
Esas No: 2019/7311
Karar No: 2021/4512
Karar Tarihi: 18.10.2021
Danıştay 3. Daire 2019/7311 Esas 2021/4512 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
ÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2019/7311
Karar No : 2021/4512
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : ... Vergi Dairesi Müdürlüğü
VEKİLİ : Av. ...
KARŞI TARAF (DAVACI) : Tasfiye Halinde ... Temizlik Emlak Yatçılık Tekstil Elektronik Gıda İnşaat Turizm İhracat İthalat Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi
İSTEMİN KONUSU :Danıştay Üçüncü Dairesinin bozma kararına uyulmaksızın ilk kararda ısrar edilerek verilen kararın Danıştay Vergi Dava Daireleri Kurulu'nca bozulması üzerine bozma kararı uyarınca davayı yeniden inceleyen ... Vergi Mahkemesinin ... tarih ve E: ..., K: ... sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacının, sahte fatura düzenlemek suretiyle elde ettiği komisyon gelirini kayıt ve beyan dışı bıraktığı yolundaki tespitleri içeren vergi tekniği raporunun done alındığı takdir komisyonu kararlarına dayanılarak 2011 yılı için re'sen salınan üç kat vergi ziyaı cezalı kurumlar vergisi ile aynı yılın Nisan-Haziran, Temmuz-Eylül ve Ekim-Aralık dönemleri için re'sen salınan üç kat vergi ziyaı cezalı geçici verginin kaldırılması istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Davacı şirket hakkında tanzim edilen vergi tekniği raporundaki tespitlerin, düzenlediği faturaların tamamının gerçeği yansıtmadığını ortaya koymaktan uzak olduğu, somut verilere dayanmadığı, dolayısıyla varsayıma dayandığı anlaşılan söz konusu vergi tekniği raporu esas alınarak takdir edilen matrah üzerinden yapılan tarhiyatta hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle cezalı vergiler kaldırılmıştır.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Gerekçenin hukuka aykırı olduğu, dava konusu tarhiyatta hukuka aykırılık bulunmadığı ileri sürülerek kararın bozulması istenilmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ ...'NIN DÜŞÜNCESİ: Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Vergi Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Üçüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Temyiz isteminin reddine,
2. ... Vergi Mahkemesinin ... tarih ve E: ..., K: ... sayılı kararının ONANMASINA,
3. Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,
4.2577 sayılı Kanun'un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen onbeş gün içinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 18/10/2021 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.
(X)- KARŞI OY:
Davacı hakkında düzenlenen ... tarih ve ... sayılı Vergi Tekniği Raporu'nun incelenmesinden; dış giyim eşyalarının toptan ticareti (iş giysileri ve triko olanlar dahil, kürk ve deriden olanlar hariç) alanında faaliyet gösterdiği, 17/03/2011 tarihinde iş yerinin nakli üzerine yapılan yoklamada, iş yerinin kiralık ve 15m2 büyüklüğünde olduğu, 13 işçisinin bulunduğu, iş yerinde 1 masa, 3 sandalye, 1 raflı dolap, 1 etejer ve 1 adet fax bulunduğu, 18/02/2013 tarihinde yapılan yoklamada, iş yerinin boş olduğu, herhangi bir faaliyet bulunmadığı, 06/01/2014 tarihli aynı adreste yapılan yoklamada, iş yerinin kiralık ve 15m2 büyüklüğünde olduğu, iş yerinde 1 masa, 3 sandalye, 1 raflı dolap, 1 etejer ve 1 adet fax bulunduğu, 30/04/2014 tarihinde mükellefiyetinin re'sen terkin edildiği, faaliyet süresi boyunca 1 ila 32 işçi arasında değişen sayılarda muhtasar beyannameler verdiği, 2010 yılında mal alışı yaptığı firmaların %98,81 hakkında sahte belge düzenlekmekten raporlar bulunduğu, yine 2011 yılında mal alışı yaptığı firmaların %30,4 hakkında sahte belge düzenlemekten raporlar bulunduğu, işçilerin 1-2 gün çalıştırıldığı ve sosyal güvenlik primlerinin yatırılmadığı, muhasebecisi hakkında vergi suçu raporu düzenlendiği, mali polis tarafından yapılan dinleme esnasında firma yetkilisinin kendi firması adına sahte belge düzenlenmesini talep ettiğinin kaydedildiği, 2010 yılında ibraz edilen satış faturalarında 2.266.670,95 TL tutarında belge düzenlenmiş iken BS analizinde bu tutarın 1.758.038,00 TL olarak bildirildiği, 2011 yılında ibraz edilen satış faturalarında mükellef 2.165.626,42 TL tutarında belge düzenlenmiş iken BS analizinde bu tutarın 1.815.500,00 TL olarak bildirildiği tespitleriyle davacı şirketin gerçek bir ticari faaliyetinin olmadığı, komisyon karşılığında sahte fatura düzenleme işini yaptığı kanaatine varıldığı görülmektedir.
Davacının, sahte fatura düzenlemek suretiyle elde ettiği komisyon gelirini kayıt ve beyan dışı bıraktığı yolundaki tespitleri içeren vergi tekniği raporunun done alındığı takdir komisyonu kararlarına dayanılarak, 2011 yılında komisyon karşılığı düzenlediği sahte fatura tutarı üzerinden hesaplanan matrahın % 2'sine tekabül eden komisyon geliri esas alınarak takdir komisyonunca takdir edilen matrahlar üzerinden dava konusu vergi ve ceza salınmıştır.
213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 3. maddesinin (B) fıkrasında; vergilendirmede, vergiyi doğuran olay ve bu olaya ilişkin muamelelerin gerçek mahiyetinin esas olduğu, gerçek mahiyetin, yemin hariç her türlü delille ispatlanabileceği, iktisadi, ticari ve teknik icaplara uymayan veya olayın özelliğine göre normal ve mutad olmayan bir durumun iddia olunması halinde ispat külfetinin bunu iddia edene ait olduğu düzenlenmiş, 30. maddesinde, resen vergi tarhı, vergi matrahının tamamen veya kısmen defter, kayıt ve belgelere veya kanuni ölçülere dayanılarak tespitine imkan bulunmayan hallerde takdir komisyonları tarafından takdir edilen veya vergi incelemesi yapmaya yetkili olanlarca düzenlenmiş vergi inceleme raporlarında belirtilen matrah veya matrah kısmı üzerinden vergi tarh olunması şeklinde tanımlanmış, aynı Kanun'un 134. maddesinde ise, vergi incelemesinden maksadın ödenmesi gereken vergilerin doğruluğunun araştırılması, saptanması ve sağlanması olduğu kurala bağlanmıştır.
Söz konusu vergi tekniği raporundaki saptamalardan, davacının sahte fatura düzenlemek suretiyle elde ettiği komisyon gelirini kayıt ve beyan dışı bıraktığı sonucuna varıldığından, ulaştığı aksi yöndeki yargıyı hükme esas alarak tarhiyatı kaldıran Vergi Mahkemesi kararının bozulması gerektiği oyuyla çoğunluk kararına katılmıyorum.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.
