Abaküs Yazılım
10. Daire
Esas No: 2019/5441
Karar No: 2021/4643
Karar Tarihi: 07.10.2021

Danıştay 10. Daire 2019/5441 Esas 2021/4643 Karar Sayılı İlamı

T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No : 2019/5441
Karar No : 2021/4643


TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Bakanlığı
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVACILAR) : Kendi adlarına asaleten, çocukları
… ve … 'ya velayeten
… , …
VEKİLLERİ : Av. …
İSTEMİN_KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … İdare Dava Dairesinin … tarih ve E:… , K:… sayılı kararının kabule ilişkin kısmının davalı idare tarafından temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacılar tarafından, … 'nın İstanbul Eyüp Devlet Hastanesi acil servisinde uygulanan hatalı enjeksiyon nedeniyle % 33 oranında engelli hale geldiği iddiasıyla, zararlarına karşılık … için 150.000,00 TL maddi ve 100.000,00 TL manevi, … için 20.000,00 TL manevi, … için 20.000,00 TL manevi, … için 5.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:… , K:… sayılı kararıyla; İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı tarafından hazırlanan 18/05/2015 tarihli raporda, davacı … 'da meydana gelen durumun enjeksiyonu yapan sağlık personelinin tıbbi uygulama hatası (dikkat ve özen eksikliği) kapsamında değerlendirildiği, kişide kalıcı iş görmezlik durumuna neden olacak düşük ayak ya da benzeri kalıcı bir sekel durumunun tespit edilemediği ve maluliyet oranının tespitine mahal olmadığı, kişinin olay tarihinden itibaren on iki ay geçici iş görmezlik durumunun söz konusu olduğu, anılan dönem için yüzde yüz oranında maluliyet durumunun bulunduğu yönünde görüş belirtildiği, tazminat miktarının belirlenebilmesi için yaptırılan bilirkişi incelemesi neticesinde hazırlanan 21/04/2016 tarihli raporda da, kişinin çalışamadığı süredeki kazanç kaybının 733,20 TL olarak belirlendiği anlaşıldığından, maddi tazminat isteminin 733,20 TL'lik kısmının ve manevi tazminat isteminin … için 20.000,00 TL'lik kısmının, … için 10.000,00 TL'lik kısmının, … için 10.000,00 TL'lik kısmının, … için 5.000,00 TL'lik kısmının kabulüne, fazlaya ilişkin kısımlar yönünden ise davanın reddine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: … Bölge İdare Mahkemesi … İdare Dava Dairesince; istinaf başvurusuna konu kararın hukuka ve usule uygun olduğu, davacı ve davalı tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği gerekçesiyle tarafların istinaf başvurularının reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ_EDENİN_İDDİALARI : Davalı idare tarafından, İdare Mahkemesi kararının hukuka aykırı olması nedeniyle Bölge İdare Mahkemesince kaldırılması gerekirken, istinaf başvurusunun reddedildiği belirtilerek, kararının bozulması gerektiği ileri sürülmüştür.
KARŞI_TARAFIN_SAVUNMASI : Davacılar tarafından savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : … DÜŞÜNCESİ : Yargılamanın, kusur atfedilen sağlık personeline dava ihbar edilmeksizin yapıldığı görüldüğünden, anılan usuli eksikliğin yerine getirilmesini teminen, temyize konu kararın bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Onuncu Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE :
MADDİ OLAY:
Davacılardan … 'ya, bel ağrısı şikayetiyle 26/01/2013 tarihinde başvurduğu İstanbul Eyüp Hastanesi acil servisinde intramasküler (kalça bölgesinden kas içine) enjeksiyon uygulanmıştır.
Uygulama sonucu sol ayak ve bacakta ağrı ile uyuşukluk hissettiğini ileri süren davacı hakkında Okmeydanı Eğitim ve Araştırma Hastanesince düzenlenen 11/02/2013 tarihli EMG (elektromyografi) raporunda, sol siyatik sinirin subakut dönemde proksimal segmentinde peroneal divizyonunda ağır parsiyel aksonal dejenerasyon tespit edilmiş; Şişli Etfal Eğitim ve Araştırma Hastanesince düzenlenen 24/07/2013 tarihli özürlü sağlık kurulu raporunda da , sol siyatik sinirin peroneal divizyonunda ağır, tibial divizyonunda orta dereceli parsiyel aksonal dejenerasyon tanısı konularak özür oranının %33 olduğu belirtilmiştir.
Olay nedeniyle uğranıldığı ileri sürülen maddi ve manevi zararların tazmini istemiyle açılan işbu davada, İdare Mahkemesince, idarenin hizmet kusuru bulunup bulunmadığının tespiti amacıyla İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalının bilirkişiliğine başvurulmuş ve anılan birim tarafından düzenlenen 18/05/2015 tarihli bilirkişi
raporuna istinaden idarenin tazmin yükümlülüğünün doğduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine hükmedilmiştir.
İLGİLİ MEVZUAT:
20/01/1982 tarih ve 17580 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 31. maddesi, 1. fıkrasında, bu Kanun'da hüküm bulunmayan hususlarda; hakimin davaya bakmaktan memnuiyeti ve reddi, ehliyet, üçüncü şahısların davaya katılması, davanın ihbarı, tarafların vekilleri, feragat ve kabul, teminat, mukabil dava, bilirkişi, keşif, delillerin tespiti, yargılama giderleri, adli yardım hallerinde ve duruşma sırasında tarafların mahkemenin sukünunu ve inzibatını bozacak hareketlerine karşı yapılacak işlemler, elektronik işlemler ile ses ve görüntü nakledilmesi yoluyla duruşma icrasında Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu hükümlerinin uygulanacağı; ancak, davanın ihbarının Danıştay, mahkeme veya hâkim tarafından re'sen yapılacağı kurala bağlanmıştır.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 27. maddesi, 1. fıkrasında, davanın taraflarının, müdahillerin ve yargılamanın diğer ilgililerinin, kendi hakları ile bağlantılı olarak hukuki dinlenilme hakkına sahip olduğu; 61. maddesinin 1. fıkrasında, taraflardan birinin, davayı kaybettiği takdirde, üçüncü kişiye veya üçüncü kişinin kendisine rücu edeceğini düşünüyorsa, tahkikat sonuçlanıncaya kadar davayı üçüncü kişiye ihbar edebileceği; 66. maddesinde ise, üçüncü kişinin, davayı kazanmasında hukuki yararı bulunan taraf yanında ve ona yardımcı olmak amacıyla, tahkikat sona erinceye kadar, fer'î müdahil olarak davada yer alabileceği hükümleri yer almaktadır.
Diğer taraftan, 2659 sayılı Adli Tıp Kurumu Kanunu'nun 1. maddesinde; adalet işlerinde bilirkişilik görevi yapmak üzere Adalet Bakanlığına bağlı Adli Tıp Kurumu kurulduğu; 2. maddesinde, Adli Tıp Kurumunun, Mahkemeler ile hakimlikler ve savcılıklar tarafından gönderilen Adli Tıp ile ilgili konularda bilimsel ve teknik görüşlerini bildirmekle yükümlü olduğu; 15. maddesinde, Adli Tıp Üst Kurullarının, adli tıp ihtisas kurulları ve ihtisas daireleri tarafından verilip de mahkemeler, hâkimlikler ve savcılıklarca kapsamı itibarıyla yeterince kanaat verici nitelikte bulunmadığı, sebebi de belirtilmek suretiyle bildirilen işleri, adli tıp ihtisas kurullarınca oybirliğiyle karara bağlanamamış olan işleri, adli tıp ihtisas kurullarının verdiği rapor ve görüşleri arasında ortaya çıkan çelişkileri, adli tıp ihtisas kurulları ile ihtisas dairelerinin rapor ve görüşleri arasında ortaya çıkan çelişkileri, adli tıp ihtisas kurulları ile Adli Tıp Kurumu dışındaki sağlık kuruluşlarının heyet hâlinde verdikleri rapor ve görüşler arasında ortaya çıkan çelişkileri konu ile ilgili uzman üyelerin katılımıyla inceleyeceği ve kesin karara bağlayacağı düzenlenmiştir. 703 sayılı "Anayasada Yapılan Değişikliklere Uyum Sağlanması Amacıyla Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Hükmünde Kararname" ile anılan hükümler yürürlükten kaldırılmış olmakla birlikte, 15/07/2018 tarih ve 304794 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren, 4 No.lu Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi'nin 2., 3. ve 16. maddelerinde yukarıda yer verilen hükümler aynı şekilde yeniden getirilmiştir.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Bakılan davada, Mahkemece, davacılardan … 'da meydana gelen cismani zararın davalı idare ajanı olan sağlık personelinin tıbbi uygulama hatasından kaynaklandığı gerekçesiyle davalı idarenin tazmin yükümlülüğünün olduğuna hükmedilmiştir.
Bu durumda, dava konusu olaya ilişkin sorumluluğu olan kişi veya kişilere davalı idare tarafından rücu edebileceği dikkate alındığında, bakılan davanın sonucunun bu kişilerin menfaatlerini etkileyeceği açıktır.
Nitekim, davacı … 'ya enjeksiyon uygulayan dava dışı … tarafından dosyaya sunulan dilekçede, davalı idare tarafından aleyhine rücu davası açıldığı, bu nedenle bakılan davaya ilişkin beyanda bulunma ve itiraz etme haklarını kullanmak istediği belirtilmektedir.
Bu itibarla, yukarıda belirtilen Kanun hükümlerinde öngörülen davanın ihbarı için geçerli koşulların oluştuğu anlaşılmakta olup; Mahkemece, dava konusu olayda idare ile arasında rücu ilişkisi doğabilecek olan kişi veya kişilerin tespit edilmesi suretiyle davanın res'en ilgili veya ilgililere ihbar edilmesi gerektiğinden, bu husus gözetilmeksizin yapılan yargılama sonucunda verilen kararda hukuka uygunluk bulunmamaktadır.
Öte yandan, yeniden yapılacak olan yargılamada, enjeksiyon nöropatisinin sağlık hizmetinin sunumu sırasında sıkça karşılaşılan tıbbi bir durum olduğu, buna bağlı olarak benzer olaylara ilişkin hizmet kusuru araştırmasının ülke çapında tek elden ve yeknesak yürütülmesinin hakkaniyet ve eşitlik ilkelerinin gereği olduğu gözetilerek, yukarıda belirtilen mevzuat hükümleri uyarınca, bilimsel ve teknik görüşlerini bildirmekle yükümlü uzman ve akademisyenlerden teşekkül eden ve resmi bilirkişi sıfatını haiz olan Adli Tıp Kurumu Başkanlığı'nın ilgili ihtisas kurulundan alınacak olan bilirkişi raporu uyarınca karar verilmesi gerekmektedir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davalı idarenin temyiz isteminin kabulüne,
2. Davanın kısmen kabulü, kısmen reddine ilişkin … İdare Mahkemesi kararına yönelik olarak yapılan istinaf başvurusunun reddi yolundaki … Bölge İdare Mahkemesi … İdare Dava Dairesinin … tarih ve E:… , K:… sayılı temyize konu kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın … Bölge İdare Mahkemesi … İdare Dava Dairesine gönderilmesine, 07/10/2021 tarihinde oy birliğiyle kesin olarak karar verildi.

Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi