4. Ceza Dairesi 2015/27110 E. , 2016/5325 K.
"İçtihat Metni"##########
##########
##########
##########
Silahla tehdit suçundan suça sürüklenen çocuk ..."nın 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 106/2-a, 31/2 ve 62. maddeleri gereğince 10 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 231/5. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair, ... Çocuk Mahkemesinin 10/03/2010 tarihli ve 2009/116 esas, 2010/27 sayılı kararını müteakip, sanığın deneme süresi içerisinde yeni bir suç işlemesi nedeniyle yapılan ihbar üzerine, hükmün açıklanmasına yer olmadığına dair, ... 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 19/07/2013 tarihli ve 2013/150 esas, 2013/1172 karar sayılı kararının, Adalet Bakanlığı tarafından kanun yararına bozulmasının istenilmesi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 20/10/2015 gün ve 345177 sayılı istem yazısıyla, Dairemize gönderilen dava dosyası incelendi.
İstem yazısında; “Dosya kapsamına göre, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 231/11. maddesinde, “Denetim süresi içinde kasten yeni bir suç işlemesi veya denetimli serbestlik tedbirine ilişkin yükümlülüklere aykırı davranması halinde, mahkeme hükmü açıklar.” şeklindeki amir hükmü ve denetim süresi içerisinde suça sürüklenen çocuk ..."nın ... Sulh Ceza Mahkemesinin 25/12/2012 tarihli ve 2012/466 esas, 2012/1158 sayılı kararına konu basit yaralama suçunu işlediği ve anılan Mahkeme tarafından 1.500 Türk Lirası adlî para cezası ile cezalandırılmasına karar verilmesi karşısında, denetim süresinde hükmün açıklanması için sanığın kasten yeni bir suç işlemesinin yeterli olduğu, bu cezanın kesin nitelikte olmasının önemli olmadığı cihetle, ... Çocuk Mahkemesince hükmün açıklanmasına karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmemiştir.” denilmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
I-Olay:
Silahla tehdit suçundan suça sürüklenen çocuk ... hakkında yapılan yargılama sonucunda, ... Çocuk Mahkemesinin 10/03/2010 tarihli kararıyla, hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verilerek hükmün açıklanmasının geri bırakıldığı, kararın 10/04/2010 tarihinde kesinleştiği, daha sonra sanığın 09/05/2012 tarihinde işlemiş olduğu yaralama suçu nedeniyle, ... Sulh Ceza Mahkemesinin 25/12/2012 tarihli kararı ile mahkumiyetine karar verilerek, deneme süresi içerisinde suç işlediği gerekçesiyle ihbarda bulunulması üzerine, ... 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 19/07/2013 tarihli kararı ile, deneme süresi içerisinde işlediği suç nedeniyle sanığa verilen adli para cezasının kesin nitelikte olduğu, bu nedenle hükmün açıklanmasına yer olmadığına karar verildiği, karara o yer Cumhuriyet Başsavcılığınca itiraz edilmesi üzerine, dosyanın sehven temyiz incelemesi için Yargıtay"a gönderildiği, ... Ceza Dairesinin 08.04.2015 tarihli kararıyla temyiz isteminin reddine karar verilmesi üzerine, Cumhuriyet Savcısının itirazı merci tarafından değerlendirilip sonuca bağlanmadan, bu kez aynı karara karşı kanun yararına bozma yoluna başvurulduğu anlaşılmıştır.
II- Kanun Yararına Bozma İstemine İlişkin Uyuşmazlığın Kapsamı:
Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının kesinleşmesi üzerine, deneme süresi içerisinde suç işlendiği gerekçesiyle dosyanın ele alınarak verilen "hükmün açıklanmasına yer olmadığına" ilişkin kararın, hukuka uygun olup olmadığının belirlenmesine ilişkindir.
III- Hukuksal Değerlendirme:
5271 sayılı CMK’nın “hükmün açıklanması ve hükmün açıklanmasının geri bırakılması” başlığını taşıyan 231. maddesinin 8. fıkrasında; "Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının verilmesi halinde sanık, beş yıl süreyle denetim süresine tâbi tutulur." 11. fıkrasında; "Denetim süresi içinde kasten yeni bir suç işlemesi veya denetimli serbestlik tedbirine ilişkin yükümlülüklere aykırı davranması halinde, mahkeme hükmü açıklar. Ancak mahkeme, kendisine yüklenen yükümlülükleri yerine getiremeyen sanığın durumunu değerlendirerek; cezanın yarısına kadar belirleyeceği bir kısmının infaz edilmemesine ya da koşullarının varlığı halinde hükümdeki hapis cezasının ertelenmesine veya seçenek yaptırımlara çevrilmesine karar vererek yeni bir mahkûmiyet hükmü kurabilir." hükümleri yer almaktadır.
CMK"nın 231/11. maddesine göre, denetim süresi içinde kasten yeni bir suç işlenmesi halinde hükmün açıklanması gerekmektedir. Denetim süresi içerisinde işlenen suç nedeniyle verilen mahkumiyet kararının, adli para cezası veya hapis olması ya da kesin nitelikte bulunması, maddedeki düzenlemenin açıklığı karşısında sonuca etkili olmayacaktır. 19/12/2006 tarih ve 26381 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanan, 06/12/2006 tarih ve 5560 sayılı Kanun"un 40. maddesi ile değişik, 5395 sayılı Kanun"un 23. maddesi uyarınca da, denetim süresi içerisinde işlenen suçtan dolayı hapis cezasına mahkum olma koşulu kaldırılmıştır.
Mahkemece, "hükmün açıklanmasına yer olmadığına" karar verildiğinden, bu karara karşı başvurulabilecek kanun yolunun da incelenmesi gerekmektedir.
Olağan kanun yollarından olan itiraz, 5271 sayılı CMK’nun 267 ilâ 271. maddeleri arasında düzenlenmiş olup, "İtiraz olunabilecek kararlar" başlıklı 267. maddesinde; "Hâkim kararları ile kanunun gösterdiği hâllerde, mahkeme kararlarına karşı itiraz yoluna gidilebilir" şeklindeki düzenlemeye göre, kural olarak sadece hakim kararlarına karşı gidilebilecek olan itiraz yoluna, kanunlarda açıkça gösterilmiş olunması kaydıyla mahkeme kararlarına karşı da başvurulması mümkündür. Anılan Kanunun 268. maddesinde itiraz usulü ile itiraz mercilerine ilişkin hususlara, 271. maddede itiraz mercilerinin inceleme yöntemi ile merciince verilecek kararlara yer verilmiştir.
5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanma zorunluluğu bulunan 1412 sayılı Kanunun 305. maddesi uyarınca ceza mahkemesince verilen hükümler temyiz yasa yoluna tabidir.
Hükümler ise, 5271 sayılı Kanunun 223. maddesinde;
a) Beraat,
b) Ceza verilmesine yer olmadığı,
c) Mahkûmiyet,
d) Güvenlik tedbirine hükmedilmesi,
e) Davanın reddi,
f) Davanın düşmesi,
g) Adlî yargı dışındaki bir yargı merciine yönelik görevsizlik kararı,
Şeklinde belirtilmiştir.
1412 sayılı Kanunun 305. maddesi uyarınca yukarıda sayılan hükümlerden birinin verildiği hallerde, kesin nitelikteki hükümler istisna olmak üzere bu kararlara karşı başvurulabilecek olağan yasa yolu temyizdir.
Deneme süresi içerisinde suç işlenmesi nedeniyle hükmün açıklanmasına karar verilmesi halinde, adli para cezasının miktarına göre kesin nitelikte olan mahkumiyetler dışında, hükme karşı temyiz yoluna başvurulabilecektir. Hükmün açıklanmasına yer olmadığı kararı verilmesi halinde ise, bu karara karşı başvurulabilecek kanun yoluna maddede yer verilmemiştir. Ancak bu kararın yapısı incelendiğinde, uyuşmazlığı esastan çözümleyen bir hüküm niteliğinde olmayıp, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının devamını sağlayan ve bu şekilde kovuşturmanın sürmesini engelleyen tali karar niteliğinde olduğu anlaşılmaktadır. Diğer bir deyişle "hükmün açıklanmasına yer olmadığı" kararı verilmesi halinde, yargılama faaliyeti durmaya devam edecek ve denetim süresinde sanığın kasıtlı bir suç işleyip işlemediği denetlenecektir.
Yukarıda yer verilen kanun hükümlerinden de anlaşılacağı üzere, bir kararın temyiz edilebilmesi için bu kararın CMK"nın 223. maddesinde sayılan hükümlerden olması gerekmektedir. Hükümler uyuşmazlığı nihai olarak çözen son kararlardır. "Hükmün açıklanmasına yer olmadığı" kararı CMK"nın 223. maddesinde sayılan hükümlerden olmadığı gibi, uyuşmazlığı nihai olarak çözümleyen bir karar niteliğinde de değildir.
Bu itibarla, kovuşturmaya devam edilmesini engelleyen "Hükmün açıklanmasına yer olmadığı" kararına karşı, CMK"nın 223/8. maddesi uyarınca itiraz yoluna başvurulabileceği gözetilerek, itirazın, ... Kurulunun 22/01/2013 tarih ve 2012/10-534 esas, 2013/15 sayılı kararında da belirtildiği üzere, hem maddi hem hukuki yönden ele alınması ve her yönden hukuka uygunluğunun denetlenmesi gerektiğinden, o yer Cumhuriyet savcısının adı geçen karara karşı süresinde yapmış olduğu 23/08/2013 günlü itirazla ilgili, olağan yasa yolu süreci henüz merci tarafından incelenip tamamlanmadığı için kanun yararına bozma isteminin reddine karar verilmiştir.
IV- Sonuç ve Karar:
Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının düzenlediği tebliğnamedeki düşünce, karara karşı olağan yasa yolu tüketilmediği için yerinde görülmediğinden, CMK"nın 309. maddesi uyarınca KANUN YARARINA BOZMA İSTEMİNİN REDDİNE, 21/03/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
##########
##########
##########
##########
##########
##########