Abaküs Yazılım
13. Daire
Esas No: 2015/4826
Karar No: 2021/3318
Karar Tarihi: 14.10.2021

Danıştay 13. Daire 2015/4826 Esas 2021/3318 Karar Sayılı İlamı

T.C.
D A N I Ş T A Y
ONÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2015/4826
Karar No : 2021/3318

DAVACI : …Turizm Ticaret ve Sanayi A.Ş.
VEKİLİ : Av. …

DAVALI : … Kurumu
VEKİLİ : Av. …

DAVANIN KONUSU :
1. 25/12/2010 tarih ve 27796 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan 16/12/2010 tarih ve 2932 sayılı Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu (Kurul) kararının, 2011-2015 Uygulama Dönemini kapsayan 21 elektrik dağıtım şirketine yönelik dağıtım faaliyeti kayıp-kaçak hedefi oranları ile ilgili kısmının iptali istenilmektedir.
2. 31/12/2010 tarih ve 27802 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan 28/12/2010 tarih ve 2999 sayılı Kurul kararının, kayıp-kaçak bedeli ile ilgili kısmının iptali istenilmektedir.

DAVACININ İDDİALARI :
Kayıp-kaçak bedelinin yasal dayanağının bulunmadığı, tarifeleri belirleme yetkisine sahip olan davalı idarenin bu yetkisinin sınırlı olduğu, dağıtım şirketlerinin kendi kusurları ve teknik yetersizlikleri nedeniyle oluşan kaybın tüketicilere bedel olarak yansıtılmaması gerektiği, kayıp-kaçak bedelinin tüm tüketicilere yansıtılmasının hakkaniyete ve eşitlik ilkesine aykırı olduğu ileri sürülmüştür.

DAVALININ SAVUNMASI :
Öncelikle, usule ilişkin olarak, davanın süre aşımı yönünden reddi gerektiği ileri sürülmüştür.
Esasa ilişkin olarak ise, kanun koyucunun kayıp-kaçak bedelini elektriğin maliyet kalemleri arasında düzenlediği, geçiş dönemi için kayıp-kaçak oranları farklı olan bölgelerin fiyat eşitleme mekanizması ile aynı tarifeden elektrik kullanmasının öngörüldüğü, kayıp-kaçak bedelinin dağıtım seviyesinden bağlı her abone grubu için tek bir bedel olarak hesaplandığı, elektrik maliyetinin tüketicilere yansıtılmasının üretim faaliyetinin doğal sonucu olduğu, her bölge için hedef kayıp-kaçak oranları belirlenerek tüketicilerin daha düşük kayıp-kaçak bedeline maruz kalmalarının sağlandığı savunulmuştur.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …'IN DÜŞÜNCESİ : Davanın reddi gerektiği düşünülmektedir.

DANIŞTAY SAVCISI …'NIN DÜŞÜNCESİ : Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu'nun … tarih ve … sayılı, … tarih ve … sayılı kararlarının iptali istenilmektedir. Davacı tarafından elektrik faturalarında tahakkuk ettirilen kayıp-kaçak bedelini ödemekle yükümlü kılınmasına ilişkin uygulama işleminin iptali için davalı idareye yapılan başvurunun zımnen reddedildiği ve faaliyet bazlı tarife tablolarındaki kayıp-kaçak bedeline ilişkin bu uygulamanın süregelen etkileri bulunduğu dikkate alınarak dayanağı olan Kurul kararlarının öğrenilmesi üzerine açılan davanın yasal süresi içinde olduğu düşüncesiyle usule yönelik itiraz yerinde görülmemiştir.
17/06/2016 gün ve 29745 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan 6719 sayılı Kanun'un 15. maddesi ile 14/03/2013 tarihli ve 6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu'nun 3. maddesinin birinci fıkrasına (şş) bendi eklenmiş, "Teknik ve teknik olmayan kayıp: Dağıtım sistemine giren enerji ile dağıtım sisteminde tüketicilere tahakkuk ettirilen enerji miktarı arasındaki farkı oluşturan ve maliyeti etkileyen; teknik kayıp ve/veya kaçak kullanım gibi sebeplerden kaynaklanan ve teknik bir sebebe dayanmayan kaybı" şeklinde tanımlanmış; 21. maddesi ile 6446 sayılı Kanun'un 17. maddesinin 6. fıkrasının (ç) bendi değiştirilmiş ve "(ç) Dağıtım tarifeleri: Dağıtım şirketleri tarafından hazırlanacak olan dağıtım tarifeleri, elektrik enerjisinin dağıtım sistemi üzerinden naklinden yararlanan tüm gerçek ve tüzel kişilere eşit, taraflar arasında ayrım gözetmeksizin uygulanacak hizmetlere ilişkin fiyatları, hükümleri ve şartları içerir. Dağıtım tarifeleri; dağıtım sistemi yatırım harcamaları, sistem işletim maliyeti, teknik ve teknik olmayan kayıp maliyeti, kesme-bağlama hizmet maliyeti, sayaç okuma maliyeti, reaktif enerji maliyeti gibi dağıtım faaliyetinin yürütülmesi kapsamındaki tüm maliyet ve hizmetleri karşılayacak bedellerden oluşur. Dağıtım şirketlerinin tarifelerine esas alınacak teknik ve teknik olmayan kayıplara ilişkin hedef oranlar bu kayıpları düşürmeyi teşvik edecek şekilde Kurul tarafından belirlenir. Kurulca belirlenen hedef oranlarını geçmemek kaydı ile teknik ve teknik olmayan kayıplara ilişkin maliyetler dağıtım tarifelerinde yer alır ve tüketicilere yansıtılır. Teknik ve teknik olmayan kayıplara ilişkin hedef oranlarının tespiti ve değiştirilmesi ile oluşacak maliyetin tarifelerde yer alması ve tüketicilere yansıtılmasına ilişkin usul ve esaslar Kurul tarafından düzenlenir." hükmü getirilmiş ve aynı maddeye, "Kurum tarafından gelir ve tarife düzenlemeleri kapsamında belirlenen bedellere ilişkin olarak yapılan başvurularda ve açılan davalarda; tüketici hakem heyetleri ile mahkemelerin yetkisi, bu bedellerin, Kurumun düzenleyici işlemlerine uygunluğunun denetimi ile sınırlıdır." fıkrası eklenmiştir. Aynı Kanun'un 26. maddesi ile eklenen Geçici Madde 20/1'de de, "Kurul kararlarına uygun şekilde tahakkuk ettirilmiş dağıtım, sayaç okuma, perakende satış hizmeti, iletim ve kayıp-kaçak bedelleri ile ilgili olarak açılmış olan her türlü ilamsız icra takibi, dava ve başvurular hakkında 17. madde hükümleri uygulanır." kuralına yer verilmiştir.
Davaya konu kayıp-kaçak bedelini de içeren elektrik fiyatı bileşenleri ve bu bileşenlere göre hazırlanan perakende satış fiyatı Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu tarafından hazırlanan tarifeler ile belirlenmekte ve elektrik dağıtım şirketleri tarafından da uygulanmaktadır. 21 adet elektrik dağıtım şirketinin bölgesinde uygulayacağı hedef kayıp-kaçak oranlarının da, bu bölgelerde gerçekleşen kayıp-kaçak oranları esas alınarak … tarih ve … sayılı Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu kararları ile onaylandığı ve dağıtım şirketlerinin gelir gereksinimlerinin … tarih ve … sayılı Kurul kararıyla her bir bölge için belirlenen kayıp-kaçak hedeflerine göre 2011-2015 dönemi itibarıyla ikinci uygulama dönemi için Kurul tarafından belirlendiği, tarifelerin de bu Kurul kararlarında yer alan hedef kayıp-kaçak oranları dikkate alınarak dava konusu 2999 sayılı Kurul kararı ile ulusal bazda abone grupları itibarıyla Türkiye genelinde tek fiyat olarak tespit edilip 01/01/2011 tarihinden itibaren uygulamaya konulduğu görülmüştür.
Olayda, 6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu'nun 6719 sayılı Kanun ile değiştirilen hükümlerinin kayıp-kaçak bedeline ilişkin düzenlemeleri itibarıyla dava konusu uyuşmazlığa uygulanacak yasa hükmü niteliğinde olduğu ve 04/06/2016 tarihli ve 6719 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 21. maddesiyle değiştirilen 14/03/2013 tarihli ve 6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu’nun 17. maddesinin 6. fıkrasının (ç) bendi ile 21. maddesiyle 6446 sayılı Kanun’un 17. maddesine eklenen (10) numaralı fıkranın ve aynı Kanun'un 26. maddesi ile eklenen Geçici Madde 20/1'in, Anayasa'nın 2., 7., 125. ve 138. maddelerine aykırılığı nedeniyle Anayasa Mahkemesine başvurulması gerektiği sonucuna varılmıştır.
Öte yandan, dosyanın incelendiği tarih itibarıyla … Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından 14/03/2013 tarihli ve 6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu’na, 04/06/2016 tarihli ve 6719 sayılı Kanun’un 26. maddesiyle eklenen Geçici 20. maddenin (1) numaralı fıkrasının iptaline karar verilmesi talebiyle Anayasa Mahkemesine yapılan başvurunun … esas sayılı dosyada kayıtlı olduğu, 04/06/2016 tarihli ve 6719 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un; A- 21. maddesiyle değiştirilen, 14/03/2013 tarihli ve 6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu’nun 17. maddesinin; 1- (1), (3) ve (4) numaralı fıkralarının, 2- (6) numaralı fıkrasının (a), (ç), (d) ve (f) bentlerinin, B- 21. maddesiyle 6446 sayılı Kanun’un 17. maddesine eklenen (10) numaralı fıkranın, C- 26. maddesiyle 6446 sayılı Kanun’a eklenen; 1- Geçici 19. maddenin (1) numaralı fıkrasının, 2- Geçici 20. maddenin (1) numaralı fıkrasının iptallerine karar verilmesi istemiyle açılan E:… ve E:… sayılı dosyaların da önce … esas sayılı dosya ile birleştirildiği, daha sonra bütün iptal başvurularının … esas sayılı dosyada birleştirilerek toplandığı ve derdest olduğu anlaşılmıştır.
Bu nedenle, uyuşmazlığa uygulanacak yasa hükümlerinin Anayasaya aykırılığı nedeniyle Anayasa Mahkemesi'nin … esas sayılı dosyasında verilecek kararın bekletici mesele yapılması ve sonucuna göre işin esası hakkında karar verilmesi gerektiği düşünülmüştür.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesi'nce, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE:

USUL YÖNÜNDEN:
Davalı tarafından, davanın süre aşımı yönünden reddi gerektiği ileri sürülmüştür.
Davalı idarenin usule yönelik itirazı geçerli görülmemiştir.
Öte yandan, dava dilekçesinde … ve … sayılı Kurul kararlarının iptali istenilmiş ise de, dilekçe içeriği ve ileri sürülen hukuka aykırılık sebepleri dikkate alındığında, iptal isteminin kayıp-kaçak bedeli ile sınırlı olarak incelenmesi gerektiğine karar verilmiştir.

ESAS YÖNÜNDEN:
MADDİ OLAY VE HUKUKİ SÜREÇ :
Dava konusu işlemlerin tesis edildiği tarih itibarıyla yürürlükteki hâliyle 4628 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu'nun Geçici 9. maddesi uyarınca 31/12/2012 tarihine kadar uygulanacak geçiş dönemine ilişkin olarak daha önce … tarih ve … sayılı Kurul kararı ile 01/01/2010 tarihinden itibaren 31/12/2010 tarihine kadar uygulanmak üzere onaylanan tarife tablolarının, 4628 sayılı Kanun'un Geçici 9. maddesi, Yüksek Planlama Kurulu'nun 14/02/2008 tarih ve 2008/T-5 sayılı kararı ile kabul edilen Enerji KİT'lerinin Uygulayacağı Maliyet Bazlı Fiyatlandırma Mekanizması Usul ve Esasları ve ilgili mevzuat gereği, elektrik dağıtım şirketlerinin talepleri çerçevesinde güncellenmesine ve tarife tablolarının onaylanmasına ilişkin … tarih ve … sayılı Kurul kararının alındığı; … tarih ve …sayılı Kurul kararı ile de 2011-2015 Uygulama Dönemini kapsayan 21 elektrik dağıtım şirketine yönelik dağıtım faaliyeti kayıp-kaçak hedefi oranlarının belirlendiğinden bahisle, anılan Kurul kararlarının kayıp-kaçak bedelinin tüketicilere yansıtılmasına ilişkin kısımlarının iptali istemiyle bakılan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.

İLGİLİ MEVZUAT:
İşlemlerin tesis edildiği tarih itibarıyla yürürlükteki hâliyle 4628 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu'nun "Amaç, kapsam ve tanımlar" başlıklı 1. maddesinde, iletimin, elektrik enerjisinin gerilim seviyesi 36 kV üzerindeki hatlar üzerinden naklini; dağıtımın, elektrik enerjisinin 36 kV ve altındaki hatlar üzerinden naklini; perakende satışın, elektriğin tüketicilere satışını; perakende satış hizmetinin, perakende satış lisansına sahip şirketlerce, elektrik enerjisi ve/veya kapasite satımı dışında tüketicilere sağlanan diğer hizmetleri; serbest tüketicinin, Kurul tarafından belirlenen elektrik enerjisi miktarından daha fazla tüketimde bulunması veya iletim sistemine doğrudan bağlı olması nedeniyle tedarikçisini seçme serbestisine sahip gerçek veya tüzel kişiyi; serbest olmayan tüketicinin, elektrik enerjisi ve/veya kapasite alımlarını bölgesinde bulunduğu perakende satış lisansı sahibi dağıtım şirketi veya perakende satış şirketlerinden yapabilen gerçek veya tüzel kişiyi; tarifenin, elektrik enerjisinin ve/veya kapasitenin iletimi, dağıtımı ve satışı ile bunlara dair hizmetlere ilişkin fiyat, hüküm ve şartları içeren düzenlemeyi ifade ettiği belirtilmiş; 4. maddesinde, Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu'nun (Kurum), bu Kanun'da yer alan fiyatlandırma esaslarını tespit etmekten sorumlu olduğu kuralı yer almış; 5. maddesinde ise, tüketicilere güvenilir, kaliteli, kesintisiz ve düşük maliyetli elektrik enerjisi hizmeti verilmesini teminen gerekli düzenlemeleri yapmak, ilgili lisans hükümleri uyarınca hazırlanacak olan; Türkiye Elektrik Ticaret ve Taahhüt A.Ş.'nin toptan satış fiyat tarifesini, iletim tarifesini, dağıtım tarifeleri ile perakende satış tarifelerini incelemek ve onaylamak, iletim, dağıtım, toptan satış ve perakende satış için yapılacak fiyatlandırmaların ana esaslarını tespit etmek ve gerektiğinde ilgili lisans hükümleri doğrultusunda revize etmek Kurul'un görev ve yetkileri arasında sayılmıştır.
Öte yandan, 09/07/2008 tarih ve 5784 sayılı Kanun'un 7. maddesiyle değişik 4628 sayılı Kanun'un Geçici 9. maddesinde de, 31/12/2012 tarihinde sona erecek geçiş döneminde düzenlemeye tâbi tarifeler üzerinden elektrik enerjisi satın alan tüketicileri, dağıtım bölgeleri arası maliyet farklılıkları nedeniyle var olan fiyat farklılıklarından kısmen veya tamamen koruyacak şekilde tesis edilmiş ve uygulamaya ilişkin hususları tebliğle düzenlenmiş olan fiyat eşitleme mekanizmasının uygulanacağı, tüm kamu ve özel dağıtım şirketlerinin fiyat eşitleme mekanizması içerisinde yer aldığı, geçiş dönemi süresince ulusal tarife uygulamasının gereklerinin esas alınacağı ve ulusal tarifede çapraz sübvansiyon uygulanacağı, ulusal tarifenin Kurumca hazırlanacağı ve Kurul onayıyla yürürlüğe gireceği, Kurul onaylı çapraz sübvansiyonun ancak Bakanlar Kurulu Kararı ile değiştirilebileceği kurala bağlanmıştır.
Uyuşmazlık tarihinde yürürlükte bulunan Dağıtım Sistemi Gelirinin Düzenlenmesi Hakkında Tebliğ'in 4. maddesinde, "Gelir düzenlemesinde, dağıtım lisansı sahibi tüzel kişilerin dağıtım lisanslarına aşağıdaki parametrelerin değerleri dercedilir:
(...)
KKH dağıtım lisansı sahibi tüzel kişinin lisansında her tarife dönemi için belirlenen kayıp-kaçak hedefleri" kuralına yer verilmiştir.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
DAVA KONUSU KURUL KARARLARININ İNCELENMESİ:
Sözlük anlamı ile "düzenli hâle koymak, düzen vermek, tanzim ve tertip etmek" olarak tanımlanan "düzenleme", kamu hukukunda kural koyma ile eş anlamlıdır. Kural ise; sürekli, soyut, nesnel, genel (kişilik dışı) durumları belirleyen ve gösteren norm olarak tanımlanmaktadır. (ÖZAY İl Han, Günışığında Yönetim, 2017, İstanbul, s. 426)
İdare, Anayasa ve kanunlardan aldığı yetki ile kural koyma (düzenleme yapma) yetkisine sahiptir. "Kural işlemler" (ya da diğer adıyla genel düzenleyici işlemler), üst hukuk kurallarına uygun olarak hukuk düzenine yeni kural getiren ya da mevcut bir kuralı değiştiren veya kaldıran tek yanlı idarî işlemlerdir. Düzenleme yetkisini kullanarak tüzük, yönetmelik, tebliğ, genelge gibi genel düzenleyici işlemleri yapan idarenin bir işleminin düzenleyici nitelik taşıdığının kabul edilebilmesi için, söz konusu işlemin sürekli, soyut, nesnel, genel durumları belirleyen ve gösteren hükümler içermesi, başka bir anlatımla, belirtilen nitelikte kurallar getirmiş olması gerekmekte olup, bu genel düzenlemelerin üst hukuk kurallarına aykırı hükümler içermemesi zorunludur.
Düzenleyici kurumlar, ilgili bulundukları sektörde düzenleme ve denetleme görevi üstlenmekte olup, bu kuruluşların temel işlevi, toplumsal ve ekonomik yaşamın temel hak ve özgürlükler ile yakından ilişkili alanlarındaki kamusal ve özel kesim etkinliklerini, birtakım kurallar koyarak düzenlemek, konulan kurallara uyulup uyulmadığını izlemek ve denetlemektir. Elektrik piyasası ile ilgili olarak düzenlemeler yapma yetkisine sahip olan davalı idarenin, 4628 sayılı Kanun'la kendisine tanınan bu yetkiyi dava konusu kuralları kabul etmek suretiyle kullandığı görülmektedir.
Türkiye Elektrik Dağıtım A.Ş. (TEDAŞ) tarafından 2006-2010 yıllarını kapsayan I. Uygulama Dönemi için sunulan tarife teklifi içerisinde kayıp-kaçak hedeflerinin hesaplanmasında kullanılmış olan yöntemin, 2011-2015 yıllarını kapsayan II. Uygulama Dönemi için kayıp-kaçak hedefi oranlarının hesaplanmasında da kullanıldığı, 2009 yılı gerçekleşen kayıp-kaçak oranları başlangıç değer alınarak hedef kayıp-kaçak oranlarının hesaplandığı, kayıp-kaçak hedefi oranlarının dağıtım şirketleri arasında farklılık gözetilmeksizin aynı yöntemle belirlendiği görülmektedir.
Bu itibarla, tüketicilere düşük maliyetli elektrik enerjisi hizmeti verilmesini teminen gerekli düzenlemeleri yapmakla görevli olan davalı idare tarafından, 4628 sayılı Kanun'da yer alan fiyatlandırma esaslarını tespit etmek üzere dava konusu 2932 sayılı Kurul kararıyla 21 elektrik dağıtım şirketine yönelik dağıtım faaliyeti kayıp-kaçak hedefi oranlarının belirlenmesinde hukuka aykırılık bulunmamaktadır.
Dava konusu 2999 sayılı Kurul kararının, kayıp-kaçak bedeli ile ilgili kısmının iptali istemine gelince;
4628 sayılı Kanun'un Geçici 9. maddesinde 10/05/2006 tarih ve 5496 sayılı Kanun'la yapılan ilk düzenleme uyarınca alınan ve 01/09/2006-31/12/2010 tarihleri arasında uygulanacak tarifeleri belirleyen … tarih ve … sayılı Kurul kararı ile, dağıtım şirketleri tarafından uygulanan tarife bileşenleri; serbest olmayan tüketiciler için, perakende satış tarifesi (aktif/net enerji bedeli (tek zamanlı tarife, çok zamanlı tarife) + kayıp/kaçak bedeli), dağıtım sistemi kullanım tarifesi, sayaç okuma ve faturalama gibi hizmetlerden oluşan perakende satış hizmet tarifesi ve iletim tarifesi bileşenlerinden; serbest tüketiciler için ise, dağıtım bedeli, sayaç okuma ve faturalama gibi hizmetlerden oluşan perakende satış hizmet bedeli ve iletim bedelinden oluşturulmuşken, 4628 sayılı Kanun'un 09/07/2008 tarih ve 5784 sayılı Kanun'un 7. maddesiyle değişik Geçici 9. maddesindeki düzenleme uyarınca II. Uygulama Dönemine ilişkin olarak 01/01/2011 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere elektrik dağıtım şirketleri tarafından serbest ve serbest olmayan tüketicilere uygulanacak tarife bileşenleri ve bu tarife bileşenlerine ilişkin bedeller, … tarih ve … sayılı Kurul kararı ile yeniden belirlenmiştir.
Söz konusu Kurul kararı incelendiğinde; … tarih ve … sayılı Kurul kararı esas alınarak tesis edilen … tarihli ve …sayılı Kurul kararı ile 01/01/2010 tarihinden itibaren uygulanmak üzere onaylanan tarife tablolarının; 4628 sayılı Kanun'un Geçici 9. maddesi, Yüksek Planlama Kurulu'nun … tarihli ve … sayılı kararı ile kabul edilen Enerji KİT'lerinin Uygulayacağı Maliyet Bazlı Fiyatlandırma Mekanizması Usul ve Esasları, ilgili mevzuat ile elektrik dağıtım şirketlerinin talepleri çerçevesinde güncellenmesine ve tarife tablolarının onaylanmasına ilişkin olduğu; anılan karar ile belirlenen tarife bileşenlerinin, net enerji bedeli (tek zamanlı veya çok zamanlı), kayıp-kaçak enerji bedeli, dağıtım bedeli, sayaç okumaya ilişkin perakende satış hizmet bedeli, sayaç okuma dışındaki perakende satış hizmet bedeli ve iletim bedelinden oluştuğu görülmektedir.
21 dağıtım şirketinin bölgesinde uygulayacağı hedef kayıp-kaçak oranları, bu bölgelerde gerçekleşen kayıp-kaçak oranları esas alınarak … tarih ve … sayılı Kurul kararları ile onaylanmıştır. Tarifeler, bu Kurul kararlarında yer alan hedef kayıp-kaçak oranları dikkate alınarak 2999 sayılı Kurul kararı ile ulusal düzeyde abone grupları bazında Türkiye genelinde tek fiyat olarak belirlenerek 01/01/2011 tarihi itibarıyla uygulanmaya başlanmıştır.
Uyuşmazlık, kayıp-kaçak bedelinin tüketicilerden alınıp alınamayacağına ilişkindir. Kayıp-kaçak miktarı, dağıtım sistemine giren enerji ile dağıtım sisteminde tüketicilere tahakkuk ettirilen enerji miktarı arasındaki farkı göstermektedir. Dağıtım sistemine giren enerji ile tahakkuk ettirilen enerji arasında oluşan bu fark, elektriğin dağıtımı için gerekli olan hat, trafo ile sayaçlarda meydana gelen teknik kayıp miktarı ve yasal olmayan bir şekilde elektriğin kaçak kullanılması sonucunda oluşan miktarın toplamından oluşmaktadır. Kaçak elektrik tüketiminin tamamen ortadan kaldırıldığı bir durumda dâhi teknik kayıp söz konusu olacaktır. Teknik ve teknik olmayan kayıplar elektrik maliyetinin bir unsurudur. Elektriğin kesintisiz bir şekilde sağlanması için teknik ve teknik olmayan kayıpların karşılanması gerekir. Kayıpsız bir elektrik üretimi söz konusu olamayacağından, tüketicilere sunulan elektriğin kesintisiz sağlanabilmesi için her bir dağıtım bölgesinin kayıp-kaçak oranları dikkate alınarak elektriğin üretilmesi gerekmektedir. Üretilen elektriğin maliyetinin tüketicilere yansıtılması, faaliyetin doğal bir sonucudur.
Davalı idare, tüketicilere elektrik sağlamaya yönelik hizmet sunumu sırasında teknik ve teknik olmayan nedenlere bağlı olarak ortaya çıkan ve tamamen engellenmesi ve yok edilmesine imkân bulunmayan kayıp-kaçağın belli bir hedef doğrultusunda giderek azaltılması için gerekli tedbirlerin alınmasına yönelik özendirici ve teşvik edici uygulamalarla, kaliteli ve sürekli elektrik hizmetini temin için gerekli önlemleri almakla görevlidir.
Davaya konu olan kayıp-kaçak bedeli, 4628 sayılı Kanun'un Geçici 9. maddesinde ulusal tarife adı altında Kurul tarafından belirlenerek uygulanmaktadır. Ulusal tarife uygulaması ile, kayıp-kaçağın yüksek olduğu dağıtım bölgelerinin maliyetleri, geçici bir süre için, kayıp-kaçağın düşük olduğu dağıtım bölgelerindeki kullanıcılardan karşılanmaktadır. Bu uygulama, 4628 ve 6446 sayılı Kanunlarla belirlenen bir geçiş dönemiyle sınırlı olarak "fiyat eşitleme mekanizması" adı verilen ulusal tarife düzenlemesinden kaynaklanmaktadır. Fiyat eşitleme mekanizması, tek bir satış fiyatı olması için, dağıtım bölgeleri arasındaki maliyet farklılıklarını ortalama birim fiyatta eşitleme ve dağıtım bölgeleri arasında çapraz sübvansiyon yapma yetkisi vermektedir.
Geçiş döneminde öngörülen "fiyat eşitleme mekanizması"nın temel amacının; toplumsal nitelikli olan aşırı yüksek kayıp-kaçakların toplumun bütünü tarafından eşit olarak bölüşülmek suretiyle ödenmesi, geçiş dönemi sonuna kadar abone grupları arasındaki çapraz sübvansiyonun tedrici olarak azaltılması ve geçiş dönemi sonunda her dağıtım bölgesinin ve abone grubunun kendi maliyetlerine katlanmaya başlaması olduğu dikkate alındığında ve bu sistemin verimli dağıtım şirketlerinin faaliyette bulunduğu istikrarlı ve doğal tekel niteliğini haiz faaliyetler dışında kalan faaliyetlerin serbest rekabet koşullarında yürütüldüğü bir piyasa yapısını hedeflediği gözetildiğinde, fiyat eşitleme mekanizması ile öngörülen sistemin eşitlik, hakkaniyet ve nesafet ilkeleriyle bağdaşmadığından söz etmek mümkün değildir.
Bu itibarla, elektrik üretim, iletim, dağıtım ve tedarikinde oluşan ve maliyetin bir parçası olan kayıp-kaçak bedelinin, elektrik piyasası faaliyetlerinin düzgün yürütülmesi, kaliteli ve sürekli bir elektrik hizmeti sağlanmasının temini için Kurum tarafından belirlenen hedef kayıp-kaçak oranları ölçüsünde tüketicilere yansıtılmasında ve buna yönelik tesis edilen dava konusu Kurul kararında hukuka aykırılık bulunmamaktadır.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. DAVANIN REDDİNE,
2. Ayrıntısı aşağıda gösterilen toplam …-TL yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
3. Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca …-TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalı idareye verilmesine,
4. Posta giderleri avansından artan tutarın kararın kesinleşmesinden sonra davacıya iadesine,
5. Bu kararın tebliğ tarihini izleyen 30 (otuz) gün içerisinde Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu'na temyiz yolu açık olmak üzere, 14/10/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi