MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Dolandırıcılık
HÜKÜM : TCK"nın 157/1, 62, 52/2-4, 53, 51 maddeleri gereğince mahkumiyet


Dolandırıcılık suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanığın üzerine atılı dolandırıcılık suçunun uzlaştırma kapsamında olması nedeniyle, dosyanın uzlaştırma bürosuna gönderildiği ancak taraflar arasında uzlaşma sağlanamadığı belirlenerek yapılan incelemede,
Katılanın,... isimli internet sitesinde gördüğü ... ismiyle verilmiş araç satış ilanı üzerine ilanda yazılı olan cep telefonu numarasını arayarak kendisini ... olarak tanıtan sanık ile görüştüğü, sanığın söz konusu araçta herhangi bir kaza ve değişen parça olmadığını, yalnızca bir parçada boya bulunduğunu belirttiği, bunun üzerine katılanın... ilinden... ilçesine gelerek suça konu aracı 31.500 TL"ye satın almak konusunda anlaştığı, sanığın temyiz dışı sanık ... adına tescilli aracı, vekaletname ile katılana devrettiği, katılanın aracı teslim alıp çok kısa bir mesafe gittikten sonra araçta arıza lambası yanması üzerine aracı bir tamirciye götürdüğü ve burada aracın ağır hasar kayıtlı kazası ve motor arızası bulunduğunun ortaya çıktığı, katılanın sanıklara ulaşmaya çalıştığında telefonlara cevap vermediklerinin iddia edildiği somut olayda, dosya kapsamında toplanan delillere göre sanığın üzerine atılı suçu işlediğinin sabit olduğuna ilişkin mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Bozmaya uyularak yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre; sanık müdafiinin sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1- Hapis cezası alt sınırdan tayin edildiği halde adli para cezası belirlenirken yeterli ve yasal gerekçe gösterilmeksizin, aynı gerekçeyle tam gün sayısının asgari hadden uzaklaşılması suretiyle belirlenerek sanık hakkında fazla ceza tayini,
2- Kısa süreli hapis cezaları ertelenen sanık hakkında TCK" nın 53. maddesinde düzenlenen hak yoksunluklarına hükmedilemeyeceğinin gözetilmemesi,
Kanuna aykırı olup, hükmün bu nedenle 5320 sayılı Kanunun 8.maddesi gereğince halen uygulanmakta olan1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak, yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususun aynı kanunun 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan; hüküm fıkrasından adli para cezasına ilişkin sırasıyla “300 gün”, “250 gün” ve “7500 TL” adli para cezası terimlerinin tamamen çıkartılarak yerlerine, sırasıyla “5 gün”, “4 gün” ve “120 TL” adli para cezası ibarelerinin eklenmesi ve hüküm fıkarasından sanık hakkında TCK"nın 53. maddesindeki hak yoksunluklarının uygulanmasına ilişkin kısmın tamamen çıkartılması suretiyle sair yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 27/02/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.