
Esas No: 2020/10747
Karar No: 2021/11443
Karar Tarihi: 14.10.2021
Danıştay 6. Daire 2020/10747 Esas 2021/11443 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
ALTINCI DAİRE
Esas No : 2020/10747
Karar No : 2021/11443
DAVACI : …
VEKİLİ : Av. …
DAVALILAR : 1- … - …
VEKİLİ : Hukuk ve Mevzuat Genel Müdürü …
2- … A.Ş. Genel Müdürlüğü
VEKİLİ : Av. …
DAVANIN KONUSU : Muğla İli, Milas İlçesi, … Mahallesi, … ada, … parsel sayılı taşınmazın bir kısmının Akbük TM - Bozbük DM Enerji Nakil Hattının yapımı amacıyla 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 27. maddesi uyarınca Türkiye Elektrik Dağıtım A.Ş. Genel Müdürlüğü tarafından acele kamulaştırılmasına ilişkin 04/03/2020 tarih ve 31058 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan, 03/03/2020 tarih ve 2199 sayılı Cumhurbaşkanı Kararının iptali istenilmektedir.
DAVACININ İDDİALARI :
Acele kamulaştırmanın yapılabilmesi için mevzuatta öngörülen şartların gerçekleşmediği, dava konusu işlemde kamu yararı bulunmadığı, mülkiyet hakkının ihlal edildiği ileri sürülmüştür.
DAVALILARIN SAVUNMALARI :
Cumhurbaşkanlığı tarafından, dava konusu işlemin kamu yararı ve hizmet gerekleri gözetilerek ilgili mevzuata uygun olarak tesis edildiği, Akbük TM - Bozbük DM Enerji Nakil Hattına ilişkin projenin ivedilikle hayata geçirilmesi gerektiği, bu nedenle acelelik halinin gerçekleştiği, ilgili kurumlardan gerekli izinlerin alındığı savunulmuştur.
Türkiye Elektrik Dağıtım A.Ş. (TEDAŞ) Genel Müdürlüğü tarafından, taşınmazın 2809,00 metrekarelik kısmında daimi irtifak hakkı ve 39,68 metrekarelik kısmında mülkiyet hakkı tesisi için Enerji Piyasası Düzenleme Kurullu'nun … tarihli, … sayılı kararıyla kamu yararı kararı alındığı, ardından TEDAŞ Yönetim Kurulu'nun … tarihli, … sayılı kararıyla kamulaştırma kararı alındığı, söz konusu hattın tesisinin acelelik taşıdığı savunulmuştur.
DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ …'ÜN DÜŞÜNCESİ : Uyuşmazlığa konu taşınmazın kamulaştırılmasında acelelik halinin bulunduğuna ilişkin 04/03/2020 tarih ve 31058 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan, 03/03/2020 tarih ve 2199 sayılı Cumhurbaşkanı Kararının ekinde kamulaştırılmasında acelelik hali bulunan taşınmazların listesinin bulunmadığı, yalnızca enerji nakil hattı projesine ilişkin güzergahı gösteren bir haritaya yer verildiği görülmektedir.
Bilindiği üzere, İdarenin, “olağan dışı” birtakım durumlar karşısında, kamulaştırmaya konu taşınmazlara daha acil olarak ihtiyaç duyması, anılan taşınmazları bir an önce kullanmaya başlamaya muhtaç olması, bir başka ifadeyle, kamu yararının daha baskın bir hale gelmesi durumunda, olağan usulden ayrılması söz konusu olabilir. Bu doğrultuda, Kamulaştırma Kanununun 27. maddesinde, “olağan dışı” hallerde, belli şartların varlığına bağlı olarak, olağan usuldeki bazı işlemler sonradan tamamlanmak üzere, idarenin kamulaştırmaya konu taşınmaza el koymasına izin verilmiş ve bu istisnai yöntem özel olarak düzenlenmiştir. Acelelik kararının alınması ve ardından kamulaştırma usulü tamamlanmadan idarenin taşınmaza el koyması; taşınmazın çıplak mülkiyetinin malikte kalmak kaydıyla, idareye, taşınmazı kullanma, ondan yararlanma ve üzerinde birtakım tasarrufta bulunma yetkisi veren, kamu hukuku statüsüne dayalı bir işlemdir. Bu işlem, malikin mülkiyet hakkı üzerinde hakkın kullanımının kısıtlanmasına yönelik somut bir sonuç doğuracağından, malikin mülkiyet hakkının korunabilmesi için malike sağlanan güvenceler ve taşınmaza el koyulmasında amaçlanan kamu yararı ile malikin mülkiyet hakkı arasındaki dengenin korunması önem arz etmektedir. Bu nedenle, kamulaştırılmasında acelelik hali bulunan taşınmazların acelelik halinin varlığı bakımından ayrı ayrı incelenmesi, her bir taşınmaz bakımından acelelik arz eden bir hususun bulunup bulunmadığının değerlendirilmesi, Yasa hükümlerinde aranan şartların bulunup bulunmadığı yönünde gerekli tespitlerin yapılması, değerlendirilme sonucunda acelelik halinin varlığına karar verilen taşınmazların da tek tek belirtilmek suretiyle somutlaştırılması gerekmektedir. Dava konusu edilen 03/03/2020 tarih ve 2199 sayılı Cumhurbaşkanı kararında bu şekilde bir belirleme yapılmadığından anılan işlemin iptaline karar verilmesi gerektiği düşünülmektedir.v
DANIŞTAY SAVCISI …'IN DÜŞÜNCESİ : Dava; Muğla İli, Milas İlçesi, … Mahallesi, … ada, … parsel numaralı taşınmazın Akbük TM - Bozbük DM Enerji Nakil Hattının yapımı amacıyla, 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 27. maddesi uyarınca Türkiye Elektrik Dağıtım A.Ş. Genel Müdürlüğü tarafından acele kamulaştırmasına ilişkin 04/03/2020 tarih ve 31058 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan, 03/03/2020 tarih ve 2199 sayılı Cumhurbaşkanı Kararının iptali istemiyle açılmıştır.
2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun "Acele kamulaştırma" başlıklı 27. maddesinde; 3634 sayılı Milli Müdafaa Mükellefiyeti Kanununun uygulanmasında yurt savunması ihtiyacına veya aceleliğine Cumhurbaşkanınca karar alınacak hallerde veya özel kanunlarla öngörülen olağanüstü durumlarda gerekli olan taşınmaz malların kamulaştırılmasında kıymet takdiri dışındaki işlemler sonradan tamamlanmak üzere ilgili idarenin istemi ile mahkemece yedi gün içinde o taşınmaz malın 10. madde esasları dairesinde ve 15. madde uyarınca seçilecek bilirkişilerce tespit edilecek değeri, idare tarafından mal sahibi adına 10. maddeye göre yapılacak davetiye ve ilanda belirtilen bankaya yatırılarak o taşınmaz mala el konulabileceği kuralına yer verilmiştir.
Anayasanın 13. ve 35. maddesi hükümleri uyarınca mülkiyet hakkının kamu yararı amacıyla Anayasaya uygun olarak yasayla sınırlandırılması mümkündür. Ancak buna ilişkin düzenlemeler öncelikle kamu yararına dayanmalıdır. Buna göre, bir taşınmaz üzerindeki mülkiyet hakkının kamulaştırma yolu ile kaldırılması (mülkiyetin el değiştirmesi) kamu yararının karşılanması zorunluluğunun özel mülkiyet hakkının korunmasından üstün tutulması şartına bağlıdır.
Bu çerçevede, 2942 sayılı Kanunun 27. maddesi incelendiğinde, kamulaştırma işlemlerinde öngörülen yöntemlerin bir kısmının uygulanmayarak taşınmaza acele el konulabilmesi yolu istisnai olarak başvurulabilecek bir yöntem şeklinde düzenlendiğinden, madde hükmü ile üç durumda acele kamulaştırma yolu ile taşınmaza el konulmasına olanak tanınmıştır. Bu koşullardan ikisinde Milli Müdafaa Mükellefiyeti Kanununun uygulanmasında yurt savunması ihtiyacına veya özel kanunlarda öngörülen olağanüstü durumlarda gerekli olması halleri şeklinde açıkça sayılmak suretiyle üstün kamu yararının ve kamu düzeninin korunmasının gerçekleştirilmesi amacıyla acele kamulaştırma yoluna gidilebileceği belirtilmiştir. Üçüncü koşul olan aceleliğine Cumhurbaşkanınca karar verilebilmesi için de kamu yararı ve kamu düzenine ilişkin olma halinin maddede yer alan diğer iki koşula paralel nitelik taşıması gerekmektedir.
6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanununun Kamulaştırma başlıklı 19. maddesinin 1. fıkrasında: "Elektrik piyasasında üretim veya dağıtım faaliyetlerinde bulunan önlisans veya lisans sahibi özel hukuk tüzel kişilerinin, önlisans ve lisansa konu faaliyetleri için gerekli olan kişilerin özel mülkiyetinde bulunan taşınmazlara ilişkin kamulaştırma talepleri Kurum tarafından değerlendirilir ve uygun görülmesi hâlinde Kurul tarafından kamu yararı kararı verilir. Söz konusu karar çerçevesinde gerekli kamulaştırma işlemleri 4/11/1983 tarihli ve 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununda belirtilen esaslar dâhilinde üretim faaliyetlerinde bulunan önlisans veya lisans sahibi özel hukuk tüzel kişileri için Maliye Bakanlığı, dağıtım faaliyetlerinde bulunan lisans sahipleri için TEDAŞ tarafından yapılır. Bu durumda kamulaştırma bedelleri ile kamulaştırma işlemlerinin gerektirdiği diğer giderler kamulaştırma talebinde bulunan önlisans veya lisans sahibi tüzel kişi tarafından ödenir." kuralına yer verilmiştir.
Dosyanın incelenmesinden, Aydın, Denizli ve Muğla illerindeki elektrik dağıtım sistemlerinde 16/08/2038 tarihine kadar kadar elektrik dağıtım faaliyetleri göstermek üzere … Elektrik Dağıtım A.Ş. adına dağıtım lisansı verildiği, bu kapsamda faaliyet gösteren şirket tarafından Akbük TM-Bozbük DM Enerji Nakil Hattı tesis etmek üzere hazırlanan vaziyet planındaki güzergahta yer alan davacıya ait taşınmazı da içine alan kamulaştırma planının TEDAŞ Genel Müdürlüğü tarafından onaylandığı, Enerji Piyasası Düzenleme Kurulunun … tarihli, … sayılı kararı ile 6446 sayılı Kanunun 19. maddesinin 1. fıkrası uyarınca kamulaştırmada kamu yararı bulunduğuna karar verildiği ve kamulaştırmaya ilişkin Türkiye Elektrik Dağıtım A.Ş. Yönetim Kurulunca … tarihli, … sayılı kararın alındığı, karar uyarınca davacı taşınmazında TEDAŞ lehine 2.809,00 m²'lik kısmına daimi irtifak hakkı ve 39,68 m²'lik kısmında mülkiyet hakkı tesis edileceği, … Elektrik Dağıtım A.Ş. Muğla Bölge Müdürlüğü tarafından Aydın Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Müdürlüğü tarafından kurum görüşü alınması kapsamında Aydın Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kuruluna yapılan … tarihli, … sayılı başvuruda, bölgenin turizm alanı ve yerleşim yerleri olması nedeniyle ENH'larının yetersiz olduğu ve sık sık enerji kesintisine maruz kaldığı, mevcut ENH'larının artan enerji taleplerini karşılamamasından dolayı bu bölgede Aydın Didim Trafo Merkezinden yeni bir ENH'nın tesis edilmesinin zorunlu hale geldiği belirtilerek 2863 sayılı Yasa kapsamında Teichiussa Antik Kenti II. Derece Arkeolojik Sit Alanına isabet eden kısmı yönünden projenin revize edilmesi üzerine tekrar değerlendirilerek Akbük TM - Bozbük KÖK Enerji Nakil Hattında yapılacak uygulamaların anılan Kurulun … tarihli, … sayılı yazısıyla uygun görüldüğü, ayrıca proje kapsamındaki alanların doğal sit alanı içerisinde kalmadığının Aydın Valiliği Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğünün … tarihli, … sayılı yazısında belirtildiği anlaşılmaktadır.
Uyuşmazlıkta; turizm yöresi de olan bölgeki yerleşmelerin artan elektrik enerjisi ihtiyacını mevcut Enerji Nakil Hatlarının karşılamada yetersiz kalması, sık sık elektrik kesintisi yaşanması karşısında, bölgeye Aydın Didim Trafo Merkezinden yeni bir Enerji Nakil Hattı tesis edilmek suretiyle elektrik enerjinin kesintisiz olarak sağlanması, başka bir ifadeyle tedarik sürekliliğinin gerçekleştirilmesi amacıyla yapılacak yeni Enerji Nakil Hattı için TEDAŞ Genel Müdürlüğü tarafından onaylanan proje ve kamulaştırma planı kapsamındaki kamulaştırmalar sırasında, 2942 sayılı Yasanın 27. maddesinde acelelik için öngörülen iki koşula paralel şekilde kamu yararı ve kamu düzenine ilişkin üçüncü koşul oluştuğundan, acele kamulaştırma yöntemine başvurulması yolunda tesis edilen dava konusu işlemde hukuka aykırı bir yön görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle, davanın reddi gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE :
MADDİ OLAY :
Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu'nun … tarihli, … sayılı kararıyla, TEDAŞ Genel Müdürlüğü tarafından onaylanmış kamulaştırma planlarına göre belirlenen ve vaziyet planında gösterilen Akbük TM-Bozbük DM enerji nakil hattı güzergahına rastlayan, Muğla ve Aydın İlleri, Didim ve Milas İlçeleri …, …, …, …, … ve … Mahalleleri sınırları içinde bulunan özel mülkiyete ait taşınmazların kamulaştırılmasında kamu yararı bulunduğuna ilişkin karar alınmıştır.
TEDAŞ Yönetim Kurulunun … tarihli, … sayılı kararıyla, anılan kamu yararı kararı gereğince enerji nakil hattı güzergahına isabet eden taşınmazların kamulaştırılmasına karar verilmiştir.
Dava konusu 03/03/2020 tarih ve 2199 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı ile, söz konusu enerji nakil hattına isabet eden taşınmazlarda pilon yerlerinin mülkiyet şeklinde, hat emniyet sahalarının ise irtifak hakkı kurulmak suretiyle TEDAŞ Genel Müdürlüğü tarafından 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 27. maddesi uyarınca acele kamulaştırılmasına karar verilmiştir.
Bakılan dava, dava konusu acele kamulaştırma kararının davacıya ait taşınmaz yönünden iptali istemiyle açılmıştır.
İLGİLİ MEVZUAT:
Anayasanın 35. maddesinde: "Herkes, mülkiyet ve miras haklarına sahiptir. Bu haklar, ancak kamu yararı amacıyla, kanunla sınırlanabilir. Mülkiyet hakkının kullanılması toplum yararına aykırı olamaz." hükmü yer almaktadır.
Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin Ek 1 Nolu Protokolünün "Mülkiyetin korunması" başlıklı 1. maddesinde: "Her gerçek ve tüzel kişinin mal ve mülk dokunulmazlığına saygı gösterilmesini isteme hakkı vardır. Herhangi bir kimse, ancak kamu yararı sebebiyle ve yasada öngörülen koşullara ve uluslararası hukukun genel ilkelerine uygun olarak mal ve mülkünden yoksun bırakılabilir. Yukarıdaki hükümler, devletlerin, mülkiyetin kamu yararına uygun olarak kullanılmasını düzenlemek veya vergilerin ya da başka katkıların veya para cezalarının ödenmesini sağlamak için gerekli gördükleri yasaları uygulama konusunda sahip oldukları hakka halel getirmez." hükmüne yer verilmiştir.
2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 27. maddesinde ise; 3634 sayılı Milli Müdafaa Mükellefiyeti Kanununun uygulanmasında yurt savunması ihtiyacına veya aceleliğine Cumhurbaşkanınca karar alınacak hallerde veya özel kanunlarla öngörülen olağanüstü durumlarda gerekli olan taşınmaz malların kamulaştırılmasında kıymet takdiri dışındaki işlemler sonradan tamamlanmak üzere ilgili idarenin istemi ile mahkemece yedi gün içinde o taşınmaz malın 10. madde esasları dairesinde ve 15. madde uyarınca seçilecek bilirkişilerce tespit edilecek değeri, idare tarafından mal sahibi adına 10. maddeye göre yapılacak davetiye ve ilanda belirtilen bankaya yatırılarak o taşınmaz mala el konulabileceği, bu Kanunun 3. maddesinin 2. fıkrasında belirtilen hallerde yapılacak kamulaştırmalarda yatırılacak miktar, ödenecek ilk taksit bedeli olduğu düzenlemesine yer verilmiştir.
6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanununun 19. maddesinin 1. fıkrasında; "Elektrik piyasasında üretim veya dağıtım faaliyetlerinde bulunan önlisans veya lisans sahibi özel hukuk tüzel kişilerinin, önlisans ve lisansa konu faaliyetleri için gerekli olan kişilerin özel mülkiyetinde bulunan taşınmazlara ilişkin kamulaştırma talepleri Kurum tarafından değerlendirilir ve uygun görülmesi hâlinde Kurul tarafından kamu yararı kararı verilir. Söz konusu karar çerçevesinde gerekli kamulaştırma işlemleri 4/11/1983 tarihli ve 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununda belirtilen esaslar dâhilinde üretim faaliyetlerinde bulunan önlisans veya lisans sahibi özel hukuk tüzel kişileri için Maliye Bakanlığı, dağıtım faaliyetlerinde bulunan lisans sahipleri için TEDAŞ tarafından yapılır. Bu durumda kamulaştırma bedelleri ile kamulaştırma işlemlerinin gerektirdiği diğer giderler kamulaştırma talebinde bulunan önlisans veya lisans sahibi tüzel kişi tarafından ödenir." hükmüne yer verilmiştir.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Usul Yönünden:
Davanın süresinde açılmadığı iddiası bakımından;
İdari işlemlerin nitelikleri gereği özel yasalarında genel dava açma süreleri dışında ayrı dava açma sürelerinin öngörülmüş olması halinde, idare tarafından idari işlemlerin nitelikleri ve tabi oldukları dava açma süreleri gösterilmedikçe özel dava açma sürelerinin işletilmesine olanak bulunmadığından, Anayasa’nın 40. maddesi hükmü uyarınca, özel dava açma süresine tabi olmasına rağmen bu hususun idari işlemde açıklanmaması halinde, dava konusu idari işlemin tebliği tarihinden itibaren özel dava açma süresinin değil, altmış günlük genel dava açma süresinin uygulanması gerekmektedir.
Acele kamulaştırmaya ilişkin Cumhurbaşkanı kararının Resmi Gazete'de yayımlanması ilgililere tebliğ hükmünde olmadığından acele kamulaştırmaya ilişkin işlemlerin Anayasada yer alan bir temel hak ve özgürlük olan mülkiyet hakkını kısıtlayıcı nitelikte bireysel işlem olması karşısında otuz gün içinde dava açılacak idarenin gösterilmesi suretiyle ilgiliye tebliğ edilmesi, Anayasada güvence altına alınmış olan hak arama özgürlüğünün de gereğidir.
Bu çerçevede, muhatapları açısından subjektif ve kişisel nitelikte olan acele kamulaştırma kararlarının, usulüne uygun yazılı bildirimi üzerine otuz gün içinde veya öğrenme üzerine altmış günlük genel dava açma süresi içinde dava konusu edilebileceği, bu durumda 2577 sayılı kanunun 20/A maddesinin uygulanamayacağı sonucuna ulaşılmaktadır.
Nitekim, Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun 25/03/2015 tarihli, E:2014/5590, K:2015/891 sayılı kararı da bu yöndedir.
Uyuşmazlıkta, dava konusu Cumhurbaşkanı Kararının davacıya tebliğ edildiğine dair belgenin dosyaya sunulmadığı görüldüğünden, davacı tarafından öğrenme tarihi üzerine altmış günlük genel dava açma süresi içinde dava açıldığından, davalı idarelerin davada süre aşımı bulunduğu yönündeki itirazı yerinde görülmemiştir.
Esas Yönünden:
Özel mülkiyet hakkının korunması gereken temel insan hakları arasında öngörüldüğü, anayasa ve uluslararası sözleşmelerde mülkiyet hakkını korumaya yönelik düzenlemelere yer verildiği, bu düzenlemelerde mülkiyet hakkına müdahalelerin olabileceğinin öngörüldüğü, ancak bu müdahalelerde kamu yararı gerekçesi, kanuni düzenleme gereği ve ölçülülük yada orantılılık gibi uluslararası hukukun genel ilkelerinin varlığının dikkate alınması gerektiği, aksi durumda müdahalenin mülkiyet hakkı ihlaline neden olacağı kabul edilmiştir. Nitekim Anayasa Mahkemesi kararları ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi içtihatlarıyla da bu hususların açık bir şekilde ortaya konulduğu görülmektedir.
Anayasa’nın 35. maddesinin ikinci fıkrasında mülkiyet hakkının ancak kamu yararı amacıyla kanunla sınırlanabileceği belirtilmek suretiyle mülkiyet hakkına yönelik müdahalelerin Kanunda öngörülmesi gereği ifade edilmiştir Acele kamulaştırma usulü idareye kamulaştırma işlemlerinin neticelenmesini beklemeden kamulaştırılan taşınmaza el koyma imkânı tanıyan olağanüstü bir kamulaştırma usulüdür. Acele kamulaştırmada, kıymet takdiri dışındaki işlemler sonradan tamamlanmak üzere ilgili idarenin istemi ile Mahkemece yedi gün içinde o taşınmaz malın kanunda belirtilen usule göre bilirkişilerce tespit edilecek değeri idare tarafından mal sahibi adına bankaya yatırılarak o taşınmaz mala el konulabilir.
Acele kamulaştırma usulü, olağan kamulaştırmada malik lehine getirilen usule ilişkin güvenceleri bertaraf etmemekte; yalnızca bu usullerin işletilmesinden önce idareye, kamulaştırılacak taşınmaza el koyma imkânı tanımaktadır. Taşınmaza el konulduktan sonra idare tarafından öncelikle satın alma yolunun işletilmesi, bunun mümkün olamaması durumunda ise Asliye Hukuk Mahkemesinde bedel tespiti ve tescil davası açılması gerekmektedir. Kamulaştırılmasına karar verilen taşınmaza acele olarak ihtiyaç duyulması halinde, 2942 sayılı Kanunun 27. maddesi uyarınca kamulaştırma acele usulle yapılmaktadır.
Bu çerçevede, 2942 sayılı Kanunun 27. maddesi incelendiğinde, kamulaştırma işlemlerinde öngörülen yöntemlerin bir kısmının uygulanmayarak taşınmaza acele el konulabilmesi yolu istisnai olarak başvurulabilecek bir yöntem olarak düzenlendiğinden, madde hükmü ile acele kamulaştırmada olağan kamulaştırmaya oranla özel koşulların varlığı aranmış ve üç durumda acele kamulaştırma yolu ile taşınmaza el konulmasına olanak tanınmıştır. Anılan hüküm uyarınca taşınmazların bir an önce kullanılmasına ihtiyaç duyulan, kamu düzenine ilişkin olarak acelilik halinin bulunduğu durumlarda Cumhurbaşkanınca, taşınmazların acele kamulaştırılmasına karar verilebilmektedir.
Acele kamulaştırma istisnai bir yöntem olduğundan, olağan kamulaştırma gerekçeleri dışında aceleliğin varlığına dair şartlarının ortaya konulması gerekmektedir.
Acelelik koşulunun kamu düzenine ilişkin olması gerektiği ve kamu yararının ise, olağan kamulaştırma usulü ile sağlanması amaçlanan kamu yararından farklı olarak, acele kamulaştırma yapılmasını gerektiren, aceleliği zorunlu kılan bir yarar olduğu açıktır.
Uyuşmazlıkta; davaya konu taşınmazın bir kısmının acele kamulaştırılmasına yönelik şartların oluşup oluşmadığı, yani acelelik durumunun bulunup bulunmadığı yönünden bir değerlendirme yapılması gerekmektedir.
2942 sayılı Kanunun 3. maddesinde, Cumhurbaşkanınca kabul olunan, büyük enerji ve sulama projeleri ile iskan projelerinin gerçekleştirilmesi, yeni ormanların yetiştirilmesi, kıyıların korunması ve turizm amacıyla yapılacak kamulaştırmalarda, kamulaştırma yöntemi konusunda özel bir düzenleme getirilmiştir.
Dava konusu işlem ile turizm yöresi de olan bölgeki yerleşmelerin artan elektrik enerjisi ihtiyacını mevcut enerji nakil hatlarının karşılamada yetersiz kalması, sık sık elektrik kesintisi yaşanması karşısında, bölgeye Aydın Didim Trafo Merkezinden yeni bir enerji nakil hattı tesis edilmek suretiyle elektrik enerjinin kesintisiz olarak sağlanması, başka bir ifadeyle tedarik sürekliliğinin gerçekleştirilmesi amacıyla yapılacak yeni enerji nakil hattı için davaya konu taşınmazın bir kısmının acele kamulaştırılmasına karar verilmiştir.
Bu durumda; enerji nakil hattının yapılması ve bu suretle en kısa sürede tedarik sürekliliğinin gerçekleştirilmesi amacıyla yapılacak kamulaştırmada acelelik halinin bulunduğu sonucuna varıldığından dava konusu Cumhurbaşkanı kararında hukuka aykırılık bulunmamaktadır.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. DAVANIN REDDİNE,
2. Yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
3. Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca … TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalı idarelere verilmesine,
4. Varsa posta avansından artan tutarın kararın kesinleşmesinden sonra davacıya iadesine,
5. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 20/A-2-(g) maddesi uyarınca, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde Danıştay İdari Dava Daireleri Kuruluna temyiz yolu açık olmak üzere, 14/10/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.
