Abaküs Yazılım
9. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/7306
Karar No: 2019/6000
Karar Tarihi: 18.03.2019

Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2018/7306 Esas 2019/6000 Karar Sayılı İlamı

9. Hukuk Dairesi         2018/7306 E.  ,  2019/6000 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : ... BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 28. HUKUK DAİRESİ


    DAVA : Davacı, feshin geçersizliğine, işe iadesine ve yasal sonuçlarına hükmedilmesine karar verilmesini istemiştir.
    Yerel mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.
    İlk Derece Mahkemesinin red kararına karşı davacı avukatı istinaf başvurusunda bulunmuştur.
    ... Adliye Mahkemesi 28. Hukuk Dairesi davacı vekilinin İSTİNAF BAŞVURUSUNUN KABULÜNE; HMK’nın 353/1-b-2. maddesi gereğince ...İş Mahkemesinin 2016/626 Esas, ... Karar sayılı KARARININ KALDIRILMASINA, Davanın KABULÜ ile; Feshin GEÇERSİZLİĞİNE ve davacının İŞE İADESİNE karar vermiştir.
    ... Adliye Mahkemesi 28. Hukuk Dairesi"nin kararı süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

    YARGITAY KARARI

    A) Davacı İsteminin Özeti:
    Davacı vekili, müvekkilinin 23/03/2007-04/08/2016 tarihleri arasında davalı şirkette çalıştığını, davalı işveren tarafından öncesinde hiçbir uyarıda bulunulmadan 04/08/2016 tarihinde iş akdinin eylemli olarak feshedildiğini, daha sonra noter kanalıyla fesih bildiriminin gönderildiğini ancak davalının fesih bildiriminde ileri sürdüğü iddiaların asılsız olduğunu ileri sürerek, feshin geçersizliğine, müvekkilinin işe iadesine ve yasal sonuçlara hükmedilmesine karar verilmesini istemiştir.
    B) Davalı Cevabının Özeti:
    Davalı vekili, davacının 01/07/2016 tarihinden iş akdinin feshine kadar 14 kez mesai başlangıcı olan saat 08:00"den sonra işyerine giriş yaptığının işyerindeki “Personel Devam Kontrol Sistemi” aracılığıyla tespit edildiğini, yine davacının amirlerinin bilgisi ve onayı dışında kendi inisiyatifi ile şirket havuz aracını alarak Yenişehir ilçesine gittiği, aynı gün görevi olmamasına rağmen 13:00-13:50 saatleri arasında Kestel ilçesinde durakladığını, saat 14:06"da fabrikaya geri döndüğünü, belirtilen bu mesai saatleri içerisinde ve iş amacı dışında gerçekleştirdiği seyahat sırasında trafik kuralları ve hız sınırı ihlali gerçekleştirdiğinin yine araç takip raporlama sistemi aracılığıyla saptandığını, aynı gün davacının amirinin davacıya ulaşmaya çalışmışsa da davacının amirine şirket telefonunun bozuk olduğunu belirttiğini, ancak davacı fabrikaya geri döndüğünde telefonunun bozuk olmadığının da ortaya çıktığını, davacının izinsiz işyerini terk etmesi, şirket araçlarını mesai saatleri içerisinde kendi şahsi işleri için saatlerce kullanması, bu süreçte hız sınırlarını ve trafik kurallarını ihlal etmesi gibi güven sarsıcı hareketlerde bulunması neticesinde davacının savunmaları istenmiş ise de davacının bu konularla alakalı savunma vermekten imtina ettiğini, bu nedenlerle doğruluk, sadakat ve bağlılığa uymayan söz konusu davranışları sebebiyle müvekkili şirketle arasındaki güven ilişkisinin zedelendiğini, bu durumdan sonra davacının iş akdinin devamının işyerindeki çalışma düzen ve barışı açısından imkânsız hale geldiğini ve bu nedenlerle iş akdinin müvekkili tarafından haklı nedenle feshedildiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
    C) İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti:
    İlk derece Mahkemesince davacının fesih bildiriminde belirtilen davranışları gerçekleştirdiği ve bu davranışların 4857 sayılı Yasanın 25/II-e maddesinde belirtilen işverenin güvenini kötüye kullanmak, doğruluk ve bağlılığa uymayan davranışlardan olduğu, bu nedenle işverenin fesihte haklı olduğu gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
    Ç) İstinaf başvurusu:
    Karara karşı davacı vekili istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
    D) Bölge Adliye Mahkemesi Kararının Özeti:
    Bölge Adliye Mahkemesince, davacının 9 yılın üzerinde bir kıdemle çalıştığı, fesih tarihine kadar kendisi hakkında feshe konu eylemlere benzer davranışlar nedeniyle hakkında işlem yapılmadığı, her ne kadar önceki senelerde davranış notlarının düşük olduğu belirtilmiş ise de buna ilişkin bir belgenin bulunmadığı, her ne kadar araç takip kayıtları bulunduğu belirtilerek bir kısım belgeler sunulmuş ise de bu belgenin exel formatında olduğu, resmi bir niteliğinin bulunmadığı gibi işveren kaşesi ya da imzasını da taşımadığı, bu belgeye dayanılarak davacının doğruluk ve bağlılıkla bağdaşmayan davranışlarının bulunduğundan söz edilmesinin mümkün olmadığı, davalı tanığı Hakan ARGAT alınan beyanında fesih sürecini aydınlatan beyanlarda bulunduğu, işyerinde satın alma müdürü olarak çalışan bu tanığın davacıyı arayıp ulaşamaması üzerine işyerinde bulunabileceği yerlere bakmasına rağmen bulamaması üzerine kızdığı bunun üzerine geçmişe dönük olarak araç takip kayıtlarını incelemeye aldığı ve aracı kişisel işleri için kullandığı ve hız sınırlarını ihlal ettiğinin tespit edildiğini belirterek fesih yoluna başvurulduğunu ifade ettiği, bir an için davacının amiri olan tanığın anlatımları sabit kabul edilse dahi feshin son çare olması ilkesine uygun hareket edilerek davacı işçinin uyarma, kınama, maaşından kesme gibi sıralı idari disiplin cezalarının uygulanması düşünülmeden doğrudan fesih yoluna gidilmesinin feshin son çare olması ilkesine uygun olmadığı, gerekçesine dayanılarak ilk derece mahkemesinin verdiği karar kaldırılarak, davanın esası bakımdan davanın kabulü ile davacının işe iadesine ve yasal sonuçlara hükmedilmiştir.
    E) Temyiz başvurusu:
    Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
    F) Gerekçe:
    İş sözleşmesinin, işçinin doğruluk ve bağlılığa aykırı söz veya davranışları sebebiyle işverence haklı veya geçerli nedene dayalı olarak feshedilip feshedilmediği noktasında taraflar arasında uyuşmazlık söz konusudur.
    Dosyadaki bilgi ve belgelerden, davalı işyerinde satın alma şefi olarak çalışan davacının 15/07/2016 tarihinde saat 09:30 sıralarında üst amirlerine bilgi vermeksizin ve izin almaksızın işyerine ait bir aracı da alarak işyerinden ayrıldığı, amiri olan satın alma müdürünün davacının işyerinde olmadığını fark etmesi üzerine telefonla davacıya ulaşmaya çalıştığı ancak telefon ile de ulaşamadığı, davacı aynı gün saat 14:00 civarlarında işyerine geri döndüğünde amir olan satın alma müdürü tarafından açıklanan eylemi nedeniyle izahat ve savunma istendiğinde, bunu da kabul etmediği ve davranışı ile ilgili izahatta bulunmadığı, savunma yapmadığı ve davalı işverenin de açıklanan eylemi fesih için haklı neden kabul edip davacının iş akdini feshettiği anlaşılmaktadır.
    Davacının feshe konu edilen davranışı haklı neden ağırlığında değilse de, işyerinde olumsuzluğa neden olduğu açık olup, davalı işveren feshinin bu nedenle geçerli nedene dayandığı kabul edilerek davanın reddi gerekirken, yazılı şekilde İlk Derece Mahkemesi tarafından işveren feshinin haklı, Bölge Adliye Mahkemesi tarafından ise haksız olduğu yönündeki kabuller yerinde değildir.
    4857 sayılı İş Yasasının 20/3 maddesi uyarınca, Dairemizce Bölge Adliye Mahkeme kararının bozulmak suretiyle ortadan kaldırılması ve aşağıdaki gibi karar verilmesi gerekmiştir.
    G-) HÜKÜM:
    Yukarıda açıklanan gerekçe ile;
    1-Bölge Adliye Mahkemesi ile İlk Derece Mahkemesi"nin kararlarının BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA,
    2-Davanın REDDİNE,
    3-Karar tarihi itibariyle alınması gerekli olan 44,40 TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 29,20 TL harcın mahsubu ile bakiye 15,20 TL karar ve ilam harcının davacıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
    4-Davacının yapmış olduğu yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
    5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan tarifeye göre belirlenen 2.725 TL ücreti vekâletin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
    6- Peşin alınan temyiz karar harcının istek halinde ilgiliye iadesine,
    7- Dava dosyasının İlk Derece Mahkemesi"ne kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesi"ne gönderilmesine,
    Kesin olarak 18/03/2019 tarihinde oybirliği ile karar verildi.






    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi