23. Hukuk Dairesi 2015/5832 E. , 2018/2824 K.
"İçtihat Metni".....
Taraflar arasındaki alacak davasının bozma kararına uyalarak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, müvekkilinin davalı kooperatiften 02.01.2003 tarihinde hisse satın aldığını, kooperatif uygulamasında üyeler arasında eşitsizlik bulunduğunu, üyelerin çalıştırılmasında ayrımcılık yapıldığını, müvekkilinin çalıştırılmadığını, çalışmak üzere defalarca başvurmuş olmasına rağmen hiçbir sonuç almadığını, kooperatif üyelik aidatlarını ödemek istemesine rağmen çalıştırılmaması nedeniyle aidat alınmayacağının bildirildiğini ileri sürerek, kooperatif üyelerinin çalışma şekil ve şartlarının yeniden düzenlenerek 12 hatta 15 üyenin dönüşümlü olarak çalıştırılmasına ve şimdilik 20.000 TL müspet zararın üyelik tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsilini talep ve dava etmiş, ıslah dilekçesi ile dava değerini arttırmıştır.
Davalı vekili, öncelikle görev ve zamanaşımı itirazında bulunarak, tespit niteliğindeki davanın eda davası ile birlikte görülemeyeceğini, davacının müvekkili kooperatife karşı hiçbir yasal yükümlülüğünü yerine getirmediğini, hat verilmesine rağmen kâr edemediğinden kendisinin vazgeçtiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece iddia, savunma, " davacının, kooperatif yönetim kurulu tarafından tespit edilen çalışma düzenine uyulmaması nedeniyle tazminat talep edebilmesi için öncelikle ana sözleşmenin 10. maddesi gereğince kendi adına kayıtlı çalışmaya elverişli aracının bulunmasının gerektiği, ayrıca davacının kooperatifçe çalıştırılmaması durumunda dahi başka bir işte çalışmayarak gelir elde etmemesinin hayatın olağan akışına uygun olmadığı, o halde, mahkemece davaının kendisine ait aracının bulunup bulunmadığı araştırılarak, taşınır konusunda uzman bilirkişi aracılığıyla, davalı kooperatifin kayıtları üzerinde inceleme yapılıp, kooperatif hattında çalışan bir ortağın ortalama kazancının belirlenmesi, belirlenen miktardan masrafların ve amortisman giderlerinin düşülmesi, davacının çalışmadığını iddia ettiği süre içinde başka bir işte çalışarak elde etmesi muhtemel gelirlerin gözetilmesi yoluyla BK"nın 42. maddesinden (TBK 50 mad.) yararlanılarak gerçek zararın belirlenmesi gerekirken, yetersiz bilirkişi raporuna dayalı yazılı şekilde hüküm kurulması, ayrıca genel kurul ile yönetim kurulu kararları aleyhine dava açılarak iptali sağlanabileceğinden, kooperatif organları yerine geçirilerek kooperatifin çalışma düzeni hakkında direkt olarak karar verilmesinin de doğru olmadığına" dair uyulan Dairemizin Bozma ilamı ve tüm dosya kapsamına göre; Ana sözleşmenin 10. maddesi gereğince trafikten verilen yazı cevaplarına göre; davacının kendi adına kayıtlı çalışmaya elverişli aracının bulunmadığı, bu itibarla .../...
S.2.
tazminat talep edemeyeceği, işleyişe ve çalışma düzenine dair mahkemece karar verilemeyeceği gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı doğrultusunda inceleme yapılıp hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, bozmanın kapsamı dışında kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazları incelenemeyeceğine göre, davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2-Davalı yararına karar tarihi olan 2015 yılı itibariyle 1.500,00 TL nispi vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamış, hükmün bu nedenle davalı yararına bozulması gerekmiş ise de, anılan yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hükmün HUMK’nun 438/7. maddesi uyarınca aşağıdaki şekilde düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ:Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile kararın “HÜKÜM” bölümünün dördüncü bendinde yer alan "549,52 TL" ibaresinin hüküm fıkrasından çıkarılarak, yerine “1.500,00 TL"nin” ibaresinin hüküm fıkrasına yazılmasına, kararın bu şekilde DÜZELTİLEREK ONANMASINA, davalıdan peşin alınan harcın istek halinde iadesine, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenlerden davacıdan alınmasına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 16.04.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.