
Esas No: 2019/248
Karar No: 2021/4687
Karar Tarihi: 20.10.2021
Danıştay 8. Daire 2019/248 Esas 2021/4687 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
SEKİZİNCİ DAİRE
Esas No : 2019/248
Karar No : 2021/4687
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Ticaret Borsası
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: ... Ticaret Borsası bünyesinde tescil memuru olarak görev yapan davacının, ... Ticaret Borsası Yönetim Kurulu'nun … tarih ve … sayılı kararıyla görevine son verilmesine ilişkin işlemin iptali ile bu işlem nedeniyle yoksun kaldığı parasal haklarının yasal faiziyle ödenmesine karar verilmesi istemiyle açılmıştır.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: ... İdare Mahkemesi'nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla, dava konusu işlemin davacının 2 yıl üst üste olumsuz sicil alması yönünden, 5174 sayılı Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği ile Odalar ve Borsalar Kanunu'nun 73. maddesi ile aynı Kanun'un Geçici 12. maddesi uyarınca, 5174 sayılı Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce statü hukukuna tabi olarak çalışmaya başlayan davacının mevcut statüsünü koruyacağı, bu nedenle davacı hakkında 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun uygulanması gerektiği, 657 sayılı Kanun'un mülga 120. maddesi uyarınca iki defa üst üste olumsuz sicil alan memurların başka bir sicil amirinin emrine atanacakları, burada da olumsuz sicil almaları halinde memuriyetle ilişkileri kesilerek haklarında T.C. Emekli Sandığı Kanunu'nun emeklilikle ilgili hükümlerinin uygulanacağı hükmüne yer verildiği, bu nedenle davacı hakkında ancak üst üste üç kez olumsuz sicil düzenlenmesi halinde görevine son verilebilmesi mümkün bulunduğundan, davacı hakkında 2013 ve 2014 yılı sicil raporunun olumsuz olduğu gerekçesiyle görevine son verilmesine ilişkin dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı; dava konusu işlemin davacının 4 ayrı fiilinden dolayı 4 ayrı kınama cezası alması yönünden, her ne kadar davacıya verilen kınama cezaları davacının görevine son verilmesine ilişkin sebepler arasında gösterilmiş ise de ilgili mevzuatta disiplin cezası almış olmanın göreve son verilmesini gerektiren haller arasında sayılmadığı dikkate alındığında davacının görevine son verilmesine ilişkin işlemde bu yönüyle de hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varılarak dava konusu işlemin iptaline, işlem sebebiyle davacının mahrum kaldığı parasal ve özlük haklarının davacıya ödenmesine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: ... Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesince; davalının istinaf isteminin kabulü ile davanın reddine ilişkin kararın Danıştay Sekizinci Dairesinin 29/01/2018 tarih ve E:2017/5540, K:2018/413 sayılı kararı ile bozulması üzerine bozma kararına uyularak; 2013 ve 2014 yıllarına ilişkin performans değerlendirme raporlarının mevzuat uyarınca davacıya tebliğ edilmeden, bu olumsuz raporların kesinleştiğinden bahsedilemeyeceğinden, bu raporların kesinleşmiş olduğundan bahisle tesis edilen dava konusu işlemde hukuka uygunluk bulunmadığı sonuç ve kanaatine ulaşıldığı, dava konusu işlem hukuka aykırı olduğundan bu işlem nedeniyle mahrum kalınan parasal haklarının yasal faiziyle birlikte davacıya ödenmesi gerektiği belirtilerek davalının istinaf başvurusunun reddine, ... İdare Mahkemesi'nin … gün ve E:…, K:… sayılı kararının belirtilen gerekçe ile onanmasına karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından, davacının işine son verme sebeplerinin dava konusu yönetim kurulunda açıkça belirtildiği ve beş sebebin bulunduğu, İstinaf Mahkemesince sadece bir sebep üzerinden yapılan değerlendirme sonucu verilen kararın hukuka uygun olmadığı, davacının görevine son verilme sebepleri arasında dört adet "kınama" cezası cezalandırılmasının da bulunduğu belirtilerek, Bölge İdare Mahkemesince verilen ret kararının hukuka aykırı olduğu ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davacı tarafından, Bölge İdare Mahkemesince verilen ret kararının hukuka ve usule uygun olduğu belirtilerek, istemin reddi gerektiği savunulmuştur.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ … DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Sekizinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle,
1. Temyiz isteminin reddine,
2.... Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının ONANMASINA,
3. Kesin olarak, 20/10/2021 tarihinde oybirliği ile karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.
