....
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

- K A R A R -
Davacı vekili, müvekkili davacıya ait olan taşınmaz üzerinde davalı tarafın yüklenici olarak arsa payı karşılığı bina inşaatı yapması için 21.06.2011 tarihinde sözleşme yapıldığını, sözleşmeye göre binanın 24 ay içerisinde tamamlanması gerekirken yarım kaldığını, teslim tarihi olan 21.06.2013 tarihinden itibaren fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere her bir daire için aylık 300.00 TL gecikme tazminatının tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı, davaya cevap vermemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; sözleşmede teslim tarihi gösterilmediği, davadan önce davalı temerrüde düşürülmediği, alacağın muaccel olmadğı, kira kaybı istenilmeyeceği, davalının eksik işleri tamamlamak üzere taahhütte bulunduğu, eski sözleşmenin devamı mahiyetinde anlaşma sağlandığı iddia edilmiş ise de 12/06/2011 tarihli sözleşmede daha önce başka bir müteahhit ile yapıldığı beyan edilen sözleşmeye atıfta bulunulmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.
Karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, geç teslim nedeniyle kira tazminatı talebine ilişkin olup, mahkemece taraflar arasındaki sözleşmede teslim tarihi kararlaştırılmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. Sözleşmede teslim tarihinin kararlaştırılmamış olması yüklenicinin eseri dilediği zamanda teslim edeceği anlamına gelmez. Bu durumda davalı yüklenici ile sözleşme yapıldığı tarihte inşaatın hangi seviyede olduğu tespit belirlenmesi ve bilirkişi tarafında yüklenicinin ekonomik gücü de dikkate alınarak makul teslim süresinin tespiti gerekmektedir. Şayet inşaatın seviyesi tespit edilemiyorsa bu durumda davacı aleyhine inşaatın sıfırdan yapıldığı kabul edilerek makul teslim süresinin hesaplanması gerekmektedir. Mahkemece yukarıda anlatılan hususlar dikkate alınmadan sözleşmede teslim süresinin kararlaştırılmamış olduğu gerekçesi ile davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz edene iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 16.04.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.