13. Hukuk Dairesi 2015/39527 E. , 2018/6438 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı, davalının eski eşi olduğunu, evlilik birliği içerisinde ihtiyaç kredisi çekerek davalının hesabına 30.05.2013 tarihinde 22.000,00 TL"yi borç olarak gönderdiğini, davalının bu para ile Bağkura olan borçlarını ödediğini, daha sonra davalı ile boşandıklarını, davalının borcu ödemediği gibi kredi ödemelerini de üzerine bıraktığını, alacağının tahsili için başlattığı takibin davalının haksız itirazı ile durduğunu ileri sürerek itirazın iptaline ve inkar tazminatına karar verilmesini istemiştir.
Davalı, davacının parayı borç olarak vermediğini, evlilik birliği devam ederken ortak ihtiyaçların karşılanması için bağışlandığını, davacı ile anlaşmalı olarak boşandıklarını ve davacının anlaşma protokolünde bütün maddi taleplerinden vazgeçtiğini ve ispat yükünün davacı üzerinde olduğunu savunarak davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davanın kabulüne, davalının ... 2. İcra Müdürlüğü"nün 2014/4794 sayılı dosyasına yaptığı itirazın asıl alacak 22.000,00 TL"ye yönelik olarak iptaline ve takibin bu miktar üzerinden devamına, işlemiş faiz kaleminin kaldırılmasına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren %9 yasal faiz yürütülmesine, % 20 icra inkar tazminatı 4.400,00 TL"nin davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.
1-Davacı eldeki dava ile evlilik birliği devam ederken eski eşi olan davalıya vermiş olduğu 22.000,00 TL borcun ödenmemesi üzerine başlatılan takibe vaki itirazın iptalini istemiştir. Davalı, söz konusu paranın borç olarak verilmediğini, ortak ihtiyaçların karşılanması için bağışlandığını savunarak davanın reddini dilemiş; Mahkemece, davalının paranın bağış olarak verildiği savunmasını kanıtlayamadığı gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir. Ne var ki; havale bir ödeme vasıtası olup, var olan bir borcun ödendiğini gösterir. Bu karinenin aksini havaleyi gönderen şahsın ispat etmesi gerekir. Davalı savunmasında, borcu kabul etmemiş ve gerekçeli inkarda bulunmuştur. Dosyaya sunulan havale makbuzlarında gönderilen paranın borç olarak verildiğine dair herhangi bir şerh bulunmadığından bu haliyle, paranın borç olarak gönderildiğini ispata yeterli değildir. Davalı karz ilişkisini inkar ettiğine göre karz ilişkisinin varlığını davacının kanıtlaması gerekir. O halde Mahkemece, ispat yükünün davacı üzerinde olduğu gözetilerek ve tarafların sundukları deliller değerlendirilerek hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, ispat yükü ters çevrilmek ve davalı tarafa yüklenmek suretiyle karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
2-Bozma nedenine göre davalının sair temyiz itirazlarının incelenmesine bu aşamada gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle hükmün davalı yararına BOZULMASINA, ikinci bentte açıklanan nedenlerle davalının sair temyiz itirazlarının incelenmesine bu aşamada yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/I maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 31/05/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.