
Esas No: 2018/819
Karar No: 2021/4695
Karar Tarihi: 20.10.2021
Danıştay 8. Daire 2018/819 Esas 2021/4695 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
SEKİZİNCİ DAİRE
Esas No : 2018/819
Karar No : 2021/4695
TEMYİZ EDEN (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. ….
KARŞI TARAF (DAVALILAR): 1- … Birliği
VEKİLİ : Av. …
2- … Odası Başkanlığı
İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Tokat İlinde Eczacılık yapan davacının …’sini işlettiği dönemde hammadde ve endikasyon girişi olmadığı halde majistral ilaçlar ile hastaların bilgisi dışında düzenlenen reçeteler ve hastalara teslim edilmeyen ilaçların SGK’ya fatura edilerek kurum zararına sebbebiyet verdiğinden bahisle 6643 sayılı Kanun'un 30/c maddesi uyarınca hakkında 30 gün süre ile sanat icrasından men cezası verilmesine ilişkin TEB 41. Bölge Tokat Eczacı Odası Haysiyet Divanı’nın … tarih ve … sayılı kararının aynen kabul ve tasdik edilmesine ilişkin Türk Eczacılar Birliği Yüksek Haysiyet Divanı'nın … tarihli ve … sayılı kararının iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla; majistral ilaçları içerir reçetelerin hak sahiplerinin bilgisi dışında düzenip düzenlenmediği hususunda hak sahiplerinin ifadelerine başvurulduğu, anılan ifadelerin bir çoğunda reçeteye konu ilaçların alındığı beyan edilmiş ise de, bir kısım hak sahiplerinin reçeteye konu ilaçları almadıklarını beyan ettikleri, konuyla ilgili olarak söz konusu reçeteleri düzenleyen doktorların ve eczanede çalışan personelin de ifadesine başvurulduğu, anılan ifadelerden eczane kalfası …'nun, akrabaları ve tanıdıkları adına doktorlara reçete düzenlettirdiğinin açık olduğu, bazı reçetlerin hak sahiplerinin bilgisi dışında düzenlendiği, majistral ilaçların hammadesine ilişkin faturaların olmaması da dikkate alındığında anılan ilaçların hak sahiplerine teslim edilmemesi noktasında eczanenin sahibi olan davacının bilgi sahibi olamayacağının düşünülemeyeceği kanaatine varıldığı, anılan soruşturma raporunda, …, …, …, …, …, … ve … tarafından, reçeteye konu ilaçları almadıklarını beyan etmelerine rağmen, … Cumhuriyet Başsavcılığı'na vermiş oldukları ifadelerinde, bu hususu inkar ettikleri görülmüş ise de, idari soruşturmanın niteliğinin farklı olması karşısında bu hususun dikkate alınmadığı, davacı tarafından ceza soruşturmasının sonucunun beklenmesinin gerektiği hususu ileri sürülmüş ise de, ceza yargılaması yapılmasının gerekliliğini sağlayan yasal koşullar ve esas alınan ilkeler ile disiplin hukuku yönünden yargısal denetimine esas alınan ilkelerin farklı olması nedeniyle cezai yönden yaptırımı gerektirmeyen bir fiilin, (ceza mahkemesi kararıyla söz konusu olayın gerçekleştiğinin sabit olması koşuluyla) meslek adap ve haysiyetine aykırı olup olmadığı yönüyle değerlendirilmesi ve sonucuna göre işlem tesis edilmesi mümkün olduğundan davacının bu iddiasına itibar edilmediğinden, belirtilen gerekçelerle dava konusu işlem hukuka uygun bulunarak davanın reddine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesince; istinaf başvurusuna konu İdare Mahkemesi kararının hukuka ve usule uygun olduğu ve davacı tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, 30 gün süre ile sanat icrasından men cezası verilmesine ilişkin dava konusu kararın SGK müfettişlerince hazırlanan 18/02/2015 tarihli soruşturma raporu esas alınarak matbu savunma istemleri ve gerekçelere dayanılarak verildiği, Eczacı Odası tarafından hakkında ayrıca bir disiplin soruşturması yapılmadığı, savunması Ek'inde majistral ilaç ham madde alımlarına ilişkin bir kısım faturaları sunduğu, bir kısım faturaların ise boşanma aşamasında olduğu eşi Dr. …'da bulunduğuna yönelik ifadelerinin dikkate alınmadığı, anılan rapor uyarınca yürütülen savcılık soruşturması kapsamında ifadesine başvurulan tüm tanıkların ilaçlarını tam ve eksiksiz olarak aldıkları yönünde beyanda bulundukları, Dr. … tarafından reçetelerdeki yazı, imza ve kaşelerin kendisine ait olmadığı, reçetelere bilgisi dışında ekleme yapıldığı yönündeki iddiaların doğruyu yansıtmadığı, yazı, imza ve kaşenin adı geçene ait olduğunun kriminal inceleme sonucu düzenlenen rapor ile ispatlandığı, majistral ilaçların hazırlanarak sahiplerine gönderildiğine ilişkin kargo kayıtlarının davalı idareye sunulmasına rağmen inceleme konusu yapılmadığı, konu ile ilgili olarak … Asliye Hukuk Mahkemesi'nin E:… sayılı dosyası üzerinden müdahalenin önlenmesi istemiyle açılan davada ihtiyati tedbir kararı verildiği, disiplin cezasına dayanak soruşturma raporu irdelenmeden, gerekirse yeni bir bilirkişi raporu alınmaksızın verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğu, savunma hakkına engel teşkil ettiği belirtilerek, Bölge İdare Mahkemesince verilen istinaf isteminin reddine ilişkin kararın hukuka aykırı olduğu ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idare tarafından, şikayet üzerine SGK müfettişince hazırlanan ayrıntılı rapor kapsamında ifadesine başvurulan eczane çalışanı … tarafından eczanede hastalar adına bilgileri dışında reçete düzenlendiği, reçetelerin bir kısmının hastalara verilmeyip haricen satıldığı, özellikle pediasure mamaların gereğinden fazla yazdırılığı bu nedenle zaman zaman hastalar adına reçetelerin arkasına imza atıldığının ifade edildiği, şikayetçi Dr. …'in yazdığı reçetelere sonradan ilaveler yapıldığını belirttiği, davacının beyanları ile reçete şifrelerinin kendisine bildirilmesi suretiyle kargo yoluyla ilaç teslimi yaparak eczacının internet, faks, telefon, kurye, komisyoncu ve benzeri yollarla ilaç taleplerini karşılayamayacağı kuralını ihlal ettiğini kabul ettiği, davacının … adlı şahsa verdiği vekaletnamenin içeriğinden de anlaşılacağı üzere eczanesini muvazaalı olarak işlettiği, bu durumda davacının eylemlerinin sabit olduğu ve davacı hakkında tesis edilen cezanın hukuka uyarlı olduğu belirtilerek istemin reddi gerektiği savunulmuştur.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …'IN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Sekizinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle,
1. Temyiz isteminin reddine,
2. … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının ONANMASINA,
3. Kesin olarak, 20/10/2021 tarihinde oybirliği ile karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.
