
Esas No: 2019/6691
Karar No: 2021/4501
Karar Tarihi: 30.09.2021
Danıştay 10. Daire 2019/6691 Esas 2021/4501 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No : 2019/6691
Karar No : 2021/4501
TEMYİZ EDEN (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVALI) : … Bakanlığı (… Kurumu)
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN_KONUSU : Davacı tarafından, 05/08/2003 tarihinde bıçaklı saldırı sonrasında kaldrıldığı Uzunköprü Devlet Hastanesinde yapılan tedavisinde gerekli özen ve dikkatin gösterilmemesi ve tedavisinin gereği gibi yapılmaması nedeniyle karnında yabancı cisim unutulmasında davalı idarenin hizmet kusurunun bulunduğu iddiasıyla 50.000,00 TL maddi tazminatın dava tarihinden, 150.000,00 TL manevi tazminatın ise olay tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte ödenmesine karar verilmesi istemiyle açılan davada; … İdare Mahkemesince davanın reddi yolunda verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararın davacı tarafından, temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
TEMYİZ_EDENİN_İDDİALARI : Davacı tarafından, davalı idare tarafından sunulan sağlık hizmetinde aydınlatma yükümlülüğünün yerine getirilmediği, dava konusu olayda idarenin hizmet kusurunun bulunduğu, eksik ve hatalı bilirkişi raporu esas alınarak karar verildiği, dosya kapsamında yeni bir bilirkişi raporu alınması gerektiği ileri sürülerek Mahkeme kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
KARŞI_TARAFIN_SAVUNMASI : Davalı idare tarafından, savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onuncu Dairesince, 5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu'na Ekli (I) sayılı cetvelde yer aldığı cihetle 659 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'nin 2/1-ç ve 6/1 maddeleri uyarınca taraf sıfatını haiz bulunduğundan bakılan davada hasım mevkiine alınan Türkiye Kamu Hastaneleri Kurumu'nun, 25/08/2017 tarih ve 30165 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 694 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'nin 203/1-ğ maddesi ile 5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu'na Ekli (I) sayılı cetvelden çıkartılarak anılan Kanun Hükmünde Kararname'nin 184. maddesi ile Kamu Hastaneleri Genel Müdürlüğü adıyla Sağlık Bakanlığı'nın hizmet birimi olarak teşkilatlandırıldığı anlaşıldığından, dosya Sağlık Bakanlığı husumetiyle ele alınıp, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlenerek dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin reddine,
2. Davanın reddi yolundaki … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı temyize konu kararının ONANMASINA,
3. 2577 sayılı Kanun'un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesi, 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren 15 (on beş) gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 30/09/2021 tarihinde oy çokluğuyla karar verildi.
(X)- KARŞI OY :
Dosyanın incelenmesinden, davacının 05/08/2003 tarihinde bıçaklı saldırıya uğraması sonucunda Edirne ili, Uzunköprü Devlet Hastanesine müracaat ettiği, burada görevli doktor tarafından yapılan tıbbi müdahale neticesinde hastanın genel durumunun iyi olması, vital bulgularının stabil olması ve karın muayene bulgusu olmaması nedenleriyle takip amaçlı cerrahi servise yatırıldığı ve 2 gün boyunca hastanın vital bulgularında bozulma olmaması ve karın muayene bulgularında yaralanmayı gösterecek bir bulgunun ortaya çıkmaması nedeniyle 07/08/2003 tarihinde taburcu edildiği, uzun bir süre geçtikten sonra davacının 05/11/2012 tarihinde çalıştığı işyerinde geçirdiği kaza sonrasında hastaneye başvurduğu, İstanbul … Hastanesinde yapılan muayenesinde omuriliğe çok yakın konumda olan ve yaklaşık 10 cm uzunluğunda bir bıçağın tespit edildiği, bunun üzerine davacı tarafından, 05/08/2003 tarihinde uğradığı bıçaklı saldırı neticesinde bıçağın bir kısmının vücut içinde kalmasının idarenin hizmet kusurundan kaynaklandığı iddiasıyla bakılan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
Dosyada mevcut, hükme esas alınan Adli Tıp Kurumu Başkanlığı 2. İhtisas Kurulu raporunda, "...acil servise başvuran bilinci açık hastaların şikayetlerinin kendilerine sorulduğu, sonrasında hastanın ifadesi de dikkate alınarak tanının konulduğu ve tedavinin düzenlendiği, yumuşak doku travması ile başvuran her hastada grafi çekilmesinin gerekmediği, kişiye bıçaklanma sonrası yapılan muayene ve uygulamaların tıp bilimince genel kabul görmüş ilke ve kurallara uygun olduğu, yara içerisindeki yabancı cismin tespitine yönelik grafi çekilmemesinin tıbbi eksiklik olarak nitelendirilmediği..." görüşüne yer verilmekle birlikte, yıllardır vücudunda yabancı bir cisimle yaşamakta olan davacının yaşadığı hadisenin sağlık durumuna bir etkisinin olup olmadığı, davacının ileride yaşanan hadiseye bağlı olarak herhangi bir sağlık sorunuyla karşılaşma ihtimalinin olup olmadığı, son gelinen aşamada karında unutulan yabancı cismin çıkarılmasına yönelik olarak bir ameliyatın gerekli olup olmadığı, ameliyatın gerekli olduğunun öngörülmesi halinde bu ameliyatın bir risk arz edip etmediği hususlarının değerlendirilmediği görülmektedir.
Belirtilen nedenlerle, eksik incelemeyle hükme esas alınamayacak nitelikte olan bilirkişi raporu uyarınca karar verilmiş olduğu sonucuna varıldığından ve yukarıda belirtilen hususların açıklığa kavuşturulması suretiyle hazırlanacak olan Adli Tıp Kurumu Üst Kurulunca düzenlenecek bir bilirkişi raporu uyarınca karar verilmesi gerektiğinden, temyize konu İdare Mahkemesi kararının bozulması oyuyla, Daire kararına katılmıyoruz.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.
