Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :
Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de;
Şikayetçi adına çıkartılan satış ilanı tebliğ işleminin 7201 Sayılı Tebligat Kanunu’nun 21.maddesine göre yapıldığı yazılı olmasına rağmen bu madde hükmüne aykırı olarak tebliğ edildiği görülmüştür. Tebligat Kanunu"nun anılan maddesine göre;" "Kendisine tebligat yapılacak kimse veya yukarıda ki maddeler mucibince tebligat yapılabilecek kimselerden hiçbiri gösterilen adreste bulunmaz veya tebellüğden imtina ederse,tebliğ memuru tebliğ olunacak evrakı, o yerin muhtar veya ihtiyar heyeti azasından birine veyahut zabıta amir veya memurlarına imza mukabilinde teslim eder ve tesellüm edenin adresini ihtiva eden ihbarnameyi gösterilen adreste ki binanın kapısına yapıştırmakla beraber, adreste bulunmama halinde tebliğ olunacak şahsa keyfiyetin haber verilmesini de mümkün oldukça en yakın komşulardan birine, varsa yönetici veya kapıcıya da bildirir. İhbarnamenin kapıya asıldığı tarih, tebliğ tarihi sayılır.""   Somut olayda tebliğ evrakı muhtara imza mukabilinde teslim edilmeyerek (Tebliğ evrakında muhtar imzasının bulunmaması nedeniyle) yukarıda yazılı hususlar yerine getirilmediğinden anılan tebligat bu haliyle usulsüzdür. Dairemizin süreklilik arzeden içtihatlarına göre, borçluya satış ilanının usulsüz tebliğ edilmesi başlı başına ihalenin feshi sebebidir.Bu nedenle şikayetçinin isteminin kabulü ile  ihalenin feshine karar verilmesi gerekirken bu hususun gözardı edilmesi doğru değildir. 
SONUÇ :Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK.366. ve HUMK.428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 23/12/2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.