
Esas No: 2020/259
Karar No: 2021/4372
Karar Tarihi: 06.10.2021
Danıştay 8. Daire 2020/259 Esas 2021/4372 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
SEKİZİNCİ DAİRE
Esas No : 2020/259
Karar No : 2021/4372
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : ... Bakanlığı
VEKİLİ : Av. ...
KARŞI TARAF (DAVACI) : ...
VEKİLLERİ : Av. ... - Av...
İSTEMİN KONUSU : ... Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesinin ... tarih ve E: ..., K: ... sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı tarafından "Dış Kaynaktan Temin Muvazzaf Astsubay" adaylığının, hakkında yapılan güvenlik soruşturması ve arşiv araştırmasının olumsuz olması nedeniyle sonlandırılmasına ilişkin işleme karşı yaptığı itirazın reddine ilişkin ... tarih ve ... sayılı davalı idare işleminin iptaline karar verilmesi istenilmektedir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: ... İdare Mahkemesinin ... tarih ve E: ..., K: ... sayılı kararında; uyuşmazlığa konu olayda, davacının adaylığının sonlandırılmasına ilişkin dava konusu işlemin sadece ilgilinin güvenlik soruşturması sonucunun "olumsuz" olarak değerlendirilmesine dayalı olduğu, davacının ise böyle bir olumsuzluğu olmadığını ileri sürdüğü anlaşıldığından, güvenlik soruşturması sonucunda davacı hakkında edinilen "Babasının dayıları ... ve ... hakkında FETÖ/PDY'nin 15-16/07/2016 tarihli darbe girişimi kapsamında 'Silahlı Terör Örgütüne Üye Olma' suçundan tutuklu oldukları" yönündeki bilgi notunun davacının muvazzaf astsubay olmasına engel teşkil edecek mahiyette olup olmadığının ortaya konulması gerektiği, 17/01/2019 tarihli ara kararıyla davalı idareden; davacı hakkında herhangi bir adli ve idari soruşturma veya açılan ceza davası bulunup bulunmadığı, davacının FETÖ/PDY silahlı terör örgütü ile iltisakı olması nedeniyle kapatılan kurum ve kuruluşlarla (dernek, vakıf, sendika, şirket gibi) irtibatı olup olmadığı, FETÖ/PDY silahlı terör örgütü örgüt mensuplarının kullanmaları amacıyla oluşturulan bylock ve benzeri iletişim sistemlerini kullanıp kullanmadığı ve davacı ile davacının babasının dayıları olup, FETÖ/PDY silahlı terör örgütüne üye olma suçundan tutuklu oldukları belirtilen ... ve ... isimli şahıslar arasında nasıl bir ilişki olduğunun araştırılıp araştırılmadığı, bu kişilerin davacının güvenlik soruşturmasını hangi suretle etkilediği sorularak ve 2577 sayılı Kanun'un 20/2. maddesi ile Anayasa'nın 138/4 maddesi uyarınca ara kararı gereğinin süresi içerisinde eksiksiz olarak yerine getirilmesinin yasal zorunluluk olduğu, aksi halde dosyada mevcut bilgi ve belgelere karar verilebileceği hususu ihtar edilmek suretiyle, buna ilişkin bilgi ve belgelerin gönderilmesi istenildiği; ancak davalı idarece söz konusu ara kararı gereğinin yerine getirilmeyerek buna ilişkin herhangi bir somut bilgi ve belgenin ibraz edilmediği, bu durumda, davacının anne-babasının 2002 yılında boşandığı, velayetin annesine verildiği ve davacı tarafından babasının akrabalarını tanımadığının ileri sürüldüğü göz önünde bulundurulduğunda, davacının FETÖ/PDY terör örgütü ile irtibatı ve iltisakı bulunan babasının dayıları olan ... ve ... isimli şahıslar arasında nasıl bir ilişki olduğu ve bu durumun davacının güvenlik soruşturmasını hangi suretle etkilediği hususunun ortaya konulması ve bu yöndeki kanaatin mümkün olduğunca farklı bilgi ve delillerle desteklenmesi gerekirken, bu yönde hukuken kabul edilebilir somut bir bilgi ya da belgeye dayanılmaksızın, Anayasa'nın 38. maddesinde yer alan ceza sorumluluğunun şahsiliği ilkesi aykırı olarak davacının babasının dayılarının FETÖ/PDY terör örgütüne aidiyeti olduklarından bahisle tesis edilen dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: ... Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesince; istinaf başvurusuna konu İdare Mahkemesi kararının hukuka ve usule uygun olduğu ve davalı tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı hakkında yaptırılan güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması neticesinde elde edilen istihbari mahiyetteki bilgilere dayanılarak davacının güvenlik soruşturması ve arşiv araştırmasının olumsuz olarak değerlendirilmesinden bahisle ilişiğinin kesildiği, yapılan işlemin mevzuata uygun olduğu ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davacı tarafından istemin reddi gerektiği savunulmuştur.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ ...'IN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Sekizinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra, bakılmakta olan davada yetkili yargı yerinin Onikinci Daire tarafından tespit edildiği görüldüğünden, yetkili yargı yeri yönünden Dairemizce ayrıca bir inceleme yapılmadan, işin gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle,
1. Temyiz isteminin reddine,
2. ... Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesinin ... tarih ve E: ..., K: ... sayılı kararının ONANMASINA,
3. Kesin olarak, 06/10/2021 tarihinde oybirliği ile karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.
