Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2018/825 Esas 2018/6787 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
13. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/825
Karar No: 2018/6787
Karar Tarihi: 08.06.2018

Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2018/825 Esas 2018/6787 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Davacı bir emlakçıdır ve davalıyla arasında taşınmaz satışında komisyon bedelini de içeren sözleşme imzalanmıştır. Davalı taşınmazı almaktan vazgeçmiş, cayma halinde sözleşmede kararlaştırılan bedelin %6'sı oranında cayma tazminatının ödenmesi gerektiği iddiasıyla dava açmıştır. Davalı taşınmazın eksikleri giderilmediği için teslim edilmediğini ve taşınmazın 3. kişiye satıldığını savunarak davayı reddetmiştir. Dairece, davacı emlakçının ücret talep edemeyeceği ve davanın reddine karar verilmesi gerektiğine bozulmuş. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir. Ancak davalı kötü niyet tazminatı talebinde de bulunmuştur. İcra İflas Kanunu (İİK) 67/2 maddesi uyarınca takibin haksız ve kötü niyetli olması halinde alacaklı aleyhine tazminata hükmedileceği hükme bağlanmıştır. Bu nedenle kararın bozulması gerektiği karara bağlanmıştır.
Kanun Maddeleri: İcra İflas Kanunu (İİK) 67/2.
13. Hukuk Dairesi         2018/825 E.  ,  2018/6787 K.

    "İçtihat Metni"



    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi



    Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

    KARAR

    Davacı, emlakçı olduğunu, davalı ile aralarında taşınmaz satımında komisyon bedelini de içeren sözleşme imzalandığını, davalının taşınmazı almaktan vazgeçtiğini, cayma halinde sözleşmede kararlaştırılan bedelin % 6"sı oranında cayma tazminatının ödenmesi gerektiğini ileri sürerek; icra takibine yapılan haksız itirazın iptaline, takibin devamına ve % 20"den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini istemiştir.
    Davalı, taşınmazın kararlaştırılan eksikleri tamamlanarak 04.02.2013 tarihinde teslim edilmesi gerektiğini, bu eksiklerin giderilmesi halinde satın almaya hazır oluğuna yönelik ihtar çektiğini, buna rağmen eksikler tamamlanarak teslimin yapılmadığını, hatta taşınmazın dava devam ederken 3. kişiye satıldığını savunarak, davanın reddini dilemiştir.
    Davanın kısmen kabulü yönünde verilen karar, Dairece, usulüne uygun bir teslimin yapılmadığı, davacı emlakçının ücret talep edemeyeceği, davanın reddine karar verilmesi gereğine değinilerek bozulmuş, bozmaya uyulmak suretiyle yapılan yargılama sonunda mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, komisyonculuk sözleşmesinden kaynaklanan itirazın iptali isteğine ilişkin olup, bozma doğrultusunda işlem yapılmak suretiyle davanın reddine karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Ne var ki, davalı cevap dilekçesinde, davanın reddi ile birlikte kötü niyet tazminatı talebinde de bulunmuştur. Bilindiği üzere; İcra İflas Kanunu (İİK) 67/2 maddesinde takibin haksız ve kötü niyetli olması halinde alacaklı aleyhine tazminata hükmedileceği hükme bağlanmıştır. Anılan kanun maddesi kapsamında davalının talebinin değerlendirilmesi gerektiği açık olup, bu yönde olumlu olumsuz bir karar verilmemiş olması usul ve yasaya aykırı bulunmuş, kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle davalının temyiz itirazının kabulü ile hükmün davalı yararına Bozulmasına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/III-1 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 08/06/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.




    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.