Abaküs Yazılım
8. Daire
Esas No: 2021/4821
Karar No: 2021/4472
Karar Tarihi: 12.10.2021

Danıştay 8. Daire 2021/4821 Esas 2021/4472 Karar Sayılı İlamı

T.C.
D A N I Ş T A Y
SEKİZİNCİ DAİRE
Esas No : 2021/4821
Karar No : 2021/4472


DAVACI : …

DAVALILAR : 1- …Başkanlığı
2- …Vergi Dairesi Başkanlığı
VEKİLİ : Av. …
DAVANIN KONUSU :
1-İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığının …tarihli ve … sayılı işlemi ile,
2- Bu işlemin dayanağı olan olan Gelir İdaresi Başkanlığının …tarihli ve …sayılı genel yazısındaki "Ayrıca, noterlikçe fazladan tahsil edilmiş olan vergi, resim ve harç tutarları üzerinden notere ödenen beyiye aidatlarının noterden tahsili gerekmektedir." ibaresinin iptali istemidir.

DAVACININ İDDİALARI :
Beyoğlu noteri olarak görev yaptığı esnada, İstanbul İli Eyüpsultan İlçesi …Mahallesi …ada ile ilgili olarak 22/04/2015-29/04/2016 tarihleri arasında davalı idare mükellefleri ile yapılan sözleşmelerden noter harcı tahsilatı yaptığını, yapılan işlemin taraflarınca usulüne uygun olarak ilgili idarelerce verilen herhangi bir muafiyet belgesi sunulmadığı, belgenin sunulması durumunda muafiyet uygulanacağının Noterler Birliği tarafından yayınlanan genelgeler ile de sabit olduğu, beyiye alınan hizmetin gerçekleştirildiği, ilgili mevzuatın hiçbirisinde sözleşmeye konu gayrimenkulün 6306 sayılı Kanun kapsamındaki riskli yapılardan olduğunun tespitinin notere verildiği düzenlenmediğinden dava konusu işlemlerin hukuka aykırı olduğu iddia edilmektedir.

DAVALILARIN SAVUNMASI :
Usul yönünden, Gelir İdaresi Başkanlığı yazısının, vergi dairelerine yazılan ve iç işleyiş içerisinde kalan bir yazı olup, doğrudan davacı hakkında tesis edilmediği, idari davaya konu olabilecek kesin ve yürütülmesi gereken işlemlerden olmadığı savunulmaktadır.


DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ : …DÜŞÜNCESİ : Tahsil ettikleri vergi, resim ve harçlar ile değerli kağıt bedellerini belirli dönem ve günler için düzenlenecek beyannameler ile vergi dairesi müdürlüklerine bildirmeleri ve yatırmaları noterlerin usul ve esasları kanunla düzenlenmiş şekli bir vergi ödevi veya hizmeti olduğundan, 1512 sayılı Kanunun 118. maddesinde yer alan noterlik hissesine hak kazanılması belirtilen ödevin zamanında yerine getirilmesine bağlıdır. Noter hissesinin yersiz ödendiğinden hareketle geri alınması için, ancak bu ödevin kusurlu olarak yerine getirildiği ve bunun sonunda noter hissesinin sebepsiz olarak edinildiğinin ortaya konulması gerekmektedir. Gelir İdaresi Başkanlığının …tarihli ve …sayılı genel yazısının "Ayrıca, noterlikçe fazladan tahsil edilmiş olan vergi, resim ve harç tutarları üzerinden notere ödenen beyiye aidatlarının noterden tahsili gerekmektedir." ibaresi yönünden, noterler tarafından fazladan tahsil edilen vergi, resim ve harcın noterin kusurlu hareketi sonucu oluşup oluşmadığı yönünde bir düzenleme yapılmadığından eksik düzenleme sebebiyle iptaline karar verilmesi gerektiği düşünülmektedir. Davacıdan tahsil edilen beyiye ücretinin iadesi istemiyle tesis edilen İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığının …tarihli ve …sayılı işlemi yönünden ise, her ne kadar, dava konusu işlemin tesis edildiği tarihte, yapılan sözleşmelerin 6306 sayılı Kanun kapsamında vergi ve harç istisnası kapsamında olduğu hususunda tereddüt bulunmamakta ise de, davacı noter tarafından, yapılan işlemin taraflarınca usulüne uygun olarak ilgili idarelerce verilen herhangi bir muafiyet belgesi sunulmadığı belirtilmekte olup, dosya içerisinde bulunan, Noter odalarına ve noterliklere hitaben yazılan 18/06/2014 ve 01/10/2014 tarihli Noterler Birliği yazılarında, Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkındaki Kanun kapsamındaki harç ve vergi istisnasından yararlanılabilmesi için gerekli olan belgelerle ilgili bilgiye yer verilmiştir. Yapılan işlemin taraflarınca yapılan işlemin vergi ve harç istisnası kapsamında olduğu hususunda bilgi ve belge sunulmaması durumunda, bunun sorumluluğunun notere yüklenmesi hakkaniyetle bağdaşmayacak olup, dava konusu olayda, noterin kusuru araştırılmaksızın 22/04/2015-29/04/2016 tarihleri arasında yapılan sözleşmeleri kapsayacak şekilde işlem tesis edilmesinde hukuka uygunluk bulunmadığından dava konusu bireysel işlemin iptal edilmesi gerektiği düşünülmektedir.

DANIŞTAY SAVCISI : …DÜŞÜNCESİ : Dava, İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığının …tarihli ve …sayılı işlemi ile bu işlemin dayanağı olan Gelir İdaresi Başkanlığının …tarihli ve …sayılı işleminin iptali istemine ilişkindir.
Noterlik faaliyeti yürüten davacı tarafından İstanbul İli Eyüpsultan İlçesi …Mahallesi …adada bulunan taşınmazlarla ilgili İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığı mükellefleri ile 2015-2016 yıllarında yapılan sözleşmelere ilişkin olarak noter harcı tahsil edilerek vergi dairesine yatırıldığı, harç tutarları üzerinden de 1512 sayılı Noterlik Kanununun 118'nci maddesi gereği noterlik payı (beyiye aidatı) tahsil edildiği, İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığının …tarihli ve …sayılı yazısı ile ilgili sözleşmelerin, taşınmazların bulunduğu yerin 6306 sayılı Afet Riski Altındaki Alanda yer alması nedeniyle harçtan istisna olduğu, bu sözleşmeler nedeniyle noterlikçe tahsil edilen beyiye aidatı tutarının Gelir İdaresi Başkanlığının …tarihli ve E:…sayılı yazısı gereği idarelerine iadesi ve yazının tebliğinden itibaren 15 gün içinde bilgi verilmesi gerektiğinin 19/04/2019 tarihinde davacıya duyurulduğu, bu işlemin ve dayanağı Maliye Bakanlığı Gelir İdaresi Başkanlığı işleminin dava konusu yapıldığı anlaşılmaktadır.
2575 sayılı Danıştay Kanununun 24'üncü maddesinin (c) bendinde Bakanlıklar ile kamu kuruluşları veya kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarınca çıkarılan ve ülke çapında uygulanacak düzenleyici işlemlere karşı açılacak iptal ve tam yargı davalarının Danıştay tarafından ilk derece mahkemesi olarak karara bağlanacağı düzenlenmiştir.
Gelir İdaresi Başkanlığının …tarihli ve …sayılı yazısının, noterler tarafından muhataplarından fazla veya yersiz olarak tahsil edilen vergi, resim ve harçlar ile değerli kağıt bedelinin mevzuata uygun biçimde iadesine ilişkin usul ve esaslara ilişkin düzenlemelerin, uygulama birliğinin gereklerinden olarak tüm vergi dairesi başkanlıklarına duyurulmasını sağlamak üzere, üçüncü kişiler üzerinde doğrudan hukuki sonuçlar doğuracak kural koyucu bir işlem niteliğinde olmasından dolayı iptal davasına konu edilmesi, Gelir İdaresi Başkanlığının ülke çapında uygulanması öngörülen bir düzenleyici işlem olması nedeniyle de davanın Gelir İdaresi Başkanlığı hasım gösterilerek açılması ve Danıştay Kanununun 24'üncü maddesi uyarınca ilk derece mahkemesi olarak Danıştayda görülmesi ve çözülmesi mevzuata uygundur.
5345 sayılı Gelir İdaresi Başkanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanunun 4'üncü maddesinde; devlet alacaklarının tahsilinin sağlanması ve bu konuda gerekli tedbirlerin alınması, uygulamada ortaya çıkan ihtilafların en aza indirilmesine ve uygulama birliğinin sağlanmasına yönelik tedbirler alınması, Başkanlığın görevleri arasında sayılmıştır.
1512 sayılı Noterlik Kanununun harç, vergi ve resimlerin tahsil şeklinin düzenlendiği II. Bölümünde yer alan 118'inci maddesinde, noterliklerce yapılan işlemler ve düzenlenen kağıtlar dolayısıyla özel kanunları uyarınca ödenmesi gereken vergi, resim ve harçlar ile değerli kağıt bedellerinin makbuz karşılığında tahsil olunacağı, noterlerin tahsil ettikleri vergi, resim ve harç tutarları üzerinden yüzde üç oranında noterlik hissesi alacakları, bu hissenin noterlere ödenmesinin, beyiye aidatlarının ödenmesine ilişkin hükümler dairesinde yapılacağı kurala bağlanmıştır. Kanunun 119'uncu maddesinde, noterlerin 118'inci madde uyarınca tahsil ettikleri vergi, resim ve harçlar ile değerli kağıt bedellerinin madde hükmünde yazılı süre içinde ilgili vergi idaresine bir beyanname ile bildirmek ve aynı süre içinde yatırmakla yükümlü oldukları düzenlenmiştir.
Noterlerce muhataplarından fazla veya yersiz olarak tahsil edilen vergi, resim ve harçlar ile değerli kağıt bedelinin iadesi konusunda doğan tereddütlerin giderilmesi amacıyla Gelir İdaresi Başkanlığınca hazırlanan ve vergi(harç) hatası taşıyan vergilendirme olaylarında fazladan ve yersiz tahsil edilen tutarın vergi dairesince 213 sayılı Vergi Usul Kanununun düzeltmeye ilişkin hükümlerine göre noterlikte işlem yaptırmakla harcın mükellefi olanlara ret ve iadesine ilişkin usul ve esaslara ilişkin açıklama ve görüşlerini içeren yazısı, tüm vergi dairesi başkanlıklarına duyurulmuştur.
Gelir İdaresi Başkanlığının görev alanında kalan, düzenleme yetkisine dayanılarak hazırlanan; yersiz tahsil edilen noter harcının ret ve iadesine ilişkin esasların belirlenmesi ile ilgili ve etkili görüş yazısına aykırı işlem yapılması, sorumluluklarını gerektireceğinden, noterlerin menfaatini etkileyecektir. Bu yazı dayanak gösterilerek davacıya duyurulan; İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığının …tarihli ve …sayılı yazısının da davacının hukukunu doğrudan etkileyecek nitelikte sonuçlar doğuracak olması nedeniyle kesin ve yürütülmesi zorunlu bir idari işlem niteliğinde olduğunun kabulü gerekir.
Uyuşmazlık konusu olayda, davacının hazineye gelir kaydedilmek üzere mükelleflerinden noter harcı tahsil ederek vergi idaresine yatırdığı, harç tutarının yüzde üçü oranında noterlik payının davacıya ödendiği, harca tabi tutulan işlemlerin 6306 sayılı Yasa kapsamında harçtan istisna bulunduğu ve Gelir İdaresi Başkanlığınca yersiz tahsil edilen harç tutarının düzeltme yoluyla ret ve iadesi ile ilgili işlemlerin başlatıldığında kuşku bulunmamaktadır. Usulüne göre yapılan başvuru üzerine yersiz tahsil edilen harcın mükelleflerine iadesi halinde, Gelir İdaresi Başkanlığınca yürütülecek işlemler sonucu harç tutarının tamamı hazineye borç kaydedilecektir. Bu sebepten olarak, yersiz tahsil edilen harç tutarının tümüyle ilgililerine iadesi halinde hazine, harcın yüzde üçü oranında hesaplanarak notere yersiz olarak ödenen beyiye aidatı tutarında zarara uğrayacaktır. Bu nedenle, 5435 sayılı Yasa uyarınca devlet alacaklarının tahsilinin sağlanması ile ilgili düzenleme yapma yetkisi bulunan Gelir İdaresi Başkanlığının, istisna kapsamındaki işlemler nedeniyle yersiz harç tahsil edilmesi halinde yersiz tahsil edilen noterlik payının da noterlerden istenmesi yolunda kurulan davaya konu işleminde ve bu işlem dayanak alınarak İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığınca davacıya yersiz tahsil edilen harç tutarı üzerinden ödenen noterlik payının idarelerine ödenmesi gerektiğinin duyurulduğu işlemde hukuka aykırılık görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle, davanın reddi gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Sekizinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ SÜREÇ :
Noterlik faaliyeti yürüten davacı tarafından, İstanbul İli Eyüpsultan İlçesi …Mahallesi …adada bulunan taşınmazlarla ilgili İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığı mükellefleri ile 22/04/2015-29/04/2016 tarihleri arasında yapılan sözleşmelere ilişkin olarak noter harcı tahsil edilerek vergi dairesine yatırılmış, harç tutarları üzerinden de 1512 sayılı Noterlik Kanununun 118. maddesi gereği noterlik payı (beyiye aidatı) tahsil edilmiştir.
Dava Konusu Gelir İdaresi Başkanlığının …tarihli ve E:…sayılı yazısı Vergi Dairesi Başkanlıklarına dağıtım yazısı niteliğinde düzenlenmiş olup, yazıda, noterler tarafından muhataplarından fazla veya yersiz olarak tahsil edilen vergi, resim harçlar ile değerli kağıt bedelinin iadesi konusunda tereddütler yaşandığından bu hususa ilişkin usul ve esaslara dair düzenleme yapılmış ve ayrıca, “noterlikçe fazladan tahsil edilmiş olan vergi, resim ve harç tutarları üzerinden notere ödenen beyiye aidatlarının noterden tahsili gerekmektedir” denilmiştir.
İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığının davacıya hitaben yazdığı …tarihli ve … sayılı yazısı ile davacı tarafından …Ada ile ilgili mükelleflerle yapılan sözleşmelerin, taşınmazların bulunduğu yerin 6306 sayılı Afet Riski Altındaki Alanda yer alması nedeniyle harçtan istisna olduğu, bu sözleşmeler nedeniyle noterlikçe tahsil edilen beyiye aidatı tutarının Gelir İdaresi Başkanlığının …tarihli ve E:…sayılı yazısı gereği idarelerine iadesi ve yazının tebliğinden itibaren 15 gün içinde bilgi verilmesi gerektiği belirtilmiştir.
Davacı tarafından, 26/04/2019 tarihinde Kasımpaşa Vergi Dairesine yapılan başvuruda, 22/04/2015-29/04/2016 tarihleri arasında söz konusu sözleşmelerin yapıldığı, 6306 sayılı Yasadan kaynaklanan muafiyet hükümlerinin uygulanmasını gerektiren bir belge sunulmadığı gibi, anılan Yasanın yürürlük tarihinin 09/12/2018 olduğu, tarafına ödenen beyiye aidatının çok küçük bir kısmı olan %15 inin kendisine kaldığı, geri kalanının İstanbul Noterleri ile paylaşılmak üzere İstanbul Noter Odası nezdindeki bir hesaba yatırıldığı ve diğer noterlere eşit bir şekilde ödendiği, vergi dairesi tarafından harçlar ödenmek isteniyorsa beyiye aidatı düşülmek suretiyle ödeme yapılması gerektiği, beyiye almanın sebebi, harcı doğru tahsil edip, zamanında vergi dairesine yatırmak olduğundan yasal olarak beyiyeyi hak ettiğini belirtmiş, 17/05/2019 tarihinde de iş bu dava açılmıştır.

İNCELEME VE GEREKÇE:
USUL YÖNÜNDEN:
Davalı idareler tarafından, Gelir İdaresi Başkanlığı yazısının, vergi dairelerine yazılan ve iç işleyiş içerisinde kalan bir yazı olup, doğrudan davacı hakkında tesis edilmediği, idari davaya konu olabilecek kesin ve yürütülmesi gereken işlemlerden olmadığı iddia edilmekte ise de, İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığı'nca sözleşmeler nedeniyle noterlikçe tahsil edilen beyiye aidatı tutarının iadesi isteminin Gelir İdaresi Başkanlığı yazısı gereği iadesinin istendiği, bu haliyle Gelir İdaresi Başkanlığı yazısının davacının hukuksal durumunda etki doğuran, kesin ve yürütülmesi zorunlu idari işlem niteliğinde olduğu sonucuna ulaşıldığından davalı idarelerin iddiası yerinde görülmeyerek işin esasına geçildi.

ESAS YÖNÜNDEN:
İlgili Mevzuat:
6306 sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkındaki Kanunun "Tespit, taşınmaz devri ve tescil" başlıklı 3. maddesinin 1. fıkrasında, "Riskli yapıların tespiti, Bakanlıkça hazırlanacak yönetmelikte belirlenen usul ve esaslar çerçevesinde masrafları kendilerine ait olmak üzere, öncelikle yapı malikleri veya kanuni temsilcileri tarafından, Bakanlıkça lisanslandırılan kurum ve kuruluşlara yaptırılır ve sonuç Bakanlığa veya İdareye bildirilir. Bakanlık, riskli yapıların tespitini süre vererek maliklerden veya kanuni temsilcilerinden isteyebilir. Verilen süre içinde yaptırılmadığı takdirde, tespitler Bakanlıkça veya İdarece yapılır veya yaptırılır. Bakanlık, belirlediği alanlardaki riskli yapıların tespitini süre vererek İdareden de isteyebilir. Bakanlıkça veya İdarece yaptırılan riskli yapı tespitlerine karşı maliklerce veya kanuni temsilcilerince onbeş gün içinde itiraz edilebilir. Bu itirazlar, Bakanlığın talebi üzerine üniversitelerce, ilgili meslek disiplini öğretim üyeleri arasından görevlendirilecek dört ve Bakanlıkça, Bakanlıkta görevli üç kişinin iştiraki ile teşkil edilen teknik heyetler tarafından incelenip karara bağlanır..." düzenlemesine; "Dönüşüm gelirleri" başlıklı 7. maddesinin dava konusu işlem tarihindeki haliyle 9. fıkrasında, "Bu Kanun uyarınca yapılacak olan işlem, sözleşme, devir ve tesciller ile uygulamalar, noter harcı, tapu harcı, belediyelerce alınan harçlar, damga vergisi, veraset ve intikal vergisi, döner sermaye ücreti ve diğer ücretlerden; kullandırılan krediler sebebiyle lehe alınacak paralar ise banka ve sigorta muameleleri vergisinden müstesnadır." düzenlemesine yer verilmiştir.
1512 sayılı Noterlik Kanunu'nun "Harç, Vergi ve Resimlerin Tahsil Şekli" başlıklı İkinci Bölümünde yer alan "Makbuz karşılığında tahsil ve noter hissesi" başlıklı 118. maddesinde, Noterliklerde yapılan işlemler ve düzenlenen kağıtlar dolayısıyle özel kanunları uyarınca ödenmesi gereken vergi, resim ve harçlar ile değerli kağıt bedelleri makbuz karşılığında tahsil olunur.
Şu kadar ki, noterler tahsil ettikleri vergi, resim ve harç tutarları üzerinden yüzde üç oranında noter hissesi alırlar.
Bu hissenin noterlere ödenmesi, beyiye aidatlarının ödenmesine ilişkin hükümler dairesinde yapılır." düzenlemesine; "Harç, vergi ve resim bedellerinin yatırılması" başlıklı 119. maddesinde, (Değişik birinci fıkra: 16/11/1989 - 3588/11 md.) Noterler 118 inci madde uyarınca tahsil ettikleri vergi, resim ve harçlar ile değerli kağıt bedellerini aşağıda yazılı süre içinde ilgili vergi dairesine bir beyanname ile bildirmek ve aynı süre içinde yatırmakla yükümlüdürler.
Beyannameler her ayın 1 ile 15 inci ve 16 ile sonuncu günlerine ait iki devre için hazırlanır ve her ayın 15 inci ve son gününü takibeden 7 iş günü içinde ilgili dairelere verilir.
(Değişik: 16/11/1989 - 3588/11 md.) Beyannamelerin, ait oldukları döneme ilişkin vergi, resim ve harçlar ile değerli kağıt bedelleri tahsilatının ayrı ayrı toplamları ile bu dönemde yapılan işlemlerin birinci ve sonuncusunun yevmiye numarası da yazılmak suretiyle toplam sayısını gösterecek şekilde ve üç nüsha olarak düzenlenmesi zorunludur
(Dördüncü fıkra Mülga : 16/11/1989 - 3588/17 md.)
Noter, yatırmakla yükümlü olduğu parayı, ikinci fıkradaki süreler içinde posta veya banka havalesi ile ilgili daireye gönderebilir. Bu halde, havale makbuzu da beyanname nüshaları ile birlikte ilgili daireye ibraz edilir.
Noterlerin ilgili dairelere vereceği iki nüsha beyannameden bir nüshası ve eki makbuz nüshaları o dairede kalır. Diğer nüshaya (Kapsadığı para vezneye yatırılmıştır) veya (Kapsadığı paranın posta veya banka havalesi ile gönderildiğine dair makbuz ibraz edilmiştir) şerhleri verilerek, resmi mühür ve imza ile onaylandıktan sonra, notere geri verilir. Noter bu nüshayı 71 inci madde uyarınca vereceği aylık cetvel ile birlikte Türkiye Noterler Birliğine gönderir. Yatırdığı para için ilgili daireden alacağı makbuz noterlikte saklanır.
Beyannamenin şekil ve düzenleme tarzı ile bu maddenin uygulanma şekli Adalet ve Maliye Bakanlıklarınca müştereken hazırlanacak bir yönetmelikte belirtilir." düzenlemesine yer verilmiştir.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME
Olayda, ihtilaf davacının yapılan işlemin taraflarınca usulüne uygun olarak ilgili idarelerce verilen herhangi bir muafiyet belgesi sunulmadığı, noterin kanuni ödevini zamanında yerine getirilmekle noter hissesine hak kazanıp kazanmadığı hususundan kaynaklanmakta olup, noter tarafından mükelleflerle yapılan sözleşmelerin 6306 sayılı Kanun kapsamında damga vergisi ve noter harcından istisna olduğu hususunda bir uyuşmazlık bulunmamaktadır.
Noterlik Kanunu'nun 118. maddesinin 2. fıkrası gereğince, alınacak noterlik hissesi tahsil edilecek vergi, resim ve harca bağlı niteliktedir. Tahsil edilen vergi, resim ve harcın fazla ve yersiz olarak tahsil edildiği ve hukuka aykırı olarak alındığının tespiti durumunda, söz konusu noterlik hissesinin de hukuki dayanağının kalmayacağı açıktır. Fazla ve yersiz olarak tahsil edilen harç ve vergilerin vergi dairelerince iadesi üzerine noter tarafından noter hissesinin iade edilmemesi durumunda hazinenin zarara uğrayacağı hususu da dikkate alındığında, Beyoğlu 32. Noteri olan davacı tarafından tahsil edilen noter harcının, Vergi Dairesince ilgilisine tam olarak iade edilmesi nedeniyle, noter harcı üzerinden yüzde üç oranında kesilen noter hissesinin dayanağının kalmadığı, dolayısıyla beyiye ücretinin tamamının, verginin kesilip ödenmesi bakımından vergi idaresine karşı sorumlu olan ve beyiye ücretine konu işlemleri tesis eden davacı noterden istenilmesine dair işlemde hukuka aykırılık bulunmamaktadır.
Ayrıca, davacı beyiye ücretinin sadece % 15'lik kısmının prim olarak ilgili noterce alıkonulduğu, kalan beyiye ücreti tutarının ise İstanbul Noter Odası'na ait noterlik ortak hesabına yatırıldığı savunulmuş ise de, bu durumun davacı noter ile İstanbul Noter Odası arasındaki iç işleyişe bir durumdur.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. DAVANIN REDDİNE,
2. Ayrıntısı aşağıda gösterilen toplam …TL yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
3. Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca …TL vekâlet ücretinin ücretinin davacıdan alınarak davalı idarelere verilmesine,
4. Posta gideri avansından artan tutarın kararın kesinleşmesinden sonra istemi halinde davacıya iadesine,
5. Bu kararın tebliğ tarihini izleyen 30 (otuz) gün içerisinde Danıştay İdari Dava Daireleri Kuruluna temyiz yolu açık olmak üzere,
12/10/2021 tarihinde oyçokluğu ile karar verildi.

KARŞI OY:

(X)- Dava, İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığının …tarihli ve E.…sayılı işlemi ile bu işlemin dayanağı olan olan Gelir İdaresi Başkanlığının …tarihli ve …sayılı genel yazısındaki "Ayrıca, noterlikçe fazladan tahsil edilmiş olan vergi, resim ve harç tutarları üzerinden notere ödenen beyiye aidatlarının noterden tahsili gerekmektedir." ibaresinin iptali istemiyle açılmıştır.
1512 sayılı Noterlik Kanunu'nun "Harç, Vergi ve Resimlerin Tahsil Şekli" başlıklı İkinci Bölümünde yer alan "Makbuz karşılığında tahsil ve noter hissesi" başlıklı 118. maddesinde, Noterliklerde yapılan işlemler ve düzenlenen kağıtlar dolayısıyle özel kanunları uyarınca ödenmesi gereken vergi, resim ve harçlar ile değerli kağıt bedelleri makbuz karşılığında tahsil olunur.
Şu kadar ki, noterler tahsil ettikleri vergi, resim ve harç tutarları üzerinden yüzde üç oranında noter hissesi alırlar.
Bu hissenin noterlere ödenmesi, beyiye aidatlarının ödenmesine ilişkin hükümler dairesinde yapılır." düzenlemesine yer verilmiştir.
Anayasa'nın 124. maddesinde, Cumhurbaşkanı, bakanlıklar ve kamu tüzel kişilerinin, kendi görev alanlarını ilgilendiren kanunların ve Cumhurbaşkanlığı kararnamelerinin uygulanmasını sağlamak üzere ve bunlara aykırı olmamak şartıyla yönetmelikler çıkarabileceği hükme bağlanmıştır.
Yasa koyucu düzenleyeceği konularda genel prensipleri belirler ve bunun uygulanmasını, yürütmeye, bir başka ifadeyle idarelere bırakır. Bu asli düzenleme yetkisinin Yasama organına ait olmasının doğal bir sonucudur. Ancak, idarelerin düzenleyici işlem yapma yetkisi yasama organının çizdiği sınırlar içinde, başta Anayasa olmak üzere, Kanun, Tüzük gibi üst hukuk normlarına aykırı olmamak kayıt ve şartına bağlı olarak gerçekleşebilir.
Bakanlıklar ile diğer kamu kurum ve kuruluşları, görev alanlarına ilişkin olarak tüzük ve yönetmelik dışında, kılavuz, yönerge, tebliğ, genelge gibi çeşitli adlar altında da düzenleme yapabilmektedirler. Ancak bu düzenlemeler arasında uyulması gereken "normlar hiyerarşisi" kuramına göre hukuk düzeni, farklı kademede yer alan Anayasa, kanun, tüzük, yönetmelik ve diğer düzenleyici işlemlerden oluşan birçok normu içermekte ve her norm geçerliliğini bir üst basamakta yer alan normdan almaktadır. Bu nitelikleri gereği, dayandıkları üst hukuk normlarına aykırı hüküm ihtiva etmeleri mümkün değildir.
Normlar hiyerarşisine göre kanundan sonra gelen tüzük, yönetmelik, genelge, kılavuz gibi düzenlemelerin ancak kanunda verilmiş olan hakkın kullanılmasının açıklanması ile ilgili olacağı, bu metinlerde kanun ile verilmiş olan hakkı genişletici veya daraltıcı mahiyette hükümlere yer verilemeyeceği hukukun genel ilkelerindendir.
1512 sayılı Kanunun 119. maddesinde, noterlerin tahsil ettikleri vergi, resim ve harçlar ile değerli kağıt bedellerini beyanname ile vergi dairesine bildirmeleri ve yatırmaları gerektiği düzenlenmiştir. Maddede yer alan bu yükümlülük "şekli bir vergi ödevi veya hizmeti" olup, Kanunun 118. maddesinde yer alan noterlik hissesine hak kazanılması belirtilen ödevin zamanında yerine getirilmesine bağlıdır. İşlemi yapan noter tarafından, yapılan işlemin harç ve vergiden muaf olup olmadığı hususunda herhangi bir araştırma yükümlülüğü de bulunmamaktadır.
Dava konusu işlem tarihinde yürürlükte bulunan 5345 sayılı Gelir İdaresi Başkanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanunun 4. maddesinde, devlet alacaklarının tahsilinin sağlanması ve bu konuda gerekli tedbirlerin alınması, uygulamada ortaya çıkan ihtilafların en aza indirilmesine ve uygulama birliğinin sağlanmasına yönelik tedbirler alınması Başkanlığın görevleri arasında sayıldığından, Gelir İdaresi Başkanlığının yersiz ve haksız olarak tahsil edilen noter harcının iadesine ilişkin düzenleme yetkisi bulunmakta ise de, üst hukuk normlarını daraltıcı nitelikte düzenleme yapılamayacaktır.
Bu durumda, noterin emeğinin karşılığı olan noterlik hissesinin
Gelir İdaresi Başkanlığının …tarihli ve …sayılı genel yazısındaki "Ayrıca, noterlikçe fazladan tahsil edilmiş olan vergi, resim ve harç tutarları üzerinden notere ödenen beyiye aidatlarının noterden tahsili gerekmektedir." ibaresi ile 1512 sayılı Kanunun 118. maddesinin 2. fıkra düzenlemesine aykırı olarak istenilmesinde hukuka uygunluk bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle, kanuna aykırı düzenleme getiren Gelir İdaresi Başkanlığının …tarihli ve …sayılı genel yazısındaki "Ayrıca, noterlikçe fazladan tahsil edilmiş olan vergi, resim ve harç tutarları üzerinden notere ödenen beyiye aidatlarının noterden tahsili gerekmektedir." ibaresinin ve bu düzenlemeye dayanılarak tesis edilen davacıdan tahsil edilen beyiye ücretinin iadesi istemli İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığının …tarihli ve …sayılı işleminin iptal edilmesi gerektiği görüşü ile aksi yönde oluşan çoğunluk kararına katılmıyorum.



KARŞI OY:

(XX)- Dava, İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığının …tarihli ve E.…sayılı işlemi ile bu işlemin dayanağı olan olan Gelir İdaresi Başkanlığının …tarihli ve …sayılı genel yazısındaki "Ayrıca, noterlikçe fazladan tahsil edilmiş olan vergi, resim ve harç tutarları üzerinden notere ödenen beyiye aidatlarının noterden tahsili gerekmektedir." ibaresinin iptali istemiyle açılmıştır.
1512 sayılı Noterlik Kanunu'nun "Harç, Vergi ve Resimlerin Tahsil Şekli" başlıklı İkinci Bölümünde yer alan "Makbuz karşılığında tahsil ve noter hissesi" başlıklı 118. maddesinde, Noterliklerde yapılan işlemler ve düzenlenen kağıtlar dolayısıyle özel kanunları uyarınca ödenmesi gereken vergi, resim ve harçlar ile değerli kağıt bedelleri makbuz karşılığında tahsil olunur.
Şu kadar ki, noterler tahsil ettikleri vergi, resim ve harç tutarları üzerinden yüzde üç oranında noter hissesi alırlar.
Bu hissenin noterlere ödenmesi, beyiye aidatlarının ödenmesine ilişkin hükümler dairesinde yapılır." düzenlemesine yer verilmiştir.
Noterlik Kanunu'nun 118. maddesine göre, vergi ve harçtan muafiyeti gösteren belgelerin işlem sahipleri tarafından notere ibraz edilmemesi durumunda yapılan işlem üzerinden vergi, resim ve harçlar tahsil edilecek ve noter %3 beyiye aidatına hak kazanacaktır. Gelir İdaresi Başkanlığının …tarihli ve E:… sayılı yazısında, vergi, resim ve harçların fazla ve yersiz olarak tahsil edildiğinin tespiti durumunda ilgiliye iade işleminin gerçekleştirileceğine ilişkin düzenleme yapılırken, noterin kusuru olmaksızın noter tarafından fazladan tahsil edilen vergi, resim veya harç iade edilirken noter tarafından tahsil edilen %3 beyiye aidatı düşülerek ilgiliye eksik ödeneceğine dair bir düzenlemeye yer verilmediği anlaşıldığından, dava konusu düzenleyici işlemin eksik düzenleme sebebiyle iptaline karar verilmesi gerekmektedir.
İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığının …tarihli ve …sayılı yazısı yönünden ise, davacı noter tarafından, yapılan işlemin taraflarınca usulüne uygun olarak ilgili idarelerce verilen herhangi bir muafiyet belgesi sunulmadığı belirtilmekte olup, dosya içerisinde bulunan, Noter odalarına ve noterliklere hitaben yazılan 18/06/2014 ve 01/10/2014 tarihli Noterler Birliği yazılarında, Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkındaki Kanun kapsamındaki harç ve vergi istisnasından yararlanılabilmesi için gerekli olan belgelerle ilgili bilgiye yer verilmiştir. Dava konusu olayda, noterin kusurlu olup olmadığı yönünde bir araştırma yapılmaksızın bireysel işlemin tesis edildiği anlaşıldığından, bireysel işlemin de iptal edilmesi gerektiği düşüncesi ile aksi yöndeki çoğunluk kararına katılmıyorum.

Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi