9. Hukuk Dairesi 2015/34150 E. , 2019/5983 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
YARGITAY KARARI
A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, müvekkilinin davalı şirket işyerinde Eylül/2007 ila 02/11/2014 tarihleri arasında alüminyum eritme işinde dökümhane işçisi olarak en son net 1.400 TL aylık ücretle çalıştığını ancak ücretin resmi kayıtlarda asgari ücret olarak gösterildiğini, iş akdinin davalı işveren tarafından işçilik alacaklarının tam ve eksiksiz ödenmemesi nedeniyle müvekkili tarafından haklı nedenle feshedildiğini, müvekkilinin almaya hak kazandığı tazminat ve bir kısım işçilik alacaklarının davalı işveren tarafından ödenmediğini ileri sürerek, kıdem tazminatı ile ücret, ikramiye, fazla mesai, yıllık izin ve asgari geçim indirimi alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı davaya cevap vermemiştir.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
Gerekçe - hüküm çelişkisi 10.04.1992 gün ve 1991/7 esas, 1992/4 karar sayılı İçtihadı Birleştirme Kararına aykırı olup, salt bu aykırılık bozma sebebidir.
Bu husus 6100 sayılı HMK. nun 298/2. maddesinde de “Gerekçeli karar, tefhim edilen hüküm sonucuna aykırı olamaz.” şeklinde özellikle düzenlenmiştir. Mahkeme kararlarında gerekçe hüküm çelişkisi yaratılmamalı, gerekçe ve hüküm kendi içinde de çelişmemelidir.
Dava dosyası bu kurallar çerçevesinde değerlendirildiğinde;
1- Mahkemece kararın gerekçe kısmında fazla mesai alacağında 1/3 oranında karineye dayalı makul indirim (takdiri indirim) uygulanması gerektiğinin belirtilmesine rağmen hüküm fıkrasında ise açıklanan gerekçeyle uyumsuz şekilde 1/2 oranında indirim yapılması suretiyle gerekçe-hüküm çelişkisi yaratılması hatalıdır.
2- Yine gerekçede bir taraftan davacının ikramiye ücret alacağının bulunduğu açıklanmış, diğer taraftan gerekçenin bir başka bölümünde bu kez davalı işyerinde ikramiye uygulamasına ilişkin süreklilik bulunmadığı ve buna ilişkin olarak ödemelerin sürekli olduğuna dair kayıtların da mevcut olmadığı ve ikramiye talebinin reddi gerektiği belirtilmiş, hüküm fıkrasında ise ikramiye alacağı hüküm altına alınmıştır. Mahkemece bu şekilde hem kendi içinde çelişkili gerekçe oluşturulması, diğer taraftan bir önceki bentte belirtildiği şekilde tekraren gerekçe-hüküm çelişkisi yaratılması da hatalıdır.
3- Davalı vekili temyiz aşamasında bir kısım bordrolar ibraz etmiş olup bir kısmı imzalı bir kısmı imzasız bu bordrolarda fazla mesai ve asgari geçim indirimi tahakkuklarının bulunduğu görülmektedir.
Borcu sona erdiren belgeler yargılamanın her aşamasında sunulabileceği de gözetilip öncelikle bordrolardaki tahakkukların ödenip ödenmediği araştırılıp ödendiği tespit edildiği takdirde asgari geçim indirimi alacağı bakımından ödenen miktarların mahsubu, fazla mesai alacağı bakımından ise Dairemiz uygulamasına göre tahakkuk bulunan imzalı bordrolardaki dönemlerin hesaptan dışlanması, imzasız bordrolar bakımından ise ödenen miktarların mahsubu gerektiğinden, bu belgelerin değerlendirilmesi bakımından da kararın bozulması gerekmiştir.
4- Yeni kurulacak hükümde bir önceki kararın sadece davalı tarafından temyiz edildiği gözetilerek miktar bakımından davalı lehine oluşan usulü kazanılmış haklarda gözden kaçırılmamalıdır.
F) SONUÇ:
Temyiz olunan kararın, yukarıda nedenlerden dolayı BOZULMASINA, bozma nedenlerine göre esasa ilişkin temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 18/03/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.