Abaküs Yazılım
9. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/7512
Karar No: 2019/5749
Karar Tarihi: 14.03.2019

Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2018/7512 Esas 2019/5749 Karar Sayılı İlamı

9. Hukuk Dairesi         2018/7512 E.  ,  2019/5749 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ : ... BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 26. HUKUK DAİRESİ


    DAVA : Davacı, feshin geçersizliğine, işe iadesine ve yasal sonuçlarına hükmedilmesine karar verilmesini istemiştir.
    Yerel mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.
    İlk Derece Mahkemesinin red kararına karşı davacı avukatı istinaf başvurusunda bulunmuştur.
    ... Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesi davacı avukatının istinaf başvurusunun kabulüne, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davacının işe iadesine karar vermiştir.
    ... Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesi"nin kararı süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

    YARGITAY KARARI

    A) Davacı İsteminin Özeti:
    Davacı vekili özetle; müvekkilinin davalıya ait iş yerinde 01/08/2013-26/02/2016 tarihleri arasında montaj işçisi olarak çalıştığını, iş akdinin şifahi fesih bildirimi ile devamsızlık gerekçesiyle işveren tarafından sonlandırıldığını, davacının çalıştığı süre boyunca iş yerinde ağır kaldırarak bel fıtığı hastalığına yakalandığını, bu nedenle 01/02/2016-26/02/2016 tarihleri arasında fizik tedavi gördüğünü, müvekkilinin devamsızlık yapmadığını iddia ederek; feshin geçersizliğine ve davacının işe iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir
    B) Davalı Cevabının Özeti:
    Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının müvekkili Şirket"te çalışmaya başlamadan önce Snop Metal, Dytech gibi otomotiv ve ...,... gibi lastik sanayi iş kollarında çalıştığını, davacıya önceki işlerine nazaran çok hafif bir iş verilmesine rağmen sık sık rapor almaya başlaması nedeniyle uyarılar verildiğini, buna rağmen 2016 yılı itibariyle hizmetinden yararlanılmayacak şekilde rapor aldığını, bunun yanında hattı terk etme, üretim hattında işini yaparken telefonla konuşma ve parçanın üzerine takması gereken braketi takmama suretiyle işi savsaması ve iş güvenliğini tehlikeye atması eylemlerini sürdürdüğünü, bu haliyle iş sözleşmesinin sürdürülmesinin imkansız hale geldiğini savunarak, davanın reddini talep etmiştir.
    C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
    Mahkemece, toplanan kanıtlara dayanılarak; ”Somut olayda davacının işyerinde üretim takım üyesi olarak 01/08/2013-26/02/2016 tarihleri arasında çalıştığı, iş sözleşmesinin davalı işveren tarafından 26/02/2016 tarihli fesih bildirimiyle "üretim hattını erken terk etmeniz, iş standartlarına uymamanız, verilen talimatlara uymamakta direnmeniz, sık sık işe gelmemeniz, bu yönlü sık sık rapor almanız, rapor hakkını da kötüye kullanmanız gibi benzeri nedenlerle" açıklamasıyla 4857 sayılı Yasa"nın 25. maddesi uyarınca sonlandırıldığı anlaşılmaktadır. Dosya kapsamından davacının, 2013/9. ay ile 2016/2. ay arasında toplam 98 gün rapor kullandığı ve böylece davacının iş yerinde iş akışını olumsuz etkilediği, davalı işverenliğin davacıyla çalışma ilişkisini devam ettirmesinin beklenemeyeceği, işverence gerçekleştirilen feshin geçerli nedene dayandığı...“ gerekçeleriyle iş akdinin geçerli nedenle feshedildiği kanaatiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
    Ç) İstinaf başvurusu :
    İlk derece mahkemesinin kararına karşı, davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
    D) İstinaf Sebepleri:
    Davacı vekili istinaf başvurusunda; işe iade davasında ispat külfetinin davalı işverene ait olduğunu, davalı işverenin davada soyut, haksız iddialarının hiçbirini ispat edemediğini, bu nedenle başkaca hiçbir içeriğe bakılmaksızın davanın kabulü gerekirken davanın reddinin hukuka aykırı olduğunu, davalı işverenin müvekkilinin sık rapor aldığını iddia ettiğini ve işini aksattığını iddia ettiğini, bu hususları mahkeme önünde ileri sürdüğünü ancak ispat edemediğini, müvekkiline feshin sözlü olarak söylendiğini, yazılı bildirim yapılmadığını, müvekkilinin davalı şirkete girdiğinde sağlıklı olup bu durum sağlık kurulu raporuyla da sabit olduğunu, davalının iş kolunun otomobil sanayi olup müvekkilinin sürekli olarak güce dayalı yani 12 kilo ağırlığındaki tampon malzemesini günde en az 250 defa yapmak suretiyle çalışmaktığını ve müvekkilinin bel fıtığı hastalığına yakalandığını, davalı işyerinde çalışan işçilerin büyük bir kısmının da müvekkili gibi çalışmaya başladıktan sonra bel boyun fıtığı gibi hastalıklara yakalanmış olup bunlara ilişkin SGK şikayetleri ve açılan meslek hastalığı davalarının da mevcut olduğunu, müvekkilinin kullandığı tüm raporların iş yerine başladıktan sonra işte sürekli ağır kaldırması nedeniyle bel fıtığı nedeniyle olup toplam kullandığı rapor sayısının da ihbar önelini 6 hafta aşmadığını, müvekkilinin işini düzgün yapan birisi olduğunu, 30 yaşında işe başladığında sağlıklı olan müvekkilinin iş yerinin ağır ve insan sağlığını tehlikeye atan koşulları nedeniyle hem bel fıtığı hastası olduğunu hem de haklı ve geçerli fesih kabulü nedeniyle tazminatsız olarak işten atılmış olacağını belirterek; yerel mahkeme kararının kaldırılmasını ve işe iadesine karar verilmesini talep etmiştir.
    E) Bölge Adliye Mahkemesi Kararının Özeti :
    Bölge Adliye Mahkemesince, “Somut uyuşmazlıkta; davacının iş akdi, verilen talimatlara uymadığı, üretim hattını erken terk ettiği, sık sık işe gelmediği ve sık rapor aldığı, rapor hakkını kötüye kullandığı gerekçeleri ile feshedilmiştir. Davacı savunmasında, belinden rahatsızlandığını, bel fıtığı olduğunu ve fizik tedaviye başladığını belirtmiştir. Tanık anlatımında da, davacının 2015 yılı Eylül ayında belinden rahatsızlandığı, bu nedenle tedavi görmeye başladığı, çalışma şartlarından boyun bel ve ayak rahatsızlıklarının olduğu belirtilmiştir. Davacıdan 26/02/2016 tarihinde aldığı raporlar nedeni ile savunma istendiği, davacının bel rahatsızlığı ve fizik tedavi görmesi nedeni ile gelemediğini belirttiği, savunmasının ardından aynı gün iş akdinin feshedildiği anlaşılmaktadır. Davalı iş veren tarafından raporlar nedeni ile iş akışının olumsuz etkilendiği somut olarak ortaya konmamıştır. Davacının daha önceki izinsiz devamsızlıkları için davacıdan savunma alındığı ve çalışırken cep telefonu kullanması nedeni ile ikaz verildiği de görülmekle aynı eyleme iki ceza verilemez kuralı gereğince aynı sebeple davacının iş akdi feshedilemez. Kaldı ki, davacı savunmasında, rahatsızlığı nedeni ile fizik tedavi gördüğünü belirttiğinden, bu konuda yeterli bir zaman tanınmadan ve bildirdiği rahatsızlığı da göz önünde bulundurularak kendisine tedavi gördüğü sürece daha uygun bir işte görevlendirme olasılığı da değerlendirilmeden iş akdinin feshedilmesinin feshin son çare olması ilkesinede uygun olmadığı, davalı işveren tarafından yapılan feshin haklı ve geçerli nedene dayanmadığı, mahkemenin aksi yöndeki değerlendirmelerinin dosya içeriğine uygun olmadığı, davacı vekilinin istinaf itirazının yerinde olduğu anlaşılmıştır.” gerekçesiyle, yerel mahkeme kararı kaldırılarak davanın kabulüne ve davacının işe iadesine karar verilmiştir.
    F) Temyiz başvurusu :
    Bölge Adliye Mahkemesi’nin kararına karşı davalı vekili temyiz başvurusunda bulunmuştur.
    G) Gerekçe:
    Dosyadaki bilgi ve belgelerden işyerindeki çalışma süresi 01/08/2013-26/02/2016 tarihleri arasında olan davacının, rahatsızlığı sebebiyle, 2013/9. ay ile 2016/2. ay arasında toplam 98 gün istirahat raporu aldığı anlaşılmaktadır. Davacının yukarıda belirtildiği sürece, işverende güvensizlik oluşturacak ve davalı işyerindeki çalışma düzenini bozacak sayıda ve nitelikte rapor aldığı ve sık sık alınan raporlar sebebi ile işverenin, işçinin iş görme ediminden faydalanamadığı ve davacının iş görme borcunu gereğine uygun ifa etmemesi nedeni ile iş akdinin işveren tarafından davacının davranışlarından kaynaklanan geçerli nedenle feshedildiği anlaşılmaktadır.
    Sık rapor alma, ilgili Yasa maddesinin gerekçesinde açıkça geçerli fesih nedeni olarak gösterilmiş olup, Dairemiz uygulaması da bu yöndedir.
    Açıklanan nedenle, sık sık rapor aldığı için işyerindeki iş düzenini olumsuz etkilediği, davalı işverenliğin davacıyla çalışma ilişkisini devam ettirmesinin beklenemeyeceği anlaşılan davacının, bu nedenle işten çıkartılması davalı işveren açısından geçerli neden oluşturduğundan davanın reddi yerine, kabulü hatalıdır.
    Bölge Adliye Mahkemesi’nin temyiz edilen kararının bozularak ortadan kaldırılmasına ve Dairemizce 4857 sayılı İş Kanunu’nun 20/3. maddesi uyarınca aşağıdaki gibi karar vermek gerekmiştir.
    Hüküm: Yukarda açıklanan gerekçe ile;
    1.Bölge Adliye Mahkemesi’nin kararının BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA,
    2.Davanın REDDİNE,
    3. Alınması gereken 44,40 TL. karar harcından davacının yatırdığı 29.20 TL. peşin harcın mahsubu ile 15,20 TL. bakiye karar harcının davacıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
    4.Davacının yaptığı yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına, davalının yaptığı 270.00 TL. yargılama giderinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
    5.Karar tarihinde yürürlükte bulunan tarifeye göre belirlenen 2.725,00 TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
    6. Peşin alınan temyiz harcının isteği halinde davalıya iadesine,
    7.Dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
    Kesin olarak, 14.03.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.





    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi