Abaküs Yazılım
4. Ceza Dairesi
Esas No: 2016/4686
Karar No: 2016/7284
Karar Tarihi: 14.04.2016

Yargıtay 4. Ceza Dairesi 2016/4686 Esas 2016/7284 Karar Sayılı İlamı

4. Ceza Dairesi         2016/4686 E.  ,  2016/7284 K.

    "İçtihat Metni"

    Tehdit suçundan sanık ... ... hakkında yapılan yargılama sonunda mahkumiyetine dair, .... Asliye Ceza Mahkemesince verilen 19.04.2011 gün ve 2010/298 esas, 2011/217 karar sayılı hükmün sanık müdafii tarafından temyizi üzerine,
    Dairemizin 15.05.2015 gün ve 2013/14631 esas, 2015/29189 sayılı kararıyla;
    "Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
    Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
    Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
    Sanığa yükletilen tehdit eylemiyle ulaşılan çözümü haklı kılıcı zorunlu öğelerinin ve bu eylemin sanık tarafından işlendiğinin Kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı,
    Eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanunda öngörülen suç tipine uyduğu,
    Cezanın yasal bağlamda uygulandığı,
    Anlaşıldığından, sanık ... müdafiinin ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmemiş olmakla, tebliğnameye uygun olarak, TEMYİZ DAVASININ ESASTAN REDDİYLE HÜKMÜN ONANMASINA," karar verilmiştir.
    I- İTİRAZ NEDENLERİ
    Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 03/03/2016 gün ve 2016/65666 sayılı yazısı ile;
    "İtiraza konu uyuşmazlık .... Asliye Ceza Mahkemesinin 19/04/2011 tarih ve 2010/298 Esas 2011/217 Karar sayılı kararıyla sanık ... hakkında silahla tehdit suçundan verilen mahkumiyet kararında, sanık hakkında TCK 29 maddesinde yazılı tahrik hükümlerinin uygulama olanağının bulunup bulunmadığına yöneliktir.
    5237 sayılı Türk Ceza Kanununun Birinci Kitap, İkinci Kısımda, "Ceza sorumluluğunu kaldıran veya azaltan nedenler" başlıklı İkinci Bölümde yer alan "haksız tahrik" 29. maddede; "Haksız bir fiilin meydana getirdiği hiddet veya şiddetli elemin etkisi altında suç işleyen kimseye, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası yerine onsekiz yıldan yirmidört yıla ve müebbet hapis cezası yerine oniki yıldan onsekiz yıla kadar hapis cezası verilir. Diğer hâllerde verilecek cezanın dörtte birinden dörtte üçüne kadarı indirilir" şeklinde, ceza sorumluluğunu azaltan bir neden olarak hüküm altına alınmıştır.
    5237 sayılı TCK"da tahrikle ilgili olarak, 765 sayılı TCK’da yer alan ağır tahrik hafif tahrik ayırımına son verilmiş ve tahriki oluşturan fiilin, somut olayın özelliklerine göre hâkim tarafından değerlendirilmesi ve sanığın iradesi üzerindeki etkisi göz önüne alınarak maddede gösterilen iki sınır arasında belirlenen oranda indirim yapılması şeklinde bir düzenlemeye gidilmiştir.
    Ceza sorumluluğunu azaltan bir neden olarak düzenlenen haksız tahrik, failin haksız bir tahrikin oluşturduğu hiddet veya şiddetli elemin etkisi altında hareket ederek bir suç işlemesini ifade eder. Bu halde fail, haksız tahrikin doğurduğu öfke veya elemin etkisi altında, suç işleme yönünde önceden bir karar vermeksizin, dışarıdan gelen etkinin ruhsal yapısında meydana getirdiği karışıklığın sonucu olarak suç işlemeye yönelmektedir. Bu yönüyle haksız tahrik, kusurun irade unsuru üzerinde etkili olan bir nedendir. Başka bir anlatımla, haksız tahrik halinde failin iradesi üzerinde bir
    zayıflama meydana gelmekte, böylece haksız bir fiilin meydana getirdiği hiddet veya şiddetli elemin etkisi altındaki kişinin suç işlemekten kendisini alıkoyma yeteneği önemli ölçüde azalmış bulunmaktadır.
    Öğretide yer alan görüşlere göre de; kişinin haksız bir fiilin kendisinde meydana getirdiği hiddetin etkisi altında bir suç işlemesi halinde kusur yeteneğindeki azalmayı ifade eden haksız tahrik, bu yönüyle, kusurun irade unsuru üzerinde etkili olan menfi bir nedendir. Başka bir deyişle, bu halde failin iradesi üzerinde bir zayıflama meydana gelmekte ve böylece, haksız bir fiilin meydana getirdiği hiddetin etkisi altındaki kişinin suç işlemekten kendisini alıkoyma yeteneği, önemli ölçüde zayıflamış bulunmaktadır.
    Haksız tahrik hükümlerinin uygulanabilmesi için kanunda bir zaman sınırlaması mevcut olmayıp, aradan uzunca bir zaman geçse bile önceki olayın etkisiyle suç işlenmişse tahrik hükümleri uygulanmalıdır.
    Bunun dışında, Ceza Genel Kurulu ile Özel Dairelerce tereddütsüz olarak sürdürülen uygulamaya göre failin, ilk haksız hareketin mağdur veya maktulden kaynaklandığına ilişkin savunmasının aksinin ispatlanamaması halinde "şüpheden sanık yararlanır" ilkesi uyarınca sanık lehine haksız tahrik hükümleri uygulanmalıdır. Bu açıklamalar çerçevesinde;
    Maddi olayda, katılanın yöneticisi olduğu apartmanın dış izolasyon işini yapımı hususunda apartmanın yönetim kurulu kararı gereğince sanığın babası olan İdris Duyar ile anlaştıkları ve daha sonra İdris"in işi bitirmesi üzerine olay günü sanığın yanında aynı apartmanda ikamet eden ... ile birlikte ödeme yapmak için İdris"in iş yerine gittikleri,yapılacak iş ve ödenecek para ile ilgili aralarında anlaşmazlık çıkması sonrası tarafların kavgaya tutuştukları , kavga esnasında tarafların birbirlerini darp ettikten sonra katılan ... ile arkadaşı ..."ın olay yerinde ayrıldıktan sonra İdris"in çocukları olan sanık ... ile ..."i arayıp kendisinin dövüldüğünü bildirmesi üzerine sanığın yanında kardeşi ... olduğu halde araçla babasına ait iş yerine gitmek için yolda seyrederken katılan ..."in içinde bulunduğu araçla karşılaştıkları tarafların araçtan indikleri ve sanığın elinde bıçak olduğu halde katılan"a "" benim babama vuracak adamın anasını avradını sinkaf ederim ,..."a yaşatmam"" şeklinde gerçekleşen eyleminde babasının yaralanmasının getirdiği hiddetin etkisi altında atılı suçu işlediğinin anlaşılması karşısında sanık hakkında TCK 29 maddesinde yazılı haksız tahrik hükümleri uygulama olanağının karar yerinde tartışılıp açıklanması gerekmektedir. Ancak bu konuda yerel mahkemece herhangi tartışma yapılmamıştır. Bu durum hukuka aykırılık oluşturmaktadır.
    Yargıtay 4. Ceza Dairesinin 15/05/2015 gün ve 2013/14631 Esas, 2015/29189 Karar sayılı onanma kararının kaldırılarak yukarıda açıklanan nedenlerle, hükmün bozulması istemiyle anılan karara itiraz edilmiştir
    Sonuç ve istem: Yukarıda açıklanan nedenler ve tüm dosya kapsamına göre;
    İtirazımızın KABULÜNE,Yargıtay 4. Ceza Dairesinin 15/05/2015 gün ve 2013/14631 Esas, 2015/29189 Karar sayılı onama kararının KALDIRILMASINA,....Asliye Ceza Mahkemesinin 19/04/2011 gün ve 2010/298 dosya nolu 2011/217 karar sayılı ilamının yukarıda ayrıntılı şekilde açıklanan nedenlerle, BOZULMASINA,İtirazımız kabul edilmediği takdirde, dosyanın incelenmek üzere, Yüksek Yargıtay Ceza Genel Kuruluna gönderilmesine karar verilmesi,
    İtirazen arz ve talep olunur." isteminde bulunulması üzerine dosya Dairemize gönderilmekle, incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:
    II- İTİRAZIN KAPSAMI
    İtiraz, tehdit suçundan sanık ... hakkında verilen mahkumiyet kararının onanmasına dair, Dairemizin 15.05.2015 tarihli kararına ilişkindir.
    III- KARAR
    Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın itiraz gerekçeleri yerinde görülmekle, 6352 sayılı Kanunun 99. maddesiyle eklenen 5271 sayılı CMK"nın 308. maddesinin 3. fıkrası uyarınca İTİRAZIN KABULÜNE,
    Dairemizce verilen 15.05.2015 gün ve 2013/14631 esas, 2015/29189 karar sayılı, verilen onama kararının KALDIRILMASINA,
    .... Asliye Ceza Mahkemesince verilen 19.04.2011 gün ve 2010/298 esas, 2011/217 karar sayılı hükmün yeniden incelenmesi sonucu:
    Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
    Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
    Ancak;
    Katılan ... ile tanık ..."in yöneticisi oldukları binanın dış cephe işi nedeniyle sanık ... ..."ın babası olan İdris ..."la tartıştıkları ve tartışmanın kavgaya dönüşmesi üzerine, taraflar arasında yaşanan olayları babasının dövüldüğü şeklinde öğrenen sanığın kardeşi ... ile birlikte olay yerine gelirlerken yolda katılanla karşılaştıkları ve aralarındaki tartışma ile başlayan olayla ilgili, tüm taraflar hakkında yaralama, hakaret ve tehdit suçlarından ... Sulh Ceza Mahkemesine dava açılmış olması karşısında, olayın çıkış nedeni ve gelişmesi değerlendirilerek sonucuna göre sanık hakkında TCK’nın 29. maddesinde düzenlenen haksız tahrik hükmünün uygulanıp uygulanmayacağı tartışılmadan, yetersiz gerekçe ile hüküm kurulması,
    Kanuna aykırı ve sanık ... müdafiinin temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden itiraz yazısına uygun olarak HÜKMÜN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 14/04/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.




    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi