
Esas No: 2021/5207
Karar No: 2021/5010
Karar Tarihi: 11.10.2021
Danıştay 4. Daire 2021/5207 Esas 2021/5010 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
DÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2021/5207
Karar No : 2021/5010
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : ... Vergi Dairesi Başkanlığı
(... Vergi Dairesi Müdürlüğü)
VEKİLİ : Av. ...
KARŞI TARAF (DAVACI) : ... İnşaat Turizm Akaryakıt Taşımacılık Eğitim Hizmetleri Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi
VEKİLİ : Av. ...
İSTEMİN KONUSU : ... Vergi Mahkemesinin ... tarih ve E: ..., K: ... sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı adına, sahte fatura kullandığından bahisle re'sen tarh edilen 2009 yılı vergi ziyaı cezalı kurumlar vergisi ile 213 sayılı Kanunun 353/1 ve mükerrer 355. maddesine göre kesilen özel usulsüzlük cezalarının kaldırılması istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Danıştay bozma kararı üzerine Vergi Mahkemesinin temyize konu kararıyla; davacı şirketin ihtilaflı dönemde ... Bilgisayar ve Tek. Hiz. San. Tic. Ltd. Şti.'nden, ... Kum Yıkama Eleme İnş. San. Tic. Ltd. Şti.'nden ve... Araşt. Rek. Elekt. Sis. İmal. İhr. Tur. Eğt. Hiz. San. Ltd. Şti.'den aldığı sahte olduğu sonucuna varıldığından ve davacı şirket yetkilisinin ifadesi ve maliyeti bilinen inşaatlar için Danıştay içtihatları ile belirlenen oranın ortalaması olan %12,5 kâr oranının dikkate alınması sonucu hesaplanan matrah farkı üzerinden tarh edilen vergi ziyaı cezalı kurumlar vergisinde yasaya aykırılık bulunmadığı, dava konusu özel usulsüzlük cezasının kesilmesine dayanak olan firmalardan yapılan ticaretin, gerçek bir emtia hareketine dayanmadığı, söz konusu fatura bedelinin de gerçek bir tutar olmadığı, dolayısıyla bu ödemenin banka kanalıyla yapılmasının da mümkün olmaması karşısında 213 sayılı Kanunun mükerrer 355. maddesi uyarınca kesilen özel usulsüzlük cezasında hukuka uyarlık bulunmadığı, yine davacının bazı alımlarını sahte veya yanıltıcı faturalarla belgelendirdiğinin tespit edilmesi üzerine özel usulsüzlük cezası kesildiği, ancak idari cezalar için de geçerli olan “cezayı gerektiren fiilin tüm unsurları tamam olmadan failin cezalandırılamayacağı” yolundaki genel ceza hukuku ilkesinin varsayım ya da kıyas yoluyla ceza tayinine olanak tanımaması yönünden, ceza kesilmesini öngören ve bu cezanın kesilmesine dair koşulları düzenleyen maddede belirtilen unsurların bir arada gerçekleşmediğinden davacı adına 353/1 madde uyarınca kesilen özel usulsüzlük cezasında hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı şirket hakkında yapılan işlemlerin yasal ve yerinde olduğu, dolayısıyla 213 sayılı Kanunun 353/1 ve mükerrer 355. maddesine göre kesilen özel usulsüzlük cezalarının da usul ve yasaya uygun olduğu, aksi yönde karar veren Vergi Mahkemesi kararının temyizen bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Cevap verilmemiştir.
TETKİK HÂKİMİ : ...
DÜŞÜNCESİ : Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar Danıştay bozma kararı esas alınarak verilen mahkeme kararının bozulmasını sağlayacak nitelikte bulunmadığından temyiz isteminin reddi gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dördüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE :
Mahkeme kararlarının Danıştay tarafından bozulması halinde, Mahkemelerce bozmaya ilişkin kararlar üzerine yeniden verilen kararlara karşı yapılan temyiz başvuruları, bozma kararındaki esaslara uyulup uyulmadığı yönünden incelenebilecektir.
Temyiz istemine konu kararın, Danıştay Dördüncü Dairesinin 08/04/2019 tarih ve E:2015/2025, K:2019/2666 sayılı kararındaki esaslar doğrultusunda verildiği anlaşıldığından, temyiz konusu kararın vergi ziyaı cezalı kurumlar vergisi ve 213 sayılı Kanunun mükerrer 355. maddesine göre kesilen özel usulsüzlük cezasına ilişkin kısmı usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
Davalı İdarenin 213 sayılı Kanunun 353/1. maddesi uyarınca kesilen özel usulsüzlük cezasına ilişkin temyiz istemine gelince;
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Temyiz isteminin reddine,
2. Temyize konu ... Vergi Mahkemesinin ... tarih ve E: ..., K: ... sayılı kararının ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
4. Dosyanın anılan Vergi Mahkemesine gönderilmesine,
5. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren onbeş (15) gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 11/10/2021 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.
(X) KARŞI OY :
Davacı adına, sahte fatura kullandığından bahisle re'sen tarh edilen 2009 yılı vergi ziyaı cezalı kurumlar vergisi ile 213 sayılı Kanunun 353/1 ve mükerrer 355. maddesine göre kesilen özel usulsüzlük cezalarının kaldırılması istemiyle açılan davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine ilişkin Vergi Mahkemesi kararı temyiz edilmiştir.
213 sayılı Kanunun mükerrer 355. maddesinin 4. fıkrasında, tahsilat ve ödemelerini banka, benzeri finans kurumları veya posta idarelerince düzenlenen belgelerle tevsik etme zorunluluğuna uymayan mükelleflere, her bir işlem için bu maddeye göre uygulanan cezalardan az olmamak üzere işleme konu tutarın % 5'i nispetinde özel usulsüzlük cezası kesileceği kuralı bağlanmıştır.
Öte yandan, tevsik zorunluluğunun amacı 310 sıra nolu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğinde; "....... Ticari işlemler ve finansal hareketlerin taraflarının izlenmesi ve vergiyi doğuran olayların mali kurumların kayıt ve belgeleri yardımıyla tespit edilmesi ......." olarak açıklanmış ve Mali İdare'de belli tutar üzerindeki tahsilat ve ödemeleri kontrol altında tutarak, ticare işlemler ve finansal hareketlere taraf olanları izleyerek, vergilendirmeyi ilgilendiren mali olayları, kurumların kayıt ve belgeleri yardımıyla tespite çalışmaktadır. Böylece kayıt dışı işlemlerin kayıt ıaltına alınması, para hareketlerinin kontrolü ile denetlenebilir kılınmıştır.
Uyuşmazlıkta davacı mükellefce ihtilaflı dönemde yapılan bir kısım alışlar sahte belgeye dayandırılsada, sahte olduğu belirtilen faturalar içeriği emtiaların gerçekte alındığı, ancak, ödemelerin banka ve finans kurumları aracılığıyla gerçekleştirildiğine ilişkin somut bilgi ve belgenin sunulmadığı anlaşılmakla, kesilen özel usulsüzlük cezasında hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna ulaşıldığından, Mahkeme kararının 213 sayılı Kanunun mükerrer 355. maddesine ilişkin hüküm fıkrasının bozulması gerektiği görüşüyle Dairemiz kararına katılmıyorum.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.
