4. Ceza Dairesi 2014/42341 E. , 2017/19336 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Tehdit, hakaret
HÜKÜM : Mahkumiyet
Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
1- 5271sayılı Ceza Muhakemesi Kanununda ( m, 22,23) eşlerden birinin iddianame düzenlemesi halinde diğer eşin hakim olarak o davaya bakamayacağına ilişkin açık hüküm yoktur.
Yine aynı Yasada bu hususta, hakimi davaya bakmaktan ret sebepleri (m. 24 ve 25 ) ve hakimin çekinmesi konusunda da (m.30) yer almamıştır. 2802 sayılı Hakimler ve Savcılar Kanunu"nun 46.maddesinin 1. Fıkrasında, " Karı- koca, ikinci derece dahil kan ve sıhri hısımlar bir mahkemenin aynı dairesinde görev yapamazlarr" Düzenlemesi yer almaktadır. Bu düzenleme de eşlerden birinin düzenlediği iddianameyle açılan davanın kovuşturma ve hükmüne diğer eşin katılamayacağına açıkça yer verilmemiştir. Ancak bu düzenlemedeki yargısal hassasiyet dikkate alındığında, aynı mahkemeye iddianeme ile dava açan Cumhuriyet Savcısının eşinin hükme katılamayacağının kabul edilmesi gerekir. Yüksek Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genil Müdürlüğünün bir mütaalasında, 2802 sayılı Yasa"nın 46.maddesinin 1. fıkrasındaki düzenleme yorumlanırken eşlerin mahkemeye birlikte katılmalarının hakimin reddine sebebiyet verebileceğine işaret edilmiştir. (CİGM, 21.01.1986 3205 sayılı Mütalaa)
Eş olan Cumhuriyet Savcısının açtığı davaya diğer eşin hakim sıfatıyla bakması, 2802 sayılı Yasa"nın 46.maddesinin 1.fıkrasında yer alan duruşmaya birlikte çıkmalarında farklı değildir.
Diğer yandan, hukukumuzda hükme katılmış hakimin, yargılamanın yenilenmesine katılamayacağı kabul edilmiştir. ( 5271 m.23/3). Bu düzenleme, yasama organının konuya verdiği önem bakımından konumuzla yakından bağlantılıdır.
İnsan Hakları Avrupa Mahkemesi Bir kararında (Piersack/Belçika, 01.10.1982, Resolution DH (85) 12), ilk derece mahkemesi nezdindeki Başsavcının yanında çalışan savcının açtığı davaya aynı Başsavcının mahkeme başkanı olarak katılmasını " tarafsızlık" ilkesine aykırı bulmuştur. İHAS"ın 46.maddesi gereğince İHAM kararları sözleşmeye taraf ülkeleri bağlayıcı olduğundan, bu kararın içeriğinin hukukumuzda dikkate alınması gerekmektedir.
Eşlerden birinin iddianameyle dava açması ve diğerinin o konuda hüküm vermesi, davanın tarafları bakımından reddi hakim konusu yapılmasa bile, hakimin tarafsızlığı konusunda kuşku uyandıracağından, Anayasanın 90/son maddesinin yollamasıyla İHAS"ın 6.maddesinin 1.fıkrasında yer alan davanın "tarafsız bir mahkeme" tarafından görülmesi ilkesine aykırılık oluşturmaktarı.
Tüm bu nedenlerle, Anayasanın 90/son maddesinin yollamasıyla İHAS"ın 6.maddesinin 1.fıkrası ile aynı sözleşmenin 1.maddesindeki düzenleme ve İHAS"ın 46.maddesi gereğince İHAM kararlarının sözleşmeye ktaraf devletleri bağlayıcı olması ile 2802 sayılı Yasanın 46/1.maddesindeki düzenlemenin iceriği birlikte değerlendirildiğinden, eşlerden birinin düzenlediği iddianame ile açılan davaya diğer eşin hakim sıfatıyla bakamayacağının gözetilmemesi,
2-Kabule göre de;
02/12/2016 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanun"un 34. maddesiyle değişik 5271 sayılı CMK"nın 253. maddesi ve maddeye eklenen fıkraya göre uzlaştırma hükümlerinin yeniden düzenlenmesi, sanığa isnat edilen TCK"nın 106/1. maddesi kapsamındaki tehdit suçunun uzlaştırma kapsamında bulunması, hakaret suçunun ise, suç tarihi itibariyle uzlaşma önerisinin yapıldığı sırada 5271 sayılı CMK’nın 253/3-son cümlesi uyarınca uzlaşma kapsamında bulunmadığının anlaşılması ve yeni düzenleme karşısında, hakaret suçu yönünden de uzlaştırma önerisinde bulunulmasının gerektiği anlaşılmış olmakla, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 2 ve 7. maddeleri de gözetilerek, uzlaştırma işlemi uygulanarak sonucuna göre sanığın hukuki durumunun bu kapsamda tekrar değerlendirilip belirlenmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş ve sanık ... müdafiinin temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden HÜKÜMLERİN başkaca yönleri incelenmeksizin BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 13/07/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.