4. Ceza Dairesi 2015/28812 E. , 2016/5328 K.
"İçtihat Metni"
Tehdit suçundan sanık ..."ın, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 86/2, 62, 52/2-4. maddeleri uyarınca 500 Türk lirası adli para cezası ile cezalandırılmasına, hükmedilen adli para cezasının iki eşit taksitte ödenmesine dair, ... Asliye Ceza Mahkemesinin 17/02/2015 tarihli ve 2014/866 esas, 2015/197 karar sayılı kararının, ... tarafından kanun yararına bozulmasının istenilmesi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 25.11.2015 gün ve 363214 sayılı tebliğnamesiyle dava dosyası Dairemize gönderilmekle incelendi:
İstem yazısında: “Dosya kapsamına göre;
1-Sanık hakkında sair tehdit suçundan hüküm kurulduğu halde hüküm fıkrasında sevk maddesinin 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 86/2. maddesi olarak yazılmasında,
2-5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 52/4. maddesine göre adli para cezasının taksit miktarı dörtten az olamayacağı gözetilmeden, yazılı şekilde 2 taksitte ödenmesine karar verilmesinde isabet görülmemiştir.” denilmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
I-Olay:
Tehdit suçundan sanık ... hakkında yapılan yargılama sonucunda, ... Asliye Ceza Mahkemesinin 17/02/2015 tarihli kararıyla, seçimlik cezalardan adli para cezası tercih edilerek, 500 Türk lirası adlî para cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği, yoklukta verilen ve hüküm tarihi itibariyle kesin nitelikte olan bu cezanın infazı aşamasında, taksit miktarına yönelik olarak kanun yararına bozma talebinde bulunulduğu anlaşılmıştır.
II- Kanun Yararına Bozma İstemine İlişkin Uyuşmazlığın Kapsamı:
a- Tehdit suçundan hüküm kurulurken uygulama maddesinin hatalı gösterilmesine,
b-Adli para cezasının taksitler halinde tahsiline karar verilmesine karşın, taksit miktarının TCK’nın 52/4. maddesindeki amir hüküm uyarınca, dörtten az olamayacağının gözetilmemesine ilişkindir.
III- Hukuksal Değerlendirme:
1- Uygulama maddesinin hatalı gösterilmesi;
Kanun yararına bozma yasa yoluna, istinaf ve temyiz incelemesinden geçmeksizin kesinleşmiş hüküm ve kararlara karşı gidilmesi nedeniyle kesin hükmün otoritesinin bütünüyle zedelenmemesi amacıyla bu yola başvurabilmek için hukuka aykırılık halinin ciddi boyutlara ulaşması gerekmektedir.
Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 7.11.2006-227/228 sayılı kararında açıklandığı üzere; yargılama yöntemine veya cezalandırmaya ilişkin hükmün belirli biçimde takdir edilmesinden kaynaklanan değerlendirme hataları "hukuki yanılgı" oluşturmakta iken; isim, yaş ve hesap hataları, yargı kararlarında "maddi yanılgı" veya ""yazım hatası" diye isimlendirilen beşeri hatalardır. Hukuki yanılgılar, ancak başka bir mercii tarafından ve yasa yolu başvurusuyla açılan bir tali muhakeme ile giderilebilir. Yargı kararlarındaki maddi yanılgıların düzeltilmesi ise herhangi bir yöntem ve zamanla sınırlı değildir. Bu yanılgılar, bizzat bu hatayı yapan mercii tarafından, kendiliğinden veya bir yasa yolu başvurusu üzerine verilen bir karardaki uyarı üzerine düzeltilebilir.
İnceleme konusu somut olayda; sanık hakkında tehdit suçundan hüküm kurulduğu belirtilmesine karşın, uygulama maddesi olarak sehven TCK"nın 86/2. maddesinin yazıldığı görülmektedir.
Ancak, yazım hatası niteliğinde bulunan bu eksikliğin mahallinde düzeltilebileceği mümkün görüldüğünden, bu husus kanun yararına bozma konusu yapılmamıştır.
2- Taksit miktarının incelenmesi;
5237 sayılı TCK’nın 52/4. maddesinde; “Hâkim, ekonomik ve şahsî hâllerini göz önünde bulundurarak, kişiye adlî para cezasını ödemesi için hükmün kesinleşme tarihinden itibaren bir yıldan fazla olmamak üzere mehil verebileceği gibi, bu cezanın belirli taksitler hâlinde ödenmesine de karar verebilir. Taksit süresi iki yılı geçemez ve taksit miktarı dörtten az olamaz. Kararda, taksitlerden birinin zamanında ödenmemesi hâlinde geri kalan kısmın tamamının tahsil edileceği ve ödenmeyen adlî para cezasının hapse çevrileceği belirtilir.” hükmüne yer verilmiştir.
İnceleme konusu somut olayda; sair tehdit suçundan seçimlik cezalardan adli para cezası tercih edilmek suretiyle, sonuç olarak 500 TL adli para cezasıyla cezalandırılmasına karar verilen sanık hakkında, mahkemece taksit miktarı belirlenirken, TCK’nın 52/4. maddesindeki amir hüküm uyarınca, en az dört taksite hükmolunması gerekirken, para cezasının iki taksit halinde tahsiline karar verilmesi hukuka aykırıdır.
IV- Sonuç ve Karar:
Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın düzenlediği tebliğnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden,
1-Tehdit suçundan sanık ... hakkında, ... Asliye Ceza Mahkemesinin 17/02/2015 tarihli ve 2014/866 esas, 2015/197 karar sayılı kararının, 5271 sayılı CMK"nın 309. maddesi uyarınca BOZULMASINA,
2-Karardaki (2 nolu) hukuka aykırılık aynı Kanun maddesinin 4-d fıkrasına göre, sanığa daha hafif bir cezanın verilmesini gerektirmekle, TCK’nın 52/4. maddesi uyarınca sanığın ekonomik durumu da gözetilerek, mahkemece tehdit suçundan hükmolunan adli para cezasının, birer ay vade ile 4 eşit taksit halinde tahsiline,
3-Uygulama maddesinin hatalı gösterilmesine ilişkin (1 nolu) hukuka aykırılık, mahallinde düzeltilebileceğinden, bu konuya ilişkin kanun yararına bozma isteminin REDDİNE,
4-İnfazın bu şekilde yapılmasına, bozulan kararda yer alan diğer hususların olduğu gibi bırakılmasına, 21/03/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi