15. Ceza Dairesi 2017/13699 E. , 2020/2788 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Kamu kurum ve kuruluşlarının araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik, tehdit
HÜKÜM : Sanık ...’nin nitelikli dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik, tehdit suçlarından beraatine, sanık ...’nin nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçundan beraatine, tehdit suçundan 5237 sayılı TCK."nun 106/1-1. Cümle, 62/1, 53. maddeleri gereğince mahkumiyetine
Nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarından sanıkların beraatine, tehdit suçundan sanık ...’nin mahkumiyetine, sanık ...’nin beraatine ilişkin hükümler, sanık ... müdafi, katılan vekili ve O yer Cumhuriyet savcısı tarafından temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Sanıkların katılan tarafından bedelleri ödenmiş borçlusu katılan ve alacaklı kısmı boş bırakılan 50.000 TL bedelli , 24/01/2011 düzenlenme, 17/02/2011 ödeme tarihli ve 28.000 TL bedelli, 17/12/2010 düzenlenme, 27/12/2010 ödeme tarihli iki adet bononun kopyalarını çıkartıp bedellerinin tahsili sırasında katılana geri verdikleri, daha sonra aynı senetlerin asıllarının icra takibine koyulduğu, bu suretle sanıkların resmi belgede sahtecilik, nitelikli dolandırıcılık suçlarını işlediklerinin ve sanıkların ayrıca katılanın kendisine ve ailesine zarar vereceklerinden bahisle tehdit ettiklerinin iddia edildiği somut olayda;
1- Tehdit suçundan sanık ...’nin beraatine ilişkin hükmün temyiz incelenmesinde;
Sanık savunması, katılan beyanı, tanık beyanları ve tüm dosya kapsamına göre sanığın üzerine atılı tehdit suçunu işlediğine dair kesin veya inandırıcı delil bulunamadığı gerekçesine dayanan mahkemenin beraat hükmünde isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre; katılan vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, hükmün ONANMASINA,
2-Nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarından sanıkların beraatine ilişkin hükümler ile tehdit suçundan sanık ...’nin mahkumiyetine ilişkin hükmün temyiz incelenmesinde;
a)- Katılanın bonoların ödendiğini, kendisine sahte bonoların verildiğini, alacaklı kısmı boş bırakılan 24/01/2011 düzenlenme, 17/02/2011 ödeme tarihli , 50.000 TL bedelli bonunun 16/03/2011 tarihinde banka aracılığıyla ödediğini, bu bononun fotokopisi üzerine ödediğine dair sanık ...’nin imzasının bulunduğunu, aynı bononun ödemeden sonra icra takibine konu edildiğini belirtmesi karşısında, gerçeğin kuşkuya yer bırakmayacak şekilde tespiti bakımından, ... İcra Müdürlüğü’nün 2012/6807 esas sayılı icra dosyasına sunulan alacaklısı ... borçlusu katılan olan 24/01/2011 düzenlenme, 17/02/2011 ödeme tarihli , 50.000 TL bedelli bono ile Eskişehir Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2012/379 esas sayılı dosyası içerisinden gönderildiği anlaşılan benzer bonunun alacaklı kısmı boş bırakılan, altında ödendiğine şerh bulunan fotokopisinin karşılaştırmasının yapılması, aynı bono olup olmadığı, fotokopi bono altındaki ıslak imzanın sanık ...’ye ait olup olmadığı hususlarının tespiti için dosyanın bilirkişiye tevdi edilerek uzman raporu alınması, sonucuna göre sanıkların hukuki durumunun tayin ve takdiri gerekirken eksik araştırma ile yazılı şekilde beraat hükümleri kurulması,
b)- 5271 sayılı CMK"nın 253. maddesi uyarınca, uzlaştırma kapsamına giren bir suçun, bu kapsama girmeyen bir başka suçla birlikte ve aynı mağdura karşı işlenmiş olması hâlinde uzlaşma hükümlerinin uygulanamayacağına ilişkin düzenleme karşısında; somut olayda sanığın uzlaşma kapsamında olmayan nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik ile uzlaşma kapsamında olan üzerine atılı tehdit suçunu birlikte aynı zaman ve mekanda işlemediğinin anlaşılması nedeniyle anılan Kanun hükümleri ile değişik CMK’nın 253/3. maddesinin uygulama alanı bulmayacağı ve hükümden sonra 6763 sayılı Kanunun 34. maddesi ile değişik CMK’nın 253/1-b-3. madde hükmü uyarınca, sanığa atılı TCK’nın 106/1-1. cümlesinde tanımlanan tehdit suçunun uzlaştırma kapsamına alınmış olması dikkate alınarak, 6763 sayılı Kanunun 35. maddesi ile değişik CMK"nın 254. maddesi uyarınca aynı Kanunun 253. maddesinde belirtilen esas ve usûle göre uzlaştırma işlemleri yerine getirilip sonucuna göre sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafi, katılan vekili ve O yer Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca hükümlerin BOZULMASINA, 25/02/2020 tarihinde oybirliği ile karar verildi.