
Esas No: 2018/2142
Karar No: 2021/4292
Karar Tarihi: 07.10.2021
Danıştay 3. Daire 2018/2142 Esas 2021/4292 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
ÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2018/2142
Karar No : 2021/4292
TEMYİZ EDEN (DAVALI) :... Vergi Dairesi Müdürlüğü
VEKİLİ : Av. ...
KARŞI TARAF (DAVACI) : ... Tekstil Sanayi Pazarlama ve Dış Ticaret Limited Şirketi
İSTEMİN KONUSU: ... Vergi Mahkemesinin ... tarih ve E: ..., K: ... sayılı kararının aleyhe olan hüküm fıkrasına davalı idarece yöneltilen istinaf başvurusuna ilişkin ... Bölge İdare Mahkemesi ... Vergi Dava Dairesinin ... tarih ve E: ..., K: ... sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ:
Dava konusu istem: Davacının, 2014 yılının Temmuz, Ekim ve Kasım ile 2015 yılının Mart ila Mayıs dönemlerinde gerçekleştirdiği ihraç kayıtlı teslimlere ait katma değer vergisinin mahsuben iadesi talebinin inceleme sonucuna göre yerine getirileceği yolunda tesis edilen ... tarih ve ... sayılı işlemin iptali ve iade alacağının tecil faizi ile birlikte iadesi istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu'nun 11.maddesinin 1. fıkrasının (a) bendi kapsamındaki ihracat teslimlerinden doğan katma değer vergisinin mahsuben iadesinin yeminli mali müşavir katma değer vergisi iadesi raporu ile talep edilmesi üzerine, davacı şirketin incelemeye sevk edildiğinin dava konusu işlem ile duyurulduğunun anlaşıldığı olayda, idarenin mahsuben iade talepleri konusunda ilgilisi hakkında düzenlenecek vergi inceleme raporu sonucuna göre yerine getirileceği gibi yasada yer almayan bir kısıtlama yoluna gitmesine olanak bulunmadığından, mahsup talebinin reddine dair dava konusu işlemin hukuka aykırı olduğu, iadesi gereken tutar yönünden vergi idaresi ile davacı arasındaki ilişki, iadenin yargı kararıyla hüküm altına alınması nedeniyle yönetilen-idare ilişkisi olmaktan çıkarak, bir borç ilişkisine dönüştüğünden, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 112. maddesinin 4. fıkrasının olaya uygulanma imkanı bulunmadığı dolayısıyla 3095 sayılı Kanuni Faiz ve Temerrüt Faizine İlişkin Kanun hükümlerine göre katma değer vergisi iade alacağından reddolunduğu tarihten, Mahkemelerinin kararı üzerine yapılacak iade ve mahsup tarihine kadar olan süre için hesaplanacak yasal faizin davacıya ödenmesi gerektiği gerekçesiyle dava konusu işlem iptal edilmiş, katma değer vergisi iade alacağının yasal faizi ile birlikte iadesine karar verilmiş, davanın faiz talebine ilişkin bu kısmı aşan tutar yönünden ise dava reddedilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: İstinaf başvurusunun, usul ve hukuka uygun olduğu sonucuna varılan Vergi Mahkemesi kararının aleyhe olan hüküm fıkrasının kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği gerekçesiyle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 45. maddesinin 3.fıkrası uyarınca reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Dava konusu işlemin hukuka uygun olduğu ileri sürülerek kararın bozulması gerektiği savunulmaktadır.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ ...'IN DÜŞÜNCESİ: Temyiz isteminin reddi gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Üçüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE :
MADDİ OLAY:
Davacı tarafından, 2014 yılının Temmuz, Ekim ve Kasım ile 2015 yılının Mart ila Mayıs dönemlerine ait ihracat istisnasından kaynaklanan katma değer vergisi iade alacağının vergi borçlarına mahsuben iadesi istemiyle yapılan başvurunun, alt firmaları hakkında olumsuz tespitler bulunduğundan uyuşmazlık konusu dönemlere ait mahsuben iade talebinin inceleme raporu sonucuna göre yerine getirileceğinden bahisle reddine dair dava konusu işlemin iptali istemiyle dava açılmıştır.
İLGİLİ MEVZUAT:
3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu'nun, "İhracat İstisnası" başlıklı 11. maddesinin 1.fıkrasının (a) bendinde, ihracat teslimlerinin vergiden istisna olduğu "Vergi İndirimi" başlıklı 29. maddesinin 2. fıkrasında indirilecek verginin ne şekilde iade edilebileceği hükme bağlanmış, aynı Kanun'un 32. maddesinde, Kanunun 11, 13, 14 ve 15.maddeleri ile 17. maddenin (4) numaralı fıkrasının (s) bendi uyarınca vergiden istisna edilmiş bulunan işlemlerle ilgili fatura ve benzeri vesikalarda gösterilen katma değer vergisinin, mükellefin vergiye tabi işlemleri üzerinden hesaplanacak katma değer vergisinden indirileceği, vergiye tabi işlemlerin mevcut olmaması veya hesaplanan verginin indirilecek vergiden az olması hallerinde indirilemeyen katma değer vergisinin, Maliye ve Gümrük Bakanlığınca tespit edilecek esaslara göre bu işlemleri yapanlara iade olunacağı hükmüne yer verilmiştir.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Katma değer vergisi sisteminde, iadenin yapılması için mükellefler tarafından talep edilmesi tek başına yeterli olmayıp iade taleplerinin yerine getirilebilmesi, düzenlenen ve kullanılan belgelerin gerçeği yansıtmalarına bağlıdır. Diğer bir deyişle mükelleflere nakden veya mahsuben iade yönünden yasayla tanınan hakkın biçimsel koşulların varlığının yanı sıra iadeye konu katma değer vergisi işlemlerine yönelik olarak herhangi bir olumsuz saptamanın bulunmaması gerekir.
Davacının mahsuben iade isteminin vergi incelemesi sonucuna göre yerine getirilebileceğinden bahisle reddine ilişkin işlemle ilgili Vergi Mahkemesince verilen ara kararıyla, mahsup talebini engelleyecek herhangi bir olumsuz tespitin olup olmadığı sorularak, varsa dosyaya sunulması istenildiği halde, davacı ve mal alışında bulunduğu alt firmalarla ilgili incelemenin söz konusu olduğu belirtilmekle birlikte, davalı idarece bu hususa yönelik herhangi bir raporun sunulmadığı dolayısıyla ortada düzenlenmiş bir vergi inceleme raporu ve somut tespit bulunmaksızın davacının mahsup talebinin reddedildiği görüldüğünden, yazılı gerekçeyle verilen Vergi Mahkemesi kararına karşı yapılan istinaf başvurusunu reddeden Vergi Dava Dairesi kararında sonucu itibarıyla hukuka aykırılık bulunmamıştır.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. ... Bölge İdare Mahkemesi ... Vergi Dava Dairesinin ... tarih ve E: ..., K: ... sayılı kararına yöneltilen TEMYİZ İSTEMİNİN REDDİNE,
2. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 50. maddesi uyarınca, kararın taraflara tebliğini ve bir örneğinin de belirtilen Vergi Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine, 07/10/2021 tarihinde oyçokluğuyla kesin olarak karar verildi.
(X)-KARŞI OY :
3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu'nun, "İhracat İstisnası" başlıklı 11. maddesinde, ihracat teslimlerinin vergiden istisna olduğu düzenlenmiş; "Vergi İndirimi" başlıklı 29. maddesinin ikinci fıkrasında indirilecek verginin ne şekilde iade edilebileceği genel olarak düzenlenerek, Maliye Bakanlığına, bu fıkranın uygulanmasına ilişkin usul ve esasları belirlemek konusunda, maddenin dördüncü fıkrasında ise, Maliye ve Gümrük Bakanlığına, vergi indirimi uygulamasında doğabilecek aksaklıkları, vergi mükerrerliğine ve vergi muafiyetine meydan vermeyecek şekilde, bu Kanunun ana ilkelerine uygun olarak gidermek ve indirimle ilgili usul ve esasları düzenlemek konusunda yetki verilmiş, aynı Kanun'un 32. maddesinde, Kanunun 11, 13, 14 ve 15. maddeleri ile 17. maddenin (4) numaralı fıkrasının (s) bendi uyarınca vergiden istisna edilmiş bulunan işlemlerle ilgili fatura ve benzeri vesikalarda gösterilen katma değer vergisinin, mükellefin vergiye tabi işlemleri üzerinden hesaplanacak katma değer vergisinden indirileceği, vergiye tabi işlemlerin mevcut olmaması veya hesaplanan verginin indirilecek vergiden az olması hallerinde indirilemeyen katma değer vergisinin, Maliye ve Gümrük Bakanlığınca tespit edilecek esaslara göre bu işlemleri yapanlara iade olunacağı hükme bağlanmış; bu düzenlemelere paralel şekilde, 213 sayılı Vergi Usul Kanun'un 120. maddesinde, nakden veya mahsuben tahsil edilen ancak fazla veya yersiz olarak tahsil edildiği anlaşılan vergilerde ve kanunları gereğince mükelleflere yapılacak iade ve mahsup işlemlerinde, düzeltmeye dayanak teşkil edecek belgeler ile bu işlemlere ait usul ve esasların Maliye Bakanlığınca belirleneceği hükmüne yer verilmiştir.
Söz konusu yetkiye istinaden 26/04/2014 tarih ve 28983 sayılı Resmi Gazetede yayımlanmak suretiyle 01/05/2014 tarihinden itibaren yürürlüğe giren ve yürürlük tarihinden itibaren 1 ila 123 seri numaralı Katma Değer Vergisi Genel Tebliğlerini de yürürlükten kaldıran Katma Değer Vergisi Genel Uygulama Tebliği hükümleriyle de, katma değer vergisinin uygulamasına ilişkin düzenlemeler tek uygulama genel tebliğinde toplanarak, katma değer vergisi uygulamalarıyla ilgili geniş kapsamlı düzenleme ve açıklamalara yer verilen kapsamlı temel bir düzenleyici işlem yürürlüğe konulmuştur.
Söz konusu Tebliğin ilgili bölümlerinde, muhtelif teslimlerden doğan iadelerin genel esaslara göre yerine getirileceği belirtilmekle birlikte, özellikle, sahte veya muhteviyatı itibariyle yanıltıcı belge düzenleme veya kullanma fiili ile doğrudan veya dolaylı olarak ilgisi bulunan mükelleflerin iade taleplerinin özel esaslara göre yerine getirileceği belirtilerek, 213 sayılı Kanunun 153/A maddesi kapsamına giren mükelleflerden, sahte belge veya muhteviyatı itibarıyla yanıltıcı belge düzenleme fiiline iştirak eden mükellefler de dâhil olmak üzere sahte belge veya muhteviyatı itibarıyla yanıltıcı belge düzenleme ya da kullanma konusunda haklarında “olumsuz rapor” veya “olumsuz tespit” bulunan mükellefler, sahte belge veya muhteviyatı itibarıyla yanıltıcı belge düzenleme konusunda haklarında “olumsuz rapor” bulunan mükelleflerin raporun ait olduğu dönemdeki ortakları, kanuni temsilcileri, bunların kurdukları veya ortak oldukları mükellefler ile kanuni temsilcisi oldukları mükellefler, haklarında beyanname vermeme, defter ve belge ibraz etmeme ve adresinde bulunamama konusunda tespit bulunan mükellefler, haklarında KDV yönünden ihtiyati tahakkuk veya ihtiyati haciz uygulanan mükellefler ile kendileri hakkında herhangi bir olumsuzluk bulunmasa dahi bu mükelleflerden mal ve/veya hizmet satın alan mükelleflerin iade taleplerinde özel esasların uygulanacağı düzenlenmiş; özel esaslara tabi tutulacak iade istemleriyle ilgili, iade hakkını ortadan kaldırmamakla birlikte, iadenin yöntemine ilişkin olmak üzere, iadenin münhasıran vergi inceleme raporuna göre yapılması, sahte veya muhteviyatı itibarıyla yanıltıcı belge kullanan mükelleflerin, söz konusu işlemlerin gerçekliğini ispata veya faturalarda yer alan katma değer vergisi tutarlarını indirim hesaplarından çıkarmaya davet edilmesi, iadenin teminat karşılığında gerçekleştirilmesi gibi düzenlemelere de yer verilmiş, tebliğin devam eden bölümlerinde, özel esaslara tabi tutulmayı gerektiren haller tek tek detaylı şekilde düzenlenmiştir.
Dosyasındaki bilgi ve belgelerden davacı şirket hakkında sahte ve muhteviyatı itibarıyla yanıltıcı belge kullanma tespiti olduğu, davacının şirketin ortağının da ortağı bulunduğu ... Prudüksiyon İnşaat Limited Şirketi'nin sahte belge düzenleme eylemi nedeniyle inceleme alındığı anlaşılmıştır.
3065 sayılı Kanun'un 11. maddesi uyarınca, katma değer vergisinden istisna teslimlerde bulunan, bu nedenle, teslimleri (ihracat/satış) sırasında, alıcılarından, teslim bedelini katma değer hariç olarak tahsil eden davacı tarafından, satılan/ihraç edilen emtiaların alışı sırasında ödenen katma değer vergisinin (ihracatları/satışları sırasında katma değer vergisi tahsil edemediğinden) indirim mekanizması çerçevesinde giderilmesinin mümkün bulunmaması nedeniyle, alışları sırasında ödenen bir kısım katma değer vergisinin genel esaslar uyarınca iadesinin mümkün bulunup bulunmadığının tetkiki uyuşmazlığın çözümü için önem arz etmekte, iadenin gerçekleştirilebilmesi için, ihracat (satış) işlemlerinin gerçeği yansıtması gerektiği gibi, yüklenilen ancak indirim yoluyla giderilemeyen katma değer vergisinin (dolayısıyla ihracata konu edilen alışların) da gerçeği yansıtması gerekmektedir.
Mükelleflere nakden/mahsuben iade yönünden yasayla tanınan hakkın biçimsel koşulların varlığının yanı sıra gerçekte de var olduğunun denetimini yapacak olan idarenin tesis edeceği işlemlere esas yetkisinin iade talebinin nereye ve nasıl yapılacağı, iade işlemlerinde hangi belgelerin aranılacağı gibi düzenlenmelerle sınırlı olduğu yolundaki gerekçenin katma değer vergisinin kendisine özgü işleyiş mekanizmasına ve istisnalar dışında, her imalatçı ve satıcının yarattığı katma değer üzerinden hesaplanan vergiden, bu malların satın alınmasında yüklenilen vergilerin indirilerek kalan tutarın Hazineye intikali ettirilmesi gayesine uygun düştüğü düşünülemez.
Olayda, sahte veya muhteviyatı itibarıyla yanıltıcı belge düzenleme veya kullanma fiili ile doğrudan veya dolaylı olarak ilgisi bulunduğu ortaya koyulan davacı hakkında tesis edilen işlemin davacının hakkını ortadan kaldırır nitelikte olmayıp, iadenin hangi yöntemle yerine getirileceğine ilişkin bulunduğu, kamu yararı ve mükellef yararı birlikte gözetilmek suretiyle tesis edildiği sonucuna varılan dava konusu işlemde hukuka aykırılık görülmediğinden yazılı gerekçeyle işlemi iptal eden Vergi Dava Dairesi kararının bozulması gerektiği oyuyla Karara katılmıyorum.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.
