9. Hukuk Dairesi 2016/2927 E. , 2019/5584 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi taraflar vekilleri tarafından istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
YARGITAY KARARI
A)Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili mahkememize vermiş olduğu 12.03.2014 harçlandırma tarihli dava dilekçesinde özetle, davacı işçinin, davalı şirkette 01.04.2010 - 18.10.2012 tarihleri arasında bilgisayar operatörü olarak çalıştığını, kendisinin ve arkadaşının 18.10.2012 tarihinde haksız bir şekilde işten çıkartıldıklarını, kıdem ve ihbar tazminatlarının ödenmediğini, davacı işçinin aylık net 950,00 TL maaş aldığını, işyerinde servisin bulunduğunu, ayrıca yemek kartının verildiğini, mesaisinin 08:00 -17:00 saatleri arasında olduğunu beyan ederek, fazlaya ilişkin talep ve dava hakkı saklı kalmak kaydı ile şimdilik, 3.100,00 TL kıdem tazminatı ve 1.800,00 TL ihbar tazminatı olmak üzere toplam 4.900,00 TL"nin işleyecek faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
B)Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili dosyaya sunduğu 29.04.2014 havale tarihli cevap dilekçesinde özetle, davacı işçinin 01.04.2010 tarihinde davalı şirkette çalışmaya başladığını ve 01.05.2010 tarihinden itibaren davalı şirketin bir kısım müşterilerinin proje bazlı olarak hizmetlerini yürüttüğü İkitelli"de bulunan işyerinde çalışmasına 18.10.2012 tarihine kadar devam ettiğini, davalı şirketin müşterilerden aldığı proje bazlı bazı işlerde birlikte çalışmak amacıyla davacı işçi gibi çalışanlarıyla iş sözleşmesi yaptığını, bu kapsamda bazı işlerin tamamlanması halinde çalışanların İstanbul içinde başka projelerine veya çalışanların kabulü halinde İstanbul dışında devam eden başka projelerine nakledilebildiklerini, nitekim davalı şirketin çalışanları ile imzalamış olduğu iş sözleşmesinin 1.6 maddesinde de bu yönde bir hükmün bulunduğunu, davacı işçinin çalıştığı projenin sonuna yaklaşıldığında, davalı şirket tarafından tüm çalışanlarına iş sözleşmeleri kapsamında mali ve sosyal haklarında hiçbir olumsuz değişme olmaksızın İstanbul içinde devam eden başka bir projede çalışmalarının teklif edildiğini, davacı işçi ile dava dilekçesinde tanık olarak belirtilen çalışanlar dışındaki diğer tüm çalışanların söz konusu şartlarda işyeri değişikliği önerisini kabul ederek aynı haklarla başka projelerde çalışmalarına devam ettiklerini, bu teklifi kabul etmeyen davacı işçinin davalı şirkete işten istifa ettiğini bildiren dilekçe sunduğunu, ayrıca taraflar arasındaki iş sözleşmesinin davacı işçinin isteği ile sona erdirildiğine dair ibranamenin düzenlendiğini, davacı işçiye istifa tarihine kadar doğmuş olan ücret, asgari geçim indirimi ücreti, yıllık izin ve diğer alacaklarının ödendiğini, bununla birlikte çalışma süresine isabet eden 3.183,74 TL kıdem tazminatının da tamamen davacı işçi tasarrufu ile elden makbuz karşılığında ödendiğini, davalı şirkette veri giriş personeli olarak görev yapan davacı işçinin asgari ücretle çalıştığını, yapılan işin niteliği gereği, çalışan personelin ay içinde gösterdikleri performansa göre ayrıca performans prim ödemesinin yapıldığını beyan ederek,davacının kıdem ve ihbar tazminatı için işten çıkarılma tarihinden itibaren kısa süreli mevduata uygulanan en yüksek faiz talep edildiğini, kıdem tazminatı için iş akdinin sona erme tarihinden itibaren en yüksek mevduat faizi, ihbar tazminatı için ise temerrüt söz konusu olmadığı için dava tarihinden itibaren yasal faiz talep edebileceğini davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
C)Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verildi.
D)Temyiz:
Kararı davacı vekili ve davalı vekili temyiz etmiştir.
E)Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanunî gerektirici sebeplere göre, davalının tüm davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Mahkemece davacıya ibraname ve tediye makbuzunda belirtilen tazminat alacağının ödendiği kabul edilerek bakiye kıdem tazminatı hesap edilip hüküm altına alınmış ise de işveren tarafından dosyaya sunulan belgeler inandırıcı değildir.
Dosyada davacının 19.10.2012 tarihinde istifa ettiğine dair belge sunulmuş, ibraname başlıklı belgede işten çıkış tarihi 18.10.2012 olarak gösterilmiş, 19.10.2012 tarihli hiçbir özelliği olmayan tediye makbuzu isimli belgede , davacıya ibraname başlıklı belgede hesabı gösterilen miktarda ödeme yapıldığı yazılmıştır. Belgeler çelişkilidir. Davacı bu makbuzdaki parayı almadığını belirtmiştir.
Öncelikle yeni Borçlar Kanunu 420. maddesine göre ibranamenin fesihten en az 1 ay sonra düzenlenmesi ve ödemenin bankaya yapılması gerekir. Bu düzenlemenin amacı ödemeye ilişkin ihtilafları ortadan kaldırmaktır. Davalı işveren Anonim Şirket olup bankaya ödeme yaptığına ilişkin bir savunma getirmemiş, ticari kayıtlarına girdiğini de savunmamıştır. Bu nedenle 19.10.2012 tarihli istifa başlıklı belgeden bir gün önce düzenlenen ibraname ve 19.10.2012 tarihli tediye makbuzu hükümsüz olduğundan tediye makbuzundaki miktarın kıdem tazminatından mahsubu hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
F)Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 13.03.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.