15. Ceza Dairesi 2018/6042 E. , 2020/2953 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Dolandırıcılık
HÜKÜM : TCK"nın 157/1, 52/2-4 ve 53 maddeleri uyarınca mahkumiyet (2 kez)
Dolandırıcılık suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hükümler, sanık müdafisi tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Sanığa atılı dolandırıcılık suçunun 6763 sayılı Kanun’un 34. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK’nın 253. ve 254. madde fıkraları gereğince uzlaşma kapsamında olması nedeniyle, dosyanın uzlaşma bürosuna tevdii edildiği ancak; uzlaşmanın sağlanamadığı belirlenerek yapılan incelemede;
Sanığın, kovuşturma aşamasında hakkında tefrik kararı verilen diğer sanık ... ile aynı fikir ve eylem birliği içinde hareket etmek suretiyle, her iki katılan ile görüşüp onları Sosyal Güvenlik Kurumu’ndan işçi emeklisi edecekleri vaadiyle kandırıp, değişik zamanlarda katılan ...’nın yaklaşık 18.000.TL"sini, katılan ...’nin ise 14.000 TL"sini aldıkları halde hiçbir işlem yapmayarak haksız menfaat elde ettikleri, bu surette sanığın katılanlara yönelik dolandırıcılık suçunu işlediği iddia olunan somut olayda,
1-Sanık hakkında katılan ..."a yönelik eylemi nedeniyle dolandırıcılık suçundan verilen mahkumiyet hükmüne yönelik yapılan temyiz başvurusunun incelenmesinde;
Katılan ..."nin 30/09/2011 tarihinde kollukta verdiği ifadesinde, emeklilik işlemlerini yapması için aynı büroda çalışan halasının oğlu olan sanık ... ile diğer sanık ..."e 2005 yılı içinde 15.000 TL verdiğini beyan etmiş olması, bunun dışında ..."e başka bir para verdiğine dair iddia olmadığı, paranın ise 2005 yılı içinde hangi ay ve günde verildiğinin kesin ve net olarak tespit edilemediği, dolayısıyla suç tarihinin 2005 yılı olduğunun kabul edilmesi gerektiği,
Sanığa yüklenen "dolandırıcılık” suçunun yasada gerektirdiği cezalarının türü ve üst sınırı itibariyle tabi olduğu suç tarihinde yürürlükte bulunan ve sanık lehine olan 765 sayılı TCK"nın 503/1, 102/4 ve 104/2. maddelerinde öngörülen 7 yıl 6 aylık olağanüstü dava zamanaşımı süresinin 01/06/2005 öncesi olarak tespit edilen suç tarihinden hüküm tarihine kadar dolduğu anlaşıldığından; 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA; ancak bu husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden aynı Kanun"un 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak 5271 sayılı CMK’nın 223/8. maddesi gereğince sanık hakkında açılan kamu davasının zamanaşımı nedeniyle DÜŞMESİNE,
2-Sanık hakkında katılan ..."e yönelik eylemi nedeniyle dolandırıcılık suçundan verilen mahkumiyet hükmüne yönelik yapılan temyiz başvurusunun incelenmesinde;
Sanığın suçtan kurtulmaya yönelik soyut savunmaları, katılanın aşamalarda değişmeyen istikrarlı beyanları, bu beyanları destekler nitelikte tanık anlatımları ile tüm dosya kapsamına göre; sanığın katılan ..."ya yönelik dolandırıcılık suçunu işlediğinin sabit olduğu gerekçesine dayanan mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik görülmemiş olup, dosya kapsamında katılan ..."nın 30/09/2011 tarihinde kollukta verdiği ifadesinde her iki sanığa emeklilik işlemleri için 21/04/2005 tarihinde 11.000 TL, daha sonra da tarihini hatırlamadığı bir zamanda 4000 TL, postaneden 300 TL ve 300 TL olmak üzere 2010 yılana kadar 18.000.TL verdiğini beyan etmiş olması, bu beyanların da tanık anlatımları ile doğrulanmış olması, dolayısıyla katılan ..."ya yönelik suç tarihinin sanığın son fiilini işlediği 2010 yılı olduğu, TCK"nın 66/6 maddesine göre;”zamanaşımı zincirleme suçlarda son suçun işlendiği günden” itibaren işlemeye başlayacağı hükmü dikkate alındığında, sanığın katılan ..."ya yönelik işlediği dolandırıcılık suçunun tabi olduğu 12 yıllık olağanüstü zamanaşımı süresinin inceleme tarihi itibari ile dolmadığı anlaşılmakla, tebliğnamede bu hususta bozma isteyen görüşe iştirak edilmemiştir.
Sanığın bir suç işleme kararının icrası kapsamında katılana karşı aynı suçu değişik zamanlarda işlemesi karşısında, TCK"nın 43/1. maddesi uyarınca zincirleme suç hükümlerinin uygulanmaması suretiyle eksik ceza tayini aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Bozmaya uyularak yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafisinin suçun zamanaşımına uğradığına, eksik incelemeye, suçun yasal unsurlarının oluşmadığına ve lehe hükümlerin uygulanmamasına yönelik yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, 27/02/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.