Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2017/1733 Esas 2020/2273 Karar Sayılı İlamı

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı, davalının Hava Kuvvetleri Komutanlığında görevli iken 2. Ordu Komutanlığı Askeri Mahkemesinin (...) 02.08.2012 tarihli 2012/240 esas, 2012/145 sayılı kararı ile As.C.K."nun 153/1 maddesi uyarınca Türk Silahlı Kuvvetlerinden çıkarılmasına karar verildiğini ve kararın süresinde taraflarca temyiz edilmediğinden 14.08.2012 tarihinde kesinleştiğini, 926 sayılı TSK Personel Kanunu"nun 112. maddesi gereğince tazminat alınması gerektiğini, davalıya 25.07.2013 tarihli yazı ile idarece tebligat çıkarıldığını, davalının tebellüğden imtina ettiğini ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla davalının Hava Kuvvetleri Komutanlığından resen ilişiğinin kesilmesi sebebiyle hizmet süresi düşüldükten sonraki maliyeti olan ana para alacağı 10.542,90 TL ile davalının ayrıldığı tarih olan 24.09.2012 tarihine kadar işlemiş faiz 31.285,30 TL toplam 41.828,20 TL tazminatın 25.09.2012 tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı, davaya cevap vermemiştir.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dava, 926 sayılı Türk Silahlı Kuvvetleri Personel Kanunu"nun 112. maddesinden kaynaklanan eğitim ve yetiştirme giderlerinin tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece, alınan bilirkişi raporuna göre davanın kabulüne karar verilmiştir. Hükme esas alınan bilirkişi raporu incelendiğinde, hizmet içi kurs masraflarına ilişkin çizelgede uçuş eğitimi sırasında hava aracının tükettiği yağ, yedek parça giderlerinin yönetmeliğin 5/b maddesi gereğince hesaplamaya dahil edildiği anlaşılmaktadır. Ancak, davalının gördüğü bu kurslar içindeki yağ, yakıt, yedek parça giderinin amortisman gideri olup olmadığı ve hesaplanan bu miktarlar içerisinde amortisman gideri bulunup bulunmadığı bilirkişi raporunda anlaşılmamaktadır. O halde mahkemece, davalıya ait şahsi dosya ve tüm evraklar da getirtilerek bilirkişiden açıklamalı, gerekçeli ve denetime elverişli ek rapor alınıp sonucuna uygun karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
2-Bozma nedenine göre, davalının sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle kararın davalı yararına BOZULMASINA, ikinci bentte açıklanan nedenle davalının sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/I maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 17/02/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.