
Esas No: 2018/2318
Karar No: 2021/4237
Karar Tarihi: 05.10.2021
Danıştay 3. Daire 2018/2318 Esas 2021/4237 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
ÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2018/2318
Karar No : 2021/4237
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Vergi Dairesi Müdürlüğü/…
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararına yöneltilen istinaf başvurusuna ilişkin … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı adına, asıl borçlu …Gazetecilik Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi'nden alınamayan 2009 ila 2016 yıllarına ait muhtelif kamu alacağının tahsili amacıyla kanuni temsilci sıfatıyla düzenlenen … tarih ve … ila … takip numaralı ödeme emirlerinin iptali istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Dava konusu ödeme emirleri içeriği kamu alacaklarının ilişkin olduğu dönemlerde davacının …Gazetecilik Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi yönetim kurulunda yer aldığı ancak şirketin temsil ve ilzam yetkisinin bulunmadığı, dolayısıyla talep edilen amme alacağından sorumlu tutulamayacağı gerekçesiyle dava konusu ödeme emirleri iptal edilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: İstinaf başvurusunun, usul ve hukuka uygun olduğu sonucuna varılan Vergi Mahkemesi kararının kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği gerekçesiyle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI: Kesinleşen amme alacağının vadesinde ödenmemesi üzerine davacı hakkında ödeme emirleri tanzim edilerek yapılan takibatın hukuka uygun olduğu ileri sürülerek kararın bozulması istenilmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …'İN DÜŞÜNCESİ: Temyiz isteminin reddi gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Üçüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
Bölge İdare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Temyiz isteminin reddine,
2 . … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının ONANMASINA,
3. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 50. maddesi uyarınca, kararın taraflara tebliğini ve bir örneğinin de belirtilen Vergi Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine, 05/10/2021 tarihinde oyçokluğuyla kesin olarak karar verildi.
(X)-KARŞI OY:
6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun'un 3. maddesinde, "tahsil edilemeyeceği anlaşılan amme alacağı", amme borçlusunun haczedilen malvarlığına bu Kanun hükümlerine göre biçilen değerlerin amme alacağını karşılamayacağının veya hakkında iflas kararı verilen amme borçlusundan aranılan amme alacağının iflas masasından tahsil edilemeyeceğinin anlaşılması gibi nedenlerle tahsil dairelerince yürütülen takip muamelelerinin herhangi bir aşamasında amme borçlusundan tahsil edilemeyeceği ortaya çıkan amme alacakları şeklinde tanımlanmış, aynı Kanun'un mükerrer 35. maddesinde, "Tüzel kişilerle küçüklerin ve kısıtlıların, vakıflar ve cemaatler gibi tüzel kişiliği olmayan teşekküllerin mal varlığından tamamen veya kısmen tahsil edilemeyen veya tahsil edilemeyeceği anlaşılan amme alacakları, kanuni temsilcilerin ve tüzel kişiliği olmayan teşekkülü idare edenlerin şahsi mal varlıklarından bu Kanun hükümlerine göre tahsil edilir." hükmü öngörülmüş, 55. maddesinin 1. fıkrasında ise amme alacağını vadesinde ödemeyenlere 7 gün içinde borçlarını ödemeleri hususunun bir ödeme emri ile tebliğ olunacağı belirtilmiştir.
Davacının kanuni temsilci olduğu şirketin vergi borçları nedeniyle adına düzenlenen ödeme emriyle takip edildiği olayda, amme alacağının, asıl borçlu şirket hakkında yurt çapında yapılan malvarlığı araştırması sonucunda borcu karşılayacak malvarlığı bulunmayan şirket tüzelkişiliğinden tahsiline çalışılmasının sonuç doğurmayacağı anlaşıldığından, kanuni temsilci olduğu ihtilafsız olan davacıdan tahsili yoluna gidilmesinde hukuka aykırılık bulunmadığından, temyiz isteminin kabulü ile Vergi Mahkemesi kararının, ödeme emirlerinin, kanuni temsilci olduğu dönemleri içeren kamu alacakları yönünden iptaline ilişkin hüküm fıkrasının bozulması gerektiği oyuyla Daire kararına katılmıyorum.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.
