acele kamulaştırılmasına karar verildiği, bu nedenle davanın konusuz kaldığı iddia edilmiş ise de, bozma kararı üzerine yeniden yapılacak yargılamada bu hususun da değerlendirileceği açıktır.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacıların temyiz isteminin kabulüne,
2. Temyize konu ...Bölge İdare Mahkemesi .... İdari Dava Dairesinin ...tarih ve E:..., K:...sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın ...Bölge İdare Mahkemesi .... İdari Dava Dairesine gönderilmesine, 30/09/2021 tarihinde oy birliğiyle kesin olarak karar verildi.

Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi