4. Ceza Dairesi 2015/28813 E. , 2016/5326 K.
"İçtihat Metni"
Silahla tehdit suçundan sanık ..."ın, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 106/2-a maddesi gereğince 2 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına, hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar anılan Kanun"un 53/1-a-b-d-e maddesindeki haklardan, koşullu salıverilinceye kadar ise aynı Kanun"un 53/1-c maddesindeki haklardan yoksun bırakılmasına dair, ... Asliye Ceza Mahkemesinin 06/02/2013 tarihli ve 2012/785 esas, 2013/72 karar sayılı kararının,...ı tarafından kanun yararına bozulmasının istenilmesi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 25.11.2015 gün ve 362328 sayılı istem yazısıyla dava dosyası Dairemize gönderilmekle incelendi:
İstem yazısında “5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 53/2. maddesinde yer alan "Kişi, işlemiş bulunduğu suç dolayısıyla mahkûm olduğu hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar bu hakları kullanamaz." ve 3. fıkrasındaki "Mahkûm olduğu hapis cezası ertelenen veya koşullu salıverilen hükümlünün kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından yukarıdaki fıkralar hükümleri uygulanmaz." şeklindeki düzenlemeler karşısında, anılan maddenin 1-c bendinde yer alan hak yoksunluğunun sadece kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından koşullu salıvermeden sonra uygulanamayacağı, kendi alt soyu dışındaki kişiler bakımından vesayet ve kayyımlıkla ilgili hak yoksunluğu ile, anılan maddenin 1. fıkrası a, b. d ve e bentlerinde yazılı hak yoksunluklarının ise cezanın infazının tamamlanmasına kadar devam edeceği gözetilmeden, yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmemiştir.” denilmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
I-Olay:
Silahla tehdit suçundan sanık ... hakkında yapılan yargılama sonucunda, ... Asliye Ceza Mahkemesinin 06/02/2013 tarihli kararı ile 2 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına, cezasının mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine ve TCK’nın 53. maddesinde yer alan hak yoksunluklarının uygulanmasına karar verildiği, yoklukta verilen kararın süresinden sonra temyiz edilmesi üzerine, Yargıtay 4. Ceza Dairesinin 25.12.2014 tarihli kararıyla temyiz isteminin reddine karar verildiği, bu şekilde kesinleşen kararın infazı aşamasında, hak yoksunluklarına yönelik olarak kanun yararına bozma yoluna başvurulduğu anlaşılmıştır.
II- Kanun Yararına Bozma İstemine İlişkin Uyuşmazlığın Kapsamı:
TCK"nın 53/1-c maddesindeki hak yoksunluğuyla ilgili aynı Kanun maddesinin 3. fıkrasındaki sınırlandırıcı hükmün dikkate alınmamasına ilişkindir.
III- Hukuksal Değerlendirme:
5237 sayılı TCK"nın 53/3. maddesinde "Mahkum olduğu hapis cezası ertelenen veya koşullu salıverilen hükümlünün kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından yukarıdaki fıkralar hükümleri uygulanmaz" hükmü yer almaktadır.
Maddedeki düzenlemeye göre TCK"nın 53. maddesinin 5 ve 6. fıkralarındaki istisnai düzenlemeler dışında;
Kısa süreli hapis cezası ertelendiğinde,
Fiili işlediği tarihte 18 yaşından küçük olan kişi hakkında,
Adli para cezasına mahkumiyet halinde,
Taksirli suçtan mahkumiyet halinde,
TCK"nın 53/1. maddesindeki hak yoksunlukları uygulanamayacaktır.
Kısa süreli olmayan hapis cezası ertelendiğinde;
Hükümlünün kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından hak yoksunluğu uygulanamayacak, 53/1(e) bendindeki hak yoksunluğunun uygulanıp uygulanmayacağı ise hakimin takdirine tabi olacaktır.
Erteli olmayan ilamlar yönünden ise, hükümlünün kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından hak yoksunluğu, koşullu salıverilme tarihine kadar uygulanabilecektir.
İnceleme konusu somut olayda; tehdit suçundan 2 yıl hapis cezasıyla cezalandırılmasına karar verilen sanık hakkında, 5237 sayılı TCK"nın 53. maddesinin 3. fıkrası hükmü gözetilmeden, aynı Kanun maddesinin 1. fıkrasının (c) bendinde belirtilen haklardan koşullu salıverilme tarihine kadar yoksun bırakılmasına karar verildiği görülmektedir. Ancak mahkemenin TCK"nın 53/1-c maddesindeki hak yoksunluğuyla ilgili, aynı Kanun maddesinin 3. fıkrasındaki sınırlandırıcı hükmü dikkate almayan uygulamasının hukuka aykırı olduğu anlaşılmaktadır.
IV- Sonuç ve Karar:
Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının düzenlediği tebliğnamedeki düşünce yapılan açıklamalara göre yerinde görüldüğünden,
1-Tehdit suçundan sanık ... hakkında,.... Asliye Ceza Mahkemesinin 06/02/2013 tarihli ve 2012/785 esas, 2013/72 karar sayılı kararının, 5271 sayılı CMK"nın 309. maddesi uyarınca BOZULMASINA,
2-Anılan Kanun maddesinin 4/d fıkrası gereğince karardaki takdire ilişkin olmayan hukuka aykırılık, hükmün Yargıtay tarafından düzeltilmesini gerektirmekle; hüküm fıkrasındaki “TCK’nın 53/1-c maddesinde yazılı haklarından koşullu salıverilme tarihine kadar yoksun bırakılmasına” ibaresinin karardan çıkarılmasına, yerine "kendi alt soyu üzerindekilerle sınırlı olmak üzere, TCK"nın 53/1(c) bendinde yer alan haklardan koşullu salıverilme tarihine kadar, diğer kişiler yönünden ise, mahkum olduğu hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar yoksun bırakılmasına" ibaresinin eklenmesine,
3-Anayasa Mahkemesinin, TCK"nın 53. maddesindeki hak yoksunluklarıyla ilgili olarak verdiği, 08.10.2015 gün ve 2014/140 esas, 2015/85 karar sayılı iptal kararının kapsam ve içerik itibariyle mahallinde gözetilmesine,
4-Karardaki diğer hususların olduğu gibi bırakılmasına, 21/03/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.